Erdem Özveren Hangi Cemaatten

Eskişehir&#;de &#;Anadolu Fest&#; isimli etkinliği iptaline yol açan 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı kararı veren Vali Erol Ayyıldız&#;ın İsmailağa cemaatine yakın olduğuna dair fotoğraflar ortaya çıktı.

Cumhuriyet&#;in haberine göre, yasak kararının ardından, iktidara yakınlığı ve Türkiye&#;deki dinsel yapılanmalar arasında yaygınlığıyla bilinen İsmailağa cemaatinin tepkisi dikkat çekti.

&#;TEŞEKKÜR&#; SEFERBERLİĞİ

Cemaatin sosyal medyada önde gelen isimlerinden olan, &#;Müdafa-i İslam Hareketi&#; isimli bir yapının da başında bulunan Erdem Özveren, kararın ardından yaptığı sosyal medya paylaşımında Vali Ayyıldız&#;ın daha önceki benzer icraatlarını hatırlatıp &#;İzmir Valisi&#;yken eşcinsel faaliyetlere müsaade etmeyen, Eskişehir&#;e atanınca aldığı kararlar ile şehri çok kısa sürede dünyanın en güvenli 8. şehri konumuna getiren, Vali Erol Yıldız alkoliklerin festival adı altında yaptığı ahlaksızlıkları da iptal etti&#; dedi.

Özveren bununla da kalmayıp, takipçilerini Vali Ayyıldız&#;ı telefonla arayıp karar için &#;teşekkür&#; etmeye çağırdı. Ayyıldız&#;a övgüler düzen Özveren, &#;Makam odasını daima açık tutup, vatandaşıyla birebir ilgilenen, azgın azınlığın tüm baskılarına rağmen içki-alkol ve türevleri ile festival adı altında kamu barışını bozan fuhşi etkinliklere ise izin vermeyen Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız&#;a teşekkür iletmek için 0 () 26 26 numarayı arayıp (valilik) desteklerimizi iletelim. Bir numara çevirip bir kaç kelam etmek zor olmaz bu tür kararlı duruş sergileyen devlet ricalinin yanında olduğumuzu gösterelim ki azınlığa boyun eğmesinler&#;&#; ifadelerini kullandı.

KÜLLİYE VE &#;VEKİL&#; ZİYARETİ

Özveren&#;in sevinciyle birlikte Vali Ayyıldız&#;ın İsmailağa cemaatinin kentteki temsilcileri ile yan yana fotoğrafları da çarpıcı bir ayrıntıyı gözler önüne serdi. Cemaat bağlantılı Hicret Derneği&#;nin Eylül &#;de sosyal medya hesaplarından paylaştığı fotoğraflara göre Vali Ayyıldız, cemaate ait &#;Mahmut Efendi Külliyesi&#; isimli yeri ziyaret etmiş. Fotoğraflardan birinde Ayyıldız&#;ın külliye içinde henüz çocuk yaştaki cübbeli ve sarıklı kişilerin de aralarında olduğu bir grupla birlikte sohbette bulunduğu da dikkat çekiyor.

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Azimli, 14 yıl önce yayımladığı kitabında yazdıkları nedeniyle sosyal medyada linç kampanyasına maruz kaldı. İslamcı camiadan pek çok isim Azimli’ye tepki gösterirken Hitit Üniversitesi, Azimli hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu linç, son zamanlarda iktidara yakın pek çok ismin sosyal medya üzerinden çoğu ilahiyatçı olan bazı kişileri hedef göstermesini akıllara getirdi. Son dönemde hedefe konulan ilahiyatçı ve akademisyenleri sizin için derledik.

Prof. Dr. Mehmet Azimli, 14 sene önceyayımlanan “Siyeri Farklı Okumak” isimli kitabında geçen bazı cümleler nedeniyle sosyal medyada hedef gösterildi. İslamcı camiadan pek çok isim, Azimli hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulundu.  

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan da Twitter hesabından Azimli’ye tepki gösterdi:

Azimli ise Twitter hesabından “Hz. Peygamber&#;i övmek için yazdığım bir paragraftan, onun aleyhine söylediğim anlamını çıkartmak kötü niyetten başka bir şey değildir. Oturun, dikkatli okuyun” mesajını paylaştı.

Sosyal medyadaki linç kampanyasının ardından Hitit Üniversitesi, Azimli hakkında idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Üniversitenin açıklamasında, “Üniversite yönetimi olarak, Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz ile ilgili kastı aşan hiçbir yakışıksız ifadeyi uygun görmemekte ve süreci yakından takip etmekteyiz” denildi.

Teoman Duralı ölümünün ardından “evrimci” diye eleştirildi

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, 7 Aralık &#;de hayatını kaybeden felsefe profesörü ve biyolog Teoman Duralı’yı “evrimci” olduğu gerekçesiyle eleştirmişti. Kişisel Twitter hesabında paylaşımda bulunan Sofuoğlu, “Musalladaki Duralı&#;yı evrimci bilirdik. Ezik muhafazakâr camia o kadar zavallı ki. Rabbimin, yaratma sıfatına rağmen evrim iftirasına inanan Duralı&#;yı kendi aydını zannedebiliyor” paylaşımında bulundu. Sofuoğlu, daha sonra bu paylaşımlarını sildi. 

Sofuoğlu, piyanist Büşra Kayıkçı’yı da hedef göstermişti

Genç piyanist Büşra Kayıkçı, kişisel Twitter hesabından İstanbul Caz Festivali genç caz kategorisinde finalist seçildiğini duyurmuştu. Piyanistin bu tweet’ini retweet eden Sofuoğlu, Kayıkçı’nın festivaldeki başarısını “kıyamet alameti” olarak nitelendirerek, “Bunlar bizden değiller ve bunların erkek versiyonlarını da bizden sanmayın” paylaşımında bulunmuştu. Sofuoğlu, gelen tepkiler üzerine bu tweet&#;ini de silmişti.

Cübbeli Ahmet, Caferileri düşman ilan etti

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, 5 Şubat’ta Twitter’da paylaştığı flood’da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılan Caferi ilmihaline tepki göstererek, “Diyanet&#;in bastırdığı Caferi İlmihali’nin devletimiz için ne kadar tehlikeli olduğunu anlamak için bu videoyu mutlaka izleyin ve izletin” diyerek bir YouTube videosu paylaştı. Ünlü, video için “İran Şia’sının Sünni Türklerin ve Kürtlerin ne büyük düşmanı olduğunu izleyeceksiniz” diye konuştu.

Cübbeli Ahmet Hoca, DEÜ Öğretim Üyesi Cihat Kısa’yı da hedef gösterdi  

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Dekan Yardımcısı Dr. Cihat Kısa, geçen ay bir derste söyledikleri nedeniyle İslami çevrelerde pek çok ismin eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Cübbeli Ahmet de Twitter hesabında Cihat Kısa için “Artık bu gibi adamların Dekan Yardımcısı ve Kurum Başkanlığı yaptığı okullara hangi Müslüman çocuğunu güvenle gönderebilir?” dedi.

Ahmet Mahmut Ünlü, Sezen Aksu hakkında yürütülen linç kampanyasının ardından yaptığı bir diğer açıklamada ise Kısa’yı şu sözlerle eleştirdi: 

“Meryem validemizi fuhuşla itham etti. Hiçbir şey yapılmadı. Ondan sonra Sezen Aksu bilmem ne. Ya Sezen Aksu size ben Müslümanım mı dedi? Sezen Aksu’dan bahsedeceğiz ama müftü yetişecek burada. Ne abartması? Konuşmaları internete düştü. Böyle bir din adamı olabilir mi? Bunları saymakla bitiremeyiz. Neyi savunuyoruz? Sezen Aksu müftü yetiştirmiyor ki? Müftü yetiştiren okulları ne yapacağız, mevzu bu.&#; 

İhsan Şenocak da Cihat Kısa’yı hedef gösteren isimlerden biriydi

Kısa’ya tepki gösteren bir diğer isim de İhsan Şenocak’tı. Şenocak da Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Kısa’yı hedef gösterdi:

Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan ise “Cihat görevden alınmalı” başlıklı bir yazı yayımladı. Kaplan, “&#;Dekanlığın, Dekan Yardımcısı olan &#;Cihat&#;a kol kanat gerip, Meryem annemize iftirayı tek satır konu etmemesi, soruşturmayı da ses kaydını yayınlayanlara açması ayrı bir felaket. Dekan Efendi ve şürekâsı, bu dünyada o koltuklarda kalabilirsiniz belki, bilmem. Bildiğim o koltukları ne kadar hak etmediğinizi her gün fazlasıyla kanıtladığınızdır!” diyerek, Kısa’nın görevden alınması çağrısında bulundu. 

Cihat Kısa: “Örnek olarak kullandığım anlatı bağlamından kopartılıyor”

Cihat Kısa ise Twitter&#;daki paylaşımında kendisini şöyle savundu: “Din psikolojisi dersi kapsamında öğrencilerime bir konu hakkındaki lehte ve aleyhte bütün görüşleri sunmak üzere çeşitli kaynaklarda (psikoloji ve psikanaliz kaynaklarında) geçen bir anlatıyı örnek olarak kullandım. Çocukluk döneminde anneden ayrı kalmanın yol açtığı ayrılık kaygısının ortaya çıkardığı travmaya örnek olarak kullandığım bu anlatının bağlamından kopartılarak Hz. Meryem’e ve Hz. İsa’ya iftira ettiğim şeklinde anlaşılıp sunulabileceğini tahmin etmezdim.”  

Ünlü’den İsmail Kılıçarslan hakkında boykot çağrısı

Ahmet Mahmut Ünlü, Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan’ı da “icmâ” hakkındaki görüşleri nedeniyle eleştirdi, Kılıçarslan’ın Müslümanlar&#;ın kanallarında konuşturulmamasını istedi.

Ahmet Mahmut Ünlü, Mustafa İslamoğlu ve İhsan Eliaçık’ı hedef aldı

Ahmet Mahmut Ünlü, bir başka tweet&#;inde ise, İlahiyatçı-Yazar Mustafa İslamoğlu ve İhsan Eliaçık’ın hadisler hakkındaki görüşlerini eleştirdi, onların Müslüman olmadıklarını öne sürdü.

Ünlü: “İnsanlar, Mustafa İslamoğlu, Caner Taslaman ve Mehmet Okuyan yüzünden dinden çıkıyor”

Ünlü, Twitter hesabındaki bir başka paylaşımında ise insanların Mustafa İslamoğlu, Caner Taslaman ve Mehmet Okuyan’ı dinleyerek dinden çıktığını iddia etti.

Mustafa Öztürk hakkında senelerce yürütülen linç kampanyası

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 2 Aralık ’de ölüm tehdidine varan linç kampanyaları nedeniyle istifa ettiğini duyurdu. Öztürk, istifasının ardından Münster Wilhelm Üniversitesi&#;nin İslam Teolojisi bölümünden davet aldığını duyurarak, akademik çalışmalarına devam etmek için Almanya&#;ya gitti. 

Ahmet Mahmut Ünlü, Öztürk hakkında yürütülen linç kampanyasına da destek verdi

Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün ölümle tehdit edilmesine varan süreç, çeşitli cemaat ve tarikat liderleri ile Öztürk’ün arasında yıllarca süren tartışmaların ardından yaşandı. Bu tartışmaya Ahmet Mahmut Ünlü de katıldı. Ünlü, Öztürk hakkında, “Mustafa Öztürk diye biri var. Ben nasıl hak yolda konuşuyorsam o batıl yolda konuşuyor. Sakın dinlemeyin. Sizi suya götürür, susuz getirir, ayakta uyutur” diyerek #MustafaÖztürkİhraçEdilsin kampanyasına destek verdi.

Öztürk&#;ün Marmara Üniversitesi&#;ndeki görevinden istifa etmesi üzerine kutlama paylaşımı yapan Ünlü, , “Bundan böyle din de kitap da hepten sizindir; tepe tepe kullanın” diyen Mustafa Öztürk’ün tefsir çalışmalarını bırakmış olmasından dolayı Müslümanlar son derece sevinç içerisindedirler, darısı diğer müfsid tefsircilerin başına” diye yazdı.  

İhsan Şenocak&#;tan Diyanet’e çağrı

İhsan Şenocak ise Öztürk&#;ün çeşitli açıklamalarını &#;Kuran’a saldırı&#; olarak yorumlayıp, Fransa’da Hazreti Muhammed’in karikatürünü yayımlayan Charlie Hebdo dergisi ile kıyaslayarak şunları söyledi: 

“Şimdi ben buradan Diyanet İşleri Başkanlığımıza diyorum ki, Fransa’da Kuran’a hakaret edilince cevap veriyorsun da, peki bu şahıs tefsir dersine giriyor, bu milletin evladına Kuran-ı Kerim&#;i anlatıyor, ilahiyat fakültesinde tefsir dersine giren bu adam, Kuran-ı Kerim’deki birtakım kıssaların hakikat olmadığını söylüyor, peki buna inananın hükmü nedir? Kuran-ı Kerim&#;deki bazı ayetlerin haşa, masal olduğunu söylemenin hükmü nedir? Soruyorum.”

Öztürk hakkında “ölüm fetvası”

Mustafa Öztürk, yılında avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı&#;na kendisi hakkında “ölüm fetvası” verdiğini ileri sürdüğü Havran Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu ve bu fetvayı yerine getirmek istediği iddia edilen iki kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Öztürk’ün avukatı Ali Eroğlu, müvekkili hakkında ölüm fetvası verdiği belirtilen Havran Müftüsü ve bu konuda sosyal medyada paylaşımlarda bulunan Fahrettin Yolcu ile kendini “tarihçi yazar” olarak tanıtan Orhan Baylan hakkında &#;ölümle tehdit&#;, &#;hakaret&#; ve &#;hedef gösterme&#; suçlarından ceza verilmesini istedi.

Diğer taraftan, Cemaatin sosyal medyada önde gelen isimlerinden olan, 'Müdafa-i İslam Hareketi' isimli bir yapının da başında bulunan Erdem Özveren, kararın ardından yaptığı sosyal medya paylaşımında Vali Ayyıldız'ın daha önceki benzer icraatlarını hatırlatıp "İzmir Valisi'yken eşcinsel faaliyetlere müsaade etmeyen, Eskişehir'e atanınca aldığı kararlar ile şehri çok kısa sürede dünyanın en güvenli 8. şehri konumuna getiren, Vali Erol Ayyıldız alkoliklerin festival adı altında yaptığı ahlaksızlıkları da iptal etti" dedi. Paylaşımlarına devam eden Özveren, yasaklama için Ayyıldız’a “teşekkür” etme çağrısında bulundu.

Bir başka destek de gerici örgütlerin içerisinde bulunduğu Eskişehir Kardeşlik Platformu’ndan geldi. Platformun yaptığı açıklamada festivalde kızlı erkekli yatılı kalındığı ve alkol tüketildiği yer alırken, “çevredeki eğitim gören çocuklara birçok olumsuz örnek teşkil ettiği”, “zihin sağlığını bozacak ahlaki yozlaşmaya sebep olduğu” gibi içi boş beyanlarla karara destek verildiği paylaşıldı.

ÖZGÜRLÜKLERLE ANILMALI

ANKA Haber Ajansı’na konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Valiliği’nin Anadolu Fest dahil etkinliklerin yasaklanması ile ilgili kararına tepki gösterdi. Büyükerşen, “Kentteki tüm gençler, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar adına bu kararın tekrar gözden geçirilmesi konusunda, yetkililere çağrıda bulunmak istiyorum. Sayın Valimiz, bu tepkilere sessiz kalmayacaktır. Çünkü gençliğin başkenti Eskişehirimiz yasaklarla değil; özgürlüklerle, bilimle, sanatla, kültürle anılmayı hak ediyor” dedi.

Eskişehir Halkevi de valiliğin aldığı karara tepki gösterirken, Eskişehir Valiliği’nin yasak kararına karşı yürütmeyi durdurma ve iptal talebiyle idare mahkemesine dava açtı. İptal nedeni olarak gösterilen şiddet olaylarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Halkevleri MYK üyesi Avukat Pınar Çelik Arpacı, “Bir kent, bir gece vakti, tek bir adamın keyfi bir şekilde vermiş olduğu yasaklama kararıyla yönetilemez. Eskişehir Valiliği’nden daha büyüktür Eskişehir halkı” ifadelerini kullandı.

YASAKLAR ŞEHRİNE DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ

Yasağa ilişkin sendikalardan da tepkiler geldi. DİSK Genel-İş Eskişehir Şube Başkanı Günay Ayaz, yasak kararları iktidarın ülkeyi nasıl yönetmek istediğini gösteriyor derken, “Açıklamalar bu kararın altında ideolojik, dinci, gerici bir tutum olduğunu gösterdi” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, benzer kararların daha öncede alındığını hatırlatırken, “Eskişehir yasaklar şehrine dönüştü” diye konuştu.

SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Birtürk Özkavak ise “Açıkça hayat tarzına müdahale anlamına gelen bu çağ dışı kararın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur” diyerek karara tepki gösterdi.

Valinin cemaatlerin etkisi altında kalarak karara imza attığını söyleyen Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Yener Çalışkan, valiliğe kararı derhal geri çekme çağrısında bulundu.

TKP Eskişehir İl Örgütü’nden yapılan açıklamada valiliğin bu kararı gerici vakıf ve derneklere hoş görünmek için aldığı ifade edilirken, kararın Eskişehir halkının sosyal yaşamını keyfi bir şekilde kısıtladığı belirtildi.

Karara tepki gösteren SOL Parti Eskişehir İl Örgütü de iktidarın ülkenin dört bir yanında halkın yaşam tarzını hedef aldığını vurguladı. Gerici tarikat ve vakıfların ülkeyi kuşattığı hatırlatılan açıklamada, bu gerici karanlıkla mücadelenin laikliği ısrarla savunmaktan geçtiğinin altı çizildi. Açıklamada, “Gerici yaşam tarzının topluma dayatılmasına izin vermeyeceğiz” denildi.

Müdafa-i İslam Hareketi Genel Başkanı İsmailağa Cemaati üyesi Erdem Özveren''den tepki çekecek sözler Erdem Özveren, Kocaeli''de 7. kattaki daireden şüpheli bir şekilde düşerek yaşam mücadelesi veren Sedef Nur Çağlar olayına yönelik "2 Üniversiteli Kız-2 Polis 1 Evde. Alkol Var, Fuhuş Var, Şiddet Var, Ölüm Var" ifadelerini kullandı. 

"FUHUŞHANELER" DEDİ

"Fuhuşhaneler" diyen Erdem Özveren "Tarikatlar Kapatılsın Diyenler de Ne Hikmetse Ses Yok, Seda Yok. Hiçbiri İçki Bayiileri ve Fuhuşhaneler Kapatılsın Diyemiyor" diye ekledi.

Erdem Özveren sözlerini "Genele Bağlayıp Üniversiteler ve Emniyet Kapatılsın Diye Saçmalamıyor" şeklinde bitirdi.

İLK DEFA OLMUYOR

Erdem Özveren''in bu ilk vukuatı değil Erdem Özveren yılında da Türkiye Cumhuriyet''in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk''ün Nutuk''una dil uzatmıştı. Erdem Özveren "Nutuk okuyup Kemalist, komünist, ateist olacağına, akaid, siyer, tefsir, fıkıh, ilmihal, hadis oku" yorumunda bulunmuştu.

SEDEF NUR ÇAĞLAR''A NE OLMUŞTU

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, polis memuru Ahmet Ata ile 10 Ocak günü misafirliğe gittiği 7’nci kattaki daireden düşen üniversite öğrencisi Sedef Nur Çağlar şüpheli bir şekilde düşerek ağır yaralandı. Üniversite öğrencisi Sedef Nur Çağlar''ın yaşam mücadelesi yoğun bakımda sürüyor.