Tarih Öğretmenliği Atama Sayısı

• bizimki genelin aksine ne ezberci zihniyetteydi, ne de aşırı milliyetçi eğilimleri vardı. kitaba bağımlı kalmaz, her görüşten tarihçilerin kitaplarına yer verirdi. osmanlı tarihinden bahsederken, olayların yakın tarihe etkisini, bugüne yansıyışını da yorumlardı. yakın tarihin de dersler arasında okutulmamasına kızar, müfredatın dışına çıkar, kendi tanık olduğu olayları anlatırdı. okutulan tarih kitaplarının çoğu zaman hikaye olduğundan bahseder, büyük tarihçilerin kaynaklarını getirir, olayları ilk elden anlatan liderlerin kitaplarındaki yorumlarını okurdu. aradaki farkı görmemizi isterdi. onun dersinde sıkılan olmazdı ve sayesinde tarihi çok seven 15 kişilik bir topluluk çıktı ortaya. sonraları ben de çok okudum, hocama hak verdim. gerçek olayların yanında, kahramanlık hikayelerinden geçilmeyen bir tarih okutulmuş ve okutulmaya da devam ediliyor. tarih ezberleniyor, yorumlanmıyor. sonra da birbirlerine çamur atan, araştırmayan, kolpa tarihçiler çıkıyor ortaya. asıp kesme hikayelerini tarih sanan ve ilerisine gidemeyip, kendini yetiştirmeyi bilememiş bir topluluğun arasından.

• ablamla sokaktaki bir heykelin hangi türk büyüğüne ait olduğu üzerine tartışırken, yoldan geçen ilk adama sorma kararımız üzerine karşımıza çıkan adamdır. heykel üzerine 15 dakikalık korsan bildiri vermiş kişidir. sorduğuna soracağına pişman eden öğretmendir.

• bir dönem arkeolog olmak isteyip de mahalle baskısı vs durumlardan dolayı okuyamayan bünyenin alternatif geçmişi öğrenme merakının tecellisidir.
  edit : imla

• kazanması çok da zor olmayan ama bitirmesi çok zor olan "tarih öğretmenliği" bölümünden diplomasını almayı başarabilmiş kişidir.
  
  zira bir tarih öğretmeni kalın kalın kitapları okuyup,pek çok destanı,efsaneyi vs inceleyip grekçe,ingilizce,türk edebiyat'ını yeterli derecede gördükten sonra en önemlisi osmanlıca okuma ve yazmayı çok iyi seviyede öğrenir.
  
  5 yıl boyunca mitolojisinden,arkeolojisine,sanat tarihinden,türk tarihine,yunan tarihine,eskiçağdan,yakınçağa ne var ne yoksa okur,öğrenir..
  
  saçlarına aklar düşer,muhtemelen gözlük kullanmaya başlar..
  
  sonunda oh okul bitti der,mezun olduğuna inanamaz.
  
  aslında her şey yeni başlıyordur ,sıra gelmiştir öğretmen olmak için kpss den 85 dolaylarında bir puan almaya.
  5 yıl boyunca tarihi irdeleyen yeni mezun şahıs vatandaşlık,coğrafya,matematik,gelişim psikolojisi,ölçme değerlendirme ve türevlerinin çıkacağı en az 300 bin öğretmenin ve yaklaşık 17 bin tarih öğretmenin gireceği bir sınavda ter dökecek ve ben niye okudum diye kendini sorgulamaya başlayacaktır.
  
  defalarca sınava girecek,yıllar geçecek sürekli kpss çalışmaktan kendi branşını unutacaktır.
  17 bin talihsiz tarih öğretmeni arasından atanabilecek 372 kişi arasına girmek için psikolojisine bozacak ve sınavı belki kazanabilecektir.sonra eğer kopya çeken olduysa sınav iptal edilecek ve emekler çöpe gidecektir.
  eğer şansınız hala yanınızdaysa sınavı yeniden kazanabilirsiniz..
  
  sonra mı?
  
  artık göreve başlamaya hazırsınız,ama hiç bir şey eskisi gibi değildir
  çünkü tarihle ilgili öğrendiğiniz her şey sınava hazırlanmak için geçen sürede unutulmuştur,tekrar ders çalışıp çocuklara anlatmaya çalışırsınız.
  ama hevesiniz zaten kalmamıştır,ideallarınızı geçen yıllar içinde çoktan belleğinizden silmiştir.öğrencilere karşı tahammülünüz kalmamıştır.
  
  tüm bu çektiğiniz sıkıntının acısını bütün zorlukları aşıp oraya geldiğinizi bilmeyen ve yaramazlık yapan öğrencinizden bağıra çağıra çıkarırsınız.
  oysaki öfkeniz o küçücük çocuğa değil sistemedir.
  
  ama gücünüz sadece ona yeter ne yazıkki.
  
  (bkz: eşeğini dövemeyen semerini döver)

• en çilekeş öğretmen grubudur. bir kere atanmak için kimisi senelerce bekler. atandıktan sonra (bu grup gene de şanslı azınlıktır) alanı gereği zaten özel dersti kurstu filan nasiplenemez. bu da yetmiyormuş gibi sosyal alanda derslere girer ve sosyal bilimlerle zerre kadar alakası olmayan, en tembel öğrencilerden müteşekkil sınıflarda can siperane ders anlatırlar.
  
  girdiği fen ve tm sınıflarında ise tarih dersi, üniversite sınavında çok puan kazandırmadığından yeteri kadar umursanmaz. he, bir de her dediğini elli kere tartmak zorundadır çünkü dersinin alanı tamamen siyasi olduğu halde, derste siyaset yapması kesinlikle yasaktır. bir tarih öğretmeni, bir siyasi partinin tarihini anlatırken bile politika yapmaktan kaçınmak zorundadır.
  
  belki, bu zorluklardan ötürü ve siyaset yapmadan siyaset yapma sanatını çok iyi bildikleri için, ilerleyen senelerde müdür yardımcılığına ve müdürlüğe yönelirler. bu yüzden hemen hemen her okulda, asli branşı tarih olan bir idareciye rastlamak mümkündür.

• tarih hakkında her şeyi bilmeyebilirler.şimdi çevrenin ve öğrencilerin ne yazık ki böyle bir baskısı var fakat tarih çok geniş konuları kapsayan bir alan ve bu alanın hepsine sahip olan kimse yok.herkesin uzmanlık alanı ve ilgi alanı farklı ama gel de bunu insanlara anlat..

• hocam bıdı bıdı olayı hangi tarihte olmuştu gibi sorularla terleyen öğretmen. dünyadaki bütün olayları kesinlikle bilmek zorunda gözüyle bakılan kişidir ayrıca.

• kitapta yazan tüm konuları ezbere bilen kişi ve asla müfredat dışına çıkmaması gereken kişi ...

• öğretmendir ama işsizdir..

• - bütün amacı ülkede yeni tarihçilerin yetişmesini engellemek olmalıdır.
  
  - işsiz kaldığı süre zarfında kendini coğrafya öğretmeni olarak geliştirmelidir.
  
  - okulu bitirdiğinde şunu iyi bilmelidir ki kimse tarih öğretmenini sevmiyor bu ülkede.
  
  -kimse tarihi sevmiyor bu ülkede. kemal kara'dan daha yaratıcı olmalı, almanlar yenilince vb cümleleri asla dile getirmemelidir.
  
  - tarihi bilmek zorunda değildir. öğretirken öğretendir. ^* bu yüzden de kpss den yüksek puan alamaz.
  
  - öğretmen bile değildir ya kısacası!

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.