Arazim Orman Olmuş

Türkiye’nin bazı illerinde olduğu gibi Muğla’da da vatandaşların atadan kalma tapulu arazi ve evlerine Orman Müdürlükleri tarafından orman alanı içinde kalıyor gerekçesi ile “Rıza-en terk edin” şeklindeki gönderilen mektuplar vatandaşı şok etti.

Türkiye'nin bazı illerinde olduğu gibi Muğla'da da vatandaşların ormanlık alana yakın atadan kalma tapulu arazi ve evlerine Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman alanı içinde kalıyor gerekçesi ile “Rıza-en terk edin” şeklindeki tebligatlar yapılmaya başladı. Şaşkına dönen vatandaşlar ne yapacağını bilemezken, CHP Muğla Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Süleyman Girgin vatandaşlarla bir araya gelerek konuyu Meclise taşıdığını söyledi.

NEREYE GİDECEĞİZ?

Konuyla ilgili araştırma yapan CHP Muğla Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Süleyman Girgin Muğla'nın Menteşe, Ula, Köyceğiz ve Dalaman ilçeleri başta olmak üzere her ilçede sıkıntı yaşandığını söyledi. Dalaman'ın Çöğmen Mahallesi'nde vatandaşlarla buluştan Girgin, “Vatandaşların ‘Tapuyu veren devlet ama Orman Genel Müdürlüğü devletin verdiği tapuyu tanımayıp atadan, dededen kalan tapulu arazilerimize el koyuyor. Nereye gideceğiz' diye dert yandılar. Herkesin elinde yılında verilmiş devlet tapuları var” dedi.

1 AY İÇİNDE RIZA-EN TERKEDİN!

70 yıllık tapuların orman alanı içinde kaldı gerekçesiyle iptal edilmesinin yasal olmadığını dile getiren Girgin şunları söyledi:
“Muğla il genelinde tapulaşma çalışmaları yıllarında büyük oranda yapılmış, yapılan tapulama ve kadastro çalışmaları sonucu devlet tarafından vatandaşlara tapu senetleri dağıtılmış, kimi parsellerde yapılaşma bile tamamlanmıştır. Günümüzde ise Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman sınırında düzeltme çalışmaları yapılarak geçmişte oluşan arsa vasıflı imar parselleri ve tapular orman alanı içinde bırakılmış ve bu parsellerde vatandaşların mülkiyet hakkı kısıtlanmıştır. Şimdi de Orman Bölge Müdürlüğü, tapulu yerlerin orman alanı içinde kaldığı gerekçesiyle vatandaşlara mektup göndererek 1 ay içinde tapulu ev ve arazilerini “Rıza-en” terk etmelerini istemektedir. Bu uygulama anayasanın 35'nci maddesi ile korunan mülkiyet hakkına aykırıdır. Devlette devamlılığın esas olduğu ilkesi ile örtüşmemektedir, bağdaşmamaktadır.”

70 YIL SONRA NE DEĞİŞTİ VE TAPULAR ELİMİZDEN ALINIYOR?

Vatandaşların yıllardır tarım yaptıkları tarlalarına 70 yıl sonra el konuluyorsa devletin verdiği tapuların hükmünün olmadığı ve kime güveneceklerini şaşırdıklarını söylediklerini belirten Süleyman Girgin, “ Vatandaşlar, ‘Tapuyu veren devlet ama Orman Genel Müdürlüğü devletin verdiği tapuyu tanımayıp atadan, dededen kalan tapulu arazilere el koyuyor' diye feryat ediyor. Tapular 'de verilmiş. 70 yıl sonra ne değişti de devlet verdiği tapunun arkasında durmuyor ve devletin ‘tapuya güven' ilkesini zedeleniyor? Mülkiyet hakkı ihlal ediliyor. Görünen o ki ilerleyen zaman içinde tapu iptalleri de yaşanabilecektir. Dolayısıyla vatandaşların kısıtlanan mülkiyet haklarını çözüme kavuşturacak adımlar mutlaka atılmalı ve vatandaşın mağduriyeti giderilmelidir” diye konuştu.
Girgin vatandaşların yanında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile telefonla görüşerek konuyu anlattıktan sonra bakanın “Konuyla ilgileneceğim” dediğini de açıklayıp, “Konunun takipçisi olacağım” dedi.

İlginizi ÇekebilirSatın aldığı tapulu evine giremiyor

AdanaÇevre ve Şehircilik BakanıCHPKöyceğizMuğlaMurat KurumÖlümTürkiyeuygulama

Mor Menekşe yazdı:

bilalbozan yazdı:iddia edildiği gibi tarım arazisi olarak kullanılan ve kişinin ağaçlandırmasıyla orman arazisi olarak tespit edilen arazideki durumda,eski hava fotoğrafları yerel mahkemelerde bu işin çözümünü sağlayabilirmi

Çözüm kabul edilse bile Öncelikle hava fotoğrafı var,,mı orman'ın yetişmesi uzun zaman alıyor eskiye dayalı
BÖYLE bir fotoğraf bulabilirse şanslı ,Bilindiği üzere köylü ,, helikoptere binip manzara fotoğraflamıyor,
Kendi resmini bile çektiremezken ,, böyle bir delil bulması imkansız.

Mor menekşe,Köylü helikoptere binerek oraların resmi ile kendi vesikalığını cekmesine gerek yoktur, buraların yukardan yani eskiden havadan çekilmiş fororafları.Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-Fotogrametri ve Geodezi Dairesinde bulunmaktadır.Şimdi bu havadan cekim uydu yolu ile yapılmakta yine bu dökümanlar belirtiğim dairede muhafaza edilmekte olup,ayrıca bu uydudan yapılmakta olan yeni sistem KADOSTURA İŞLEMLERİNDEDE -) Senin ağaclar benim üzerimde benim ağaclarda senin üzerinde tescili yapılma yanlışlıklarıda almış başını gitmektedir. yani 70 yıllık ağacın biranda benim üzerime tescil edildiğini göre bilirsin ,benim ağaclarda biranda hasana veya hüseyine gitmiş göre bilirim.
Peki mormenekşe böyle bir olayı yaşadık nedavası acacağız.? Sende şimdi diyormusun isterse bu gemiyi batıtır isterse kurtarır diye karışmıyormusun.)))







**************
KADASTRO EKİBİNİN HATALI İŞLEMLERİ - SİCİLE GÜVEN İLKESİ UYARINCA DAVALILARIN ZARARA UĞRAMASI - TAZMİNAT DAVASI - KUSURSUZ SORUMLULUK - TAPU İPTALİ VE TESCİL - DEVLETİN TAZMİNAT ÖDEMESİ - KUSURSUZ SORUMLULUK
KAYIT NO :
**************
Esas Yılı :
Esas No :
Karar Yılı :
Karar No :
Karar Tarihi :
Daire No : 1
Daire : HD
**************
ÖZET : Dava konusu taşınmaz, sanki orman sınırları içerisinde değilmiş gibi, senetsizden kişi adına yılında tespit edilmiş, sonradan satım suretiyle el değiştirmiş; tarihinde davalı üzerine kaydedilmişfunduszeue.info arada hazine tespite ses çıkarmamıştır tarihinde taşınmaz sayılı yasa ile orman dışına çıkarılmış, yine hazine davalının satın almasından sonra şerh koydurmuş; eldeki davayı ise, çıkarmadan itibaren 20 yıla yakın bir süre geçtikten sonra açmıştıfunduszeue.inforo ekibinin hatalı işlemleri sonucu davalıların ( karşı davacılar ) bayii adına tespiti ve kesinleştirilmesi, buna bağlı olarak sicil oluşturulması, sicile yerin orman tahdidinde kaldığına ilişkin bir şerhin verilmemesi nedeniyle ve sicile güven ilkesi uyarınca davalıların zarara uğradıkları yadsınamaz ( inkar edilemez ) bir gerçektir. Davalıların, akdine müracaat etme olanağının bulunması, kusursuz sorumluluktan ötürü hazineye karşı dava açmasını funduszeue.info durumda uğranılan zararın hazine tarafından karşılanması gereği belirtilen ilkelerin bir sonucudur.

**************
( s. K. m. 40/3, /5) ( s. K. m. ) ( s. K. m. 55)
DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil, alacak davasının yapılan yargılamasında, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar karşı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle, duruşma günü olarak saptanan Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden funduszeue.info avukat Ahmet ile temyiz edilen Hazine vekili avukat Gülderen geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı,bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı hazine vekili, dava konusu taşınmazın öncesinin orman olduğunu hazine adına orman dışına çıkarılan yerde kaldığı halde tapu maliki adına tescil edildiğini, ormanların özel mülke konu olamayacağını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile hazine adına tescilini istemişfunduszeue.infoı-karşı davacılar ise, tapu siciline güvenerek taşınmazın üzerinde şerh olmadan satın aldıklarını tapu iptal edildiği takdirde, zarara uğrayacaklarını ileri sürerek TL. tazminat istemişfunduszeue.infoan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu taşınmazın yılında sayılı yasaya göre yapılan tahditte orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, orman sınırları içinde iken tarihinde yapılan arazi kadastrosu sonucu tahdit dışında imiş gibi senetsizden davalı ve karşı davacıların bayii üzerine tescil edildiği, tarihinde başlayıp tarihinde kesinleşen sayılı yasaya göre yapılan orman sınırları dışına çıkarma işlemi ile dava konusu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı, tarihinde davalıların tapu kaydına güvenerek pay satın aldığı daha sonra tarihinde tapu kaydına orman şerhi konulduğu sabittir.
Gerçekten, taşınmaz orman sınırları içerisinde iken kadastro tespiti ile kişiler üzerine yapılan tescilin yolsuz olduğu kuşfunduszeue.info var ki, davalılar yolsuz oluşan tapu kaydına güvenerek taşınmazın bedelini ödemek suretiyle tapudan pay alan funduszeue.info konumundadıfunduszeue.infoşınmazın tapu kaydı üzerinde ormandan çıkarıldığına ilişkin hiçbir şerh bulunmamaktadıfunduszeue.infoşka bir anlatımla temlikten önce hazine tarafından tapunun yolsuz olduğundan bahisle açılmış bir dava yoktur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki Anayasa'nın 40 ncı maddesinin 3.fıkrasında "kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir." Hükmü öngörülmüş, ncu maddenin 5 nci fıkrasında "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği" açıklanmıştıfunduszeue.info nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de, eylem yada işlemin kusura dayanması funduszeue.info devletin sorumluluğu kusursuz funduszeue.infoılan ilke tarih ve 1/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, B.K. nun 55 nci maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı tarih 7/7 sayılı İnançları Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştıfunduszeue.info çalıştıran ( somut olayda devlet ) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur.Çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlenmesindeki eksiklik yada bozukluk nedeniyle çalışan çevre ve ilgililer için hakların kazanılması ve kullanılması açısından özel bir tehlike oluşfunduszeue.infouz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi yada yitirilmesi bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır.Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, aykırı kayıtlardan doğan zararları da ödemeyi taahhüt funduszeue.infoksız yada hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmelidir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz, sanki orman sınırları içerisinde değilmiş gibi, senetsizden kişi adına yılında tespit edilmiş, sonradan satım suretiyle el değiştirmiş; tarihinde davalı üzerine kaydedilmişfunduszeue.info arada hazine tespite ses çıkarmamıştır tarihinde taşınmaz sayılı yasa ile orman dışına çıkarılmış, yine hazine davalının satın almasından sonra şerh koydurmuş; eldeki davayı ise, çıkarmadan itibaren 20 yıla yakın bir süre geçtikten sonra açmıştıfunduszeue.inforo ekibinin hatalı işlemleri sonucu davalıların ( karşı davacılar ) bayii adına tespiti ve kesinleştirilmesi, buna bağlı olarak sicil oluşturulması, sicile yerin orman tahdidinde kaldığına ilişkin bir şerhin verilmemesi nedeniyle ve sicile güven ilkesi uyarınca davalıların zarara uğradıkları yadsınamaz ( inkar edilemez ) bir gerçektir. Davalıların, akdine müracaat etme olanağının bulunması, kusursuz sorumluluktan ötürü hazineye karşı dava açmasını funduszeue.info durumda uğranılan zararın hazine tarafından karşılanması gereği belirtilen ilkelerin bir sonucudur.
Hal böyle olunca, davalı ve karşı davacının gerçek zararının miktarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken karşı davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru değfunduszeue.infoı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazı funduszeue.infoüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü funduszeue.info maddesi uyarınca BOZULMASINA, tarihinde yürürlüğe giren Av.ücret tarifesinin maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için TL. duruşma funduszeue.infoının temyiz edilenden alınmasına ve peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Medeni Kanunun önceki ; yeni maddesi ile, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan ötürü Devletin doğrudan doğruya sorumlu olacağı ilkesi benimsenmişfunduszeue.infoılan maddeye dayanılarak açılan davalarda zarar sicil tutma kavramına giren bir işlemden veya böyle bir işlemin yerine getirilmemiş olmasından doğfunduszeue.info zararı doğuran işlemin veya yerine getirilmemiş olmasının hukuka aykırılığı da gereklidir.
Hemen belirtilmelidir ki, sicil tutulmasıyla ilgisi olmayan yasa yolları gösterilmiş olan ve yasal yollara başvurularak düzeltilmesi olanakları bulunan kadastro çalışma faaliyetleri ile nitelik yitirmeden dolayı orman rejimi dışına çıkarma işlemleri sicil tutma kavramı içersine girmez.
Ancak, kadastro sonucu kesinleşen tutanağın sicile yanlış işlenmesi halinde funduszeue.info maddesi uygulanma olanağı bulur.
Öte yandan, Devlet ( kamu ) malı içinde kalan yer hakkında oluşturulan kadastral kayıt, hukuken geçersiz bir kayıttıfunduszeue.infom, hazinece açılan tapu iptal ve tescil davası kabul edilmiştir.Çekişmeli taşınmazın sonradan nitelik yitirmeden ötürü orman rejimi dışına çıkarılması, gerçek kişiler yararına ayni bir hak doğurmuş değfunduszeue.infonin kadastral parsel kaydına satış suretiyle el değiştirmeden sonra şerh koydurması ve kadastro tespitinden uzunca sayılabilecek bir süreyi takiben iptal ve tescil davasını açması, onun ( hazinenin ) tazmini sorumluluğunu ortaya çıfunduszeue.info olayın oluşumu ve özellikleri nedeniyle, Borçlar Kanunu'nun haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerinin uygulanabileceği de söfunduszeue.infoşınmazı satın alan kişi, yalnızca akdine ( bayiine ) karşı dava ve talep hakkını kullanabilir.
Açıkladığım nedenlerden dolayı hükmün Onanması gerektiği kanaatini taşıdığımdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.