türkiye yıllık buğday tüketimi / Uluslararası buğday üretimi istatistikleri - Vikipedi

Türkiye Yıllık Buğday Tüketimi

türkiye yıllık buğday tüketimi

Türkiye buğdayda kendi kendine yetiyor mu? Grafiklerle Türkiye'nin buğday karnesi

Tarım deyince akla buğday ilk akla gelen ürünlerin başında yer alıyor. Türkiye buğdayı hem ihraç hem de ithal eden bir ülke. 

2003-2017 yılını kapsayan son 15 yılda Türkiye 9 sene boyunca buğdayda kendi ihtiyacını kendi karşılarken 6 sene ise ihtiyacından daha az buğday üretti. Bu da her 3 seneden 1’inde Türkiye’de buğday üretimi tüketimi karşılamıyor. Ancak son 15 senede üretilen kullanılabilir buğday miktarı tüketimden 10 milyon ton fazla.

TÜİK verileri üretilen tüm buğdayın arza dönüşmediğini ve üretim kayıplarından dolayı, kullanılabilir üretim miktarının esas alınmasına işaret ediyor. TÜİK her sene buğday yeterlilik derecesini açıklıyor. Bu, üretimin tüketimi ne oranda karşılaştığını gösteriyor. Bu değer yüzde 100’den fazla ise üretimin tüketimden fazla olduğu anlamına geliyor. Yüzde 100’den daha düşükse bu defa üretimin tüketimi karşılamadığı ortaya çıkıyor.

2003-2017 arasını kapsayan son 15 senenin yeterlilik derecesine bakıldığında 2003, 2006, 2007, 2008, 2012 ve 2014 yıllarında kullanılabilir üretim, tüketimi karşılamıyor. Bu durumun üç yıl ardı ardına yaşandığı da görülüyor. Stokların kaç sene kullanılabileceği saklama koşullarına göre değişiyor ancak 3 sene açık varken ithalat yapmadan bunun nasıl karşılanacağı büyük bir soru işareti. Açık oranı 2007'de yüzde 3,5, 2008'de yüzde 5,5 ve 2014'te yüzde 10,8'e kadar çıktı.

Diğer 9 yıl boyunca ise üretim tüketime yetiyor. 2015,2016 ve 2017 yıllarında ise sırasıyla yüzde 13,6, yüzde 3,8 ve yüzde 11,7 fazla verdi.

TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 2017 yılındaki kullanılabilir buğday üretimi 20 milyon 317 bin ton. Tüketim ise 18 milyon 186 bin ton. Son 15 senede üretilen kullanılabilir buğday miktarı tüketimden 10 milyon ton fazla. Bu 15 senede 289 milyon ton kullanılabilir buğday üretilirken 279 milyon ton tüketim gerçekleşti.

İhracat toplamı ithalattan fazla

Türkiye buğdayda aynı anda ihracat ve ithalat yapan bir ülke. Son 15 seneye bakıldığında bazı yıllar ithalatın bazı yıllar ise ihracatın fazla olduğu görülüyor. İthalatın fazla olduğu sene sayısı 6. Üretimin tüketime yetmediği sene sayısı da 6. 2003-2017 arasını kapsayan 15 yılın toplamında gerçekleşen ithalat ihracat oranına bakıldığında ise ihracat 9,4 milyon ton fazla gerçekleşti.

Türkiye 2017 yılında 7,5 milyon ton buğday ihraç ederken 6,1 milyon ton da buğday ithal etti. Bu 15 senede 48,9 milyon ton buğday ithal edilirken 58,3 milyon ton ihracat gerçekleşti.

Dünyada en çok buğday tüketen ülkeler hangileri, Türkiye’nin buğday ithalatı ve ihracatı ne kadar?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından buğday başta olmak üzere gıda güvenliği dünya gündeminin ilk sıralarında. Dünyanın önemli tahıl üreticilerinden Ukrayna’nın işgal edilmesi fiyatların hızla yükselmesine neden oldu. Birçok ülkede kıtlık uyarılarında bulunulurken tahıl ürünlerinin sevkiyatı için Türkiye’nin arabuluculuğunda Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde anlaşma imzalanması limanlardan tahıl yüklü gemilerin yeniden çıkışını sağladı. 

Türkiye dünyada en çok buğday tüketen ülkelerin başında geliyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de kişi başına yıllık 169 kilogram buğday ve buğday ürünü tüketiliyor. 

Türkiye bu oran ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyeleri arasında zirvede yer alırken dünyada ise 7. sırada bulunuyor. 

Dünyada nüfusa göre en fazla buğday tüketen ülkeler hangisi? Türkiye’de kişi başına yıllık ne kadar buğday tüketiliyor? Türkiye’nin buğdayda yeterlilik derecesi kaç?

En çok buğday tüketen Tunus

FAO’nun 2019 yılı verilerine göre dünyada en çok buğday ve buğday ürünü tüketen ülkesi Tunus. Bu ülkede yıllık kişi başına 199 kg buğday tüketiliyor. Türkmenistan 190 kg ile ikinci sırada bulunurken Cezayir 182 kg ile üçüncü durumda. Bu ülkeleri Azerbaycan (180 kg), Fas (177 kg) ve Özbekistan (173 kg) takip ediyor. Yedinci sıradaki Türkiye’de yıllık kişi başına buğday tüketimi ise 169 kg.

Türkiye’yi sırasıyla Afganistan (162 kg), İran (156 kg), Mısır (146 kg), İtalya (144 kg), Gürcistan (139 kg) ve Rusya (138 kg) takip ediyor.

Avrupa ülkelerinde buğday tüketiminin daha düşük olduğu görülüyor. Fransa 120 kg tüketim ile 180 ülke arasında 26. sırada bulunuyor. Hemen ardından Yunanistan 116 kg ile geliyor.

Türkiye’de buğday tüketimi Almanya’nın 2 katı

35. sıradaki İngiltere’de 111 kg buğday tüketilirken Almanya 88 kg ile 65. sırada. Türkiye’deki buğday tüketimi Almanya’nın neredeyse iki katı.

ABD’de yıllık kişi başına 80 kg buğday tüketilirken Çin’de bu miktar 66.

Dünyada buğday tüketiminin en az olduğu ülke ise 1 kg ile Laos. Çad, Kamboçya ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde ise yıllık tüketim 3 kg.

Arz miktarı ölçülüyor

Öte yandan, FAO yetkililerinin açıklamasına göre veriler aslında “buğday tüketimini” değil; “buğday arzı”nı gösteriyor. Çünkü “gıda kaybı ve israfı”nı tam olarak hesaplamak mümkün değil. Bu yüzden “buğday arzı”, tüketim olarak değerlendiriliyor.

Bazı ülkelerde buğday tüketiminde halkın yemek tercihleri etkili olurken gelişmemiş ülkelerde ise buğday tüketiminin düşük olmasının sebebi arzın düşük olması. İnsanlar buğdaya erişemedikleri için buğday tüketemiyor.

TÜİK’e göre yıllık tüketim: 177 kg

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020-2021 sezonunda Türkiye’de yıllık kişi başı buğday tüketimi 176,8 kg oldu.

Türkiye tarımda kendi kendine yetebiliyor mu? TÜİK’e göre 2020/2021 piyasa yılında (1 Temmuz 2020-30 Haziran 2021) Türkiye’nin tahıldaki kendi kendine yeterlilik derecesi yüzde 97,4 oldu. Bu oran 2019/20 sezonunda ise yüzde 87,8 olmuştu.

Türkiye’nin buğday ithalatı ve ihracatı ne kadar?

Yüzde 100, bir ülkenin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabildiği anlamına geliyor. Yüzde 100’den düşük oranlar ise üretimin kendine yetmediğini gösteriyor.

En önemli tahıl maddelerinden buğdayda ise 2020/2021 piyasa yılında kendi kendine yeterlilik yüzde 102,5 oldu. Ancak önceki yıl bu oran yüzde 89,5 idi.

Türkiye’nin buğday ithalatı ve ihracatı ise yıllara göre değişiklik gösteriyor. 2019-20 sezonunda 10,8 milyon ton buğday ithal edilirken 7,5 milyon ton buğday ithalatı gerçekleşti.

Türkiye'nin hasat sezonuna kadar yeterli buğdayı bulunuyor

Ulusoy, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinin buğday fiyatları ve arzına etkilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yıllık buğday üretiminin ekim alanları ve yağış rekoltesine göre değiştiğini ancak yıllara göre 18-21 milyon ton aralığında olduğunu, 2019'da 19 milyon ton, 2020'de 20,5 milyon ton, yetersiz yağış nedeniyle geçen yıl da 17,7 milyon ton olarak gerçekleştiğini aktardı.

Türkiye'nin ortalama yıllık buğday tüketiminin 19 milyon ton olduğunu belirten Ulusoy, "Buğdayda net bir şekilde kendimize yeten bir ülkeyiz. Bu nedenle söz konusu gerginliğin iç piyasada herhangi bir sıkıntıya yol açması söz konusu değil." dedi.

Yeni buğday hasadının Çukurova'da mayısta başlayacağını anımsatan Ulusoy, "Bu zamana kadar TMO'nun depolarında yeterli miktarda buğday, sanayicilerimizde de un vardır. Türkiye, hem şu anda hem de önümüzdeki süreçte buğday ve unda bir sıkıntı yaşamayacaktır." ifadelerini kullandı.

Ulusoy, yağışların sonbaharda bir önceki yılın üzerine çıktığını ancak ortalamanın altında kaldığını, aralık ayında ise hem önceki yılın hem de son 20 yılın ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini aktararak, rekoltenin geçen yılın üzerinde olmasını beklediklerini kaydetti.

"Türkiye, ihracat yapmak için aldığı buğdayı alternatif pazarlardan karşılayabilir"

Eren Günhan Ulusoy, Türkiye'nin buğday ithalatının ana sebebinin un ve makarna ihracatı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ise ikincidir. Son 20 yılda un ihracatımız 11, makarna ihracatımız 30, bulgur ihracatımız 15, irmik ihracatımız 5, bisküvi ihracatımız ise 4 kat artmıştır. " dedi.

Türkiye'nin 2020-2021 sezonunda 7,5 milyon ton buğday ithal ettiğini bildiren Ulusoy, buğday ve buğday ithalatında Rusya'nın payının yüzde 66, Ukrayna'nın yüzde 18,5 olduğunu söyledi.

Ulusoy, Rusya ve Ukrayna'nın küresel buğday ithalatındaki paylarının da yüzde 30 olduğunu belirterek, "Türkiye, bu iki ülkeden ithal ettiği buğdayı Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Moğolistan gibi yakın Asya pazarından karşılayabilir. Bu bölge dışında Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Kanada gibi pazarlar da alternatif olabilir. Özellikle navlun ve lojistik maliyetleri göz önüne alındığında yakın Asya pazarı en önemli alternatifimiz olabilir. Söz konusu buğdayı buralardan rahatlıkla karşılayabiliriz." ifadelerini kullandı.

"Tahıl kıtlığı ve stokçuluğun söz konusu olduğunu söylemek mümkün değil"

TUSAF Başkanı Ulusoy, Rusya ve Ukrayna'nın global buğday ithalatındaki payının yüzde 30 olmasının küresel anlamda tedirginliğe neden olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu durumun hiç olumsuz etkisinin olmayacağını söylemek doğru olmaz. Özellikle kısa vadede fiyat baskıları yaşanabilir. Ancak Kovid-19 nedeniyle buğday ve tahıl üretimine yönelim arttı ve küresel anlamda ekim alanları genişledi. 2021-2022'de dünya tahıl üretiminin yüzde 3,2 artması bekleniyor. Rusya ve Ukrayna'dan buğday alan ülkeler bunu Asya, AB, Avustralya, Kanada ve Kuzey Amerika pazarından tedarik edebilir. Tedirginlik için şu aşamada daha erken ve dünya, sıkıntı çekmeden yılı rahatlıkla atlatabilir. Tahıl kıtlığı ve stokçuluğun söz konusu olduğunu söylemek mümkün değildir."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular

Buğday

Bu haberi paylaşın
Weizen in Jammu">

Türkiye buğdayı nasıl kullanıyor?

TEPGE'nin raporunda Türkiye'nin kendi ürettiği buğdayın yüzde 80'inin gıda sektöründe yüzde 11'inin yem sanayisinde, yüzde 6'sının ise tohumluk olarak tüketildiği paylaşılıyor. Aynı zamanda ihracat için de ithalat şartı var. Yani eğer bir üretici makarna ihraç etmek istiyorsa burada kullanacağı unu da ithal etmeli. Rapora göre Türkiye'nin küresel buğday ithalatından aldığı pay yüzde 4,2. 2020-2021 sezonu verilerine göre Türkiye'nin ithalatında Rusya yüzde 77,7 ile lider onu yüzde 9,2 ile Ukrayna ve yüzde 3,5 ile Litvanya takip ediyor.

Külahçıoğlu, Rusya ve Ukrayna'da yaşanan sıkıntılar Kanada ve AB ülkeleri ile telafi edilebileceğini bu anlamda Türkiye'nin bir sıkıntı çekmeyeceğini söylüyor. 160 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Külahçıoğlu sektörün yeni pazar bulmakta zorlanmayacağını aktarıyor.

Bu yıl ülkelerin ellerindeki buğday stoklarının oldukça azaldığını dile getiren Külahçıoğlu, yeni üretim sezonuyla beraber durumun iyileşme göstereceğini ve fiyatlarda da yeni ve güçlü bir artış yaşanmasını beklemediklerini söyledi.

Suiçmez, "Eğer biz buğday ekim alanlarını arttırıp aynı zamanda verimliliği yükseltecek çalışmalar yaparsak kendi ihtiyacımızı karşılama noktasında gelecek yıllarda da sıkıntılar çekmeyiz. Bugün Hindistan'ın buğday üretimindeki gücü 10 yıl önce yaptıkları buğday üretim planında saklı. Onlar bir atılım yaparak bugün bu noktaya geldiler" diyor.

Buğday üretimi hangi illerde güçlü?

TEPGE tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye'deki buğday ekim alanı dünyadaki toplam buğday ekim alanının yüzde 3,2'sini oluşturuyor. Bu alan aynı zamanda Türkiye'de ekilen toplam tahıl alanının yüzde 44'ünü oluşturuyor. 2020-2021 sezonunda toplam toplam 69,2 milyon dekar alana buğday ekimi gerçekleşmişti. Bu alanda Konya yüzde 9'luk payla lider. Buğday üretiminde ilk 10'daki diğer illerin payı ise şöyle: Şanlıurfa yüzde 5,8, Ankara yüzde 5,2, Diyarbakır yüzde 3,9, Yozgat yüzde 3,8, Sivas yüzde 3,5, Tekirdağ yüzde 2,8, Çorum yüzde 2,7, Kayseri yüzde 2,7 ve Mardin yüzde 2,5.

Konya umutlu, Şanlıurfa mutsuz

Dünyada buğday üretimi konusunda endişeler yükselirken biz de DW Türkçe olarak Türkiye'nin en fazla buğday üretimine sahip olan Konya ve Şanlıurfa ziraat mühendisleri odası başkanlarına bu yılki üretim süreçlerini ve sonuçlarını sorduk.

İki şehrin ziraat mühendisleri odası başkanı da geçmişte yaşanan kuraklığın buğday üretimine etki ettiğini belirtiyor. Şimdi gözleri bu yılki hasat aylarında. Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, bu yıl bölgenin yağmur ve kar yağışı anlamında bereketli bir sezon geçirdiğini ve dolayısıyla yüksek bir verim beklediklerini söylüyor. Hâlâ bölgede yağışların devam ettiğini belirten Kırkgöz, buğdayın gelişim sürecinin devam ettiğini ve çiftçilerin bu yıldan umutlu olduğunu paylaşıyor.

Abdullah Melik

Güneydoğu illerinde ise durum aynı değil. Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, nisan ortasında yaşanan dolu yağışının ekili alanların bir bölümüne zarar verdiğini ayrıca bahar döneminin kurak geçmesi yüzünden Şanlıurfa ve çevre illerde verimin oldukça düşük olduğunu anlatıyor. Melik, özellikle Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman ve Gaziantep gibi illerde artan aşırı iklim olaylarının ve etkili kuraklık dalgalarının üretim üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirten melik çiftçinin artan maliyetler yüzünden sulama yapamadığını bununda bölgesel verimi düşürdüğünü anlatıyor.

"Tarımsal sulama maliyeti arttı"

Şanlıurfa'da 2,5 milyon dönüm araziye buğday ekimi yapıldığını söyleyen Melik, şöyle devam ediyor: "1 ay sonra hasadına yapacağız bu ekimin. Ama çoğu bölgede verim düşük. Kuraklık yüzünden ürün yeterince gelişme gösteremedi. Çiftçiler de enerji maliyetleri yüzünden sulama yapamadı. 2,5 milyon dönüm arazinin 2,2 milyonu sulu tarıma müsait. Yani bu alanlarda sulama birliklerinin alt yapısı var. 300 bin dönüm ise kuru tarım dediğimiz sadece yağmura bağlı kalarak yetiştirme yapılıyor. Kuru tarım bölgelerinden zaten şu an kimse bir beklentide değil. Sulu tarım ise kullanılamıyor. Nedeni tarımsal sulamada kullanılan elektriğe yapılan zamanlar. Bölge Türkiye'nin en modern sulama birliklerine sahip ama kullanamıyor. Yaklaşık 230 milyon dolara yapılan bu sistemler öylece bekliyor. Zaten 1,2 milyon dönüm alana borçları yüzünden dağıtıcı şirketler tarafından elektrik verilmiyor. Şirketler çiftçiden aylık ödeme talep ediyor. Çiftçi aylık kazanmıyor ki nasıl ödesin? Biz ürünün hasadını yapınca para bulabiliyoruz. Türkiye bu alanda kendine yetebilir."

Melik, girdi maliyetleri ve diğer problemlerle beraber buğdayın artık en ucuz ürün olmaktan çıkacağını da söyledi.

Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz de çiftçiye verilecek desteklerin ve diğer ödemelerin daha önceden açıklanması gerektiğine vurgu yapıyor. Bütün ürünlerde girdi maliyetlerinin katlandığını belirten Kırkgöz, "Çiftçi ürününü kaça satacağını bilmiyor. Bilse ona göre üretim yapar. Ancak bu belirsizlik çiftçiyi zorluyor" diyor.

Buğday alım fiyatı ne olacak?

Bu noktada tüm üreticilerin ortak talebi verilecek desteklerin ve ürün alım fiyatlarının daha önceden açıklanması. Şimdi buğday üreticilerinin gözü devletin açıklayacağı buğday fiyatında. Zira açıklanacak alım fiyatı buğday üretiminin teşvik edilmesi için oldukça kritik bir unsur.

Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Baki Remzi Suiçmez bu yıl çiftçinin biraz da olsa kar edebilmesi için buğdayın alım fiyatının 8 TL olması gerektiğini söylüyor. Geçen dönemde devletin ton fiyatını 2 bin 250 lira olarak açıkladığını aktaran Suiçmez, "Daha sonra piyasalarda fiyatlar yükseldi. 6 bin lira seviyelerinden ithalat yapıldı. Daha sonra bu sanayicilere neredeyse yarı fiyatına verildi. Yani devlet sübvanse etti. Bu yanlış mı? Hayır sübvanse edilmesi gerekiyordu. Yoksa ekmek fiyatları katlanacaktı. Ama kendi üreticimizin de korunması lazım. Üreticiye o fiyatlar verilse üretim daha da artacak zaten" dedi.

Bu yıl buğday alım fiyatının belirlenirken artan girdi maliyetlerinin de dikkate alınması gerektiğini dile getiren Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Burak Kırkgöz, "Çiftçi maliyetini çıkaramazsa diğer dönemler de ürününe masraf yapmıyor. Siz yeterince gübre kullanamazsanız ne olur? Verim düşer. Tüm bunların dikkate alınması lazım" şeklinde konuşuyor.

Bu yıl bir kilogram buğdayın 6 lira 98 kuruş maliyete neden olduğunu söyleyen Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, "Ekmeklik buğdayın 7 lira 87 kuruşa, durum buğdayının ise 8 lira 30 kurula satılması gerektiğini belirtiyor.

Bize yazın

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası