faiz neden haram / FAİZ (İslâm’da) Ansiklopediler - TÜBİTAK

Faiz Neden Haram

faiz neden haram

Faiz Neden Haram Kılınmıştır? Kısaca Diyanet A&#;ıklaması

Haberin Devamı

Faiz Neden Haram Kılınmıştır?

 İslami açıdan ele alındığı vakit faiz haramdır. Bunun nedeni ise İslami hukuk ve ahlak kuralları bakımından düşünüldüğünde, ‘hak’ kavramına uzak olmasıdır. Çünkü faiz kul hakkını hiçe sayması ile beraber aynı zamanda insanları kolay bir şekilde aldatmanın yolunu açmaktadır. Başkasının hakkını yemek İslamiyet hukuk ve ahlak kuralları da yer almadığı için, Müslümanlık açısından faiz haram kılınmıştır. Bu durum aynı zamanda toplumsal açıdan da insanların birbirini olan güvenini önemli oranda düşür. İnsanları belli bir rekabete sokar ve aynı zamanda daha çok kazanma dürtüsü önemli bir kayıp yaşatabilir.

Faiz Neden Haram Kısaca Diyanet Açıklaması

 Özellikle İslami açıdan bakıldığı vakit hak yeme durumu söz konusu olduğu için faiz haram kılınmıştır. Bulurum, ‘hak’ kavramı noktasında diyanet üzerinden de geçerliliğini korumaktadır. Aynı zamanda ‘Allah, yasakladığı için’ bir emir olarak da faiz haram kılınmıştır.

Haberin Devamı

 Toplumsal gelir dağılımını yok eden, haksız yere başkalarının kazancını ortadan kaldıran bir durum olduğundan İslami bakımdan faiz haramdır. Bu sebepten dolayı hiçbir Müslümanın farklı bankalar üzerinden faiz almaması dile getirilir. Ancak bu durum elbette kişinin kendi nefsi ve iradesi üzerinden ele alınmaktadır. Tabii Diyanet üzerinden bakıldığı zaman ise şu an faiz haram olarak öne çıkıyor.

fazla oku

"Geçmişte yapılan sermayeyi renklerine, milliyetine, coğrafyasına göre bölme yanlışına son verdik. Zira paranın dini, imanı, milleti, vatanı olmaz; para paradır. Para cıva gibidir, kendisine uygun nereyi bulursa oraya akar. İşte şimdi Türkiye, paranın aktığı ve akacağı en istikrarlı, isabetli ve güvenli bir yer haline gelmiştir. Bunu başardık." 

Bugün Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Recep Tayyip Erdoğan, bu sözleri 10 Mart tarihinde Hatay'ın Dörtyol ilçesinde Atakaş Grubu ile Rus MMK Grubu tarafından ortaklaşa kurulan demir-çelik fabrikasının açılış töreninde dile getirdi. 

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Paranın dini, imanı, vatanı yoktur"

Erdoğan birçok kere benzer açıklamalarda bulundu. Çok uzak değil yakın tarihte bundan bir yıl önce 30 Kasım Katar'ın Borsa İstanbul'a ortak olmasına yönelik eleştirilere cevap verirken de "Paranın rengi, dini yoktur, para paradır" demişti. 

Faize ise öteden beri karşı olmakla biliniyor. Erdoğan bunu pek gizlemedi ama duruma göre gerekli çıkışlarda bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde çok şikayet ettiği faiz ise 19 yılda zikzaklı bir seyir izledi. Bazen çok yükseldi bazen ise indirildi. 

Özellikle bazı sektör temsilcilerinin kredi kullanımındaki faiz oranında şikayet etmeleri üzerine bir şekilde yüksek oranlar aşağı çekildi. 

Faiz oranları her aşağı çekildiğinde ise özellikle konut ve araç fiyatları aldı. Mal sahibi olmak için kamu bankaları başta olmak üzere finans kuruluşlarının kapısı çalan insanlar, kullandıkları krediler için faiz verirken daha ucuz olan konut ve araçları ise faiz indirimleri nedeniyle hep pahalıya almak zorunda kaldı. 

Faizin değişkenlik seyri

Merkez Bankası'nın verilerine göre AK Parti'nin iktidar olduğu yakın dönemde faiz oranları birçok defa değişiklik gösterdi. 

Merkez Bankası

Merkez Bankası İdare Merkezi / Fotoğraf: AA

Şimdi iktidarın yüksekliğinden çok dert yandığı faiz oranlarında aynı yıl içinde bile farklılık yaşandı.

Örneğin 17 Mayıs tarihinde politika faiz oranı iken 14 Eylül 'de bu oran 24'ü buldu. 

Merkez Bankası'nın verilerine göre 20 Mayıs. ile 19 Kasım tarihleri arasındaki faiz oranları şöyle: 

Tarih Faiz oranı
20 Mayıs  7,00
17 Aralık  6,50
21 Ocak  6,25
05 Ağustos  5,75
19 Aalık  5,50
17 Nisan  5,00
17 Mayıs  4,50
29 Ocak  10,00
23 Mayıs  9,50
25 Haziran  8,75
18 Temmuz  8,25
21 Ocak      7,75
25 Şubat  7,50
25 Kasım  8,00
01 Haziran  16,50
08 Haziran  17,75
14 Eylül     24,00
26 Temmuz  19,75
13 Eylül  16,50
25 Ekim  14,00
13 Aralık  12,00
17 Ocak  11,25
20 Şubat  10,75
18 Mart  9,75
23 Nisan  8,75
22 Mayıs  8,25
25 Eylül  10,25
20 Kasım  15,00
25 Aralık  
19 Mart  19,00
24 Eylül  18,00
22 Ekim  16,00
19 Kasım  15,00


Faize karşı savaş mı başlattı? 

En düşüğün 4,50 en yüksek oranın ise 24'ü bulduğu bu değişkenliğin yaşandığı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sorumluluk makamında bulundu. 

Bazı zaman dilimlerinde başbakan bazısında ise cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde devletin en yüksek makamında bulunan Erdoğan, şimdilerde yüksek faize savaş açtığını söylüyor. 

Nas, İslam hukukunda neyi ifade ediyor? 

Her faiz indiriminde döviz yükselse de mücadelesini sürdüreceğini belirten Erdoğan, artık bu konuda beraber yürüdüğü arkadaşlarıyla da gerektiğinde yolunu ayırabileceğinin işaretlerini verdi. 

"Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasın ben faizi savunanla beraber olmam, olamam" diyerek "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunun farklı yere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın, biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Biz faiz belasına bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Biz faize milletimizi kesinlikle ezdiremeyiz" ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan / Fotoğraf: AA

Pek çok kere paranın dini, ırkı, milleti ve vatanı olmadığını altını çizen Erdoğan, "Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre, sana, bana ne oluyor?.." sözleriyle dini referansta bulundu. 

"Nas" İslam hukukunda ayet ve hadis metinlerini ifade ediyor, tartışılmaz hüküm içeriyor.

Erdoğan, çıkışındaki son sözleriyle faizin dinen haram olduğuna işaret etti. 

Hangi ayetlerde faiz vurgusu var?

Erdoğan "nas" diyerek faizle mücadeleye devam edeceğini söyledi. Ama faizin haram olduğunu açıkça beyan etmedi. 

Oysa faizin dinen haram olduğu yıllardır farklı kesimler tarafından dile getiriliyor. 

Haram olduğuna ilişkin de birçok ayet var. Bakara Suresi'nin ayetinde "Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, ‘Alım satım da ancak faiz gibidir' demeleridir.

Halbuki Allah alım satımı helal, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah'tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah'a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir" deniliyor. 

Bakara Suresi'nin bu ayetinin dışında , ve ayetlerinde de faize dair ifadeler var. Ayrıca Ali İmran Suresi 'üncü ayet, Nisa Suresi 'inci ayet ve Rum Suresi 39'üncü ayette de faizin haram olduğuna vurgu yapılıyor. 

Haram olan "riba" mı? 

Ancak faizin ne olduğu da tartışılıyor. Kimi ilahiyatçılar "riba"nın haram kılındığını, ev, araba ve bireysel kredilerde uygulanan oranın haram olmayabileceğini dahi savunuyor. 

Çünkü, Türkiye gibi kırılgan ekonomilere sahip ülkelerde paranın değer kaybetmesinden ötürü bir uygulamanın hayata geçirilebileceğini belirtiyor. 

Hatta Prof. Dr. Hayrettin Karaman gibi pek çok ilahiyatçının da bu yönlü görüşleri bulunuyor. 

Peki Türkiye gibi ülkelere faizi sıfırlayabilirler mi? Faiz haramsa ve indirmek mümkünse neden aşama aşama indiriliyor? Bir andan sıfırlanmaz mı? Ya da faizsiz bir ekonomik sistem mümkün mü?  

Sabri Tekir

Sabri Tekir / Fotoğraf: Twitter

"Sistemin kendisi faize çalışmaktadır"

Saadet Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir, faizle mücadele söylemini dinin üzerine bina etmenin doğru olmadığı kanaatinde olduğunu söyledi. 

"Nas yeni ortaya çıkmış bir şey değil, bin yıldan beri var" diyen Tekir, "Kendilerinin de iktidarda olduğu 19 yıllık dönemde uyguladıkları faizci politikalarının mahiyetini çok iyi biliyoruz" dedi.

Sadece Merkez Bankası faiz politikasının ayarlanması değil, aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatifleri'nin uyguladıkları fahiş faizleri de ortada olduğunu anımsatan Tekir, şöyle konuştu:

"Dünyada faiz oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden bir tanesi Türkiye'dir. Özellikle ekonomik şartların son derece müsait olduğu zamanlarda dahi faiz oranları çok yüksek olmuştur. Sistemin kendisi faize çalışmaktadır, dolayısıyla nas merkezli bir değerlendirme yapıp da sistemin faize dayalı bir şekilde çalıştığını kamufle etmenin de hiç gereği yoktur." 

"Devlet bankaları faiz almasın" 

İYİ Parti Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır'ın da bu konuda itirazları var. 

Ümit Dikbayır

Ümit Dikbayır / Fotoğraf: AA

AK Parti'den önceki 18 yılda milyar doların faize gittiğini belirten Dikbaşır, "AK Parti'nin 18 yılında ise milyar dolar faiz verdik. Neredeyse iki katı" ifadelerini kullandı. 

"Madem faiz haram, devlet bankalarının verdiği kredilerden esnaf, çiftçi ve vatandaşlardan faiz almasın" önerisinde bulunan Ümit Dikbayır, "Çok basit! Devlet gecikme faizlerini de almasın. İnsanlar vergisini, sigortasını ödeyemiyor. Artık yönetemiyorlar. Ülke kaos ve buhran ortama girdi. Acil seçime gidilmeli" çağrısında bulundu. 

"Söylenmiş sözün bir ciddiyetini görmüyorum" 

Gelecek Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota da Türk Lirası'nın erimesi ve değerini kaybetmesinin çok tartışmalı olduğunu dile getirdi. 

Kerim Rota

Kerim Rota / Fotoğraf: Twitter

Rota'ya göre, faizin sıfıra indirilmesi de çözüm değil. "19 iken indirildiğinde faize karşı bir tutum elde ediliyor mu?" diye soran Rota, "Elbette edilmiyor. Bence sadece bir konuşma içerisinde söylenmiş bir söz, yoksa bir ciddiyetini göremiyorum" yorumunu yaptı.

"Söze inanılıyorsa o zaman faizin sıfırlanması lazım" 

"Düşen faizlerin tüketici veya kredi kartı faizlerine çok bir yansıması olmuyor" değerlendirmesi yapan Rota, sözlerini şöyle tamamladı: 

"4 puan faiz indi ama burada indirilen bir puanı bile bulmadı. Nerede indi? Öncelikle mevduat faizlerinde bu düşüş gerçekleşti. İkincisi de kurum ve şirketlerin kullandığı kısa vadeli kredilerde gerçekleşti. Dolayısıyla söylenen söze inanılıyorsa o zaman faizin sıfırlanması lazım ve bambaşka bir ekonomik modele geçmeniz gerekir. Faizin azı çoğu yok, 19'dan 15'e inmesi bir şey değiştirmiyor."

“Artma, çoğalma, nemâ, gelişme” gibi anlamlara gelen bir sözcüktür. Riba ise fıkıh literatüründe genellikle “karşılıklı borç yükleyen akitlerde, taraflardan biri için şart koşulan, karşılığı bulunmayan (haksız) fazlalık” olarak tanımlanır. Günümüzde sayıca az bazı yazarlar tarafından riba ile faiz arasında mahiyet ve buna bağlı olarak hüküm farkı olduğu iddiaları mevcut olmakla birlikte bu iki terim arasında esasa ilişkin bir fark bulunmamaktadır. Dolayısıyla İslâm’da faiz, orijinal adıyla riba, kesin olarak haram kılınmış bir getiridir.&#;

Aristo ve Eflatun gibi çoğu filozof tarafından eleştirilen faiz Yahudilik ve Hristiyanlık’ta yasaklandığı hâlde, Yahudiler Tevrat’ı tahrif ederek, bu yasağı yalnızca kendi aralarındaki işlemlere indirgemişler; Hristiyanlar ise çeşitli aşamalardan sonra Kilise kararıyla faizi yasak saymaktan çıkarmışlardır. &#;

İslâm’da faizin yasak olduğunu ifade eden çok sayıda nas (ayet ve hadis) bulunmaktadır. Faizin yasaklanma süreci İslâm’ın, bazı konulardaki hukuk kuralı koyma (teşri) politikası gereği aşamalı olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan İslâm’ın zaman ve mekân bakımından evrensel olmasının bir gereği olarak naslarda faizin ince ayrıntılarına temas edilmemiştir. Konuyla ilgili Kur’ân-ı Kerim ayetlerinde, faiz teknik olarak tanımlanmamış faizin çeşitli özelliklerine ve zararlarına temas edilmiş, faizi ticaret ile eşdeğer görenlere ve faiz alacaklarından vazgeçmeyenlere yönelik âhirette ağır cezalar verileceği belirtilmiştir. Örneğin; daha fazla kazanmak gayesiyle yapılan faiz muamelesinin gerçekte malı artırmayacağı (Rûm, 30/39), Yahudilerin, kendilerine yasak kılındığı hâlde faiz vb. büyük günahları işlemeleri sebebiyle bazı cezalarla karşılaştıkları (Nisâ 4/) gibi ifadelerle faizin çirkin bir işlem olduğu beyan edilmiş; toplum inanç ve ve ahlâk bakımından yeterli olgunluğa eriştikten ve diğer şartlar da uygun hâle geldikten sonra üçüncü aşamada inen ayetler ile faiz kesin olarak haram kılınmıştır (bkz. Âl-i İmrân 3/; Bakara 2/).&#;

Bazı hadislerde faizin haramlığının sadece faiz alan kişi için olmayıp, faizi alan, veren ve faiz muamelesine katiplik ve şahitlik suretiyle destek olan dolayısıyla faizin kurumsallaşmasına ve yaygınlaşmasına katkı sağlayan kimselerin Allah’ın rahmetin uzak (lanetlenmiş) olduğu dile getirilmiştir. (Müslim, “Müsâkât”, ).&#;

İslâm hukukunda faizin iki türü bulunmaktadır. Bunlardan biri “borç faizi” (ribe’d-düyûn), diğeri ise “alış-veriş faizi” (ribe’l-büyû) olarak isimlendirilir. Piyasada daha çok bilinen ve modern iktisatta da faiz olarak isimlendirilen riba, fıkıhta yalnızca borç faizine tekabül etmektedir. Buna ilaveten bazı hadislerde “altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuz” olmak üzere altı eşyanın da aynı cins veya farklı cins karşılığında mübadele edilmesi sırasında bazı kurallara riayet edilmemesi de riba olarak adlandırılmıştır. Bu tür faize fıkıh literatüründe “alış-veriş faizi” (ribe’l-büyû’) denilmiştir. Alış-veriş faizinin de fazlalık faizi (ribe’l-fadl) ve vade faizi (ribe’n-nesîe) olmak üzere iki alt türü bulunmaktadır. Fazlalık faizi, aynı cins malların biri diğerinden fazla olacak şekilde mübadele edilmesi hâlinde; vade faizi ise ister aynı, isterse farklı cins malların birbirleri karşılığında değiştirilmesi hâlinde bedellerden birinde veya her ikisinde peşinlik bulunmaması durumunda gerçekleşmektedir. İslâm hukukçularının çoğunluğu, ilgili hadiste geçen ve yukarıda isimleri sayılan altı maldaki esas gerekçeyi (illet) tespit ederek, aynı illeti taşıyan diğer malların mübadelesinde de peşinlik ve/veya eşitlik şartlarının ihlali hâlinde yine bu tür faizlerin cereyan edeceği görüşündedir.&#;

İslâm’da faizin yasaklanmasına çeşitli sebep ve hikmetleri gösterilmektedir. Bunların başında faiz sebebiyle insanların birbirlerine ve topluma karşı haksızlık (zulüm) yapmasının ve sermayenin belli kişi ya da gruplarda toplanmasının önlenmesi; temel üretim faktörlerinden sermaye ve emeğin risk ve getirisinin dengeli ve âdil bir şekilde nimet – külfet dengesi içinde paylaşılmasının sağlanması, toplumda dengesiz ekonomik sınıflaşmalar oluşmasının önüne geçilmesi gibi hususlar gelmektedir.&#;

Faiz, Cahiliye döneminden itibaren bazıları tarafından ticaretten elde edilen kâr ile benzer veya aynı görülmüş ve her ikisinin de meşru olduğu iddia edilmiştir. Kur’an bu iddiayı temelden reddetmekte, ikisinin tamamen ayrı işlemler olduğunu, Allah’ın faizi haram, ticareti helal kıldığını açıkça dile getirmiş ve aksini iddia edenlerin şiddetli bir şekilde cezalandırılacağını vurgulamıştır. Faiz, sermayeyi kullanan ve emeği sarf eden tarafın riskine hiç katlanmaksızın sabit bir getiri sağlaması ve bunun hem karşı tarafa hem de toplumun geneline yönelik bir haksızlık olması yönüyle ticaretten ve ortaklık kâr payından bütünüyle farklıdır.&#;

Faiz, belirli bir hizmet karşılığında ödenen oransal bir ücret anlamındaki komisyon olarak da değerlendirilemez. Zira komisyon, kesin, belirli ve gerçekleşmiş bir hizmet bedeli olduğu hâlde, faizde böyle bir durum söz konusu değildir.&#;

Faizi, paranın zaman değeri olarak meşru göstermek de İslâm hukukçuları tarafından kabul görmemiştir. Zira her ne kadar bugünkü para ile gelecekteki aynı miktardaki para arasında çoğunlukla bir değer farkı bulunsa da bu değer farkının her durumda sermaye sahibi aleyhine olacağı kesin değildir. Bazı hâllerde borçlu aleyhine de bir sonuç doğabilir. Böyle bir gerekçe ile faize meşruiyet kazandırmak isteyenler teorilerini, borçluyu dikkate almadan, sadece sermaye sahipleri lehine ve riski yalnızca bir tarafa (borçlu) yükleyerek temellendirmeye çalışmışlardır. İslâm’da ise riskin ve kazancın âdil bir şekilde paylaşılması temel prensiptir.

Abdullah Durmuş

Kaynakça

Durmuş, Abdullah. Fıkhî Açıdan Günümüz Para Mübadelesi İşlemleri. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Yayınları, &#;

Erkal, Mehmet. “Madeni Para, Banknot ve Kağıt Para Mübadelelerinde Faiz.” Para, Faiz ve İslam içinde. Ed. Sabri Orman ve İsmail Kurt. İstanbul: İslami İlimler Araştırma Vakfı,

Khan, Muhammad Akram. Issues in Islamic Economics. Lahore: Islamic Publications, &#;

Mannan, Muhammad Abdul İslam Ekonomisi -Teori ve Pratik. Çev. Bahri Zengin ve Tevfik Ömeroğlu. İstanbul: Fikir Yayınları, &#;

Orman, Sabri. “Modern İktisat Literatüründe Para, Kredi ve Faiz.” Para, Faiz ve İslam içinde. Ed. Sabri Orman ve İsmail Kurt. İstanbul: İslami İlimler Araştırma Vakfı,

Özsoy, İsmail. “Faiz.” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi XII içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,

Qurashi, Anwar Iqbal. Faiz Nazariyesi ve İslam. Çev. Salih Tuğ. İstanbul: İrfan Yayınevi, &#;

Zeytinoğlu, Erol. “İslam’da ve Diğer Sistemlerde Faiz.” Para, Faiz ve İslam içinde. Ed. Sabri Orman ve İsmail seafoodplus.infoul: İslami İlimler Araştırma Vakfı,

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir