ÇANAKKALE MARŞI
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde dolu bir testi
Analar babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor arslan yiğitler
Of gençliğim eyvah
Çanakkale sende vurdular beni
Sevdiğimin mendiline sardılar beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale boğazı dardır geçilmez
Kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah
Atar çavuş atar vururlar seni
Ölmeden mezara koyarlar beniO
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'sinde akıyor dere
Hesapsız düşmanlar döküldü yere
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'sinde toplar inliyor
Topçular düşmanı görüp mimliyor
Of gençliğim eyvah
Arıburnundan çıktık yan basa basa
Hep düşmanlar kaçıyor kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde kasap olur mu
Verilen, şehitden hesap olur mu?
Of gençliğim eyvah
Yaz geldi, çiçekler açtı
Arılar hep dolaştı
Arı vız vız vız, Arı vız vız vız
Arı vız vız vız diye dolaşır
Önce menekşeyi koklar
Sonra gülü emeriz
Çiçek balını, Çiçek balını
Çiçek balını, biz çok severiz
Arı vız vız vız, Arı vız vız vız
Arı vız vız vız diye dolaşır
Arılar hep çalıştı
Arı vız vız vız, Arı vız vız vız
Arı vız vız vız diye çalışır
Yaz geldi, çiçekler açtı
Arılar hep bal yaptı
Arı vız vız vız, Arı vız vız vız
Arı vız vız vız diye bal yapar
YALANCI ÇOBAN
..
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Bir küçük çoban varmış yalancılık yaparmış
KORO
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Sürüsünü alarak kavalını çalarak
Çıkmış bir gün kırlara çiçekli bayırlara
KORO
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Yalancıktan bağırmış köy halkını çağırmış
"Aman çabuk yetişin kurt geldi imdat edin"
KORO
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Sopayı kapan koşmuş fakat kurt falan yokmuş
Herkes kızmış söylenmiş çoban gülmüş eğlenmiş
KORO
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Günler geçmiş aradan, esirgesin yaradan
ANNEMİZE TÜRKÜ
Güneşin alası çok
Her evin çilesi çok
Analar çeker yükü
Kimsenin bilesi yok
Gelin çiçek verelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Çocuğa bakar anne
Evine bakar anne
Gece gündüz çalışır
Yarını yapar anne
Gelin çiçek verelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Anamız başımızda
Her öğün aşımızda
Ananın emeği var
Her iyi işimizde
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
ufacık tefecik başlı gözleri yaşlı
karacık kuracık tenli yay gibi kaşlı
yoruldun mu acıktın mı neden sustun
darıldın mı gücendin mi neden küstün
KÜÇÜK AYŞE KÜÇÜK ASKER
Ona Mama Veriyorum.
BİR DÜNYA BIRAKIN
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar
bir vatan bırakın biz çocuklara
ıslanmış olmasın göz yaşlarıyla
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar
bir bahçe bırakın biz çocuklara
göklerde yer açın uçurtmalara
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar
bir barış bırakın biz çocuklara
ulaşsın şarkımız güneşe ve aya
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar
bir dünya bırakın biz çocuklara
üstüne yazalım sevgili dünya
oynaya oynaya gelin çocuklar
el ele el ele verin çocuklar
Daha Dün Annemizin
Daha dün annemizin Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin Yollarında koşarken
Şimdi okullu olduk Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz Yaşasın okulumuz
Okul yurt güneşidir bize bilgiler saçar.
Annemizin eşidir, severek kucak açar.
Okul insanlık yolu, her yanı şeref dolu.
Sevinçliyiz hepimiz,yaşasın okulumuz
Okul bizim yuvamız Onu temiz tutarız
Öğretmenler annemiz Onları çok severiz
Şimdi okullu olduk Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz Yaşasın okulumuz
MİNİK KUŞ
Mini mini bir kuş donmuştu
Pencereme konmuştu
Aldım onu içeriye
Cik cik cik cik ötsün diye
Pır pır ederken canlandı
Ellerim bak boş kaldı
ALİ BABA'NIN BİR ÇİFTLİĞİ VAR
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kuzuları var
Me me diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde inekleri var
Mö mö diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde horozları var
"Üüürü üüüü " diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde eşekleri var
"Aii aii" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kedileri var
"Miyav miyav" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde köpekleri var
"Hav hav" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde tavukları var
"Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde çocukları var
"Ha ha ha ha ha ha ha ha " diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ağaç Türküsü dinlemek için tıklayın
Dağlar taşlar ağaç olacak,
Yaz gelecek, kış gelecek,
Ülkemiz cennet kalacak.
Kazmalar elimizde çukur açalım.
Kürekler elimizde toprak atalım.
Yaz demeden, kış demeden ağaç dikelim hey!
Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim.
Günler geçecek, aylar geçecek.
Yağmur yağacak, güneş açacak.
Her bir fidan ağaç olacak.
..
Kazmalar elimizde çukur açalım.
Kürekler elimizde toprak atalım.
Yaz demeden, kış demeden ağaç dikelim hey!
Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim.
Bu can, bu bilek, bu yürek bizim
Bu ülke bizim bu emek bizim,
Biz çalışır biz toplar yaparız
Kazmalar elimizde çukur açalım.
Kürekler elimizde toprak atalım.
Yaz demeden, kış demeden ağaç dikelim hey!
Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim.
Bilmem Şu Feleğin
Bilmem şu feleğin bende nesi var
Her gittiğim yerde yar ister benden
Sanki benim mor sümbüllü bağım var
Zemheri ayında canım gül ister benden
Yoruldum da yol üstüne oturdum
Güzeller başıma toplansın diye
Gittim padişahtan ferman getirdim
Herkes sevdiğine canım kavuşsun diye
Evlerinin önü zeytin ağacı
Dökülmüş yaprağı kalmış ağacı
Eğer senin gönlün bende yok ise
Sen bana kardeş de canım ben sana bacı
Tren Gelir
Tren gelir hoş gelir "Ley ley Limi Limi ley"
Odaları boş gelir "Mini mini güzel gel bize"
Duydum yar bize gelmiş "Ley ley Limi Limi ley"
Safa gelir hoş gelir "Mini mini güzel gel bize"
Beydağı'na kar yağmış "Ley ley Limi Limi ley"
Kar altında güller var "Mini mini güzel gel bize''
Duydum yar bize gelmiş "Ley ley Limi Limi ley"
Ne de şirin diller var "Mini mini güzel gel bize"
Malatya'nın kızları "Ley ley Limi Limi ley"
Koyu kahve gözleri "Mini mini güzel gel bize''
Duydum yar bize gelmiş "Ley ley Limi Limi ley"
Sevindirdi bizleri "Mini mini güzel gel bize"
OKU BAKIYİM
Bugün hava güzel dedim ki hanıma
Haydi kalk giyin de çıkalım biraz
Bak cıvıl cıvıl kuşlar uçuyor
Dalları basmış erikle kiraz
Çoluk çocuk cümbür cemaat
Piknik yapalım ne dersiniz ha?
Ev halkı uçtu yihhu aslan baba sen çok yaşa
Yolda düşündüm bizim çocuklar tanımıyorlar hayvanları
Bir hayli garibime gitti doğrusu bir baba olarak verdim kararı
Anında bir ters U dönüş doğru hayvanat bahçesine
Biliyoruz ayıp oldu hakim bey ama zar zor girebildik içeriye
Bak evladım buna ayı derler
Ormandan inip şehre gelirler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler
Evet babacım ona ayı derler
Ayılar bizleri çok severler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler
Seninde canın günün birinde
Armudun iyisini yemek isterse
Sakın ha aman manava gidip te
Armutları tek tek elleme
Adamın kafası bir atarsa
Bayramlık ağzını bir açarsa
Sana neler der biliyor musun
Mahalle duyar rezil olursun
A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI
Maksat çoluk çoçuk öğrensin hayatın çetin yollarını
Kaptırmasınlar kimseye kafalarını ve kollarını
Hani baba olarak vazifemiz tabi uyandırıp ikaz etmek
Uzunlar yanmıyor hakim bey kısa yoldan anlatmak gerek
Hayvan sevgisi tabiki lazım ama herşey karşılıklı
Ben seni seveyim sende beni say ki bozulmasın ağzımızın tadı
Armudun iyisini zaten o yer bir eli yağda ötekisi balda
Buramıza geldi artık hakim bey takdir sizden birazda ite kaka
A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI
Gezsen Anadoluyu
Sen ne güzel bulursun..
Gezsen Anadoluyu..
Dertlerden kurtulursun..
Gezsen Anadoluyu..
Billur ırmakları var..
Buzdan kaynakları var..
Ne hoş toprakları var..
Gezsen Anadoluyu..
Orda bahar başkadır..
Yazlar kışlar başkadır..
Ah!... Bu diyar başkadır..
Gezsen Anadoluyu.
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kulağın nerede ?
Kulağım yok kulağım yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak (2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kuyruğun nerede ?
Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak (2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, yelkenin nerede ?
Yelkenim yok yelkenim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak (2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, gözlerin nerede ?
Gözlerim yok gözlerim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak (2)
ARKADAŞIM EŞŞEK
Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti görüşmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
Dün yine seni andım gözlerim doldu
O tatlı günlerimiz bir anı oldu
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek
Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek
Yaban tayları çayırda tepişiyor mu
Çilli horoz kedilerle dövüşüyor mu
Sarıkız minik buzağıyı sütten kesti mi
Kuzularla oğlaklar sevişiyor mu
Uzun kulaklarını son bir kez salla
Tüm eski dostlarımdan bir haber yolla
Ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Seni çok çok özledim arkadaşım eşek
Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek
ÇAYDA ÇIRA
Not : Şarkıların yasal hak sahipleri talep ettikleri halde, sitesinde
bulunan kendilerine ait parçalar derhal yayından kaldırılacaktır.
Sanatçılara destek olmak için beğendiğiniz şarkıların orjinal CD
veya kasetlerini satın alınız..
AYI Çocuk şarkısı sözleri:
Bum bum çika çika eşkali benga
Bum bum çika çika eşkali benga
Baleluşi baleluşi eşgali benga
Baleluşi baleluşi bum.
Ormanda bir ayı varmış, bir gün sırtı kaşınmış
Gitmiş ağaca yaslanmış, bir o yana bir bu yana sallanmış.
Ağaç bundan gıdıklanmış, koşmuş uzağa kaçmış,
Ayı onu yakalamış, yukarıya yukarıya tırmanmış.
Ağaç bundan çok huylanmış, birden bire hapşurmuş
Ayının ayağı kaymış, tepetaklak yuvarlanmış.
Ormanda bir ayı
Söz-Müzik : Onur Erol
Yönetmen : Murat Şenöy
Animasyon: Adisebaba Animasyon
Karamela Sepeti - Şarkı söyle, dans et, öğren...
Karamela Sepeti Dailymotion kanalımızda tüm çocuklar için en sevilen, en popüler çocuk şarkıları; çizgi film animasyon karakterler ile gerçek çocukların birleştiği sihirli ve eğlenceli bir dünyada sunuluyor. Karakterlerimizle ve çocuklarımızla birlikte siz de şarkı söyleyin, dans edin ve eğlenin...
Dailymotion - Karamela Sepeti kanalımıza abone olmayı unutmayın. Böylece kanalımıza ekleyeceğimiz her yeni videodan anında haberiniz olsun, ilk siz izleyin...
Değerli Anne Babalar, Karamela Sepeti'nde yer alan şarkılarımız çocuklarınızın hem izleyip hem de aktif katılımları için tasarlanmıştır. Oyuncuların yaptığı hareketleri çocuklarınızla beraber yapmanız onların aktif dinlemelerini sağlayarak görsel ve kinestetik olarak şarkıları kalıcı şekilde öğrenmelerini sağlayacaktır.
Adıma ağaç dediler
Şimdi dinle nelerim var
Biten meyvemi yediler
Daha daha nelerim var
Muhammed'in beşiğiyim
Ulu Kabe eşiğiyim
Çorbanızın kaşığıyım
Daha daha nelerim var
Adem safi damı oldum
Nuh nebiye gemi oldum
Müslümana cami oldum
Daha daha nelerim var
Fidan iken beni kırdın
Saban yaptın tarla sürdün
Dostum beni hor mu gördün
Daha daha nelerim var
Tarak oldum başınıza
Köprü oldum işinize
Her türlü savaşınıza
Daha daha nelerim var
Önündeki masa benim
Elindeki asa benim
Çanak çömlek kase benim
Daha daha nelerim var
Bina oldum yapı oldum
Çeşit çeşit kapı oldum
Kazma kürek sapı oldum
Daha daha nelerim var
Beni kolay mı bulursun
Ayrılsan nerde kalırsın
Ben olmasam sen ölürsün
Daha daha nelerim var
Sağ iken gönümü soydun
Hem de kestin biçtin oydun
Yağ peynir kaymak doldurdun
Daha daha nelerim var
Niçin beni mahvedersin
Ben tüfeksem sen bir ersin*
Kabrine bile örtersin
Daha daha nelerim var
Ben ağacım gülüm vardır
Dalımda bülbülüm vardır
Kovanımda balım vardır
Daha daha nelerim var
Her bir yanımdan biçtiniz
Benim kanım içtiniz
Niçin bağrımı deştiniz
Daha daha nelerim var
Kalem yaptın yazı yazdın
Gemi yaptın suda yüzdün
Sen ne için beni kestin
Daha daha nelerim var
Saz da yaptın tel uzattın
Göğsüme sedef bezettin
Benimle semah oynattın
Daha daha nelerim var
Kaplarına terek benim
Fırındaki kürek benim
Al bayrağa direk benim
Daha daha nelerim var
Dursun Cevlan çekmem keder
Ağacın medhini eder
Şehirden ta köye kadar
Daha daha nelerim var
Türk müziği, kapsamlı ve çok zengin ve çeşitli bir müzik kültürü olarak dünya müzikleri arasında saygın bir yerde bulunuyor. Türk halk müziği, Türk sanat müziği, pop, rock, caz, klasik Türk müziği ve tasavvuf müziği gibi birçok rengi barındırıyor.
Halk müziği ezgileri yani türküler anonimdir, yakanı, bestekarı belli olmayan ezgilerdir. Diğer türlerdeki gibi sadece ezgi olması için bir kişinin sözünü, bestesini yapması şeklinde oluşmazlar. Bir felaket olur ya da güzel bir olay yaşanır. Bu olay destanlaşıp dilden dile söylenir ve yöredeki mahalli sanatçılar tarafından ezgilendirilir.
Yıllarca yörede yorumlanarak şekillenir ve genellikle TRT sanatçılarının çalışmaları sonucu yöre tavrına uygun olarak notaya geçirildikten sonra repertuara alınır. İcra edildikleri bölgeye, yöreye mal olmuşturlar. Her birinin yaşanmışlığı, hikayesi vardır. Kişilerin hayallerinde hayat bulmazlar. Yozgat/Akdağmadeni yöresine ait, Nida Tüfekçi'nin derlediği "Hastane önünde incir ağacı" gibi...
Hastane önünde incir ağacı türküsü, Emel Taşçıoğlu söylüyor.
Komşusunun kızıyla beşik kertmesi olan Yozgatlı bir genç askerde verem hastalığına tutulur. Hava değişimi alarak köyüne gelir. Kız tarafı gencin hastalığını öğrendikleri için kızlarını oğlanla görüştürmezler.
Genç oğlan gün geçtikçe erimeye başlar. Ailesi çok üzgündür. Kız tarafına yalvarır yakarırlar hiç değilse uzaktan görmesi için ama fayda etmez.
Kız tarafının tek şartı vardır, gencin tedavi olması.
Genç İstanbul'a, rapor aldığı hastaneye yatmak için yola çıkar.
O zamanlar verem çaresiz bir hastalıktır ve gencin hastalığı gün geçtikçe ağırlaşır. Devamlı gözünün önünde nişanlısı, ailesi canlanır. Gözü hastane önündeki incir ağacına takılır ve bu türkünün ilk beyitlerini yazmaya başlar.
Hastane önünde incir ağacı Doktor bulamadı bana ilacı Baştabip geliyor zehirden acı
Garip kaldım yüreğime dert oldu Ellerin vatanı bana yurd oldu
Mezarımı kazın bayıra düze Yönünü çevirin sıladan yüze Benden selam söylen sevdiğimize
Başına koysun kareler bağlasın Gurbet elde kaldım diye ağlasın
Söylentiye göre, bir ay geçmeden gencin ölüm haberi köye gelir. Fakir aile gencin cenazesini bile getiremez.
***
Hastane önünde incir ağacı türküsünün ilkinden farklı bir hikaye daha vardır. Savaş Akbıyık ve Habib Coşkunsoy'un anlatımıyla, hastane önünde incir ağacı ismiyle bilinen türkü Yozgat Akdağmadenli Nedret isimli, evlilik hayalleri kuran nişanlı bir öğrencinin, Pazarören Köy Enstitüsü'nde eğitim görürken yaşamını yitirmesi üzerine yakılmış bir ağıttır.
Nida Tüfeçi'nin kız kardeşi Aysel Sezer Tüfekçi ve eşi Naci Sezer'in anlatımlarına göre; bu türkünün hikayesi şöyledir;
Yozgat Akdağmadenli Naci Sezer'in, Pazarören Köy Enstitüsü'nde okuduğu yıllarda, aynı okulda, aynı zamanda hemşehrisi de olan ve kendisinden 2 yaş büyük olan "Nedret" isminde bir öğrenci arkadaşı daha okumaktadır.
Nedret, sarı saçlı - mavi gözlü çok güzel bir kız ile nişanlıdır ve arkadaşlarına okulunu biran evvel bitirip öğretmen olarak atandıktan sonra, çok sevdiği nişanlısı ile hemen yuvasını kurmayı hayal ettiğini anlatmaktadır.
Nedret isimli genç, Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü'nde okurken, 1947 yılının çok çetin geçen kış aylarında üşütüp rahatsızlanır ve yarı ahşap yarı toprak olan enstitünün revirine yatırılır. Revirde yattığı sırada yangın çıkar. Nedret, hasta ve bitkin olduğu için hızla alev alan revirden dışarı kaçamaz. Arkadaşları ve öğretmenleri onu kurtarana kadar maalesef vücudunda çok ciddi yanıklar oluşmuştur. Bunun üzerine, okul arkadaşları ve öğretmenleri, aman vermeyen kar ve tipiye rağmen olağanüstü bir gayret ile çalışarak, küreklerle yolları açarak Nedret'i, Kayseri'deki bir hastaneye yetiştirmeyi başarırlar. Doktorlar vücudunun büyük bölümü ciddi şekilde yanmış olan bu genç adam için çok uğraşsalar da, Nedret birkaç gün içinde maalesef hayatını kaybeder.
Bu olay, hastanenin önünde iyi haber bekleyen arkadaşlarını ve öğretmenlerini derin bir üzüntüye boğar... Cenazeyi alarak enstitüye doğru yola çıkarlar... Yolculuk sırasında hayatını kaybeden Nedret'in sınıf arkadaşlarından bir Avşar genci tarafından, içli bir ağıt yakılır.
"Hastane önünde incir ağacı,
Doktor bulamadı bana ilacı"
(www.repertukul.com)
En Sevilen Türküler ve Sözleri de ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Etiketler: Hastane önünde incir ağacı türküsü, Hastane önünde incir ağacı türküsü dinle, Hastane önünde incir ağacı türküsünün hikayesi, Hastane önünde incir ağacı türküsü hikayesi, Emel Taşçıoğlu, Emel Taşçıoğlu dinle
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası