likidite vergisi nedir / Likidite ne demek? Likidite oranı nedir? - Finans haberlerinin doğru adresi - Mynet Finans Haber

Likidite Vergisi Nedir

likidite vergisi nedir

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca mart ayında yayımlanan bir Genel Tebliğ ile COVID salgınından en çok etkilendiği düşünülen sektörler ile sokağa çıkma yasağı getirilen gerçek kişiler için mücbir sebep halinin varlığı kabul edildi. Bu çerçevede mücbir sebep hükümlerinden yararlanacak mükelleflerin bazı vergileri ötelendi. 

İdare tarafından yapılan düzenleme hem sınırlı bir mükellef kitlesini kapsadı, hem de kapsama sınırlı sayıda dönem ve vergi alındı. Salgından etkilenen birçok mükellef grubu kapsama alınmadı. 

Gelinen noktada ekonomik koşullara bakılırsa mücbir sebep kapsamına alınan/alınmayan birçok mükellef vergilerini ödemekte zorlanacaklar. Bu durumda olan mükelleflerin çoğunun beklentisi, yeni bir yapılandırma kanunu veya İdarenin yeni yetkiler kullanarak zor durumda olan mükellefler için bazı ödeme kolaylıkları sağlaması. 

sayılı Kanun’da tecil ve taksitlendirme müessesesi var ama bu müessese de hem bütün mükellefler için uygulanamıyor hem de düşük sayılmayacak bir faiz karşılığında yapılabiliyor. 

Önümüzdeki kısa vadede yeni bir yapılandırma kanunu çıkmazsa yaygın olarak karşılaşacağımız taksitlendirme konusunu okuyuculara tekrar bir hatırlatayım istedim. 

Yasal düzenleme 

Tecil düzenlemesi Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ( sayılı Kanun) maddesinde düzenlenmiş. Konuyla ilgili açıklamalar da Seri: A Sıra No:1 Tahsilât Genel Tebliğinin Birinci Kısım Dördüncü Bölümü’nün "I. Tecil" alt başlıklı bölümünde yer alıyor. Kanun’un 48/A maddesinde de vergiye uyumlu mükellefler için tecil müessesesi var ama bu makalede konuyu madde kapsamında yapılan tecil ve taksitlendirmeyle sınırlı tutacağım. 

Tecil yetkisi 

Vergi borçlarının tecil yetkisi Hazine ve Maliye Bakanı’na ait. Ancak bu yetki tarih ve /3 sayılı Tahsilât İç Genelgesi ile devredildi. 

Genelgeye göre tecil yetkisi; 

  • liraya kadar Vergi Dairesi Başkanı, 
  • liraya kadar Defterdar, 
  • liraya kadar Bağımsız Vergi Dairesi Müdürleri, 
  • liraya kadar Bağlı Vergi Dairesi Müdürleri, 

tarafından kullanılabiliyor. Yukarıda belirtilen tutarları aşan talepler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından değerlendiriliyor. 

Tecil edilebilecek vergiler

Tecil edilebilecek vergiler, tarih ve /1 sayılı Tahsilat İç Genelgesi’yle belirlenmiş. Bu İç Genelge’ye göre, tecil edilemeyeceği belirtilenler dışındaki bütün vergi ve harçların tecil edilmesi mümkün. Tecil edilemeyen, yaygın olarak karşılaşılan vergi ve harçlar şunlar: geçici vergi, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, harçlar (ikmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç). 

Katma değer vergisi tecil edilemeyecek vergiler arasında iken, tarihinde yayımlanan /2 sayılı Tahsilat İç Genelgesi’yle kapsama alındı. Dolayısıyla katma değer vergisi borçları için de tecil ve taksitlendirme istenebilir. 

Tecil talep edebilecek olanlar

Kamu alacağının tecili, ödemenin veya zorla tahsille ilgili uygulamaların borçluyu çok zor duruma düşürecek olduğu hallerde yapılabiliyor. Talepte bulunan mükellefin "çok zor durumda" olup olmadığı da likidite oranlarına göre belirleniyor. Yürürlükte olan İç Genelge’ye göre, bilanço esasına göre defter tutanların likidite oranları; “(Dönen varlıklar – Stoklar) / Kısa vadeli yabancı kaynaklar” formülü kullanılarak tespit ediliyor. 

Genelgeye göre, borcun tecil edilip edilmeyeceği, tecil edilecekse tecil süresi şu şekilde belirleniyor: 

  • Likidite oranının 1'den büyük olması durumunda borç tecil edilmiyor. 
  • Likidite oranının 1 veya 1'den küçük ve 0,50'den büyük olması durumunda 18 aya kadar tecil yapılabiliyor. 
  • Likidite oranının 0,50 veya 0,50'den küçük olması durumunda ise borçlar 36 aya kadar tecil edilebiliyor. 

Yerel idareye tanınan 18 ve 36 aylık süreler azami süreler. Tecil süresinin tespitinde, borçlunun öteden beri borç ödemede iyi niyetli olup olmadığı, borç tutarının az veya çok oluşu, daha önce tecil edilen borçlarını tecil şartlarına uygun ödeyip ödemediği ve ödeme gücü göz önünde bulunduruluyor. 

/2 sayılı İç Genelgede, katma değer vergisi alacakları için farklı bir süre belirlenmiş. Bu vergiden kaynaklanan borçlar ancak altı ayı geçmeyecek şekilde azami altı taksit olarak yeniden yapılandırılabiliyor. 

Teminat gösterilmesi

Tecil ve taksitlendirme ancak tecil edilen borç için teminat gösterilmesi halinde mümkün. Borç tutarının lirayı aşmaması durumunda teminat aranmıyor. Bu tutarın üzerindeki borçlarda ise bu tutarı aşan kısmın yarısı kadar teminat gösterilmesi gerekiyor. 

Tecilin maliyeti 

Tecil edilen vergi borçlarına yıllık %15 tecil faizi hesaplanıyor. Günümüz enflasyon ve faiz oranları dikkate alınırsa oldukça yüksek bir oran. Ödenen tecil faizinin gider kaydedilemediği de dikkate alınırsa, gerçekte tecilin maliyetinin çok yüksek olduğunu söylemek mümkün. Salgının genel olarak işletmelere olan etkisi de dikkate alınırsa, faiz oranının yeniden belirlenmesinde yarar var. 

Hazine ve Maliye Bakanı’nın yetkisi 

sayılı Kanun’un maddesinde yer alan düzenlemeye göre, Hazine ve Maliye Bakanı’nın, mücbir sebep hali kapsamındaki borçluların, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihe kadar ödemeleri gereken amme borçları ile mücbir sebep nedeniyle ödeme süreleri ertelenen amme borçlarını faiz alınmaksızın veya yürürlükteki faiz oranından daha düşük faiz oranıyla tecil etme yetkisi var. Yukarıda tecil faiz oranının bütün mükellefler için düşürülmesi gerektiğini ifade ettim. Bence mücbir sebep kapsamında olan mükellefler için ayrıca bu yetki de kullanılmalı. 

 

Firmaların Vergi Borçları Nasıl ve Hangi Faiz Oranlarıyla Taksitlendirebilir?

Zekeriya Aslan
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]



Aşağıdaki Karar ile; vergi borcu olan mükelleflerin, bu borçlarının tecil ve  taksitlendirilmesi konusunda yeni düzenlenmeler yapılmış olup, bu düzenlemelere ilişkin açıklamalar özetle şöyledir:

 

A-Hangi Firmalar Çok Zor Durumda Kabul Edilir?

1-Vergi borcu olan firmaların, çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki kriterler esas alınır:

a) Bilanço esasına göre defter tutan yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki mali göstergeler kullanılır:

 

 

Nakit Oranı :

Hazır Değerler + Menkul Kıymetler

—————————————- = < 0,1

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Likidite Oranı :

Dönen Varlıklar – Stoklar

—————————————- = < 0,7

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Kaldıraç Oranı:

Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar + Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar

—————————————- = > 0,7

Toplam Varlıklar

 

2-Mükelleflerin mali durumlarının değerlendirilmesi sonucu;

a-Nakit oranının 0,1 veya 0,1’den küçük,

b-Likidite oranının 0,7 veya 0,7’den küçük,

c-Kaldıraç oranının 0,7 veya 0,7’den büyük,

olması ve bu şartların bir arada bulunması halinde mükelleflerin çok zor durumda oldukları kabul edilir.

 

B-Tecil ve Taksitlendirme Süreleri ile Faiz Oranları Nasıldır?

 

sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında mükelleflerin çok zor durum derecesinin belirlenmesinde, aşağıdaki likidite ve kaldıraç oranları kullanılır.

Likidite Analizi Tablosu

Derece

Oran

(L)

(X)

1

0,7 ≥ X ≥ 0,6

2

0,6 > X ≥ 0,5

3

0,5 > X ≥ 0,4

4

> X ≥ 0,3

5

0,3 > X

 

 

Kaldıraç Analizi Tablosu

Derece

Oran

(K)

(Y)

1

≤ Y ≤ 0,8

2

0,8 < Y ≤ 0,9

3

< Y ≤ 1

4

1 < Y ≤ 1,1

5

1,1 < Y

 

Mükelleflerin, likidite ve kaldıraç analiz tablolarına göre ayrı ayrı tespit edilen dereceler toplanarak “Çok Zor Durum Derecesi” bulunur. Bu dereceye göre azami tecil süresi ile sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin (Yürürlükteki Tecil Faiz Oranı=TFO) belirli bir yüzdesi esas alınarak bulunan faiz oranı “Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu”ndan tespit edilir.

 

Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu

Çok Zor Durum Derecesi (L+K)

Azami Tecil Süresi

Tecil Faizi Oranı

18 aya kadar

TFO x 0,75

12 aya kadar

TFO x 0,7

6 aya kadar

TFO x 0,65

24 aya kadar

TFO x 0,7

18 aya kadar

TFO x 0,6

12 aya kadar

TFO x 0,5

6 aya kadar

TFO x 0,4

36 aya kadar

TFO x 0,7

24 aya kadar

TFO x 0,6

18 aya kadar

TFO x 0,5

12 aya kadar

TFO x 0,4

6 aya kadar

TFO x 0,3

48 aya kadar

TFO x 0,6

36 aya kadar

TFO x 0,5

24 aya kadar

TFO x 0,4

18 aya kadar

TFO x 0,3

12 aya kadar

TFO x 0,2

6 aya kadar

TFO x 0,1

10

60 aya kadar

TFO x 0,5

48 aya kadar

TFO x 0,4

36 aya kadar

TFO x 0,3

24 aya kadar

TFO x 0,2

18 aya kadar

TFO x 0,15

12 aya kadar

TFO x 0,1

6 aya kadar

TFO x 0,05

 

C-Yİ-ÜFE Nasıl Uygulanacak?

 

sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında tecil edilecek gecikme zammı, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı olarak hesaplanır.

Kaynaklar

Resmi Gazete Tarihi ve NoYasal Dayanak
- / Sayılı Vergiye Uyumlu Mükelleflerin Borçlarının Tecili Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 

Kaynak: funduszeue.info
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.

>> Vergi Affı Rehberi ( Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM


Ekonomi nasıl canlanır? Tasarruf artarsa mı yoksa tüketim artarsa mı? 

Bana sorarsanız ekonomi biliminin en can alıcı sorularından birisi budur. Çoğu kişi bu soruyu tasarruflar artarsa canlanır diye yanıtlar. İktisatçıların çoğunluğu ise herkesin aynı anda tasarrufa kalkmasını tasarruf paradoksu diye adlandırır. Bu durumda tüketimin hızla düşeceğini, tüketimin düştüğü yerde üretimin de düşeceğini dolayısıyla yatırımın düşeceğini, yatırımın düştüğü yerde yeni üretim imkanlarının oluşmayacağını ve ekonominin büyümeyeceğini anlatırlar.   

İktisatçıların analizi doğrudur. Tasarruflar, yatırımların, tüketim ise üretimin kaynağını oluşturur. Yani tasarruf olmazsa yatırım olmaz, tüketim yoksa üretim de yapılmaz. Kimse satamayacağı bir malı üretmeye girişmez. Demek ki tasarruf da tüketim de aynı anda var olmalı ki tüketim talebi üretimi, tasarruf arzı ise yatırımları desteklesin. 

Likidite tuzağı nedir?

Likidite tuzağı para arzındaki artışların faizleri daha fazla düşüremeyeceği bir aşamayı ifade eder. Bu aşamaya gelindiğinde ekonomiye enjekte edilen likidite atıl birikim biçiminde elde tutulmaya başlanır ve dolayısıyla para arzındaki artış ekonomiyi canlandırmaya yaramaz.

İnsanlar üç nedenle elde para talep ederler: (1) Günlük ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, (2) Gelecekteki sağlık vb sorunlarını karşılamak yani bir çeşit sigorta amacıyla, (3) Spekülasyon amacıyla (yani faiz ya da temettü gibi gelirler elde etmek üzere.) Spekülatif para talebi faiz oranıyla ters yönlü ilişkilidir. Keynes bu ters ilişkiyi tahvil fiyatlarından yola çıkarak açıklıyor: Tahvil fiyatı arttığında faiz oranı fiilen düşmüş olur.

Tahvil fiyatı artarken faiz niçin düşer?

Keynes&#;in spekülatif para tutma eğilimini açıklarken kullandığı tahvil fiyatı ile faiz arasındaki ilişkiyi bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki TL değerindeki tahvili 95 TL&#;ye aldınız. Bu durumda o tahvilin faizi (( &#; 95) / 95 =) % 5,3 olur. Tahvilin değerinin 97 TL&#;ye yükseldiğini düşünelim. Bu durumda tahvilin faizi (( &#; 97) / 95=) % 3,2'ye düşmüş olur. Yani tahvil değer kazandıkça faiz düşer.    

Tahvil fiyatının yüksek buna karşılık faizin düşük olduğu noktada para tutma eğilimi artar. Faizler en düşük düzeye indiğinde insanlar faiz oranının tekrar yükseleceği ve tahvil fiyatlarının düşeceği beklentisine girer ve spekülatif para talebi olarak ayırdıkları varlıklarını fiyatı düşecek tahvilleri almak için likit olarak elde tutarlar.

Günümüzde likidite tuzağının görünümü

Keynesyen likidite tuzağı ortaya atıldığında doların altın karşılığı bulunuyordu. Dolayısıyla insanların düşük faiz ortamlarında ellerine geçen parayı tıpkı altın gibi elde tutmaları ve tahvil fiyatlarının düşmesini (yani tahvil faizlerinin yükselişe geçmesini) beklemeleri doğaldı.

Günümüzde artık hiçbir paranın bu tür altın karşılığı olmadığı dikkate alınırsa likidite tuzağının farklı bir yere oturmuş olduğu ortaya çıkıyor. Başlıca iki farklı görünümden söz etmemiz mümkündür: (1) Likidite tuzağına girildiği aşamada para arzının ya da para bazının genişletilmesine ve faizin en düşük düzeye inmesine karşın insanlar ellerine geçen parayı mümkün olduğunca az harcayıp kalanı tasarruf ederek geleceği beklemeye başlıyorlar. Böyle bir ortamda bankalarda mevduat artsa bile bunlara yönelik kredi talebinde artış olmuyor. Çünkü tüketimin kısıldığı bir yerde yeni yatırımlar yaparak üretim kapasitesini artıracak eylemlere girilmesi anlamlı görünmüyor. Hiç kuşkusuz bu eğilimin tıpkı elektronik eşyada olduğu gibi yeni teknolojilere yönelik alanlarda bazı istisnaları da olabiliyor. (2) Faizlerin çok düşük olduğu ekonomilerde ortaya çıkan parasal genişlemeden yararlananlar ellerine geçen parayı daha yüksek faiz getirisi veren ekonomilere yolluyorlar. Bu olgu, günümüzde sermaye hareketlerinin serbestliğinin Keynes dönemine göre çok daha fazla olmasının yarattığı bir başka farklılık olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda ABD ya da Avrupa&#;da piyasaya sürülen likiditeyi ellerine geçirenler bu paraları faiz oranının yüksek olduğu ekonomilere yatırarak daha yüksek getiri elde etmeyi planlıyorlar. Bu durumda piyasaya sürülen likiditenin yerel ekonomiye katkısından çok başka ekonomileri canlandırmaya yararı ya da oralarda yerli paranın değerlenmesine yol açarak o ekonomilere zararı söz konusu olabiliyor.

Likidite tuzağı örnekleri

Likidite tuzağının yakın tarihteki ilk büyük yansıması Japonya&#;da yaşandı. Japon Merkez Bankası &#;larda durgunluğa giren ekonomiyi canlandırmak için &#;niceliksel gevşeme yöntemine&#; başvurdu. Faizler sıfıra yakındı. Aynen Keynes&#;in dediği gibi likidite tuzağı ortaya çıktı ve Japon halkı eline geçen parayı harcamamayı tercih etti. Bu tercih yaklaşık 20 yıldır devam ediyor. Ekonomide faizler sıfır dolayında, Japonya yüzde 7 &#; 8 oranında bütçe açığı veriyor, Japon Merkez Bankası &#;niceliksel gevşemenin&#; en üst düzeyini deniyor ama Japon halkı eline geçen parayı harcamayarak tasarruf etmeye devam ediyor.  

Niceliksel gevşeme yöntemi nedir?

Bu yöntem ile merkez bankaları, bankaların ve diğer kurumların ellerinde bulunan finansal varlıkları (tahvil, bono, varlığa dayalı menkul kıymet vb) satın alarak karşılığında bu bankalara ve kurumlara para verirler. Böylece ekonomiye karşılığı ve limiti teorik olarak belirli bir miktar yeni para enjekte edilmiş olur. Bunun para basmaktan farkı bir sınırının ve tahvil, bono gibi bir karşılığının olmasıdır.

Likidite tuzağının ikinci yansımasını &#;de başlayan küresel krizle yaşamaya başladık. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) niceliksel gevşeme yöntemini en üst düzeyde denemesine karşılık ekonomilerde beklendiği gibi bir canlanma ortaya çıkmıyor.

Paul Krugman&#;ın vurguladığı gibi yılından başlayarak ABD&#;de Fed para bazını 3 katından fazla artırmış olmasına karşın bu artışın ekonomik canlanmaya katkısı oldukça düşük kalmış bulunuyor. Benzer bir durum AMB&#;nin para bazını artırmasına karşın ekonomik canlanmaya girememiş olan Euro bölgesi üyesi ülkeler için de geçerli. Bu da bize gerek ABD gerekse Avrupa&#;nın tıpkı Japonya&#;da olduğu gibi sıfır dolayındaki faiz oranları nedeniyle likidite tuzağına düşmüş olduklarını gösteriyor.      

yılı tasarruf yılı

ING Grubunun 14 Avrupa ülkesinde 14 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği Finansal Kararlar Anketi, yılında tasarruf etme eğiliminin en gözde tercih olduğunu ortaya koyuyor. Ankette en çok tercih edilen seçimler &#;daha fazla tasarruf&#; ve &#;daha kontrollü para harcama.&#;

Faizlerin sıfır dolayında olduğu hatta negatif reel faizin konu olmaya başladığı birçok ülkede bu ortamda tasarrufların daha fazla artırılması yönünde eğilim belirmesini likidite tuzağı olgusu dışında açıklamak pek kolay değil. O nedenle başta Avrupa olmak üzere gelişmiş dünyanın işi yılında yılına göre daha rahat görünmüyor. 




nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası