Koronavirs salgınına karşı alınan ve Ramazan Bayramı sonuna kadar srecek yeni tedbirleri aıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “29 Nisan Perşembe akşamı saat ’dan başlayıp, 17 Mayıs Pazartesi sabah ’a kadar srecek şekilde tam kapanmaya geiyoruz. Bu tarihler arasında kesintisiz sokağa ıkma kısıtlaması uygulanacaktır. İişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen retim, imalat, gıda, temizlik, sağlık gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hari, tm işyerleri faaliyetlerine ara verecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“TÜM İSLAM ÂLEMİNİN RAMAZAN-I ŞERİFİNİ BİR KEZ DAHA TEBRİK EDİYORUM”
“Milletimin ve tüm İslam âleminin artık yarısını tamamlamak üzere olduğumuz Ramazan-ı Şerifini bir kez daha tebrik ediyorum. Bizleri başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan ayıyla buluşturan Rabbimizin bayrama da aynı şekilde hepimizi sağlıkla, afiyetle, huzurla eriştirmesini niyaz ediyorum.
Geçtiğimiz hafta Kabinemizde küçük bir değişiklik yapmıştık. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı hem ikiye böldük, hem de iki yeni isme buralarda görev verdik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı Profesör Doktor Vedat Bilgin arkadaşlarımız yürütecek. Ticaret Bakanlığı vazifesini de Mehmet Muş arkadaşımız devralmıştır. Kendilerine bir kez daha Kabinemize hoş geldiniz diyor, Rabbimden başarılar diliyorum.
Görevlerini devreden Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan arkadaşlarımıza ülkemize yaptıkları hizmetler için şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Bu arkadaşlarımızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarını kınıyorum. Ülkemize hizmet eden herkes gibi bu arkadaşlarımızı da hep şükranla hatırlayacak, gerektiğinde birikimlerinden istifade etmeyi sürdüreceğiz.
“KIBRIS’I ÇÖZÜMSÜZLÜĞE MAHKÛM ETMEK İSTEYEN ZİHNİYETE MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ”
Bugün Kabine Toplantımızın öncesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ı misafir ettik. Sayın Tatar’la görüşmemizde ikili iş birliği konularını, yarın Cenevre’de gerçekleştirilecek 5+1 Birleşmiş Milletler toplantısını ele aldık. Sayın Tatar, Cenevre’de Kıbrıs Türk halkından aldığı destekle egemen eşitliğe dayalı, iki devletli çözüm vizyonunu gündeme getirecek. Türkiye olarak biz de bu vizyona tam destek vereceğiz.
Özellikle Kıbrıs’ı çözümsüzlüğe mahkûm etmek isteyen, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi ambargolarla yıldırmaya çalışan zihniyete müsamaha göstermeyeceğiz. Toplantının sonucu ne olursa olsun Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz.
Bilindiği gibi Türk Silahlı Kuvvetleri’miz geçtiğimiz günlerde kara ve hava unsurlarıyla PKK-YPG terör örgütünün Kuzey Irak’taki fesat yuvalarına karşı kapsamlı bir operasyon başlattı. Türkiye sınırları dışından ve içinden maruz kaldığı terör saldırılarına karşı yılından itibaren terörle mücadelesinde yeni bir konsepte geçmiştir.
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE AĞIR DARBELER İNDİRDİĞİMİZ OPERASYONLAR YÜRÜTTÜK”
Artık teröristlerin burnumuzun dibine kadar gelip eylem yapmasını beklemeden terör örgütlerini inlerinde bulup yok etme stratejisiyle hareket edeceğimizi tüm dünyaya duyurduk. Bu doğrultuda hem sınırlarımız içinde, hem de sınırlarımız ötesinde terör örgütlerine yönelik tarihlerinde görülmemiş ağır darbeler indirdiğimiz operasyonlar yürüttük, harekâtlar gerçekleştirdik. Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım adı verilen son operasyonlarımız da işte bu amaçla yürütülmektedir. Operasyonlarımızda görev alan kahraman askerlerimizin her birini alınlarından öpüyor, gazalarının mübarek olmasını diliyorum.
Cumartesi günü Harekât Merkezine bağlanarak askerlerimize terörle mücadeledeki kararlılığımız ile başarı temennilerimizi ifade ettik. Irak ve Suriye sınırlarımızı terör örgütlerinin tacizinden tamamen kurtardığımız gibi, inşallah sınırlarımız ötesinde de herhangi bir terör oluşumuna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Her ne kadar bu konudaki hassasiyetlerimizi ve kararlılığımızı hâlâ anlayamayanlar varsa da biz sahada ve masada yürüttüğümüz mücadeleyle hakikatleri herkese kabul ettireceğiz.
Tabii bu arada iki şehidimiz var ve bu iki şehidimize de Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları inşallah Cennet olsun. Yaralılarımız, onların da ağır bir durumu söz konusu değil, Rabbimden kendilerine şifalar diliyorum.
Suriye’de sınırlarımızın dibinde bir terör oluşumu peşinde koşanların da er geç bu gerçeği göreceklerine inanıyorum. Biz kimin ne dediğine, kimin kiminle yürüdüğüne bakmadan ülkemizin ve milletimizin bekası için ne gerekiyorsa onu yapmayı sürdüreceğiz. Allah Türkiye’nin ve onun gözbebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, kahraman Mehmetçiğimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.
“ABD BAŞKANI BİDEN, HAKSIZ VE HAKİKATLERE AYKIRI İFADELER KULLANMIŞTIR”
Aziz milletim; Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden 24 Nisan günü yayınladığı bir mesajda coğrafyamızda bir asırdan daha uzun süre önce yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere aykırı ifadeler kullanmıştır. Hiçbir tarihî ve hukuki temeli olmayan bu ifadeler milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür. Açıklamadaki ifadelere radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı grupların baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz. Ancak bu durum ortaya çıkan tablonun iki ülke ilişkileri üzerindeki yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmıyor.
Türkiye olarak tarihte yaşanan acıların yarıştırılması gibi bir anlayışı kesinlikle insani bulmuyoruz. Ama şayet böyle bir yola girilecekse bu yarıştan alnı ak, vicdani müsterih, kalbi mutmain çıkacak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz. Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım ithamını yönelten çevrelerin hepsi de böyle bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hâle gelecektir.
Esasen son iki asırda en büyük sivil can kayıpları ve buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında, yani bizim vatanımızda olmuştur. Osmanlı, Balkanlardan ve Kafkaslara uzanan topraklarındaki nüfusunun neredeyse yarıya yakınını oluşturan 10 milyon insanının yarısı ölüm, yarısı sürgün acısını yaşamıştır. Üstelik bunu biz söylemiyoruz, bizzat Batılı tarihçiler ifade ediyor.
“MİLLET OLARAK BUGÜNE KADAR KENDİ ACILARIMIZI İSTİSMAR ARACI HÂLİNE GETİRME GİBİ BİR ZİHNİYETLE HAREKET ETMEDİK”
Dikkat ederseniz bu 10 milyon insanla ilgili ne silahlı bir çete fotoğrafı, ne geride bıraktıkları kanlı izler, ne utanç verici başka herhangi bir hikâye göremezsiniz, bulamazsınız. Ama aynı insanlarla ilgili anıtlara, lobilere, meclis kararlarına veya haklarının aranması anlamına gelecek bir faaliyete de rastlamazsınız. Sadece dedelerin torunlarına yürekleri burkularak, gözlerinden akan yaşlara engel olamayarak anlattıkları acı hatıraları vardır. Çünkü bu insanlar Türk’tür, çünkü bu insanlar Müslümandır. Dolayısıyla Batılının gözünde istismara müsait malzeme değildir.
Millet olarak bugüne kadar kendi acılarımızı istismar aracı hâline getirme gibi bir zihniyetle hareket etmedik. Bizim acılarımızı kalbimize gömüp sadece ileriye bakma erdemimizi sanıyoruz bazıları yanlış anlıyor. Buna göre bizim de Batıda Balkanların kaybından, doğuda uğradığımız işgallerin hesabına, güneyimizde bize verilip tutulmayan sözlere kadar kapsamlı bir muhasebe yapıp ortaya çıkan faturayı da muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor.
Hiç sınırlarımız dışına çıkmaya bile gerek yok, Adana’dan Antep ve Maraş’a, İzmir’den Afyon’a, İstanbul’dan Çanakkale’ye, Kars’tan Artvin’e kadar her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter. Aynı yaklaşımı tüm mazlum toplumların, coğrafyaların da göstermesi halinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kim bilebilir?
Batının Ermeni meselesindeki tutumu ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakâr tavrın sonu işte bu yola çıkıyor.
Biz hâlâ en başta söylediğimiz yerdeyiz; tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılması bu işin erbabına, yani tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hâlâ bir cevap alamadık.
Kendi arşivlerimizi tamamen bu komisyonun araştırmalarına açma taahhüdünde bulunduk, ama muhataplarımızdan yine ses çıkmadı. Biz kendimize bu kadar güvenirken, karşı tarafın iddia sahibi olarak gerçeklerin peşinde koşmak yerine meseleyi ısrarla siyasi zemine taşıması işin aslını göstermeye zaten tek başına yeterlidir. Bununla birlikte ülkemizde ve dünyada bu konuda hala kafası karışık olanlar için meseleyi özetle anlatmak istiyorum.
“ANADOLU, ASIRLAR BOYUNCA FARKLI KÖKENDEN VE İNANÇTAN İNSANIN HUZUR İÇİNDE YAŞADIĞI BİR COĞRAFYA OLMUŞTUR”
Aziz milletim; Anadolu, ecdadımızın yönetiminde asırlar boyunca farklı kökenden ve inançtan insanın huzur içinde yaşadığı bir coğrafya olmuştur.
Pek çok toplum gibi Ermeniler de bu dönemde dini özgürlüklerini kazanmışlar, sosyal statülerini güçlendirmişlerdir. Tarihimize 93 harbi diye geçen hadiseye kadar bu barış iklimi sürmüştür. Osmanlı’nın son döneminde ülkedeki pek çok kesim Batılılar tarafından tahrik edilerek cesaretlendirilerek, silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmışlardır.
Bugün üzerinden çok sayıda devletin yer aldığı Balkan toprakları işte bu şekilde başlatılan asimetrik savaşlarla ülkeden koparılmıştır. Doğu’da da aynı senaryo Çarlık Rusya’sının da iştirakiyle Ermeniler üzerinden oynanmıştır. Birinci Dünya Savaşına kadar 40 civarında isyan çıkartan Ermeni çeteler bu dönemde kontrolden çıkarak büyük katliamlara yönelmişlerdir.
Batılıların siyasi ve ekonomik, Rusların da askerî desteğiyle palazlanan Ermeni örgütleri köyleri ve şehirleri basıp önlerine gelen herkesi kadın, çocuk, ihtiyar demeden öldürmüşlerdir. Mensuplarının toplamı bin ile bin arasında ifade edilen bu çeteler topraklarımıza saldıran Rus ordusunun saflarında da aktif olarak bize karşı savaşmışlardır.
Van’dan Kars’a, Erzurum’dan Anadolu içlerine kadar pek çok yerde sayıları milyonla ifade edilen tamamı sivil Türk ve Kürt nüfus Ermeni çeteler tarafından katledilmişlerdir. Peki, 24 Nisan’da ne olmuştur? Aslında 24 Nisan’da insani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. 24 Nisan tarihi sadece Osmanlı Devletinin savaş halinde bulunduğu ülkelerle bir olup aleyhine faaliyet yürüten Taşnak, Hınçak ve Ramgavar gibi örgütleri kapatıp, yöneticisini tutukladığı gündür. Daha ortada ne sevk ve iskân kanunu, ne de bunun uygulaması olmadığı için yaşanan herhangi bir can kaybı da söz konusu değildir.
Ülkemizdeki Ermeni toplumu dünyadaki genel uygulamaya paralel şekilde bu tarihi kendi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen, Ermeni toplumunun tercihine saygı duyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz.
Osmanlı Devletinin 24 Nisan’da yaptığı bu tutuklamaların ardından 27 Mayıs’ta sevk ve iskân kanunu çıkartılmış, 1 Haziran’da da uygulamasına geçilmiştir. Yapılan işlem muhtemel bir tehdide veya tehlikeye değil, bir fiil yürüyen bir isyana ve artarak süren katliamlara karışı alınmış bir tedbirdir.
“ERMENİ ÇETELERİ SADECE ANADOLU’DA SAVUNMASIZ SİVİL TÜRKLERİ VE KÜRTLERİ, KAFKASYA TARAFINDA DA ÇERKEZLERİ KATLETMİŞLERDİR”
Dikkat ederseniz bu tarihler Osmanlı Devletinin Çanakkale başta olmak üzere pek çok cephede tarihî bir mücadele yürüttüğü döneme tekabül ediyor. Genel seferberlik sebebiyle eli silah tutan erkeklerin hemen tamamı cephede olduğu için geride sadece savunmasız kadınlar, çocuklar, yaşlılar kalmıştır.
Ermeni çeteleri Türk ordusuyla veya şehirlerini koruyan silahlı Türk milisleriyle çatışmamış, sadece masum ve savunmasız insanları katletmişlerdir. Mesela, Van’ın Zeve Köyünde yaşayan sivilin tamamı tek bir fert hayatta bırakılmaksızın Ermeni çeteciler tarafından şehit edilmişlerdir. Sadece Muş’ta 1 yıl içinde 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Hızlarını alamayan Ermeni çeteciler Trabzon civarındaki Rum ve Hakkâri’deki Musevi Osmanlı vatandaşlarını da topluca öldürmekten çekinmemişlerdir.
Şayet ortada tarafların karşılıklı savaşmış olmalarından kaynaklanan bir kayıp olsa bu da bir yere kadar anlaşılabilir. Ama tekrar ediyorum, Ermeni çeteleri sadece Anadolu’da savunmasız sivil Türkleri ve Kürtleri, Kafkasya tarafında da Çerkez’leri katletmişlerdir. Ermeni çeteciler yaptıkları katliamları ve yüz binlerce insanı göçe zorladıklarını övünerek anlatmışlardır. Bununla ilgili pek çok belge bölge ülkelerinin arşivlerinde mevcuttur.
Osmanlı Devleti çıkardığı sevk ve iskân kanunuyla bu katliamları gerçekleştiren çetelerin dayandığı Ermeni nüfusu geçici olarak başka bölgelere gönderme kararı almıştır. Üstelik bu karar ülkedeki tüm Ermenileri değil, sadece çete saldırılarının yoğun olduğu yerlerde ki Ermeni nüfusu kapsamaktadır. Sevk ve idare kanunuyla yeri değiştirilen Ermeni nüfusun sayısı konusunda da pek çok tezvirat ortada dolaşmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusun toplamı 1 milyon bin olarak kayıtlarda yer alıyor. Şu anda ben belgeyle konuşuyorum, Sayın Biden gibi konuşmuyorum. Biden neye dayanarak nasıl konuşuyor bilmiyorum. 1 milyonun üzerinde şu anda arşivlerimizde belge var, buyursunlar gelsinler belgeleri incelesinler. Acaba Amerika’nın arşivlerinde ne kadar bu konuda belge var? Veya varsa bu belgeleri açabiliyor mu? Avrupa’da var mı? Varsa açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bugüne kadar bizim bu çağrılarımıza cevap veremediler.
Şu anda bu nüfusun yaklaşık bini savaş döneminde Rus topraklarına geçmiştir. İran’a gidenlerle birlikte bu rakam bine ulaşmaktadır. Dolayısıyla, sevk ve iskâna tabi tutulanların sayısı Amerika’nın kendi raporlarında bile en fazla bin olarak belirtilmektedir ki, gerçek rakam daha da azdır. Osmanlı’nın Ermeni nüfusu yer değiştirme işlemi sırasında salgın hastalıktan, asayiş sorunlarından veya güvenlik güçleriyle çatışırken hayatını kaybedenlerin sayısı ise bini ancak bulmaktadır. Elbette bu bin kişinin her biri bir candır ve önemli bir rakamdır. Gerçek rakamların bir sıfır ilaveyle abartıldığını bizzat Ermeni tarihçilerin ve siyasetçilerin kendileri de itiraf ediyor. Yine Ermeni tarihçiler kayıpların çoğunun cephedeki savaşlarda yaşandığını da belirtirler.
“ERMENİLERE AİT TOPLU MEZARA RASTLAYAMAZSINIZ, ÇÜNKÜ BÖYLE BİR HADİSE YAŞANMAMIŞTIR”
Aziz milletim, Osmanlı Devleti Ermeni nüfusu başka bir yere göndermemiş, kendi toprakları içinde yer değiştirtmiştir. Bu kanuna tabi kişilere hazırlık için 1 hafta süre verilmiş, mazereti olanlar da sevkten muaf tutulmuşlardır. Sevk işlemleri sırasında gereken idari tedbirler alınmış, bunun için gereken tahsisatta yerel birimlere gönderilmiştir. Bu dönemde kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden. Mağdur durumda olan Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır. Ülkemizde pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarlar vardır, ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız, çünkü böyle bir hadise yaşanmamıştır.
Savaş döneminde ülkemiz topraklarında çoğu İstanbul ve batı şehirlerimizde olmak üzere bin Ermeni yaşamayı sürdürmüştür. Şu anda İstanbul’umuzda yine bin Ermeni yaşamaktadır. Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık, savaş sonrası geri dönenlerle bu rakam bir ara bine yaklaşmıştır. Herhalde insanlar katledildikleri, soykırıma uğratıldıkları bir yere gönüllü olarak geri dönmezler Sayın Biden.
İngilizler tarafından yılında yapılan bir nüfus istatistiğinde eski Osmanlı coğrafyasındaki toplam Ermeni nüfus 1,2 milyona yakın olarak belirtilmektedir. Bu rakam savaş öncesi nüfusla ve savaş sırasındaki gerçek kayıplarla uyumludur. Bilhassa Suriye, Ürdün, Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden önemli bir kısmı zamanla Amerika Kıtasına ve Avrupa’ya göç etmişlerdir.
Ermeni tezlerini destekleyenler o dönemde evlerinden ayrılan herkesi öldürülmüş gibi göstererek soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır. Eğer Osmanlı Sevk ve İskân Kanunuyla iç karışıklık yaşanan bölgelerdeki Ermeni nüfusu başka yerlere göndermediyse, cephelerdeki askerlerini çekmek mecburiyetinde kalacaktı.
Daha açık bir ifadeyle, mesela Çanakkale’de veya Kudüs’te savaş askerlerimizi karışıklık yaşanan bölgeleri güvenli hâle getirmek için oraya göndermemiz gerekecekti. Böylece Osmanlı cephede düşmanla değil, sınırları içindeki çetecilerle mücadele ederken savaşı kaybetmiş olacaktı. Allah göstermesin, bu tehlikeli süreç bizi ağır bir esaretle yüz yüze bırakarak İstiklal Harbimizi dahi tehlikeye atacak boyuta ulaşabilirdi, zaten o günlerde savaştığımız düşmanların istediği de buydu. Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına ulaşmayınca da ölülerini dahi istismar etmekten çekinmemişlerdir.
Hâlbuki diğer tarafta şöyle bir gerçek vardı: Çok değil, bir asır önce bugünkü Ermenistan Devletinin bulunduğu coğrafyadaki nüfusun yüzde 80’inden fazlası Müslümanlardan oluşuyordu, burası çok önemli. Oysa bugün aynı coğrafyada Türk ve Çerkez nüfustan oluşan Müslümanlardan neredeyse kimse kalmamıştır. Yaklaşık 30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanlar da ortadadır.
“TÜRK MİLLETİNE SOYKIRIM YAFTASINI YAPIŞTIRAMAZSINIZ”
Şimdi buradan ben yine sesleniyorum; Sayın Biden, Minsk Üçlüsü diye bir üçlü oluşturulmuştu. Burada kim vardı? Amerika. Kim vardı? Rusya. Kim vardı? Fransa. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları. Ve Azeri kardeşlerimiz ne yazık ki 1 milyonu aşkın oralardan hicret etmek durumunda kaldılar. Ve bütün o yerler, o Karabağ, bütün binaları, her şey maalesef yakıldı, yıkıldı. Eğer soykırım diyorsanız, şöyle kendinizi aynaya bakıp bir değerlendirmeniz lazım. İşte bütün gerçek ortada. Karabağ.
Kızılderilileri zaten söylememe gerek yok, onlar her şeyiyle ortada.
Bütün bunlar, bu gerçekler ortadayken sizler kalkıp da Türk’e, Türk milletine soykırım yaftasını yapıştıramazsınız. Bakın buralarda on binlerce sivil insan katledilirken 1,5 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz evlerini terk etmek mecburiyetinde bırakılmıştır. En başından beri Ermeni çevrelerin soykırım yalanının üzerine bu derece abanmalarının sebeplerinden biri de yaklaşık 1,5 asırdır kendi yaptıkları kıyımlardan ve ihlallerden sorumlu tutulma korkularıdır.
Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin hem Ruslar, hem de Avrupa ve Amerika tarafından aldatılmış olmanın utancı ve öfkesini bu yalanla örtmeye çalıştıkları anlaşılıyor. Ermeni yalanlarını destekleyen çevreler de kendi tarihlerindeki utançların üzerini örtme telaşı içindeler.
Aziz milletim; toplamda 17 milyon insan öldüğü Birinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan sivil kayıplar üzerinden bir değerlendirme yapacaksak şunları da hatırlatmamız gerekiyor: Aynı dönemde Çarlık Rusya’sı topraklarından yaşayan yüz binlerce Alman ve Musevi kökenli vatandaşını Alman ordusuyla iş birliği yapma ihtimalleri olduğu iddiasıyla Sibirya tarafına sürmüştür.
Daha doğrusu sürgün adı altında bu insanların çok büyük bir bölümü açlık, hastalık ve soğuk altında ölüme terk edilmiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da kendi vatandaşı olan yüz binlerce Rus asıllı insanı kurşuna dizerek, asarak veya toplama kamplarında ölüme yollayarak ortadan kaldırmıştır.
“AMERİKA VE AVRUPA TARİHİNDE SOYKIRIM DİYE NİTELENDİRİLEBİLECEK NİCE HADİSEYE RASTLAYABİLİRİZ”
Balkanlar’da ve Kafkaslarda bizim uğradığımız 5 milyonu ölümle, 5 milyonu yerinden edilmeyle sonuçlanan kayıpları tekrar hatırlatmak istiyorum. Osmanlı’nın ’de gerçekleştirdiği Ermeni sevk ve iskânı sırasında yaşanan kayıpları işte bu iklimde değerlendirmek gerekiyor. Şayet Ermenilerin kayıpları soykırım olarak nitelendirilecekse, verdiğimiz bu örnekler başta olmak üzere aynı dönemde yaşanan tüm olaylar da aynı paranteze alınmalıdır. Hatta öncesine ve sonrasına gidecek olursak, Amerika ve Avrupa tarihinde soykırım diye nitelendirilebilecek nice hadiseye rastlayabiliriz.
Kızılderililerden siyahilere, Almanya’nın Dresden kentinde yapılanlardan Japon şehirlerine atılan atom bombalarına, özellikle Vietnam’dan Irak’a kadar pek çok başlıkta bu konular tartışmaya açılabilir. Güney Amerika’dan Afrika kıtasına ve Doğu Asya’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki nice toplumlar yaşadıkları zulümleri yüreklerinde hala bir yara olarak taşıyor.
Birinci Dünya Savaşında bizim topraklarımızda ortaya çıkan acı görüntüler ise aynı dönemde istisnasız herkesin yaşadığı sorunların bir kesitini teşkil ediyor. Soykırım kavramı ve bununla bağlantılı süreçler geriye doğru da işletilemeyecek şekilde ve sonrasına aittir. Burası çok, ama çok önemli; bu ithamın ifade edilebilmesi için ortada tarihçilerin üzerinde uzlaştığı somut deliller ve bunlara dayalı mahkeme kararları olması gerekir. Ermeni iddialarıyla ilgili ortadan herhangi bir somut delil olmadığı gibi, uluslararası mahkeme kararı da mevcut değildir.
Türkiye olarak yaptığımız ortak tarih komisyonu kurulması ve arşivlerin açılması gibi teklifler öncelikle meselenin tarihî olarak doğru bir zemine oturmasını amaçlamaktadır. Biz kendimizden emin olduğumuz için bu konularda her türlü konuşmaya, tartışmaya, araştırmaya, değerlendirmeye açığız. Hatta peşin hükümle aleyhimizde yayın yapacağını bildiğimiz araştırmacılara bile arşivlerimizi kapatmıyoruz; buyurun, gelin bakın.
Amerika ve Avrupa ülkeleri ise tarihî arşiv belgeleriyle konuşmaktan kaçanların safsatalarının, iftiralarının, yalanlarının yanında yer alarak sadece ve bize husumet göstermekle kalmıyor, bilime de ihanet ediyor. Sırf Ermeni yalanlarına prim vermedikleri, gerçeğin peşinde koştukları için saygın tarihçilere yapılan haksızlıklar ve saldırılar, soykırım yoktur demenin yasayla suç haline getirilmesi çabaları tam bir garabet örneğidir.
“PKK-YPG ÜZERİNDEN SURİYE’DE KURULAN TUZAĞI DA AYNI ŞEKİLDE PARÇALAYIP ATACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
Asala terör örgütünün özellikle ’li yıllarda diplomatlarımıza, yani elinde silah olmayan sivil kamu görevlilerine karşı gerçekleştirdiği saldırıları da unutmadık, unutmayacağız Biden. Bu alçak eylemlerde hayatlarını kaybeden diplomatlarımızın katillerinin nasıl korunduğunu, cezaevlerinden nasıl salıverildiğini gayet iyi biliyoruz. Bir asır önceki hayallerin bir benzerinin Ermeni örgütlerinin bıraktığı yerden son 40 yıldır PKK terör örgütü vasıtasıyla hayata geçirilmeye çalışıldığının da elbette farkındayız. Allah’ın izniyle üzerimizde oynanan tüm oyunları nasıl hüsrana uğrattıysak, dün PKK üzerinden sınırlarımız içinde bir süredir PKK-YPG üzerinden Suriye’de kurulan tuzağı da aynı şekilde parçalayıp atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Aziz milletim; Amerika Birleşik Devletleri’nin bu gerçekler ışığında attığı yanlış adımdan bir an önce dönmesini umut ediyorum. Soykırım gibi ithamlar siyasetin konusu olamayacak kadar hassas konulardır. Tarih ilmi bir kenara bırakılarak ülke başkanlarının, parlamentolarının bu tür konularda ahkâm kesmesi, işleri içinden çıkılmaz bir hâle getirmekten başka bir işe yaramaz. Biz tarihe husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek değil daha güzel bir geleceği inşa ederken ders almak için bakılması gerektiğine inanıyoruz. Yaşanan tartışmaların Ermeni toplumuna en küçük bir faydası olmadığı gibi tam tersine bu tür adımlar yeni sıkıntıların kaynağı hâline gelmektedir.
“BİZİM ERMENİ TOPLUMUYLA HİÇBİR SORUNUMUZ YOKTUR”
Bizim Ermeni toplumuyla hiçbir sorunumuz, sıkıntımız yoktur. Bin yıldır aynı topraklarda yaşadığımız bu insanların bir kısmıyla hâlâ barış ve huzur içinde hayatımızı sürdürüyoruz. Her ne şekilde kurulmuş olursa olsun Ermenistan Devleti ile de iyi komşuluk esasına dayalı bir ilişki tesis etmek istiyoruz. Bunun için son 16 yıldır fedakârlığı hep bizim yaptığımız adımlar attık. Maalesef bu adımlarımıza samimi bir karşılık bulamadık.
Karabağ meselesinin çözümü ardından yeniden bir iş birliği zemininin doğduğuna inanıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri Başkanının 24 Nisan açıklaması, hem bu süreci, hem de kendileriyle olan ilişkilerimizi zora sokmanın ötesinde bir anlama sahip değildir. Onlar tersini söylüyor diye güneş doğmayacak değildir. Onlar aksini iddia ediyor diye hakikat ışığı parlamaktan vazgeçecek de değildir. Uzun yıllar boyunca Amerika ile güvenilir müttefiklik üzerine kurulu yakın ilişkilerimiz olmuştur.
Türkiye’nin kırmızıçizgisi olan FETÖ ve PKK-PYD’ye verilen destek ile uyguladıkları ambargoyla müsebbibi kendileri olan S krizi gibi hadiseler model ortaklık seviyesindeki ilişkilerimize zarar vermektedir. Son gelişmelerin üzerine adeta tuz biber olan 24 Nisan açıklamasıyla artık Türk-Amerikan ilişkileri bu seviyesinin de çok gerisine düşmüştür.
Biz millî birlik ve beraberliğimizden, tarihî mirasımızdan, coğrafi avantajlarımızdan ve eşsiz potansiyelimizden aldığımız güçle şartlar ne olursa olsun kendi hedeflerimize özellikle kilitlenerek yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.
Haklı olduğumuzun gayet iyi bilindiği konularda bize ısrarla geri adım attırılmaya çalışılmasından artık yorulduk. Bu şekilde bizi yolumuzdan döndürebileceklerini sananlar yanıldıklarını anlamış olmalıdır.
Türkiye olarak tüm samimiyetimizle Amerika Birleşik Devletleri’yle de Avrupa Birliği’yle de eşit ve adil şartlarda birlikte çalışmak, beraber yol yürümek istiyoruz. Küresel, siyasi ve ekonomik sistemin yeniden şekillenme sürecinde bu iş birliğinin çok daha önemli ve herkesin faydasına olduğuna inanıyoruz.
“HERKESLE HER ZEMİNDE KONUŞMAYA, GÖRÜŞMEYE VARIZ”
Tek isteğimiz ülkemizin haksız, adaletsiz, çiftte standartlı marjinal grupların etkisiyle alınmış kararlara, uygulamalara, muamelelere maruz bırakılmamasıdır. İstiklalini ve istikbalini her şeyin üzerinde tutan bir ülke olarak bu duruşumuza saygı gösterilmesi halinde herkesle her zeminde konuşmaya, görüşmeye, anlaşmaya iş birliğine birlikte hareket etmeye varız.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden ile Haziran ayında kararlaştırdığımız görüşmede tüm bu konuları yüz yüze değerlendirerek yeni bir dönemin kapılarını aralayacağımıza inanıyorum. Tabi ben Sayın Biden’ına şunu da hatırlatmak isterim: Bir birbirimize yabancı değildik, aramızda farklı ilişkiler vardı. Sağ olsun evimize kadar gelip rahatsızlığımızda bizi ziyaret etme nezaketini de göstermişlerdi.
Fakat NATO’nun önemli iki ülkesi olarak NATO’da iki önemli müttefik olarak nasıl oluyor da NATO’yla yakından uzaktan alakası olmayan bir Ermeni lobisine Türkiye’yi değişiyorsunuz? Muhatabımızla iki ülke ilişkilerini zehirleyen konuları bir kenara bırakarak artık bundan sonrasına yönelik nasıl adımlar atacağız buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde ilişkilerimizin 24 Nisan açıklamasıyla düştüğü yeni seviyenin gerektirdiği pratikleri hayata geçirmeye başlamaktan başka çaremiz kalmayacaktır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Aliyev’le de Ermenistan’la yapılan anlaşmanın uygulanması ve son gelişmeler çerçevesinde atılabilecek ortak adımlar hususunda bir telefon görüşmesi yaptık. Yıllarca çözümsüzlüğü çözüm diye dayatanlara en güzel cevabı Azerbaycan’la birlikte Karabağ’da verdiğimizi biliyorsunuz. Önümüzdeki günlerde bu çerçevede atacağımız adımları daha da detaylandıracağız.
“BİZ BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI İÇİN İÇERİDE VE DIŞARIDA NE GEREKİYORSA YAPMANIN GAYRETİ İÇİNDE OLACAĞIZ”
Tabi asıl üzüntümüz, içimizdeki bazı kesimlerin de tarihi hakikatlere sırtlarını dönerek soykırım yalanına sarılmış olmalarıdır. Dıştan ve içten bu şekilde bir saldırı altındayız. Kendi vatanına, kendi halkına aleni ihanet içine giren bu kesimlerin takdirini milletimize bırakıyoruz.
Biz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için içeride ve dışarıda ne gerekiyorsa yapmanın gayreti içinde olacağız. Evlatlarımıza özgür ve müreffeh bir ülke bırakana kadar bu mücadeleyi gerektiğinde canımız pahasına sürdüreceğiz.
Aziz milletim, koronavirüs salgını dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Zaman zaman artan, zaman zaman azalan bir seyir izleyerek süren bu salgın krizini ülkemiz ve milletimiz için en hayırlı şekilde yönetmeye çalışıyoruz.
Sağlık hizmetleri konusunda hamdolsun herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor. Vatandaşlarımızın aldıkları sağlık hizmetlerinin kalitesini yükseltmek için ilave adımlar da atıyoruz.
Bu çerçevede sağlık uygulama tebliği listesinde yer alan işlemlerin tamamı için yüzde 10 ile yüzde 20 oranında tıbbi malzeme fiyatlarında ise yüzde 10 oranında artış yaparak sağlık sistemimizi destekledik. Ayrıca toplamda bin vatandaşımızı ilgilendiren diyaliz hizmetlerinin bedelini yüzde 20 artırdık. Yine 34 bin vatandaşımızın faydalandığı çölyak tedavisinin ödeme tutarında şimdi yüzde 25 ve Ağustos ayından itibaren de ilave yüzde 25 artış yaptık. Sosyal Güvenlik Kurumu bütçemize maliyeti 7 milyar lirayı geçen bu düzenlemelerin milletimize ve sağlık sektörüne hayırlı olmasını diliyorum.
Ayrıca, hem salgın dönemini, hem Ramazan ayını gözeterek ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmak üzere başlattığımız patates ve soğan dağıtımlarında bin tonu geride bıraktık.
Diğer yandan, artan vaka ve vefat sayıları bizi Ramazan ayıyla birlikte tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur bırakmıştı, bu tedbirlerin neticelerini yavaş yavaş almaya başladık.
“VAKA VE VEFAT SAYILARI YÜKSELDİĞİNDE KISITLAYICI TEDBİRLERİN ARTTIRILMASI KAÇINILMAZ HÂLE GELMEKTEDİR”
Bugün Kabine Toplantımızın salgınla ilgili son gelişmeler bölümünde enine boyuna değerlendirmesini yaptık. Amacımız, tedbirlerin temizlik, maske, mesafe kurallarından asla taviz vermeden vatandaşlarımızın hayatlarını en az etkileyecek şekilde uygulanmasını temin etmektir.
Vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde kısıtlayıcı tedbirlerin arttırılması kaçınılmaz hâle gelmektedir. Ramazan Bayramının ardından hayatımızı kolaylaştıracak adımları atabilmemiz için rakamların bugünün çok daha altına düşmesi şarttır.
Avrupa’nın açılma sürecine girdiği bir dönemde bizim geride kalmamak için vaka sayılarımızı süratle 5 binin altına indirmeliyiz, aksi takdirde turizmden ticarete ve eğitime kadar her alanda ağır bir faturayla karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz olacaktır. Hedeflediğimiz rahatlamayı sağlayabilmek için önümüzdeki günlerde hep birlikte biraz daha fedakârlık yapmamız önem arz ediyor.
Öncelikle şu hususu belirtmek istiyorum: Özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikâyetler alıyoruz. Hukuken bu hizmetler için vatandaşlarımızdan hiçbir ücret talep edilemez. Yoğun bakım ve aşı hizmetleri sebebiyle ilave ücret talebiyle karşılaşan vatandaşlarımız bu durumu Sağlık Bakanlığımıza ve Sosyal Güvenlik Kurumumuza bildirirlerse failleri hakkında gereken işlemler derhal yapılacaktır, çünkü bunların yaptırımı vardır.
Salgın başladığından beri filyasyon ekipleriyle birlikte yoğun mesai sarf eden muhtarlarımızın aşılarına başlanacağının müjdesini de bu vesileyle vermek istiyorum.
Bayram sonrasına kadar sürecek yeni tedbirlerimiz şu şekilde olacaktır: 29 Nisan , yani Perşembe akşamı saat ’dan başlayıp 17 Mayıs Pazartesi sabah ’a kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz, bu tarihler arsında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.
“YAŞLI VEYA AĞIR HASTALIĞI OLAN VATANDAŞLARIMIZ, VEFA EKİPLERİNDEN DESTEK İSTEYEBİLECEKLERDİR”
İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen üretim, imalat, gıda, temizlik, sağlık gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç tüm iş yerleri faaliyetlerine ara verecektir.
Yeme-içme sektöründe sadece paket servisle hizmet verilebilecek, şartları uygun olan işletmeler bu hizmeti gerektiğinde kesintisiz devam ettirebilecektir.
Zincir marketler Pazar günleri kapalı olacak, diğer günlerde belirlenen saatlerde hizmet vermeyi sürdürecektir.
Şehirlerarası seyahatlerin tamamı izne tabi olacak ve şehirlerarası toplu taşıma araçları yüzde 50 kapasiteyle çalışabilecektir.
Önceki uygulamalardan farklı olarak bu defa konaklama tesislerindeki rezervasyonlar sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamaları için istisna teşkil etmeyecektir.
Hizmetlerini sürdürecek olan kamu kurumlarındaki personel uzaktan veya dönüşümlü çalışmaya yönlendirilecektir. Uzaktan çalışan kamu personeli de sokağa çıkma sınırlamasına tabi olacaktır.
Anaokulu, kreş, 8’inci ve12’nci sınıflar dâhil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verilecek, tüm sınavlar ertelenecektir.
Tarım sektöründe çalışanların faaliyetlerini salgın tedbirlerine uygun şekilde yürütebilmesi için gereken düzenlemeler ayrıca yapılacaktır.
İhtiyaçların karşılamak için sokağa çıkamayan yaşlı veya ağır hastalığı olan vatandaşlarımız VEFA ekiplerinden destek isteyebileceklerdir.
Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için kurumlarımız gereken tüm tedbirleri alacaktır, biz de bunların yakın takipçisi olacağız.
Türkiye bakımından çok önemli olan bu sürecin hedeflediğimiz sonuçları verebilmesi için kurallar en sıkı şekilde uygulanacak, tedbirlerin istismarına kesinlikle izin verilmeyecektir. İnşallah bu fedakârlıklarımızın karşılığını bayram sonrası hep birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu, müreffeh günlere ulaşarak alacağız.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.”
7. DENETİM FAALİYETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI
Tam kapanma döneminde kolluk kuvvetlerinin tam kapasiteyle denetim faaliyetlerine katılımı sağlanacak, özellikle sokağa çıkma ile şehirlerarası seyahat kısıtlamaları başta olmak üzere kolluk kuvvetleri tarafından kapsamlı, geniş katılımlı, etkili ve sürekli denetim faaliyetleri planlanarak uygulamaya geçirilecektir.
Sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında; - Muafiyet tanınan işyerlerinde çalışıldığına dair gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi, - Özel sağlık kuruluşlarından sahte randevu alınması, - Fırın, market, bakkal, kasap, manav, kuruyemişçi veya tatlıcılara çıkış serbestisinin maksadını aşan şekilde kullanımı (markete ailece gidilmesi gibi), - Çiftçi Kayıt Belgesinin (ÇKS) amaç dışı kullanılması, gibi durumlarda muafiyetlerin giderek artan bir sıklıkla kötüye kullanıldığı göz önünde bulundurularak, bu suistimallerin önlenmesi amacıyla kolluk kuvvetleri tarafından her türlü tedbir alınacak ve yapılacak denetimlerde bu hususların kontrolü özellikle sağlanacaktır.
Şehirlerarası seyahat kısıtlamasının etkinliğinin artırılması amacıyla şehirlerin tüm giriş ve çıkışlarında (iller arası koordinasyon sağlanmak kaydıyla) kontrol noktaları oluşturulacak, kontrol noktalarında görevlendirilecek yeterli sayıda kolluk personeli (trafik ve asayiş birimlerinden) marifetiyle toplu ulaşım araçlarıyla veya özel araçlarla yolculuk edenlerin seyahat izin belgelerinin olup olmadığı muhakkak tetkik edilecek ve geçerli bir mazereti/muafiyeti bulunmayan kişilerin şehirlerarası seyahatlerine izin verilmeyecektir.
Tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan tam kapanma döneminde, vatandaşlarımızın sadece temel ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla açık tutulacak fırın, market, bakkal, kasap, manav, kuruyemişçi ve tatlıcı gibi işyerlerinin çevresinde gerekli kontrollerin yapılabilmesi için yeterli sayıda kolluk personeli görevlendirilecek; yürütülecek devriye ve denetim faaliyetlerinde, bu işyerlerinin kurallara uyup uymadıkları ile vatandaşlarımızın bu işyerlerine gidişlerinde araç kullanmama ve ikametlerine en yakın yere gitme kuralına riayet edip etmedikleri kontrol edilecektir.
SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASINDAN MUAF YERLER VE KİŞİLER LİSTESİ
Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanacağı günlerde istisna kapsamında olduğunu belgelemek ve muafiyet nedeni/güzergahı ile sınırlı olmak kaydıyla;
1. TBMM üyeleri ve çalışanları,
2. Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (özel güvenlik görevlileri dâhil),
3. Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, PTT vb.), buralarda çalışanlar ile ibadethanelerdeki din görevlileri, Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, İl/İlçe Salgın Denetim Merkezleri, Göç İdaresi, Kızılay, AFAD ve afet kapsamındaki faaliyetlerde görevli olanlar ve gönüllü olarak görev verilenler, cemevlerinin dede ve görevlileri,
4. Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri ile buralarda çalışanlar, hekimler ve veteriner hekimler,
5. Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay'a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil),
6. İlaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyet yürüten iş yerleri ile buralarda çalışanlar,
7. Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar,
8. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, sulanması, işlenmesi, ilaçlanması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar,
9. Tarımsal üretime ilişkin zirai ilaç̧ tohum, fide, gübre vb. ürünlerin satışı yapılan işyerleri ve buralarda çalışanlar,
Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar ve bunların çalışanları,
Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar,
Oteller ve konaklama yerleri ile buralarda çalışanlar,
Sokak hayvanlarını besleyecek olanlar, hayvan barınakları/çiftlikleri/bakım merkezlerinin görevlileri/gönüllüçalışanları ve sayılı Genelgemizle oluşturulan Hayvan Besleme Grubu üyeleri,
İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar,
Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet medya kuruluşları, medya takip merkezleri, gazete basım matbaaları, bu yerlerde çalışanlar ile gazete dağıtıcıları,
Akaryakıt istasyonları, lastik tamircileri ve buralarda çalışanlar,
Sebze/meyve ve su ürünleri toptancı halleri ile buralarda çalışanlar,
Ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı işyerleri, üretilen ekmeğin dağıtımında görevli olan araçlar ile buralarda çalışanlar,
Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar,
Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet gösteren büyük tesis ve işletmeler (rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi) ile bu yerlerde çalışanlar,
Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar ile servis hizmeti vermek üzere görevde olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları,
Kargo, su, gazete ve mutfak tüpü dağıtım şirketleri ve çalışanları,
Mahalli idarelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, karla mücadele, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere çalışacak personeli,
Şehir içi toplu ulaşım araçlarının (metrobüs, metro, otobüs, dolmuş, taksi vb.) sürücü ve görevlileri,
Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar,
İş sağlığı ve güvenliği ile iş yerlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla iş yerlerinde bulunması gerekli olan çalışanlar (iş yeri hekimi, güvenlik görevlisi, bekçi vb.),
Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi “Özel Gereksinimi” olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri,
Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile),
Yurt içi ve yurt dışı müsabaka ve kamplara katılacak olan milli sporcular ile seyircisiz oynanabilecek profesyonel spor müsabakalarındaki sporcu, yönetici ve diğer görevliler,
Bankalar başta olmak üzere yurt çapında yaygın hizmet ağı olan kurum, kuruluş ve işletmelerin bilgi işlem merkezleri ile çalışanları (asgari sayıda olmak kaydıyla),
ÖSYM tarafından ilan edilmiş merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler (bu kişilerin yanlarında bulunan eş, kardeş, anne veya babadan bir refakatçi) ile sınav görevlileri,
İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca izin verilen, şehirlerarası karayolları kenarında bulunan dinleme tesislerinde yer alan yeme-içme yerleri ve buralarda çalışanlar,
Zorunlu müdafi/vekil, duruşma, ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatlar,
Dava ve icra takiplerine ilişkin yapılacak zorunlu iş ve işlemler için adliyelere gitmesi gereken taraf veya vekilleri (avukat) ile mezat salonlarına gidecek ilgililer,
Araç muayene istasyonları ve buralarda çalışan personel ile araç muayene randevusu bulunan taşıt sahipleri,
Milli Eğitim Bakanlığı EBA LİSE TV MTAL ve EBA platformunda yayınlanmak üzere Bakanlığa bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarında çalışmaları devam eden uzaktan eğitim video çekimi, kurgu ve montaj faaliyetlerini yürütmekte olan ya da söz konusu çalışmaların koordinasyonunu sağlayan personel,
Profesyonel site yöneticileri ile apartman/site yönetimince düzenlenen görevli olduklarına dair belgeyi ibraz etmek ve ikametleriyle görevli oldukları apartman veya sitelere gidiş-geliş güzergâhıyla sınırlı olmak kaydıyla apartman ve sitelerin temizlik, ısınma vb. işlerini yerine getiren görevliler,
İş yerinde bulunan hayvanların günlük bakım ve beslenmelerini yapabilmek için ikamet ile işyeri arasındakigüzergâh ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvan satışı yapan iş yerlerinin sahipleri ve çalışanları,
Sadece yarış atlarının bakım ve beslenmelerini ve yarışlara hazırlık antrenmanlarını yapmak ve ikamet ile yarış ya da antrenman alanı arasındaki güzergâhla sınırlı kalmak kaydıyla at sahipleri, antrenörler, seyisler ve diğer çalışanlar,
Sadece ilaçlama faaliyetleri için zorunlu olan güzergâhlarda kalmak ve bu durumu belgelemek kaydıyla iş yerlerinin haşere ve diğer zararlı böceklere karşı ilaçlamasını yapan firmalarda görevli olanlar,
Muafiyet nedenine bağlı olmak ve ikametlerinden işyerlerine gidiş/gelişleri ile sınırlı olmak kaydıyla serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler ile çalışanları,
saatleri arasında sayıları Banka yönetimlerince belirlenecek şekilde sınırlı sayıda şube ve personel ile hizmet verecek olan banka şubeleri ile çalışanları,
Nöbetçi noterler ile buralarda çalışanlar,
DUVAR - Cumhurbakan Recep Tayyip Erdoan bakanlnda yaplan kabine toplants sona erdi. Erdoan, yaklak 3 saat süren toplantnn ardndan açklamalarda bulundu.
Erdoan, Covid tedbirleri kapsamnda 29 Nisan Perembe akam saat 'dan, 17 Mays Pazartesi sabah 'e kadar sürecek ekilde "tam kapanma"ya geçileceini bildirdi.
Cumhurbakan Erdoan konumasnda korona virüsü salgnnn dünyay kasp kavurmaya devam ettiini söyledi.
Zaman zaman artan zaman zaman azalan bir seyir izleyerek süren bu salgn krizini, Türkiye ve millet için en hayrl ekilde yönetmeye çaltklarn belirten Erdoan, salk hizmetleri konusunda herhangi bir sknt yaanmadn savundu.
Artan vaka ve vefat saylarnn ramazan ayyla birlikte tedbirlerin sklatrlmasna mecbur braktn dile getiren Erdoan, alnan tedbirlerin neticelerinin yava yava alnmaya balandn bildirdi.
Kabine toplantsnda salgnla ilgili son gelimelerin enine boyuna deerlendirildiini aktaran Erdoan, unlar kaydetti:
"Amacmz tedbirlerin, temizlik, maske, mesafe kurallarndan asla taviz vermeden, vatandalarmzn hayatlarn en az etkileyecek ekilde uygulanmasn temin etmektir. Vaka ve vefat saylar yükseldiinde, kstlayc tedbirlerin artrlmas kaçnlmaz hale gelmektedir. Ramazan Bayram'nn ardndan hayatmz kolaylatracak admlar atabilmemiz için rakamlarn bugünün çok daha altna dümesi arttr. Avrupa'nn açlma sürecine girdii bir dönemde, bizim geride kalmamak için vaka saylarmz süratle 5 binin altna indirmeliyiz. Aksi takdirde, turizmden ticarete ve eitime kadar her alanda ar bir faturayla kar karya gelmemiz kaçnlmaz olacaktr.
Hedeflediimiz rahatlamay salayabilmek için önümüzdeki günlerde hep birlikte biraz daha fedakarlk yapmamz gerekiyor. Öncelikle u hususu belirtmek istiyorum. Özel hastanelerde youn bakm ve a hizmetlerinden dolay ücret talep edildiine dair ikayetler alyoruz. Hukuken bu hizmetler için vatandalarmzdan hiçbir ücret talep edilemez. Youn bakm ve a hizmetleri sebebiyle ilave ücret talebiyle karlaan vatandalarmz bu durumu Salk Bakanlmza ve Sosyal Güvenlik Kurumumuza bildirirlerse, failleri hakknda gereken ilemler derhal yaplacaktr. Salgn baladndan beri filyasyon ekipleriyle birlikte youn mesai sarf eden muhtarlarmzn alarna balanacann müjdesini de bu vesileyle vermek istiyorum."
- 29 Nisan Perembe akam saat 'dan balayp, 17 Mays Pazartesi sabah 'e kadar sürecek ekilde tam kapanmaya geçiliyor. Bu tarihler arasnda kesintisiz sokaa çkma kstlamas uygulanacak.
- çileri Bakanl genelgesinde belirtilen üretim, imalat, gda, temizlik, salk gibi alanlarda istisna tutulan kurulular hariç, tüm i yerleri faaliyetlerine ara verilecek.
- Yeme içme sektöründe sadece paket servisle hizmet verilebilecek, artlar uygun olan iletmeler bu hizmeti gerektiinde kesintisiz devam ettirilebilecek.
- Zincir marketler pazar günleri kapal olacak, dier günlerde belirlenen saatlerde hizmet vermeyi sürdürecek.
- ehirler aras seyahatlerin tamam izne tabi olacak ve ehirler aras toplu tama araçlar yüzde 50 kapasiteyle çalabilecek.
- Önceki uygulamalardan farkl olarak bu defa konaklama tesislerindeki rezervasyonlar, sokaa çkma ve ehirler aras seyahat kstlamalar için istisna tekil etmeyecek.
- Hizmetlerini sürdürecek olan kamu kurumlarndaki personel uzaktan veya dönüümlü çalmaya yönlendirilecektir. Uzaktan çalan kamu personeli de sokaa çkma snrlamasna tabi olacak.
- Anaokulu, kre, 8'inci ve 12'nci snflar dahil, tüm kurumlarda yüz yüze eitime ara verilecek, tüm snavlar ertelenecek.
Tarm sektöründe çalanlarn faaliyetlerini salgn tedbirlerine uygun ekilde yürütebilmesi için gereken düzenlemelerin yaplacan aktaran Erdoan, ihtiyaçlarn karlamak için sokaa çkamayan yal veya ar hastal olan vatandalarn Vefa ekiplerinden destek isteyebileceklerini hatrlatt. Vatandalarn madur olmamas için kurumlarn gereken tüm tedbirleri alacana dikkati çeken Erdoan, "Biz de bunlarn yakn takipçisi olacaz. Türkiye bakmndan çok önemli olan bu sürecin hedeflediimiz sonuçlar verebilmesi için kurallar en sk ekilde uygulanacak, tedbirlerin istismarna kesinlikle izin verilmeyecektir. nallah bu fedakarlklarmzn karln, bayram sonras hep birlikte salkl, huzurlu, mutlu, müreffeh günlere ulaarak alacaz" diye konutu.
Cumhurbakan Erdoan, ABD Bakan Joe Biden'n 'Ermeni Soykrm' kararna ilikin ilk kez açklamalarda bulundu.
Erdoan, Joe Biden’n açklamas için, “Corafyamzda bir asrdan daha uzun süre yaanm olaylarla ilgili mesnetsiz, haksz ve hakikatlere aykr ifadeler kullanmtr. Hiçbir tarihi, hukuki temeli olmayan bu ifadeler, milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmütür” dedi.
Erdoan, “Soykrm diyorsanz aynaya bakp kendinizi deerlendirmeniz lazm. Kzlderilileri söylememe gerek yok. Bütün bunlar ortada iken sizler kalkp da Türk'e, Türk milletine soykrm yaftasn yaptramazsnz” diye konutu. Biden ile Haziran aynda gerçeklemesi planlanan yüz yüze görümeye iaret eden Erdoan, “Yeni bir dönemin kaplarn aralayacamza inanyorum. Sayn Biden'e unu hatrlatmak istiyorum; NATO'nun önemli iki ülkesi olarak, NATO'da iki önemli müttefik olarak, nasl oluyor da NATO ile yakndan uzaktan alakas olmayan bir Ermeni lobisine Türkiye'yi deiiyorsunuz?” tepkisini gösterdi.
Kabine toplantsna ilk kez katlan bakanlar tebrik eden Erdoan, “Görevlerini devreden Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan arkadalarmza hizmetlerimizi için ükran duyuyoruz. Bu arkadalarmzla ilgili, sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarn knyorum” dedi.
Erdoan, özetle unlar söyledi:
ACILARIN YARITIRILMASINI DORU BULMUYORUZ: ABD Bakan Biden, 24 Nisan günü yaynlad mesajda, corafyamzda bir asrdan daha uzun süre yaanm olaylarla ilgili mesnetsiz, haksz ve hakikatlere aykr ifadeler kullanmtr. Hiçbir tarihi, hukuki temeli olmayan bu ifadeler, milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmütür. Bu ifadelere, radikal Ermeni çetelerin ve Türkiye kart gruplarn basks ile yer verildiini düünüyoruz. Bu durum, ortaya çkan tablonun, iki ülke arasndaki ilikilere ykc düzeyindeki etkisini ortadan kaldrmyor. Tarihte yaanan aclarn yartrlmasn doru bulmuyoruz. Böyle bir yara girilecekse böyle yartan aln ak, vicdani müsterih olarak çkacak tek devletin biz olduunu hatrlatmak istiyoruz. Bize soykrm ithamn yönelten çevrelerin hepsi insan içine çkamayacak hale gelecektir. Millet olarak kendi aclarmz istismar etmek zihniyeti ile hareket etmedik.
24 NSAN’DA NSAN TRAJED ANLAMINDA HÇBR EY OLMAMITIR: Esasen 24 Nisan’da insani trajedi anlamnda hiçbir ey olmamtr. 24 Nisan tarihi sadece Osmanl Devleti’nin sava halinde olduu ülkelerle bir olup aleyhine faaliyet yürüten Tanak, Hncak gibi örgütleri kapatp, yöneticisini tutuklad gündür. Daha ortada ne sevk ve iskan kanunu ne de bunun uygulamas olmad için yaanan herhangi bir can kayb da söz konusu deildir. Ülkemizdeki Ermeni toplumu bu tarihi kendi aclarn anma günü olarak kabul etmitir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduu bilmemize ramen Ermeni toplumunun tercihine sayg duyarak kendilerine bir süredir, aclarn paylaan mesaj gönderiyoruz.
ERMEN ÇETELER TÜRK ORDUSUYLA ÇATIMAMITIR: Osmanl Devleti’nin bu tarihte yapt tutuklamalarn ardndan sevk ve iskan kanunu çkartlm, 1 Haziran’da da uygulamasna geçirilmitir. Yaplan ilem artarak süren katliamlara yönelik alnm bir tedbirdir. Bu tarihler Osmanl devletinin pek çok cephede tarihi bir mücadele yürüttüü döneme tekabül ediyor. Eli silah tutan erkeklerin hemen tamam cephede olduu için geride sadece savunmasz kadnlar, çocuklar, yallar kalmtr. Ermeni çeteleri Türk ordusuyla, silahl Türk milisleri ile çatmam masum ve savunmasz insanlar katletmitir. Ermeni çeteler sadece masum ve savunmasz insanlar katletmilerdir. Sadece Mu'ta 1 yl içinde 20 bin vatandamz katliama maruz kalmtr. Hzlarn alamayan Ermeni çeteciler Trabzon civarndaki Rum ve Hakkâri civarnda Musevi Osmanl vatandalarmz topluca öldürmekten çekinmemitir. Ermeni çeteleri sadece Anadolu'da savunmasz sivil Türkleri ve Kürtleri; Kafkasya tarafnda da Çerkezleri katletmilerdir. Yaptklar katliamlar ve yüz binlerce insan göçe zorladklarn övünerek anlatmlardr. Bununla ilgili pek çok belge bölge ülkelerin arivlerinde mevcuttur.
BELGELERLE KONUUYORUM, BIDEN GB KONUMUYORUM: Osmanl Devleti, sevk ve iskan konunu ile birlikte Ermeni nüfusu geçici olarak baka bölgelere gönderme karar alnmtr. Bu karar çete saldrlarnn youn olduu yerlerdeki Ermeni nüfusu kapsamaktadr. Yeri deitirilen Ermeni nüfusun says konusunda pek çok tezvirat ortada dolamaktadr. I. Dünya Sava öncesi Ermeni nüfusu 1 milyon bin. Ben belgelerle konuuyorum, Sayn Biden gibi konumuyorum. Biden neye dayanarak, nasl konuuyor bilmiyorum.
HODR MEYDAN DYORUZ: u anda 1 milyonun üzerinde arivlerimizde belge var. Buyursunlar, gelsinler incelesinler. Acaba Amerika'nn arivinde ne kadar belge var? Avrupa'da ne kadar belge var? Veya varsa bu belgelerini açabiliyorlar m? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bugüne kadar bu çarlara cevap veremediler. Bu nüfusun bini sava döneminde Rus topraklarna geçmitir. ran’a gidenlerle birlikte rakam bine ulamaktadr.
BN KNN HER BR CANDIR: Dolaysyla Amerika'nn kendi raporlarnda bile sevke tabi tutulanlarn says bin olarak belirtilmektedir ki, gerçek rakam daha da azdr. Salgn hastalk, asayi sorunlarndan veya güvenlik güçleriyle çatarak hayatn kaybedenlerin says bini ancak bulmaktadr. Elbette bu bin kiinin her biri candr ve elbette önemli rakamdr. Ermeni tarihçiler kayplarn çounun cephedeki savalarda yaandn da belirtirler. Osmanl Devleti Ermeni nüfusu baka bir yere göndermemi, kendi topraklar içinde yer deitirtmitir. Hazrlk için 1 hafta süre verilmi, mazereti olanlar sevkten muaf tutulmutur. Sevkte gereken idari tedbirler alnm, gereken tahsisat yerel birimlere gönderilmitir. Kimsesiz kalm olan Ermeni çocuklara sahip çklarak kendileri için yetimhaneler kurulmutur Sayn Biden.
SOYKIRIMA URADIKLARI YERLERE GER DÖNMEZLER: stanbul’da bin Ermeni yaamaktadr. Herhalde insanlar soykrma uradklar yerlere geri dönmezler sayn Biden. Osmanl cephede dümanda deil snrlar içindeki çetecilerle mücadele ederken sava kaybetmi olacakt. Allah göstermesin stiklal Harbimizi bile tehlikeye atacak boyutlara brakabilirdi. Ermenileri bu sinsi senaryoda acmaszca kullanmlar, amaçlarna ulaamaynca ölülerini dahi istismar etmekten çekinmemilerdir. Hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsnz. Böyle bir hadise yaanmamtr.
AYNAYA BAKIP KENDNZ DEERLENDRMENZ LAZIM: Soykrm diyorsanz aynaya bakp kendinizi deerlendirmeniz lazm. Kzlderilileri söylememe gerek yok. Bütün bunlar ortada iken sizler kalkp da Türk'e, Türk milletine soykrm yaftasn yaptramazsnz. Bakn buralarda on binlerce sivil insan katledilirken, 1,5 milyon Azerbaycanl kardelerimiz evlerini terk etmek mecburiyetinde braklmtr. Büyük vaatlerle kandrlan Ermenilerin Avrupa, ABD ve Rusya tarafndan bu yalanlarla örtmeye çalmasndan kaynaklanyor.
AYNI DÖNEMDE YAANAN TÜM OLAYLAR AYNI PARANTEZE ALINMALI: Ermenilerin kayplar soykrm olarak nitelendirilecekse ayn dönemde yaanan tüm olaylar ayn paranteze alnmaldr. Amerika ve Avrupa tarihinde soykrm diye nitelendirilecek nice hadiseye rastlayabiliriz. Kzlderililerden siyahilere, Japon ehirlerine atlan atom bombalarna, Vietnam'dan Irak'a kadar pek çok balkta bu konular tartmaya açlabilir.
ASALA'NIN DPLOMATLARIMIZA SALDIRILARINI UNUTMAYACAIZ SAYIN BIDEN: Ermeni iddialaryla ilgili somut delil olmad gibi uluslararas bir yarg karar da yoktur. Ermeni yalanlarna prim vermedik diye saygn tarihçilere yaplan hakszlklar ve saldrlar, ‘Soykrm yoktur’ demenin yasayla suç haline getirilmesi tam bir garabet örneidir. ASALA terör örgütünün ’li yllarda, diplomatlarmza sivil kamu görevlilerine yönelik saldrlarn unutmayacaz Biden. Diplomatlarmzn katillerinin nasl korunduunu gayet iyi biliyoruz.
SYASETN KONUSU OLAMAYACAK KADAR HASSAS KONULAR: Soykrm gibi ithamlar siyasetin konusu olamayacak kadar hassas konulardr. Ülke bakanlarnn, parlamentolarnn ahkam kesmesi ileri içinden çklmaz hale getirmekten baka ie yaramaz. Biz tarihe yeni kavgalar üretmek için deil ders almak için baklmas gerektiine inanyoruz. Yaanan tartmalarn Ermeni toplumuna en küçük faydas olmad gibi tam tersine bu tür admlar yeni skntlarn kayna haline gelmektir.
ERMEN TOPLUMUYLA SORUNUMUZ YOK: Bizim Ermeni toplumuyla hiçbir sorunumuz, skntmz yoktur. Bin yldr ayn topraklarda yaadmz bu insanlarn bir ksmyla hâlâ bar ve huzur içinde hayatmz sürdürüyoruz. Her ne ekilde kurulmu olursa olsun Ermenistan devletiyle de iyi komuluk esasna dayal bir iliki tesis etmek istiyoruz. Bunun için son 16 yldr fedakârl hep bizim yaptmz admlar attk. Maalesef samimi karlk bulamadk.
LKLERMZ ZORA SOKMANIN ÖTESNDE BR ANLAMA SAHP DEL: ABD Bakan’nn 24 Nisan açklamas kendileriyle olan ilikilerimizi zora sokmann ötesinde bir anlama sahip deildir. Onlar aksini iddia ediyor diye hakikat parlamaktan vazgeçecek deildir. Uzun yllar boyunca ABD ile güvenilir müttefiklik üzerine kurulu ilikimiz olmutur. Türkiye'nin krmz çizgisi olan FETÖ ve PKK/PYD'ye verilen destekle uyguladklar ambargo ve F'ler ilikilerimize zarar vermitir. Son gelimelerin üzerine artk Türk-ABD ilikileri bu seviyenin çok gerisine dümütür.
ARTIK YORULDUK: artlar ne olursa olsun kendi hedeflerimize yürüyeceiz. Bize srarla geri adm attrlmak istenmesinden artk yorulduk. Türkiye olarak tüm samimiyetimizle ABD ile de AB ile de eit ve adil artlarda birlikte çalmak, beraber yol yürümek istiyoruz. Tek isteimiz ülkemizin haksz, adaletsiz, çifte standartl, marjinal gruplarn etkisiyle alnm kararlara, uygulamalara maruz braklmamasdr. Bu duruumuza sayg gösterilmesi halinde herkesle her zeminde konumaya, görümeye, anlamaya, ibirliine varz.
NASIL OLUYOR DA ERMEN LOBSNE TÜRKYE’Y DEYORSUNUZ: ABD Bakan Biden ile haziran aynda kararlatrdmz görümede bu konular yüz yüze deerlendirerek yeni bir dönemin kaplarn aralayacamza inanyorum. Sayn Biden'e unu hatrlatmak istiyorum; birbirimize yabanc deiliz, sa olsun evimize kadar gelip rahatszlmzda bizi ziyaret etme nezaketini de göstermilerdir. NATO'nun önemli iki ülkesi olarak, NATO'da iki önemli müttefik olarak, nasl oluyor da NATO ile yakndan uzaktan alakas olmayan bir Ermeni lobisine Türkiye'yi deiiyorsunuz?
DITAN VE ÇTEN SALDIRI ALTINDAYIZ: Muhatabmzla iki ülke ilikilerini zehirleyen konular brakarak bundan sonrasna yönelik nasl admlar atacaz ona bakmamz gerekiyor. Asl üzüntümüz içimizdeki baz kesimlerin de tarihi hakikatlere srtlarn dönerek soykrm yalanna snm olmalardr. Dtan ve içten saldr altndayz. Kendi halkna aleni ihanet içine giren bu kesimlerin takdirini milletimize brakyoruz." (HABER MERKEZ)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid'la mücadeleye ilişkin, "Avrupa'nın açılma sürecine girdiği bir dönemde, bizim geride kalmamak için vaka sayılarımızı süratle 5 binin altına indirmeliyiz. Aksi takdirde, turizmden ticarete ve eğitime kadar her alanda ağır bir faturayla karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz olacaktır." diye konuştu. Peki ama tam kapanma döneminde hangi sektörler muaf, kimler muaf? İşte yasaktan muaf olan kişiler, çalışanlar, sektörler, meslekler? sorusunun yanıtı
Erdoğan, alınan yeni tedbirlere ilişkin, şunları aktardı:
"29 Nisan Perşembe akşamı saat 'dan başlayıp, 17 Mayıs Pazartesi sabah 'e kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz. İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen istisna tutulan kuruluşlar hariç, tüm iş yerleri faaliyetlerine ara verecektir. Şehirler arası seyahatlerin tamamı izne tabi olacak ve şehirler arası toplu taşıma araçları yüzde 50 kapasiteyle çalışabilecek. Konaklama tesislerindeki rezervasyonlar, sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamaları için istisna teşkil etmeyecektir. Anaokulu, kreş, 8'inci ve 12'nci sınıflar dahil, tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verilecek, tüm sınavlar ertelenecektir. Zincir marketler pazar günleri kapalı olacak, diğer günlerde belirlenen saatlerde hizmet vermeyi sürdürecektir. Sürecin hedeflediğimiz sonuçları verebilmesi için kurallar en sıkı şekilde uygulanacak, tedbirlerin istismarına izin verilmeyecektir."
Kısıtlamadan hangi meslekler muaf?
Yasaklardan muaf olan kişilerin son durumu için İçişleri Bakanlığı’nın yayınlayacağı genelge takip ediliyor. İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi yayınlandı.
SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASINDAN MUAF YERLER VE KİŞİLER LİSTESİ
Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanacağı günlerde istisna kapsamında olduğunu belgelemek ve muafiyet nedeni/güzergahı ile sınırlı olmak kaydıyla;
1. TBMM üyeleri ve çalışanları,
2. Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (özel güvenlik görevlileri dâhil),
3. Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, PTT vb.), buralarda çalışanlar ile ibadethanelerdeki din görevlileri, Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, İl/İlçe Salgın Denetim Merkezleri, Göç İdaresi, Kızılay, AFAD ve afet kapsamındaki faaliyetlerde görevli olanlar ve gönüllü olarak görev verilenler, cemevlerinin dede ve görevlileri,
4. Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri ile buralarda çalışanlar, hekimler ve veteriner hekimler,
5. Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay'a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil),
6. İlaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyet yürüten iş yerleri ile buralarda çalışanlar,
7. Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar,
8. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, sulanması, işlenmesi, ilaçlanması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar,
9. Tarımsal üretime ilişkin zirai ilaç̧ tohum, fide, gübre vb. ürünlerin satışı yapılan işyerleri ve buralarda çalışanlar,
Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar ve bunların çalışanları,
Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar,
Oteller ve konaklama yerleri ile buralarda çalışanlar,
Sokak hayvanlarını besleyecek olanlar, hayvan barınakları/çiftlikleri/bakım merkezlerinin görevlileri/gönüllü çalışanları ve sayılı Genelgemizle oluşturulan Hayvan Besleme Grubu üyeleri,
İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar,
Gazete, dergi, radyo ve televizyon kuruluşları, medya takip merkezleri, gazete basım matbaaları, bu yerlerde çalışanlar ile gazete dağıtıcıları,
Akaryakıt istasyonları, lastik tamircileri ve buralarda çalışanlar,
Sebze/meyve ve su ürünleri toptancı halleri ile buralarda çalışanlar,
Ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı işyerleri, üretilen ekmeğin dağıtımında görevli olan araçlar ile buralarda çalışanlar,
Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar,
Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet gösteren büyük tesis ve işletmeler (rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi) ile bu yerlerde çalışanlar,
Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar ile servis hizmeti vermek üzere görevde olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları,
Kargo, su, gazete ve mutfak tüpü dağıtım şirketleri ve çalışanları,
Mahalli idarelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, karla mücadele, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere çalışacak personeli,
Şehir içi toplu ulaşım araçlarının (metrobüs, metro, otobüs, dolmuş, taksi vb.) sürücü ve görevlileri,
Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar,
İş sağlığı ve güvenliği ile iş yerlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla iş yerlerinde bulunması gerekli olan çalışanlar (iş yeri hekimi, güvenlik görevlisi, bekçi vb.),
Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi "Özel Gereksinimi" olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri,
Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile),
Yurt içi ve yurt dışı müsabaka ve kamplara katılacak olan milli sporcular ile seyircisiz oynanabilecek profesyonel Spor müsabakalarındaki sporcu, yönetici ve diğer görevliler,
Bankalar başta olmak üzere yurt çapında yaygın hizmet ağı olan kurum, kuruluş ve işletmelerin bilgi işlem merkezleri ile çalışanları (asgari sayıda olmak kaydıyla),
ÖSYM tarafından ilan edilmiş merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler (bu kişilerin yanlarında bulunan eş, kardeş, anne veya babadan bir refakatçi) ile sınav görevlileri,
İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca izin verilen, şehirlerarası karayolları kenarında bulunan dinleme tesislerinde yer alan yeme-içme yerleri ve buralarda çalışanlar,
Zorunlu müdafi/vekil, duruşma, ifade gibi yargısal görevlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatlar,
Araç muayene istasyonları ve buralarda çalışan personel ile araç muayene randevusu bulunan taşıt sahipleri,
Milli Eğitim Bakanlığı EBA LİSE TV MTAL ve EBA platformunda yayınlanmak üzere Bakanlığa bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarında çalışmaları devam eden uzaktan eğitim video çekimi, kurgu ve montaj faaliyetlerini yürütmekte olan ya da söz konusu çalışmaların koordinasyonunu sağlayan personel,
Profesyonel site yöneticileri ile apartman/site yönetimince düzenlenen görevli olduklarına dair belgeyi ibraz etmek ve ikametleriyle görevli oldukları apartman veya sitelere gidiş-geliş güzergâhıyla sınırlı olmak kaydıyla apartman ve sitelerin temizlik, ısınma vb. işlerini yerine getiren görevliler,
İş yerinde bulunan hayvanların günlük bakım ve beslenmelerini yapabilmek için ikamet ile işyeri arasındaki güzergâh ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvan satışı yapan iş yerlerinin sahipleri ve çalışanları,
Sadece yarış atlarının bakım ve beslenmelerini ve yarışlara hazırlık antrenmanlarını yapmak ve ikamet ile yarış ya da antrenman alanı arasındaki güzergâhla sınırlı kalmak kaydıyla at sahipleri, antrenörler, seyisler ve diğer çalışanlar,
Sadece ilaçlama faaliyetleri için zorunlu olan güzergâhlarda kalmak ve bu durumu belgelemek kaydıyla iş yerlerinin haşere ve diğer zararlı böceklere karşı ilaçlamasını yapan firmalarda görevli olanlar,
Muafiyet nedenine bağlı olmak ve ikametlerinden işyerlerine gidiş/gelişleri ile sınırlı olmak kaydıyla serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler, yeminli mali müşavirler ile çalışanları,
saatleri arasında sayıları Banka yönetimlerince belirlenecek şekilde sınırlı sayıda şube ve personel ile hizmet verecek olan banka şubeleri ile çalışanları,
Nöbetçi noterler ile buralarda çalışanlar.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası