Ali Osman Akat Eşi Kimdir

Ali Osman Akat'ın ortağı eski MÜSİAD Başkanı ve AKP Rize eski Milletvekili Bayram Ali Bayramoğlu

Türk-Amerikan İşadamları Derneği Başkanlığı (TABA-AmCham) yapan, L'ACTONE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat, Kolombiya'dan gönderilen  kilo kokainin alıcısı olduğu iddiasıyla 17 Aralık'ta tutuklandı.  

13 Aralık'ta operasyon yapılan Ali Osman Akat'la ilgili haberi ise tüm Türkiye 4 ay sonra Sabah Gazetesi'nden öğrendi.  

ZEYNEL ABİDİN ERDEM'İN HISMI ÇIKTI

Ali Osman Akat, Genpa Telekomünikasyon'un Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem'in hısmı ve hemşehrisi çıktı. 

#reklam#

Türk-Amerikan İşadamları Derneği'nin eski başkanı Zeynel Abidin Erdem görevi Ali Osman Akat'a bıraktı ve onursal başkanlığa geçti. 

ERDEM KONUŞTU: SEVDİĞİM BİR ARKADAŞTI

Odatv'nin ulaştığı Zeynel Abidin Erdem "Benim yeğenim değil. Benzetme bu, her birimiz ayrı bir yerdeniz. Ama çok sevdiğim bir arkadaştı, tı, tı. O da Mardin'den hemşehrim" dedi. 

Ali Osman Akat'ın başkanlık öncesi ve başkanlık sürecini sorduğumuz Zeynel Abidin Erdem "Herkes TABA'da başkan adayı olabilir, seçilir veya seçilmez, Ben üst kuruldayım yanlış yapmaması konusunda tam yetkiliyim. Feshedebilirim devam ettirebilirim. Zaten uzun zamandır görmüyorum kendisini, pandemiden beri görmüyorum belki 4 sene oldu görüşmedim" ifadelerini kullandı. 

ÖĞRENİNCE BEN ŞAŞIRDIM DONDUM KALDIM

Olayı öğrendiğinde ne hissettiğine dair soru yönelttiğimiz Zeynel Abidin Erdem şöyle konuştu: 

"Ben şaşırdım, dondum kaldım. Bu adamın böyle bir hikayeye ile ilgisi olacağını hiç düşünemedim. Benim sürem içinde toplantılara katılan, temiz, hatta harcamalarda düzgün davranan har vurup harman savurmayan bir insandı. Nasıl böyle bir şey oldu, nasıl bu işe girdi Çok karşı olduğum bir mesele biz seyidiz, bu işlerin tamamen yasak olduğunu günah olduğunu söyleriz. Ben ülkücü bir adamım, devletçiyizdir. Vergisiz iş yapmam haram yemem, faiz hayatta almam, 10 banka ile çalışıyoruz. Bir kuruş faiz ekleyip cebime sokmadım. Hayrata bırakırım o parayı."

BU İNSANLA SELAMLAŞMAK DAHİ YANLIŞ OLUR

#reklam#

Aralarında akrabalık bağı olmadığını öne süren ama Ali Osman Akat'ın kendisine amca - dayı dediğini belirten Zeynel Abidin Erdem şunları söyledi:   

"Bunları nasıl yaptılar bizde böyle bir adam olmaz. TABA'da çok doğru düzgün insanlar var, kaliteli insanlar şirketler var. Bugün okuyorum baron Baron Ayaklarım yerden kesildi.

Şok oldum hem TABA adına şok oldum. Hem bana amca - dayı diyor. Böyle bir sıfat yok ama öyle diyorsa öyledir. Bilmiyorum.

Yazık oldu şaşırdım, hayatı boyunca bu damgadan kurtulamaz, hayatımız boyunca da bu insanla selamlaşmak dahi yanlış olur. İnşallah yanlıştır. İnşallah o yapmamıştır. Temennim her zaman temiz insanların temiz, kirli insanların cehenneme kadar yollarının olmasıdır." 

HERKES ŞOK, BUGÜN BELKİ TELEFON ALDIM

Ali Osman Akat'ın 4 ay önce gözaltına alınıp tutuklanmasını duyup duymadığını sormamız üzerine ise şu yanıtı verdi:

Duymadık. Çünkü basına yansımamıştı. Bugün herkes şok, belki telefon aldım. İhtimal dahi veremiyorum. Bu kişiyle hiçbir ortaklığım yoktur. Bizim şirket iki kardeşindir. Hem devlete hem millete bu yanlışlar yapılmamalı. Bu çocuğun böyle bir şey yapacağına hiç aklım ermezdi. Allah kimseyi şaşırtmasın. Onlar Midyattan biz Savurluyuz. Ailece görüşmeyiz bir tek parfüm yapıyordu babası ziyaretime gelmişti 'te. İstanbul Milliyetçi Demokrasi Partisi  (MDP) il başkanıydım. Zaten parti kapandı ben de o işe paydos dedim. Artık sadece Tayyip Erdoğan'ı destekliyorum. 

ORTAĞI BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU

#reklam#

Ali Osman Akat'ın ortağının eski MÜSİAD Başkanı ve AKP Rize eski Milletvekili Bayram Ali Bayramoğlu olduğu öğrenildi.

MÜSİAD Kurucu Genel Başkan Yardımcısı da olan Bayram Ali Bayramoğlu ile Ali Osman Akat'ın birlikte MÜSİAD toplantıları da olmak üzere birçok fotoğrafı bulunuyor. 

Bayram Ali Bayramoğlu, kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan firari Galip Öztürk ile yılında kısa süreli bir ortaklık kurmuş ve Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmişti. 

KURULDA DİKKAT ÇEKEN DEĞİŞİKLİK 

Ali Osman Akat ile birlikte Türk-Amerikan İşadamları Derneği'nde görev yapan Tevfik Akan Akat da operasyonda gözaltına alınarak tutuklandı. 

Tevfik Akan Akat, Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre 2 Aralık 'de yapılan toplantıda yönetim kurulunda temsili yetkili olarak atandı. Operasyonun ardından Tevfik Akan Akat'ın 2 Aralık 'de başladığı görevine 25 gün sonra son verildi.  

BU KEZ BAKAN SOYLU MAĞDUR

Türk-Amerikan İşadamları Derneği'nde 11 yıl görev yapan Ali Osman Akat'ın birçok isimle fotoğrafı bulunuyor. İş insanı olarak bilinen Ali Osman Akat'ın bu kadar kişi ile fotoğraf vermesi ise normal 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eski Başbakan ve AKP Başkanvekili Binali Yıldırım, Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan dahil pek çok isimle fotoğrafları bulunan Ali Osman Akat'ın sadece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ön plana çıkartıldı. 

FETÖ'cülerin yayın organı Kronos'un Bakan Süleyman Soylu ile Ali Osman Akat'ın fotoğrafını paylaşarak "Soylu'yla fotoğrafı var" başlığını kullanması dikkat çekti. 

DERNEKTEN AÇIKLAMA GELDİ

Derneğin eski başkanı Ali Osman Akat ile ilgili Türk-Amerikan İşadamları Derneği açıklama yaptı. Açıklamada Ali Osman Akat'ın eski başkan olduğu ve yönetim, denetim ile disiplin kurulunda artık yetkisi olmadığı kaydedildi.

Açıklamada disiplin kurulunun toplandığı ve Ali Osman Akat'ın sadece üye olarak dernekte görev yaptığı belirtildi. 

Disiplin kurulunun ihraç yönünde tavsiye kararının ardından Ali Osman Akat'ın yönetim kurulu kararınca dernekle ilişiği kesildi.

OdaTV

Ali Osman Akat kimdir, sorusunun yanıtı merak edilen konular arasında yer alıyor. kilo eroinle yakalanan Ali Osman Akat, yaptığı garip savunma sonrası tahliye edildi.

Türk-Amerikan İşadamları Derneği Başkanı ve L'ACTONE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat'ın da aralarında bulunduğu 6 şirket sahibinin, firmaları üzerinden yurt dışından uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz 17 Aralık'ta tutuklanan Akat'ın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen cuma günü duruşması görüldü.

Cuma günü yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edildiği ortaya çıktı. Akat, mahkemede kendisini "Akat soyismini Türkiye Cumhuriyeti'nde duymayan, bilmeyen yoktur. İhracatım belli, dünya çapında bilinirliğim, saygınlığım belli. Politikaya hiç karışmadım. Türkiye'deki diğer kişiler, 'Bu adam nasıl iş beceriyor' diye şaşırdılar. Otomatikman bilmediğim bir sürü düşmanım oluştu" sözleriyle savundu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ali Osman Akat, "Akat soy ismini Türkiye Cumhuriyeti'nde duymayan bilmeyen yoktur. Benim yaptığım kozmetik işi babadan, aileden gelen bir iş. Çocukluğumdan beri bildiğim, en iyi uzman olduğum konu kozmetik konusudur. Bunun dışında ek gelir elde edebilecek bir işe yüzlerce imkan olmasına rağmen girmedim. Pandemi döneminde hızlı bir yükseliş gösterdim. Türkiye'nin o dönemde en büyük ihracatını ben yaptım. Türkiye'deki diğer kişiler, 'Bu adam nasıl iş beceriyor' diye şaşırdılar. Otomatikman bilmediğim bir sürü düşmanım oluştu" dedi.

Savunmasının devamında Osman Akat, "Libyalı bir müşterim benden tüy dökücü krem istedi. 35 bin dolarlık malının bozuk olduğunu söyledi. O ürünleri geri kabul ettim. Sonra bu adam her yerde benim güvenilir olduğumun reklamını yaptı. İhracatım belli, dünya çapında bilinirliğim, saygınlığım belli. Politikaya hiç karışmadım. Şu an da burada olmamın nedeni olan kişinin ortaya çıkarılmasını istiyorum. 5 aydır ailemden ve sosyal hayattan uzaktayım. Ben helal yoldan Allah'ın verdiği rızkı alıp haram karıştırmadan çoluğuma çocuğuma yediren biriyim. İddianamedeki hiçbir konunun benimle alakası yok. Beraatımı istiyorum" diye konuştu.

Mahkeme başkanının "Yurt dışından asıl getirmek istediğiniz hammadde neydi?" sorusuna Atak, "Demir cevheri ile ilgili bir talebim oldu" dedi. Sanık, başkanın "Demir cevherinin kozmetikte kullanım alanı var mı" sorusuna "Benim amacım ithal edebilecek katma değer elde edebileceğim bir ürün arayışıydı. Bu demir cevheri kozmetikte kullanılmayacak, iç pazara sunulacaktı" diyerek cevap verdi.

Demir cevherinin sanayide demir ve demir türevi maddelere kullanıldığını söyleyen sanık, "Bunun ithalatını yapıp iç piyasaya satışını gerçekleştirmek istiyorduk" şeklinde konuştu. Başkanın, "Siz çok ucuz bir ürün sipariş ettiniz ancak size çok pahalı bir ürün gönderiliyor buna ne diyeceksiniz?" sorusuna ise sanık, "Yanlışlıkla olduğunu düşünüyorum" dedi.

Diğer tutuklu sanık Süleyman Yekenkunrul ise "Tevfik ağabey demir cevheri dışında başka ürünler de getirtiyordu. Ben demir cevheri getirdiğimizi operasyondan bir gün önce öğrendim. Ertesi gün operasyon oldu. O sırada toplantıdaydım. Polis arkadaşlar geldiler. Operasyon bittikten sonra polislere 'Bizim aşağıda depomuz var oraya da bakmak ister misiniz' dedim. Aşağıya indik, hepsine elektronik aletlerle baktılar, köpeklerle arama yaptılar, herhangi bir şey çıkmadı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Kolilerle hiçbir alakam yok. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ali Osman Akat'ın, yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. Heyet, diğer tutuklu sanıklar Süleyman Yekenkunrul ve Tevfik Akan Atak'ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, göndericisi Carlos Aguilar Calle olan Bogota (Kolombiya) - Panama City(Panama) - Cinninati (ABD) - Leipzeig (Almanya) rotasını izleyerek İstanbul'da alıcısı Süleyman Yekenkunrul olan bir kargo geldiği anlatıldı.

Kargo içinde ticari değeri olmayan maden örnekleri olduğu belirtilen toplamda ,8 kiloluk kargonun Leipzeig Havalimanında Alman gümrük görevlilerince 20 Kasım 'de yapılan kontrollerde şüpheli olarak değerlendirildiği kaydedildi. Kriminal dairece yapılan incelemede de kargodaki toz maddelerin "kokain hidroklorür" olduğu ve yüzde kokain içerdiği tespit edildi. İddianamede, el konulan uyuşturucu olduğu düşünülen brüt ağırlığı ,8 kilo gelen koyu kahverengi renkte demir tozu ile karışık halde bulunan numunelerde kokaine rastlandığı vurgulanarak şüphelilerin suç tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri yurt dışından Türkiye'ye sokarak suç işledikleri kaydedildi.

İddianamede, şüpheliler Ali Osman Akat, Tevfik Akan Atak, Süleyman Yekenkunrul, Ali Karataş, Sarra Chouıekh ve Mustafa Güldiken hakkında "Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İthalatı Yapmak" suçundan 90 yıldan yıla kadar hapis cezası talep edildi.

GündemHaberler

Eski Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA) Genel Başkanı ve kozmetik markası L'actone'in Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat'ın da arasında bulunduğu 6 şüpheli hakkında Kolombiya'dan içinde yüksek oranda kokain bulunan kiloluk iki ayrı kargoyu ülkeye soktukları iddiasıyla 'Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İthal Etme' suçundan yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Sözcü Gazetesi yazarı Serpil Yılmaz, Ali Osman Akat'ın bir dönem başkanlığını yaptığı Türk-Amerikan İş Adamları Derneği’nin (TABA) içinden bir de 90’lı yıllarda devleti dolandıran bir ismin çıktığını yazdı. 

Sözcü gazetesi yazarı Serpil Yılmaz, bugünkü "Amerika ile ticaret ortağı derneğin içinden bir 'kokain davası' bir de 'Banker Bako' çıktı" başlıklı yazısında Türk Amerikan İş Adamları Derneği/ Amerikan Ticaret Odası'nın  (TABA/AmCham) eski Başkanı Ali Osman Akat'ın kokain davasından tutuklanmasının ardından derneğin faaliyetlerinin ilgisini çektiğine değindi.

Yılmaz, Akat'tan sonraki TABA/AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı ve yönetim kurulu, Washington DC Ankara Büyükelçisi Murat Mercan'ı ziyaret ettiklerini ve Temmuz'unda yapılan bu Washington ziyaretinde ABD'nin New York Senatörü James Sanders'la da bir araya gelerek Türk-Amerikan ticaretinin gelişmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

Yılmaz, yapılan görüşmeye katılan isimlerden Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Baki Cengiz Aygün hakkında yılında devlet hazinesini 55 milyar lira dolandırdığı gerekçesiyle birçok dava açıldığını ve Aygün'ün 'Banker Bako' lakabıyla anıldığının altını çizdi.

“DEVLETİ DOLANDIRANLAR”

Heyette yer alan isimler arasında TABA/AmCham Yüksek İstişare Konseyi Başkanı olan Cengiz Aygün'ün “Devleti dolandıranlar” başlığı altında yapılan haberlerde adına sıkça yer verilen ve “Banker Bako” namı ile bilinen Baki Cengiz Aygün olduğunu belirten Yılmaz şunları kaydetti:

"Devlet bankalarından aldığı kredileri geri ödemeyip, yılının parasıyla devletin hazinesini 55 milyar lira dolandırdığı iddiası ile yılına kadar hakkında açılmış davalar listesi uzayıp gidiyor. yılında halkı dolandırdığına hükmeden mahkemenin 18 yıl mahkumiyet kararı verdiği Baki Cengiz Aygün, 1 ay cezaevinde kalıyor ve 7 Mayıs günü “yanlışlıkla” salıveriliyor. Polisin 3 yıldır aradığı Aygün yılında  Kadıköy'de yakalanmış. yılında da hakkında davalar açılmış. Uzun çok uzun dosyalar… Hepsinde “Suçsuzum” diyor. Fakat nedense “Banker Bako” namını unutturmak istercesine, ön adı “Baki” güncel haberlerde satır aralarında kalmış yılında dönemin Başbakanı Turgut Özal'a sunulan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) elemanı Mehmet Eymür tarafından hazırlandığı ortaya çıkan “1. MİT Raporu”nda da adı geçiyor. Kastamonu'nda yayın yapan Gün Medya Onursal Başkanı Cengiz Aygün günümüz itibarıyla “saklı-gizli” yaşamıyor. Ne var ki sahibi ya da hissedar olduğu bir şirkete rastlayamadım… 

yılında Kastamonu'nunda Ziraat Katılım tarafından ihaleye çıkarılan Ballıdağ Sanatoryumu'nu ve yemyeşil arazisini, milyon TL teklifle Cengiz Baki Aygün'ün oğlu Ali Aygün adına aynı yıl kurulan Tez Madencilik Yatırım şirketi aldı. “Gözünün üzerinde kaşı var” gerekçeleri ile sayısız kuruma “kapatma” cezası veren devlet; “yüz kızartıcı suçtan” mahkumiyetleri olan “yandaş” derneklerde yöneticilerin sicillerine bakmaz mı?

AMERİKAN ŞİRKETLERİ KAZAN KALDIRDI

Amerikan Şirketler Derneği-Amerikan Ticaret Odası  (ABFT/AmCham) Başkanı  ve 'ten bu yana P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürlüğü görevini yürüten Tankut Turnaoğlu'na tek bir sorum var:

Türk Amerikan İş Adamları Derneği/Amerikan Ticaret Odası (TABA/AmCham) eski Başkanı Ali Osman Akat'ın kokain ticaretinden yargılanıyor olması, Amerikan şirketlerinde kurumunuza ilişkin bir sorun yarattı mı? Malum AmCham markasını (U.S Chamber of Commerce- ABD Ticaret Odası) Türkiye'de hem ABFT, hem de TABA temsil ediyor.

Turnaoğlu şu yanıtı veriyor:

“ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'e, önceki Büyükelçi David Satterfield'e AmCham'i Türkiye'de temsile yetkili tek kuruluş olmamız gerektiğini ve üyelerimizin tamamının Amerikan şirketleri ve Amerika ile iş yapan Türkiye'nin önde gelen şirketleri olduğunu anlattım. Dosyalarımızı verdim. Onlar görüşümüzü destekliyorlar. Son olarak Akat olayı ile birlikte bu yönde yeni bir girişimiz de oldu. Üyelerimiz beni arayıp bu “ikili yapının” sürdürülemeyeceğini belirtiyorlar. Çok rahatsız olduk. İnsanlar bizi karıştırıyor.” yılında kurulan ABFT'nin en büyük destekçileri dönemin ABD'nin Türkiye Büyükelçileri Eric Edelman ve Francis J. Ricciardone'ydi. Ricciardone'nin desteği TABA'nın kısa bir dönem başkanlığını yapan Ekim Alptekin'in seçimi sürecine kadar sürdü. Akat 3 yıllık başkanlık döneminde kendisine AKP'nin genel başkanından, bakanlarına kadar geniş bir fotoğraf albümü oluşturdu.

TABA AKAT'I DA TAŞIYAMADI!

'de yapılan olağanüstü genel kurulda görevinden ayrıldı ve onun yerine Süleyman Ecevit Sanlı başkanlığında yeni bir yönetim kurulu oluştu. Son yaklaşık 20 yıllık yıkım sürecindeki TABA mimarisinin tasarımcısı Onursal Başkan Zeynel Abidin Erdem, “Akat'ın başına gelenlere” inanmakta zorluk çektiğini belirten demeçler veriyor.

TABA yalnızca “yönetim kavgalarıyla” anılan, Türklerin birbirini yediği bir dernek olarak anılmakla kalmadı. Yüksek İstişare Başkanları Bayramoğlu, Baki Cengiz Özcan ve son olarak Akat ile haklarında açılan “adli suçlar dosyasını” kabarttı."