To print the story please do so via the link in the story toolbar.
Vocabulary words:
Helallik
Ömür
Ecel
Ölüm
Vasiyet
Defin
Teşyi
Taziye
Hayır Yapmak
Sadaka-i Cariye
Kur'an Okuma
Kabir Ziyareti
Cenaze Namazı
Vefat Edenin Borçları
Ölen kişinin cenaze namazı kılınmadan önce cemaatten helallik istenir.
Bunun sebebi ne olabilir?
İslam dini insanı saygıya layık bir varlık olarak görür. Ona, hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da saygı gösterilmesini ister. Bunun gereği olarak da dinimizde, ölmüş kişileri ahirete uğurlamaya önem verilir.
Başlıca Ahirete Uğurlama Uygulamaları
❈ Ölen kişinin vefatını, onu tanıyanlara duyurmak için salâ okumak
❈ Ölen kişinin borçlarını ödeyip vasiyetini yerine getirmek
❈ Cenaze namazından sonra cemaatten helallik almak
❈ Cenaze geçerken ayağa kalkmak ❈ Cenaze namazından sonra ölenin tabutunu kısa bir süre de olsa taşımak
❈ Defin tamamlanana kadar cenaze merasiminden ayrılmamak
❈ Mümkün olursa mezara toprak atmak
❈ Cenaze sahipleri için taziyede bulunup yemek yapmak
❈ Ölen yakınlarımız için mezar taşı yaptırmak
❈ Ölen kişi için Kur’an okumak ve dua etmek
❈ Ölenin ardından onun adına hayır yapmak
Vasiyet Kavramının Anlamını Biliyor musun?
Vasiyet; bir kimsenin, malını veya malından yararlanma hakkını ölümünden sonra bir kişiye veya bir hayır kurumuna bağışlaması veya bağışlanmasını istemesi.
Bir kimsenin ölümünden sonra veya yokluğunda yapılmasını istediği şey de vasiyet olarak nitelendirilir.
Yapmak isteyip de yapılamayan işlerin yapılmasını ve takip edilmesini, hayatta olan kişilerden istemek de vasiyettir.
Örneğin bir insan, ‟Ben öldükten sonra adıma, insanların yararlanacağı bir çeşme yaptırılsın.” diye vasiyet edebilir.
Geride bıraktığı malı, bu vasiyetin yerine getirilmesine elveriyorsa ölen kişinin vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Ancak bu vasiyetin dine aykırı içerikte olmaması ve yerine getirilebilir olması şarttır
Ölen kişi için yıkama, kefenleme gibi işlerin tamamlanıp cenazenin defin için hazır hâle getirilmesine teçhiz denir
Tekfin ise insana saygının ve değer vermenin bir ifadesi olarak ölen bir kişinin baştan ayağa beyaz bez ile usulüne göre sarılması, kefenlenmesi demektir
TEŞYİ: Sözlükte "Teşyi" kelimesi, refakat, eşlik etmek, veda kastıyla birinin ardı sıra gitmek ve ölünün defin işlemlerine katılmaya denir. Dini etimolojide ise, cenaze kabre konuncaya kadar onun ardı sıra gitmektir.
Cenaze Namazının Farz-ı Kifâye Olduğunu Biliyor musun?
Dinimize göre cenaze namazı kılmak, farz-ı kifayedir.
Yani bir grup Müslüman, cenaze namazını kılarsa diğer Müslümanlardan bu sorumluluk kalkar. Ancak bir yerleşim biriminde, ölen kişinin cenaze namazı kılınmazsa orada yaşayan bütün Müslümanlar bundan sorumlu olur. Çünkü cenaze namazı kılmak dinî ve insani bir sorumluluktur.
Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
Cenaze namazında iftitah (başlangıç) tekbiriyle birlikte dört tekbir bulunmaktadır. Selam vermek vaciptir. Sünnetleri ise, Allah’a hamd ve senâ etmek, Resûlullah’a (s.a.s.) salât ve selam getirmek, hem ölü hem de Müslümanlar için dua etmekten funduszeue.info namazı kılmak için, cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam ve cemaat tekbir alarak ellerini bağlarlar “ve celle senâük” cümlesiyle birlikte “Sübhaneke”yi okurlar. Ardından, eller kaldırılmadan tekbir alınır ve “Salli-Bârik” duaları okunur. Tekrar eller kaldırılmaksızın tekbir alınır. Bilenler cenaze duasını (Tirmizî, Cenâiz, 38), bilmeyenler ise dua niyetiyle “Fâtiha” suresini veya başka bir duayı okurlar (Tirmizî, Cenâiz, 39). Dördüncü tekbirden sonra sağa ve sola selam verilir. Böylece namaz tamamlanmış funduszeue.info namazında taharet, kıbleye yönelmek, setr-i avret (vücudun örtülmesi gereken yerlerini örtmek) ve niyet gibi şartlara riayet edilir. Namazı kılınacak cenazenin müslüman olması, yıkanıp kefenlenmiş olması, cemaatin önünde olması gerekir.
Did you know?
Cenaze namazının rükû ve secdesi olmayan, ayakta kılınan bir namaz olduğunu biliyor musun?
Cenaze namazı, dua niteliğindedir.
Ölen Müslüman, Peygamberimizin (s.a.v.) sünnetine uygun olarak yıkanıp kefenlenir.
Daha sonra da cenaze namazı kılınır.
Cenaze namazı kılacak Müslümanlar, güzelce abdest alır ve kıbleye dönerek imamla birlikte cenaze namazını kılarlar.
Taziye, ölen kişinin yakınlarına başsağlığı ve sabır dilemek, onları teselli edici sözler söylemek, ölünün yakınlarının üzüntüsünü paylaşmak ve hafifletmeye çalışmaktır.
Yakınlarını, sevdiği insanları kaybetmek, insanları yalnızlık duygusuna ve büyük bir üzüntüye sevk eder. Böyle zamanlarda sevdiklerimizin, yakınlarımızın, akrabalarımızın yanında olmak onlara güç ve moral verir. Yaşadıkları üzüntüyü daha kolay atlatmalarına katkı sağlar. Ölen kişinin yakınlarının, çaresizlik ve yalnızlık duygusunu yenmesine yardımcı olur.
Kur'an-ı Kerim okumanın amacı anlamak ve yaşama katkı sağlamak olduğu gibi bir adet ve gelenek olarak ölen yakınlarını defnettikten sonra ailesinin ve yakınlarının onun mezarı başında Kur'an-ı Kerim okuduğunu görebilirsiniz.
Defin işlemi tamamlandıktan sonra da orada bulunanlar, ölen kişi için dua eder ve mezarlıktan ayrılırlar. Bütün bu uygulamalar, Müslümanların, ölümün bir hayat gerçeği olduğunu kavramasına katkı sağlar.
Sadaka-i Cariye ve Amel Defteri
Peygamberimizin (s.a.v.) bildirdiğine göre üç kişinin amel defteri kapanmaz:
1. Kendisine dua eden salih evlat yetiştirenlerin,
2. Faydalı ilim bırakanların,
3. Sadaka-i cariye sahiplerinin.
Sadaka-i cariye kişinin; cami, yol, köprü, aşevi, hastane, okul gibi insanların yararlanacağı eserler yaptırmasına denir
Ölmüşlerimiz için yapabileceğimiz güzel davranışlardan biri de onlar adına hayır yapmaktır.
Esasen ölen kişinin amel defteri kapanır. Çünkü insan, artık imtihan yeri olan dünyadan ayrılmıştır.
Amel Defteri: İnsanların dünyada yaptıkları iyi ve kötü amellerinin yazıcı melekler (Kiramen Katibin) tarafından kayıt edildiğine inanılan manevi defter.
Vefat Eden Kişinin Borçları
İslam dinine göre ölen kişinin borcu varsa bu borcun ödenmesi de yakınları için öncelikli bir görevdir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu konuya çok önem vermiştir. Bir hadisinde, ‟Müminin ruhu, ödeninceye kadar borcuna takılı kalır.” buyurmuştur. Allah Resulü (s.a.v.), bir kişi öldüğü zaman cenaze namazını kılmadan önce ölen kişinin borcu olup olmadığını araştırmıştır. Borcu varsa onu ödeyecek kadar mal bırakması ya da cemaatten birinin ödemeyi üstlenmesi hâlinde cenaze namazını kıldırmıştır.
‟Allah katında yasaklanan büyük günahlardan sonra gelen en büyük günah, kişinin ödeyecek mal bırakmadan, borçlu olduğu hâlde Allah'ın huzuruna çıkmasıdır.” buyurmuştur.