1 kılıçarslan kimdir kısaca / Kılıçarslan kimdir? Selçuklu Sultanı Kılıçarslan nasıl vefat etti?

1 Kılıçarslan Kimdir Kısaca

1 kılıçarslan kimdir kısaca

kaynağı değiştir]

Wikimedia Commons'ta I. Kılıç Arslan ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.

Birinci Kılıç Arslan kimdir ?

I. Kılıç Arslan yılında doğdu.  Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu babası Süleyman Şah'ın yılında Suriye seferinde sırada Antakya'da bulunan Kılıç Arslan, babasının Melik Tutuş'la mücadelesi sırasında ölümü üzerine Vezir Hasan b. Tâhir'in koruması altında Antakya'da kaldı ve  ilkbaharında Antakya'ya gelen Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah'ın emriyle İsfahan'a gönderilerek orada göz hapsinde tutuldu. 

Kılıç Arslan, Sultan Melikşah'ın yılında vefatından sonra kardeşi Kulan Arslan ile birlikte Anadolu'ya döndü. Kimi kaynaklara göre Melikşah'ın ölümünden sonra meydana gelen taht kavgaları sırasında ortaya çıkan karışıklıktan yararlanarak kaçtılar; kimi kaynaklara göre Büyük Selçuklu tahtına çıkan Sultan Berkyaruk'un izni ile Anadolu'ya geçebildi.

İznik' te yönetimi ele alan Kılıç Arslan, bir taraftan babası Süleyman Şah'ın ölümünden beri dağılmış bulunan Devletin birliğini kurmaya çalışırken, bir taraftan da Bizans'a karşı sürdürülen mücadeleyi devam ettirme taraftarıydı. İlk önce İznik'i kuşatmış olan Bizans ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı. Daha önce Bizans tarafından ele geçirilen topraklar yeniden almaya çalışıldıysa da başarılı olamadı. Yıllardan beri Bizans'a karşı savaşan İzmir Beyi Çaka Bey'le Bizans'a karşı ortak harekete geçmek istedi.  Bu sebeple Çaka Bey'in kızı ile evlenerek onunla akrabalık kurdu.

Bizans İmparatorluğu'nun bölgedeki baskısını kırmak amacıyla “İlhan” unvanını taşıyan başkumandanı Muhammed'i Selçuklu birliğinin başında Marmara'nın güney kıyılarında Bizans'ın elindeki şehir ve kaleleri ele geçirmek üzere bu yörelere yolladı. Muhammed'in Kyzikos ile Apolyont doğusunda yer alan Apollonias şehirlerini ele geçirmeyi başardı ancak bir süre sonra bu şehirler Bizans kuvvetleri tarafından geri alınınca Bizans'a karşı düzenlenen ilk sefer sonuçsuz kaldı.

Bu sıralarda kayınpederi Çaka Bey, Bizans'ın elindeki Adramytteion (Edremit) kentini ele geçirip Abydos'u kuşattı. Bizans imparatoru Aleksios, Kılıç Arslan'ı Çaka Bey'e karşı kışkırtarak kendisine karşı ortak hareket etmelerini önlemeye çalıştı. Çaka Bey'in gittikçe güçlenmesini kendisi açısından endişe verici bulan Kılıç Arslan, Bizans ile anlaşarak Çaka Bey üzerine yürüdü. Yeteri kadar askeri gücü bulunmayan Çaka Bey, Sultan ile anlaşmak amacıyla onun yanına gitti. Ancak anlaşma taraftarı olmayan Kılıç Arslan kayınpederini öldürdü.

Çaka Bey'in ölümünden sonra Kılıç Arslan ve imparator I. Aleksios Komnenos aralarında varmış oldukları anlaşmanın devam etmesine karar verdiler. Ancak bu barış dönemi kısa sürdü ve  Türkler Britinya bölgesindeki Bizans topraklarına akınlar düzenlemeye başladı. Bizans İmparatoruTürk akınlarına karşı Sapanca gölünün güneyinden İzmit körfezine uzanan bir kanal kazdırıp içini su ile doldurarak Türklerin İzmit çevresine girmesini engellemek istediyse de bu projeyi tamamlamadan Mayıs 'da Haçlı Kuvvetlerinin Tuna'yı aşarak İmparatorluk topraklarına girdiğini öğrendi.

Haçlı Seferlerine çıkan ilk ordu 1 Ağustos 'da İstanbul'a vararak Boğaz'dan Anadolu'ya geçirilerek Yalova yakınlarındaki Kibotos karargâhına yerleştirildi. Haçlılar böylece Türkiye Selçuklu Devleti'nin sınırına ulaşarak yağma akınları yapmaya başladı. İmparator Aleksios'la, Bizans'ın kendilerine sağlayacağı yardıma karşılık Anadolu'da ele geçirecekleri yerleri bu devlete bırakacakları hususunda bir anlaşma yapan Haçlılar, Selçuklu başkenti İznik yakınlarına kadar ilerleyerek buradaki köyleri yağmaladılar.

Eylül ayı sonlarına doğru kişilik Alman-İtalyan birliğinin İznik civarındaki Kserigordon adında bir kaleyi ele geçirdiğini öğrenen Sultan Kılıç Arslan bir ordu göndererek kaleyi geri aldı. Selçuklu karşısında alınan bu mağlubiyetin intikamını almak üzere yaklaşık kişiden oluşan Haçlı ordusu Kibitos'tan ayrılarak İznik üzerine yürüdü. Düşmanı karşılamak üzere yola çıkan Selçuklu ordusu Drakon (Kırkgeçit) adlı köyde yapılan savaşta galip gelerek Haçlı karargahını da ele geçirdi.


Bu zaferin ardından Kılıç Arslan Haçlıların İznik'e kadar ilerleyemeyeceğini ve ülkesi için bir tehdit olamayacağını düşünerek Kardeşi Kulan Arslan'ı yerine vekil bırakıp Ermeni Gabriel'in kontrolündeki Malatya üzerine yürüdü. Kılıç Arslan, Orta Anadolu'da güçlü bir devlet haline gelen Selçukluların rakibi Danişmendliler'in genişlemesini engellemek ve babasının ölümüne neden olan Suriye Selçuk Meliki Tutuş'u ortadan kaldırmak amacıyla bu sefere çıktı.

Malatya'yı günlerce kuşatmasına rağmen sağlam şehir surlarını geçemeyen Kılıç Arslan, bu sırada çok büyük ve askeri gücü yüksek bir Haçlı ordusunun İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek İznik üzerine hareket ettiğini haber alınca kuşatmayı kaldırdı ve İznik'e dönmek için yola çıkan  I. Kılıç Arslan uzun süre Haçlılar ile mücadele etmek zorunda kaldı ve yılına kadar yaklaşık on yıl doğuya karşı bir harekette bulunamadı.

Kılıç Arslan Mayıs ayı sonunda, 30 günden fazla süren bir yürüyüşten sonra İznik önlerine varabildi. Mayıs sonlarına doğru İznik'e ulaştığında Haçlı orduları şehri kuşatma altına almışlardı ve gönderdiği öncü birliği de başarılı olamamıştı. Daha sonra da bizzat Kılıç Arslan hücuma geçtiyse de Haçlılar'ın sayıca üstünlüğü yüzünden kuşatma geri çekilmek zorunda kadı.

İmparator I. Aleksios Komnenos'un Haçlılar'la birlik olduğunu, onun tarafından İznik gölüne gönderilen gemilerle kendilerine gelecek yardım yolunun kapandığını ve Haçlılar'ın yeni aldıkları takviye birlikleriyle bir hücuma hazırlandığını gören Türkler, Bizans Kumandanı Manuel Butumites'le anlaşarak şehri ona teslim seafoodplus.infoçuklu Devleti, böylece başkentini kaybetti. Kılıç Arslan'ın eşi ve çocukları İstanbul'a götürüldü. Bizans İmparatoru Selçuklu esirlerine çok iyi muamele yapmış; onları fidye karşılığı serbest bırakmıştır. Kılıç Arslan'ın eşi ve çocukları ise fidye almaksızın serbest bırakıldı.

Kılıç Arslan ordusuyla İznik önünden çekildikten sonra Anadolu'daki Türk kuvvetlerini toplamaya çalıştı. Danişmendli Gümüştekin ile Kayseri Selçuklu Beyi Hasan'ı yardımına çağırdı.Haçlı ordusu tam Eskişehir ovasına çıkmakta iken onlara hücum edip yılında Haçlıların Dorileon Muharebesi diye andıkları bir baskın muharebesine girişti. Bu muharebede ana harp gücü zırhlı ağır süvari şövalyelerinden oluşan Haçlı ordusu galip geldi. Bütün gün süren savaşın ardından gece olunca sultan ordusunu daha fazla yıpratmadan geri çekmeye karar verdi.

Bu mağlubiyetten sonra I. Kılıç Arslan Haçlıların Anadolu'dan geçmesine izin vermeyi ve onlarla doğrudan doğruya çatışmaya girişmemeyi tercih etti. Anadolu'da ilerleyen Haçlı ordusu önündeki insan ve hayvan iaşelerini önceden tahrip ederek, onları uzaktan takip etme stratejisini uyguladı. Bundan sonra bu Haçlı ordusunun Anadolu'dan geçişinde Haçlı ordusunun doğrudan doğruya karşısına çıkan Selçuklu ordusu bulunmadı.

I. Haçlı Seferi ordularının Anadolu'dan geçişi Anadolu Selçuklu Devleti'ne büyük bir darbe vurdu. Bizans kuvvetlerinin karşı saldırısıyla Ege ve Marmara kıyılarına kadar ulaşan topraklar kaybedildi ve Selçuklular Orta Anadolu'ya çekilmek zorunda kaldı. Eskişehir ve Akşehir'de savunma hattı kurdu.

Kılıç Arslan bir taraftan Haçlıların, topraklarına verdiği zararları gidermeye çalışırken, bir taraftan da Bizans kuvvetlerine karşı da mücadele verdi. Ayrıca, I. Haçlı Seferi arkasından durmadan Avrupa'dan gelen küçüklü büyüklü Haçlı gruplarına da karşı mücadele etmek zorunda kaldı. 

yılında Suriye üzerinden geçip Filistin ve Kudüs'te yerleşen Frank Haçlılarına destek sağlamak için 'de Avrupa'dan ek Haçlı seferi yapıldı. Bu ek Haçlı seferi İstanbul'dan birbiri arkasından yürüyüşe geçen üç değişik sefer ordusu halindeydi. Birincisi Mayıs 'de İtalya'dan Lombardlardan oluşan kişilik bir Haçlı ordusu Ankara üzerinden Niksar ve Merzifon'a yürüdü. İkinci ek Haçlı ordusu Haziran sonunda Nevers Kontu Giyom'un komutasında Fransızlardan oluşmaktaydı ve Ankara, Konya üzerinden Ereğli'ye ilerledi. Üçüncü ek Haçlı ordusu Akitanya'lı Giyom idaresinde Fransızlar ve Baverya Dükü Wolf komutasında Almanlardan oluşmakta idi ve ikinci orduyu bir hafta arayla takip edip Ankara, Konya üzerinden Ereğli'ye ilerledi.

Birinci Haçlı Seferi'nden sonra uzaktan takip stratejisi uygulayan I. Kılıç Arslan, 'deki ek Haçlı seferi için stratejisini değiştirdi. Haçlı ordusunun yolu üzerinde ve yakınlarında bulunan bütün yerleşkeleri ve yetiştirilen hububat ve yiyecekleri yakıp yıkmaya; Haçlı ordusuna iaşe ve hayvan yemi sağlanmasını önlemeye çalıştı. Önemli su, kuyu ve kaynaklarını battal etmeye veya zehirlemeye karar vererek Haçlıların susuzluktan zayıf düşmelerini sağladı. Bu yeni strateji daha başarılı sonuçlar verdi ve yılı ek Haçlı seferine iştirak eden üç Haçlı değişik ordusu bozguna uğratıldı. 

I. Boemeondo'nun serbest bırakılması Gümüştekin Gazi ile Kılıçarslan'ın arasını açtı Kılıç Arslan, babası Süleyman Şah'ın fethettiği ancak yılında Haçlılar tarafından ele geçirilen Antakya'yı geri almak için yılında sefer düzenledi. Haçlılarla mücadelesi sırasında başta Danişmend Beyi Gümüştegin olmak üzere diğer Anadolu Türk beyleri ile işbirliği yapmış olmasına rağmen Antakya seferine çıktığı sırada Danişmend Beyi ile arası 18 Eylül 'de Malatya'nın Gümüştegin tarafından zapt edilmiş olması nedeniyle açıktı.

Antakya Kontu I. Boemondo, serbest bırakılmak için fidye ödemeyi teklif ediyor; Kontu kendisi için tehlikeli bulan Bizans İmparatoru ise onun hapiste tutulması karşılığında iki katını öneriyordu. Kılıç Arslan, hem Anadolu Sultanı olması ve hem de Amasya'daki haçlı yenilgisinde Danişmend beyi ile birlikte savaşması nedeniyle teklif edilen tutarın yarısını kendisine istedi. Kılıç Arslan, Maraş'a geldiği sırada Gümüştegin'in Boemond'un teklifini kabul edip onu serbest bırakıldığını öğrenince Antakya seferini yarıda bıraktı ve Danişmendli topraklarına akınlara başladı. Gümüştegin'in ölümünü ve ardından yaşanan taht kavgalarını değerlendirerek ya da yılında Malatya'yı Danişmendliler'den aldı.

Tüm bunlar sonunda prestij kazanan Kılıçarslan'a Bölgede etkin beylerin büyük kısmı itaatlerini bildirdiler. Daha sonra Urfa Haçlı Kontluğu üzerine yürüyerek yılında Urfa'yı kuşattı; ancak şehrin sağlam surlarını aşamadı. Bu sırada Musul Valisi Çökürmüş'ün Harran'daki adamları şehri teslim etmek üzere kendisini çağırmasıyla kuşatmayı kaldırdı ve Harran'a giderek şehri teslim aldı.

Kılıç Arslan'ın Güneydoğu Anadolu'daki faaliyetleri Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar'ın dikkatini çekti ve Musul valisi olan Çökürmüş'ün yerine Emir Çavlı'yı görevlendirdi. Çökürmüş Bey, Emir Çavlı tarafından yenilgiye uğratılmasına rağmen şehir halkı Musul'u vermediği gibi Kılıç Arslan'a haber gönderip şehri teslim almasını istediler. Şehir ileri gelenleri yapılan anlaşma uyarınca Kılıç Arslan 22 Mart 'de Musul'a girdi. Burada ilk iş olarak Muhammed Tapar adına okutulan hutbeyi kendi adına çevirerek Büyük Selçuklu Sultanlığı'na adaylığını gösterdi.

Kılıç Arslan'ın bu başarıları Mardin Artuklu Beyi İlgazi ile Halep Selçuk Emiri Rıdvan'ı rahatsız etti ve bu Beyler Emir Çavlı'ya katıldı. Daha sonra bu destekle kuvvetleri artan Emir Çavlı, Kılıç Arslan'a itaat eden Rahle şehrini kuşatma sonrasında yılında ele geçirdi. Gelişen bu olayları haber alan Kılıç Arslan, Emir Çavlı'nın üzerine yürümeye karar verdi.  İki taraf, Temmuz ayında Habur Çayı kenarında karşı karşıya geldiler. Kılıç Arslan'ın hakimiyetini tanımış Beylerin, Emir Çavlı'nın askerlerinin sayıca çok olmasına korkarak savaş meydanını terk etmeye başlaması üzerine Kılıç Arslan derhal saldırmaya karar verdi.

13 Temmuz tarihinde yapılan savaşta askerlerinin bozulduğunu gören Kılıç Arslan, karşı kıyıya geçip kurtulmak amacıyla atını Habur Çayı'na sürdü. Ancak atının ve kendisinin zırhlı olmasından dolayı Habur çayını geçemeyip sulara gömüldü.

Cesedi, birkaç gün sonra Habur'un Şemsaniyye köyü yakınlarındaki kıyıda bulundu ve buradan Meyyâfârikîn'e götürüldü. Burada valisi olarak bulunan Humurtaş, Kılıç Arslan için "Kubbetü's Sultan" adıyla bilinen bir türbe yaptırdı. 

kaynağı değiştir]
I. Boemeondo'nun serbest bırakılması Gümüştekin Gazi ile Kılıçarslan'ın arasını açtı

I. Haçlı Seferi ile beraber Haçlılar; Anadolu'dan geçme ümit ve cesaretlerini kaybetmişlerdir. Yine Bizans imparatoru I. Aleksios; Haçlı seferlerinin artık tehlikeli olmaya başladığını görünce Kılıç Arslan'la temas kurmuştur. Amasya zaferinden sonra Danişmend Gümüştekin Gazi'in Malatya'yı fethetmesi ve diğer meseleler, Kılıç Arslan'ı şarka çekmekteydi. Böylece Anadolu Selçukluları ile Bizans arasında Haçlılar'a karşı bir antlaşma yapılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Bu antlaşmayla beraber fiili olarak Bizans işgalinde bulunan Marmara sahilleri, İzmir bölgesi ve Antalya havalisi Bizans'a, geri kalan Anadolu Türklere bırakılmıştır. Ayrıca Müslüman ve Hristiyan kaynaklar, I. Aleksios ile Kılıç Arslan arasında Haçlılar'a karşı bir ittifak yapıldığını doğrularlar ve Bizanslılar'ın, Kılıç Arslan'dan aldıkları destekle Bohemond komutasındaki Haçlılar'ı mağlup ettiğini belirtirler.[kaynak belirtilmeli]

Kılıç Arslan, babası Süleyman Şah'ın fethettiği ancak yılında Haçlılar tarafından ele geçirilen Antakya'yı geri almak için yılında sefer düzenledi. Haçlılarla mücadelesi sırasında diğer Anadolu Türk beylerinin yanı sıra Danişmend Beyi Gümüştekin’le de işbirliği yapmış olmasına rağmen, Antakya seferine çıktığı sırada Danişmend Beyi ile arası, 18 Eylül ’de Malatya’nın Gümüştekin tarafından zapt edilmiş olması nedeniyle açıktı. Gümüştekin tarafından Niksar'da esir tutulan Antakya Kontu I. Boemondo fidyesi konusunda da aralarında anlaşmazlık vardı. I. Boemondo, serbest bırakılması karşılığında fidye ödemeyi teklif ediyor; Kontu kendisi için tehlikeli bulan Bizans İmparatoru ise onun hapiste tutulması karşılığında iki katını öneriyordu. Kılıç Arslan, hem Anadolu Sultanı olması ve hem de Amasya’daki haçlı yenilgisinde Danişmend beyi ile birlikte savaşması nedeniyle teklif edilen tutarın yarısını kendisine istiyordu.[66] Kılıç Arslan, Maraş’a geldiği sırada Gümüştekin’in Boemond’un teklifini kabul edip onu serbest bırakıldığını öğrenince Antakya seferini yarıda bıraktı ve Danişmend üzerine yürümüştür. Kılıç Arslan ve Gümüştekin arasında yılı ağustos ayında Maraş yakınlarında yapılan muharebede Gümüştekin yenilgiye uğramıştır. Sivas’a çekilen Gümüştekin yılında ölmüştür.[67][68][69][70] Gümüştekin’le yaptığı muharebeden sonra aynı yıl Maraş’ı ele geçirmiştir. Gümüştekin’in ölümünü ve ardından yaşanan taht kavgalarını değerlendirerek Malatya’yı kuşatmıştır. Kent, yılı 28 Haziran – 2 Eylül arasında kuşatma altında mücadele eden Gümüştekin’in oğlu Yağı-sıyan, daha fazla direnilemeyeceğini anlayarak şehri teslim etmiştir.[71][72]

Kılıç Arslan'ın şarkta yayılma siyasetini başlatmasıyla beraber Büyük Selçuklular ile Anadolu Selçukluları arasındaki ailevi rekabet tekrar alevlenmiştir. Babası Süleyman Şah gibi Kılıç Arslan ve haleflerini şarka çeken başlıca nedenlerden biri Büyük Selçuklular'la olan ailevi rekabettir. Başka bir nedense İslam medeniyeti hudutları içinde gelişen şarkın, Orta Anadolu'ya göre çok ileri bir medeniyete sahip olmasıdır. Bu dönem Doğu Anadolu'da, Büyük Selçuklular'a bağlı beyler hüküm sürmekteydi. Diyarbakır'da Yınal oğlu İbrahim, Siirt'te Kızıl Arslan, Erzen'de Alp-tekin, Hani'de Şahruh, Ahlat'ta Sökmen el-Kutbî, Harput'ta Çubuk oğlu Mehmed ve Meyyafarkin'de (günümüzde Silvan) Ziyaeddin Mehmed hakimdi. Kılıç Arslan buraları almak niyetindeydi ve Muhammed Tapar ile Berkyaruk arasındaki taht mücadeleleri kendisine fırsat vermekteydi. Haçlılar karşısında kazandığı savaşlar ve Malatya'nın ele geçirilmesi Kılıç Arslan'ın bölgedeki itibarını yükseltmişti.

Nitekim Ziyaeddin Mehmed, Sultan'ı Meyyafarkin'e davet etmiş ve Kılıç Arslan onu vezir yaparak Elbistan'ı kendisine ikta etmiştir. Yine aynı yılda, yılında diğer Doğu Anadolu beylikleri de Kılıç Arslan'a bağlılıklarını bildirmişlerdir. Daha sonra Kılıç Arslan; babasının kölesi ve kendisinin atabeyi Humar-taş'ı (Sıbt, a) Meyyafarkin'e vali yapmıştır.[73][74][75][76] Bütün Doğu Anadolu halkı, Haçlılar'a karşı Sultan Kılıç Arslan'ın idaresine girmekten memnun olmuştur. Doğu Anadolu'da sadece Erzurum'a hakim Saltuklu ve Ahlat'a hakim Sökmenli beyleri Büyük Selçuklular'a bağlılığı devam etmişlerdir. Meyyâfârikîn beyi tarafından şehir kendisine teslim edildi. Bölgede etkin beylerin büyük kısmı kendisine itaatlerini bildirdiler. Daha sonra Kılıç Arslan, topladığı Doğu Anadolu emirleriyle beraber Urfa kontu Baudoin'e karşı harekete geçmiştir. Çünkü Baudouin civar bölgelere ve Mardin Artuklu beyi Uluğ-salar'ın memleketine akın yaparak birçok ganimet elde etmişti. Kılıç Arslan yılında Urfa'yı kuşattı; ancak şehrin sağlam surlarını aşamadı. Bu sırada Musul Valisi Çökürmüş'ün Harran'daki adamları şehri teslim etmek üzere kendisini çağırmasıyla kuşatmayı kaldırdı ve Harran'a giderek şehri teslim aldı. Fakat hastalanan Kılıç Arslan, Malatya'ya dönünce Urfa kuşatması kalmış ve Anadolu Selçukluları'nın şarkta genişleme siyaseti bir müddet ileri gidememiştir.[77][78][79][80]

Kılıç Arslan'ın Güneydoğu Anadolu'daki faaliyetleri Büyük Selçuklu SultanıMuhammed Tapar'ın dikkatini çekti ve Musul valisi olan Çökürmüş'ün yerine Emir Çavlı'yı görevlendirdi. Çökürmüş Bey, Emir Çavlı tarafından yenilgiye uğratılmasına rağmen şehir halkı Musul'u vermediği gibi Kılıç Arslan'a haber gönderip şehri teslim almasını istediler. Şehir ileri gelenleri yapılan anlaşma uyarınca Kılıç Arslan 22 Mart 'de Musul'a girdi. Burada ilk iş olarak Muhammed Tapar adına okutulan hutbeyi kendi adına çevirerek Büyük Selçuklu Sultanlığı'na adaylığını gösterdi.[7]

Bu dönem de Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar, Musul eyaletini Çökermiş'in elinden almış ve yerini Çavlı'yı tayin etmiştir.[81] Emir Çavlı'nın Çökermiş'i öldürmesi üzerine Musul ileri gelenleri Çökermiş'in oğlu Zengi'ye itaat etmişlerdir. Emir Çavlı'nın Musul'u kuşatması üzerine şehrin muhafızı olan Çökermiş'in kölesi Oğuzoğlu (Guzoğlu); şehri müdafaa etmiştir. Kuşatma sürerken Zengi'nin adamları Malatya'ya, Kılıç Arslan'a haber göndererek Musul'u kendisine teslim edeceklerini bildirmişlerdir. Bunun üzerine Kılıç Arslan Musul üzerine hareket etmiş ve Nusaybin'de Çavlı'yı mağlup etmiştir. 22 Mart tarihinde Musul'a giren Kılıç Arslan; Çökermiş'in oğlu ve adamlarına hilatler vermiş, Sultan Muhammed Tapar adına okunan hutbeyi kendi adına çevirmiştir. Askerlere çeşitli ihsanlarda bulunan Kılıç Arslan, Oğuzoğlu'ndan kaleyi almış ve onu Dizdar (kale muhafızı) yapmıştır. Ayrıca Kılıç Arslan halka adalet dağıtmış ve onların gönüllerini alarak ihdas edilen vergileri kaldırmış; Şehrizur'lu Ebu Muhammed Abdullah bin Kasım'ı Musul kadılığına ve Ebu'l-Berekat Muhammed bin Muhammed'i şehir reisliğine getirmiştir. Bu sırada Kılıç Arslan'ın yanında Diyarbakır beyi Yınal oğlu İbrahim ve Harput beyi Çubuk oğlu Muhammed'de bulunmuştur.[82]

Ölümü[değiştir kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Çaka Bey

I. AleksiosI. Aleksios

I. Aleksios

Çaka Bey büstü

İznik'te yönetimi ele alan Kılıç Arslan, bir taraftan babası Süleyman Şah'ın ölümünden beri dağılmış bulunan devletin birliğini kurmaya çalışırken, bir taraftan da Bizans'a karşı sürdürülen mücadeleyi devam ettirme taraftarıydı. İlk önce İznik’i kuşatmış olan Bizans ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı. Bizanslıların taarruza geçerek Marmara sahillerini işgale başlamaları üzerine beylerbeyi makamına çıkardığı İlhan lakaplı İlhan Muhammed'i Bizans üzerine göndermedi. İlhan Muhammed Apolyont ve Kapudağ havalisini işgal edince Bizans imparatoru I. Aleksios, kendisine karşı denizden bir ordu gönderse de İlhan Muhammed, gölün girişinde şiddetli bir hücum yaparak Bizanslılar'ı bozguna uğratmıştır. Fakat imparatorun karadan gönderdiği ordu İlhan'ı esir ve mağlup etmiştir.[8] Bizans'a karşı düzenlenen ilk sefer böylece sonuçsuz kalmıştır.

Bu sırada Anadolu'nun batısında yeni bir Türk beyi adından söz ettirmeye başlamıştı. İzmir'i ele geçirerek kendi donanmasını oluşturan Çaka Bey, Bizans'a karşı seferler düzenlemekteydi. Çaka Bey, Ebu'l Kasım'ın devleti idare ettiği dönemde Selçuklularla ittifak yapmıştı ve geçmişte Midilli, Sakız, İstanköy ve Rodos adalarını da fethederek Bizans'ın başkenti İstanbul'u tehlikeye atmıştı. Çaka Bey’in günden güne gücünü artırarak bölgede etkili nüfuz sahibi olması üzerine Sultan Kılıç Arslan aynı düşmana karşı savaşan Çaka Bey ile ittifak kurmaya çalıştı ve kızı ile yılında diplomatik amaçlı bir evlilik gerçekleştirdi. Bu arada Çaka Bey, denize açılarak Çanakkale istikametinde ilerlemiş ve o dönem Bizans'ın doğu gümrüğü sayılan Abidos'u kuşatmıştı. Selçukluların Çaka Bey ile ortak hareket etmesini önlemek isteyen Bizans imparatoru I. Aleksios, Çaka Bey'in asıl niyetinin İznik olduğunu söyleyerek Kılıçarslan'ı kayınpederine karşı kışkırttı.[9] Kılıç Arslan, Çaka Bey'in gittikçe güçlenmesini kendisi açısından endişe verici bularak Bizans ile ittifak kurdu. Abidos kuşatması sırasında Bizans donanması denizden, Selçuklu ordusu ise karadan Çaka Bey'e karşı harekete geçti. İki devlet arasındaki ittifaktan haberi olmayan Çaka Bey, I. Kılıç Arslan ile bir görüşme talep etti. Kendisini merasimle karşılayan I. Kılıç Arslan, verilen ziyafet sırasında kılıcını çekerek Çaka Bey'i öldürdü.[10]

Çaka Bey'in ölümünden sonra Kılıç Arslan ve imparator I. Aleksios aralarında varmış oldukları anlaşmanın devam etmesine karar verdiler. Ancak bu barış dönemi kısa sürdü. Türkler Bitinya bölgesindeki Bizans topraklarına akınlar düzenlemeye başladı.[7] Balkanlarda Kumanlar ile savaşmakta olan imparator, bu savaşı bitirdikten sonra Türk akınlarına karşı Sapanca Gölü'nün güneyinden İzmit körfezine uzanan bir kanal kazdırıp içini su ile doldurarak Türklerin İzmit çevresine girmesini engellemek istedi.[3] Fakat bu işe girişemeden Mayıs ’da Haçlı Kuvvetlerinin Tuna’yı aşarak imparatorluk topraklarına girdiğini öğrendi.

Halkın Haçlı Seferi[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir