Paso altyazl dizilerden bahseden insanlara pek imrenirim. Onlar nefes almadan konuurken yüzümdeki bo merakla bakar dururum. Övgü dolu bir sürü hemfikir cümleden sonra içlerinden biri bana dönüp öyle der: “Mutlaka izlemelisin.”
Evimde TV yok. Komuya “Amerikan dizisi seyredeceim” diye gidilmez. Birkaç aydr internetim var, ama merak etmek zorunda brakldm dizilerin önemli bir bölümü birkaç yldr yaynda. imdi kalk, hepsini izle, sonra itahl sözcüklerle muhabbete katl. Uzun i. Ortamda çömez kalmak kaçnlmaz.
Böyle bir deneyimim de var üstelik. Can skntsndan yamaç paraütçülerinin ortamna girmitim bir ara. Cevval tipler. Hadi dediler Eymir tarafna gidip uçalm. Ayamda terlik var. O terliklerle zirve trman yapm insanm. Sanrm insanlk tarihine geçtim! Bir de sürekli rüzgârdan bahsettiler. Ona bakarsan bence de konumaya deer tek konu rüzgârdr, ama ite terlikle yamaç çkarken ne kadar ciddi olabilirsin? Bir daha ayn travmay yaayamam. Dolaysyla imdilik en iyisi hiçbir ey anlamadan dinlemeye devam etmek. Ama “Sfr Bir” dizisinin hayran olduumu söyleyebilirim. Nasl anlatmal peki?
Böyle Radikal ki allamelii, Defter dergisi sühanperverlii, Birikim dergisi Osmanlcas ile olur mu, emin deilim. Tercüme edilmi bir fenomenoloji desen, ar kaçar. Kapa Avrupa’ya atm ya da kendine sanal isimler uydurmu gizli IP sahibi cengâverler gibi “cesur” da olamyor insan. AKP bu hzla adn deitirip AKP-ML yapsa armam ama imdilik OHA-L var yani!
Aklma Octavio Paz’n “Yalnzlk Dolambac” geliyor. Oradaki “maçolar” ile yerle bir edilmi Sur’un “krklar” akraba gibidir. Alain Minc’in “Yeni Ortaça’ da artk rasyonalize edilemeyecek bir dünyann marjinallerini imler. Biraz eskiye gidersem, Herbert Marcuse oradan çkp “beyazlar bluesu sadece icra edebilir” diyecekmi gibi gelir.
ehrin yoksullarnn sanatn sahibi olan seçkinler (burjuvazi desek?) tarafndan temsilinde her zaman bir “kurgusallk”, bir “icra” olacaktr. “Onlar”n kendi kendilerini oynayp anlatmalar ise yepyeni bir ey. Kamera fiyatlar ucuzlad, malum. Prodüksiyon art deil. TV kanal derdi yok; çek ve internete at. Emansipasyon artk böyle bir ey.
Bildiim ilk örnek, “Yolunda A..” idi. Öyle baarl bir oyunculuk vard ki hiçbirinin rol yaptn düünmedim açkças. nternette yaynland, internetten yayld. Sonra sinema filmi de oldu. Sinema filmine “sektör”ün bir müdahalesi olduu için o doallk ve yalnlk gitmiti. Dizi, sektörle uzlaarak deilse de tanarak kendini yok etti. Bir yerdeki açk bir TV’de (“Yolunda A..’nin oyuncularndan) Erda Yenel’i gördüm. Saçma sapan mafya dizilerinden birinde. O harika oyuncu, uzaktan görünen bir figüran, bir “koruma” olarak orada solup duruyordu adeta.
“Sfr Bir”i yukardaki çekinceler ile düünüp anlatmaya giriirsem, mahalleden arkadalarn kotard bir i diyerek balayabilirim. Çok gençler. Bilmedikleri hayatlar oynamak yerine bildikleri yerleri anlatmaya girimiler. Mahalle onlarn. Hürriyet Mahallesi. Kendi sokaklar. Ama elbette bu mahalle bir makete dönütürülmü. Bu genç adamlarn dünyasnn merkezi oras, dünyaya baktklar pencere de.
Cesur mu? Fazla deil. “Spoiler” vermeden söylemeye çalaym; Sava’n yurdunu ve “Belek”i brakp Adana’ya gelmesinin nedenini örenemiyoruz mesela. Mahsun Krmzgül’ün “Günei Gördüm”ündeki gibi kalender karakol komutannn ricasyla göç etmiyorlar belki ama söylenen baka bir ey de yok. Siirt plakal bir “Toros” arabann üstüne yerletirilen leenler! Belek’le diyalog da gerçee uymuyor, zira afiîler köpee dokunmaz. Ama unu itiraf etmeliyim; dizi o kadar iyi ki insan kusur aryor!
Pek de sevmediim smail Hami Danimend, pek de sevmediim “Makber”in pek sevdiim tarihli basksna yazd önsözde büyük eserlerin haivle (kusur) büyük eser olduunu yazar. (Niye aklma geldiyse imdi!) Abdülhak Hâmid’in bütün edebiyat kusurludur da mevzuya uyan ksm, haivli eser ite. “Sfr Bir” haivden geçilmeyen büyük bir eser. Mesela dizideki polisler polis gibi deil, sosyolog gibi konuup davranyorlar. Oysa “suç”un devlette bir uzants her zaman vardr.
Cesaret cesaret de bitmek bilmez bir OHAL bu. Belki hepimiz ima ile geçiyoruz. Zaman gelince “bak burada unu demiim; biraz imgesel ama ite anlayana” diyeceiz. Bu ekilde zamannda bir eyi dorudan diyememi olmann yükünü imdiden atyoruz. Öte yandan kimseyi filanca eyi neden dorudan demedii üzerinden yarglayamayz diye düünüyorum. Bu apaçk faizan, provokatif ve polisin yerine geçmeye hevesli bir dil. Ayn ekilde sadece bugün deil, her zaman ne söylenmediiyle deil, ne söylendiiyle ilgili olmal diye düünüyorum. Bu ekilde “metin merkezli” bir çerçeve içinde kalm olacaz. Bu minvalden baknca, “Sfr Bir” adaletin güçlülerden yana olduunu biliyor diyebiliriz. O zaman ne yapmal? Formülü basit: Güçlü olmal. Peki nasl?
“Sfr Bir”in nasl sorusuna verdii cevap politik bir sosyoloji içinden gelir. Cevap “dayanma” ve “ortak bir kimlik” üretmedir. Bu dayanma ideolojik deil ama politiktir. “Yoksulluk” üzerinden aranan ortak kimlik ise snfsaldr. Bu yüzden Kürt, Arap, Türk-Türkmen, Alevi, Çerkes, Muhacir uaklar aynlar. Ortak dil, ortamdaki bütün dillerden jestler, telaffuzlar, vurgular, sentaks özellikleri derlemi olan asi bir Türkçedir.
Elbette seçkinlerin dünyas için dehet verici bir atmosferde geçer. Sava, Cio, Özgür, Anafor, Berto, Sarslmaz, Ali, Garip gibileri bir aile olmutur, fuhu ve uyuturucuya kar dururlar. “Kurtlar Vadisi” gibi racon kesmez, senaristin mikrofonu olmaz, allame laflar etmezler. Bir anlamda stanbul merkezli dizi sektörüne taradan verilmi güçlü bir cevap diyebiliriz. Merkez dizilerinde hemen her zaman vakit gündüz, mevsim ise bahardr. Ama burada geceyi görürüz daha çok, gecenin örttüü ne varsa onu görürüz.
iddetin her yere szd bir hayatn dizisi olan “Sfr Bir”, içimizdeki iyilie deer. Gözünü krpmadan gruplar bütün üyeleriyle öldürenlerden biri olan Anafor’un can çekien bir sokak köpeini ac çekmesin diye vurmasna Cio’nun cevab sert bir tokattr mesela! Kokainman büyükbalara kar çocuksu bir onurla kar dururlar. Bizim gibi zayftrlar. Bizim gibi birbirlerine tutunurlar. Bir araya her geliimizde ezildiimiz için kendi köelerimize çekilirken bizi yaralam olan büyükbalarla ilgili hayal ettiimiz her intikam cümlesini bu çocuklar kurar. Bununla kalmaz kötülerin üstüne giderler. Küçük ylan muamelesi görürken büyük ylanlarn arasna dalp balarn ezerler. Efendiyle ilgili intikam hayalimizi gerçee çevirirler. Bizi isyana sevk ve tevik etmek yerine, bizim yerimize intikam alrlar. Abimiz olmalar bunu gerektirir çünkü.
Dünyalar, eitlikçi ve dorudan bir dünyadr. Okulun, dilin, baskn dinin ve ideolojik aygtlarn örttüü her eyin açp içine bakarlar. Alevi diye “kz verilmeyen” ve bu yüzden sevgilisiyle kaçan delikanly gidip Antakya’daki marangozhanede bulurlar mesela. ma etmez, “Alevi” derler; telaffuz ederler. Kz telli duvakl gelin olarak annesinin evinden çkarrlar. Farkl ulus ve mezhepler arasndaki ayrm ortadan kaldrrlar. Kürtlerin yas ve bar kültürünü kullanrlar. Kürtlerin mekânsal ve kültürel anlamda insanla en büyük katks olan “yas çadrlar”n dolarlar! Seyirciye bir eyi söylemek yerine bir eyi anlatrlar. Onlarn eserinde aradmz deil, bulduumuz formlarla yetiniriz. Her bölümde birkaç Kürdü vahice öldürmeden uykusu tutmayan psikopat sarn kahramanlarn dizilerine kar “dostuna yarasn gösteren” karan çocuklarn dizisidir o.
Bir araya gelmekten kaynakl gücü herkese göstermezler. Aksine bu ortaklama güçlülere kar güçleri ama zayflara kar zayflklar olur. Giysileri yrtk bir yoksulun önünde diz çöküp hep birlikte alayabilirler. Silahla doldurduklar üç dört araba ile çktklar trafikte yaptklar bir hata yüzünden hepsine birden daylanan minyon bir sürücüden özür dileyebilirler. “Erdemli ekya” olan atalarnn soyundan gelirler. Aralarndaki iliki hiyerarik deildir. Sava akl temsil eder, ama ona akl veren çoktur. Cio’ya baba diyen çoktur, ama o da torbaclktan kurtard çocuklara “babam” diye seslenir. Mahallenin abisidirler ama misafir edildikleri evin reisine abi derler. Birbirinin içine sokulan evlerin duvarlarna benzerler; iki eve birden aittirler.
Etrafn can kulayla dinleyen bir usta olan Kadri Beran Takn, stanbul’a hiç gitmezse dünya sinemasnn en iirli yönetmenlerinden biri olur. Bu ekip görünmez ve uzlamaz olmay seçerse, sonsuz bozkrlarda esecektir. “Yol uzun, elbet düersin” diyen Özgür bir airdir, “Ben karde diye çardysam zaaflarna taklmam” diyen Anafor ise bir müzisyen. Okumaz yazmazlar ile okur yazarlara gettonun, en alttakilerin, iyi karlmam çimento kokan sokaklarn sanatyla seslenirler. Öyle Oscar Wilde, Edip Cansever, Birhan Keskin okuyan “Ezel” kahramanlar gibi estetize edilmi, “aydn senarist”in mikrofonuyla konuan, plaza folkloruyla dolu bir yeralt dünyas yoktur burada.
Esat Bargun adn öreniniz mesela. nternetten tesadüfen indirdii bir programla balyor rap müzik yapmaya. Ama öyle toplu konut ya da lojman rapi deil bu, hele okula servisle gidenlerin rapi hiç deil; duygu ve hayatn jestiyle inleyen bir rap. Bilgelii yaanm bir bilgiden gelen bir rap. Bakasna deil kendisine seslenen bir rap. Emansipasyona, yani her türlü aidiyetten kurtulmu bir özgürlüe açlan bir rap. Çocukluu “kalbinde en derine” gömen bu adamlar için özgürlük, “dost olann gülüüdür” zira.
Eli klavye gezenler kopyala-yaptr dergilerde manal söz kasmaya baksn, bu adamlar iddetin poetikasn duvarlara çakyor. Çünkü estetik yalnzca iyi klandrlp tefrii ince bir zevkle yaplm salonlarda deil, dlanm bir hayattan da ba verir. Belki yeri tam da orasdr. O zaman imdi reverans için etek uçlarna ya da apka çkarmaya uzanan elleri görelim.
ki çay arasnda bir milyonluk “proje” yapan bir milyoncu sektöre mesafeliler hâlâ. Çok ilgi çekince sektörden sadece teknik destei kabul etmiler. Ama bu bile üçüncü sezonda amatörlük rengini, duvarlardaki baz harfleri silmeye yetmi. Bu iyi bir ey deil. Çünkü sektörle anlamak yaratm açsndan bir tür ölümdür. Dizideki aile üyelerinin birbirlerine dediklerini diyesi geliyor insann: “Ölme ha!”
Çekimleri Hatay Antakya'da gerçekleştirilecek olan Kalp Yarası dizisi ay sonunda sete çıkacak ve Haziran ayında yayın hayatına başlayacak. Diziye ait gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.
Senaryosunu Mahir ve Sema Erol’un yazdığı Kalp Yarası dizisinin çekimleri ise Antakya’da gerçekleştiriyor. Dizi yakında ATV ekranları üzerinden izleyici ile buluşacak.
Oyuncu kadrosu
Gökhan Alkan
Yağmur Tanrısevsin
İlhan Şen
Zehra Yılmaz
İnanç Konukçu
Kemal Burak Alper
Nail Kırmızıgül
Merve Çağıran
Binnur Kaya'dan Arif Verimli'ye zeytin dalı
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası