ejder meyvesi ağacı kaç yılda yetişir / Ejder Meyvesinin Özellikleri

Ejder Meyvesi Ağacı Kaç Yılda Yetişir

ejder meyvesi ağacı kaç yılda yetişir

Ejder Meyvesi Fidanı Nasıl Ve Ne Zaman Dikilir? Ejder Meyvesi Fidanı Yetiştirme, Bakımı Ve Fiyatları

Ejder meyvesi, şık pembe kabuğu, şık görüntüsü ve enfes lezzeti ile dikkat çekiyor. Tropikal bir meyve türü olan ejder meyvesini evde beslemek zor olsa da imkansız değil.

Ejder Meyvesi Fidanı Nedir?

Ejder meyvesi, kaktüsgiller familyasından gelen pembe kabuklu ve lezzetli bir meyvedir. Bu nedenle ejder meyvesini evinde beslemek isteyen kişi sayısı her geçen gün artıyor. Tropikal bir meyve olan ejder meyvesini yetiştirmek istiyorsanız ona en uygun toprak seçimi kumlu topraklardır. Bunun yerine bahçe toprağını kumlu toprakla karıştırarak da kullanabilirsiniz. Toprak drenajının iyi sağlanması gerektiği için mutlaka saksının altında fazla suyun akmasını sağlayacak delikler bulunması gerekir. Aksi takdirde fazla su, ejder meyvesinin çürümesine yol açabilir. Ejder meyvesi, iç kısmı kırmızı olan türü beyaz etli olana göre çok daha lezzetli ve daha tatlı bir aromaya sahiptir.

Ejder Meyvesi Nasıl Dikilir?

Ejder meyvesi, Orta ve Güney Amerika kökenli bir meyvedir. Ejder meyvesi, Akdeniz İklimi hakim olan ve yüksekliği maksimum rakım olan bölgelerde yetiştiriliyor. Uzun ve kaktüs benzeri bir ağaca sahip olan ejder meyvesi, sıradışı ve kremamsı bir dokuya sahiptir. Ejder meyvesi, milli ve kumlu organik madde bakımından zengin olan bir toprağa ekilen çekirdekler yeterli miktarda nem ve su ile desteklendiği zaman birkaç hafta sonra kökleniyor.

Ejder Meyvesi Fidanı Ne Zaman ve Hangi Ayda Dikilir?

Ejder meyvesi, ilkbahar döneminde Şubat, Mart ve Nisan aylarında dikilmesi gereken ejder meyvesinin fidanları ise, yaz dönemine kadar, yavru fidan verir.

Ejder Meyvesi Fidanı Bakımı Nasıl Yapılır?

Ejder meyvesi, hastalıklara dirençli bir meyvedir. Ejder meyvesi, yarı tropikal, kuru tropikal ve ortalama yağış alan her bölgelere rahatlıkla uyum sağlayabilir. Bunun için kış şartlarında seranızı ısıtmanız ya da yeraltı suyu ile ısıyı üst yüzeyde tutmanız gerekir. Yaz döneminde ise, üzerine örteceğiniz gölgelik ile aşırı sıcaktan koruyabilirsiniz.

Ejder Meyvesi Fidanı Kaç Yılda Meyve Verir?

Ejder meyvesi, genellikle her yıl ya da 1,5 yılda bir meyve verir.

Ejder Meyvesi Fidanı Yetiştirme Püf Noktaları

Ejder meyvesi, tropikal iklim bitkisi olduğu için kumlu topraklarda yetiştirildiği zaman daha çok verim alınabilir. Aynı zamanda saksıda yetiştirilecekse saksının altı fazla suyun dışarı atılması ve meyveyi çürütmemesi için delik olması gerekir. Ejder meyvesi çiçek açtıktan 30 gün sonra meyve verir.

Ejder Meyvesinin Fidanı Ortalama Fiyatları Ne Kadar?

Ejder meyvesi fidanının ortalama fiyatları, 20 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Ejder Meyvesi Fidanı Çeşitleri Var mıdır?

Ejder meyvesi fidanının kırmızı ve beyaz ejder meyvesi olmak üzere 2 çeşidi vardır. Ejder meyvesinin dışı pembe kabukludur. Meyvenin içi ise, yumuşak kremamsı bir yapıya sahiptir ve kiviye benzeyen siyah tohumları vardır.

Ejder Meyvesi Fidanı Nasıl Çoğaltılır?

Ejder meyvesi, tohumdan yetişebileceği gibi çelikleme yöntemi ile de çoğaltılabilir.

Ejder Fidanı Ne Zaman Budanır?

Ejder meyvesinin fidanları büyümeden başlangıç aşamasında budanır. Meyve dalları sürekli budanarak dalların olgunlaşarak meyve vermesi sağlanır. Ağacın gelişimi için düzenli budama yapmak çok önemlidir.

Ejder Meyvesi Fidanı Dikim Mesafesi Ne Kadar Olmalıdır?

Ejder meyvesi, iki uzunlamasına sıranın arasında 3 metre ve iki direk arası ise, 2 metre mesafe olması gerekir.

False

Sevgili yok olmaya yüz tutmuş orta gelirli… O gün yine geldi çattı değil mi?

Halbuki daha bir hafta önce onca harcamayı yapan sen değil miydin? 

Bir elin market arabasında, diğer elinde alınacaklar listesi…

Tedirginlikle giriyorsun süpermarket kapısından. Usulca geçiyorsun havlu kağıt raflarını "evdeki tuvalet kağıdıyla idare ederim" diyerek. 

70 lira ve üstüyle fiyatlanmış temizlik malzemelerini artık almak zorundasın. Hani geçen hafta almayı ertelediğin… 

Sonrasında market arabasına attığın bir kalıp peynirin liralık acısıyla yaklaşıyorsun manav reyonuna.

Domatese 15, salatalığa 10 lira verirken bir demet ota 5 lira vermek ağrına gidiyor. 

"Bitti galiba" deyip ufuktaki kasaya yöneliyorsun. Başka bir şey almamak için çevrene bakmazken, gözünün ucuna bir şey takılıyor. 

Dışı pembe. Alev gibi yukarıya doğru uzanan kabuğunun uçları ise yeşil. 

ejder meyvesi

Fotoğraf: funduszeue.info


"Bu neymiş, bir deneyelim" hatasına düşüp sepete atmaya kalkıyorsun ki son anda etiketi fark ediyorsun: Ejder Meyvesi, 90 lira. 

Evet sevgili orta gelirli… Haberlerden hatırladığın meyve bu. 

Hani yılının 30 Ağustos resepsiyonunda Cumhurbaşkanlığı tarafından menüye eklendiğinde hayli tartışma yaratan meyve… 

Aynı menüde "gariban" taze sıkılmış portakal, elma, havuç ve greyfurt suları en altlardayken, ejder meyvesi ve liçi ilk iki sıradaydı. 

menü


Orta ve alt gelirlilerin genellikle haberlerde rastladığı, isimleri cisimleri az kişi tarafından bilinen bu meyveler, tropikal iklimlerin ürünleri. 

Ama yine az bilinen bir şey daha varsa o da bu meyvelerin uzun süredir Türkiye'de de üretildiği. 

Tropikal meyve ihracatı 4 yılda iki kattan fazla artı

Aralarında avokado, mango, pitaya (ejder meyvesi), çarkıfelek, longan, liçi gibi ürünlerin de olduğu 40'tan fazla tropikal meyve çeşidi Muğla'dan Adana'ya kadar bir hatta yüzlerce dönümlük seralarda yetişiyor.  

Antalya'nın Alanya ve Gazipaşa ilçeleri, Türkiye'nin tropikal meyve üsleri. Bu ilçeleri Mersin'in Silifke'si ve Anamur'u takip ediyor. 

Hemen hepsi iç piyasaya sunulurken, avokado, mango, ejder meyvesi olmak üzere pek çok tropikal ürün yurtdışına da ihraç ediliyor. 

ejder meyvesi AA

Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde kurulu bir tropikal meyve serası/ Fotoğraf: AA


Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği'nin (BAİB) verilerine göre, 'de 5 bin ton olan tropikal meyve ihracatı, 'da 5 bin ton, 'de 6 bin ton,  'de ise 12 bin tona ulaştı.

Tropikal meyve ihracatından dört yıl önce 4 milyon bin dolar gelir sağlanırken, bu rakam 'de 14 milyon bin dolara çıktı. 

BAİB'e göre farklı ülkelere son dört yılda yapılan tropik meyve ihracatından 30 milyon 37 bin dolar gelir elde edildi.

BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, 16 Ağustos'ta Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada 1 Ocak - 9 Ağustos  döneminde ülke genelinde yaklaşık 9 milyon dolarlık tropikal meyve ihracatı yapıldığını, bu satışın yaklaşık 1,5 milyon dolarlık kısmının Batı Akdeniz'deki ihracatçılarca gerçekleştirildiğini söyledi.

10 milyar doları aşan pazar

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) tahminlerine göre mango, mangostan, guava, ananas, avokado ve papayadan oluşan başlıca tropikal meyvelerin ticaret hacmi 'de 10,5 milyar dolara ulaştı. 

Pandemi sonrası turizm ve hizmet sektörünün açılmasıyla talebin daha da güçlendiğini söyleyen FAO, ABD ve Avrupa Birliği'nin en büyük ithalatçı ülkeler olduğunu belirtiyor. 

tropikal meyve reuters

Orta Amerika ve Asya, tropikal meyvelerin en fazla üretildiği bölgeler/ Fotoğraf: Reuters


Muzun yanı sıra ananas, avokado ve mango küresel çağda en geniş ticaret hacmine sahip tropik meyveler. 

Ağırlık olarak bakıldığında en yüksek küresel ihracat, 3,3 milyon tonla ananasta bulunuyor.

Ticaret hacmi açısından ele alındığında ise avakado, küresel tropikal meyve ticaretinin yüzde 50'isni oluşturuyor. 

Mango, mangostan, guavanın ticaret hacmi ise yüzde Görünümü kavuna, tadı balkabağına benzeyen papaya ise bin tonla uluslararası ihracat pazarına girdi. 

En fazla talep Rusya'dan

Türkiye'nin ise ürettiği meyveleri en çok sattığı ülke Rusya. 

BAİB'in verilerine göre 'de Rusya'ya 5 bin ton tropikal meyve ihraç edildi. Lübnan, 2 bin ton ihracat ile ikinci, ton ihracatın yapıldığı İspanya ise üçüncü sırada yer aldı.

Tropikal meyvelerden en fazla kivi, avokado, yaban mersini, Trabzon hurması, böğürtlen, mango, ananas, çarkıfelek (passion furit), pitaya ve guava ihraç edildi.

Bu meyvelerin sofranıza gelip gelmeyeceğinin garantisini veremesek de bazılarını yakından tanıma konusunda yardımcı olalım… 

1. Avokado 

yılından bu yana Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde (BATEM) avokado konusunda araştırmalar yapan Dr. Süleyman Bayram'ın kaleme aldığı "Avodako Yetiştiriciliği"  adlı makaleye göre avokadonun Türkiye'ye girişi 'li yıllara kadar uzanıyor. 

Özünde Meksika, Guatemala ve Orta Amerika'nın Pasifik sahilleri boyunca yetişen avokadonun ticari serüveni, yılında 'Fuerte' çeşidinin Meksika'dan seçilerek Kaliforniya'ya getirtilmesi ile başlıyor. 

Tarihler 'lerin başlarını gösterdiğinde FAO aracılığıyla Kaliforniya'dan 'Fuerte'. 'Hass'. ‘Bacon' ve 'Zutano' olmak üzere 4 önemli çeşidi Türkiye'ye getiriliyor. 

Bu çeşitler Antalya, Dalaman-Muğla, Alata-Mersin, Adana ve İskenderun Hatay ekolojik koşullarında denemeye alınıyor. 

avokado AA

Avokado, sektörde "yeşil elmas" olarak nitelendiriliyor/ Fotoğraf: AA


Türkiye'nin Akdeniz sahil kuşağındaki bazı alanlarının oldukça uygun olduğu tespit edilmesinden sonra yetiştiriciliği, 'li yılların ortalarından itibaren hız kazanıyor. 

Bugün Türkiye'deki avokado üretiminin yaklaşık yüzde 80'i Antalya'da, yüzde 'si Mersin'de ve yüzde 'i Muğla ve Hatay gibi diğer illerde yapılıyor. Antalya'daki üretimin ise yaklaşık yüzde 80'i Alanya ve Gazipaşa ilçelerinden karşılanıyor. 

Faydaları neler?

Dr. Süleyman Bayram'ın aktardığı bilgilere göre gramında yaklaşık kalori olan avokado önemli bir enerji kaynağı. Antioksidan vitaminler olarak bilinen A, C ve E vitaminler açısından zengin. Bu vitaminler, kandaki düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) oksidasyonunu azaltarak kalp hastalıklarını azaltmada olumlu rol oynuyor. 

Yağ içeriğinin dörtte üçünden fazlası kandaki kolesterolü düşürücü etkisi olan doymamış yağ asidinden oluşuyor. Bayram, "Avokado yağının insan beslenmesindeki önemi; atherosklerotik kalp hastalıklarına (kalp damarlarının daralması ve tıkanması) neden olan kandaki düşük yoğunluktaki lipoprotein (LDL) kolesterol seviyesini azaltan, tekli doymamış oleik asidi içermesidir" diyor. 

Avokadonun bilinirliği ve maddi açıdan ulaşılabilirliği diğer tropikal meyvelere kıyasla daha fazla. 

"Ben bunu marketlere satarım" diyerek başladı

Hilmi Sevilgen, bu besinin sofralara gelmesini sağlayan üreticilerden biri. 

Aynı zamanda Alanya Avokado Üreticileri Birliği Başkanı olan Sevilgen, çiftçilikle başladığı mesleğine halcilikle devam ederken tanışmış avokadoyla. 

Eskiden beri domates, salatalık, patlıcan, biber, portakal, mandalina gibi ürünleri satan Sevilgen, yaklaşık 15 sene önce kendilerine gelen avokadoya pazar bulunamamasının ardından başlıyor işe. 

funduszeue.info

Hilmi Sevilgen, 13 yıldır avokado üretiminde/ Fotoğraf: funduszeue.info


"Ben halde çalışırken Migros'la çalıştığım için bizim avokadoya girmemiz hızlandı" diyen Sevilgen, başkalarının almadığı bu ürünü Migros'a vermeye başlıyor. Gelir seviyesi daha yüksek olan belli bir müşteri grubuna sahip bu markette zamanla satışlar da hızlanıyor. 

Sevilgen'in açıklamasına göre avokadonun hem işçiliği kolay, hem zirai ilaç istemiyor, hem de tane ile satıldığı için getirisi daha fazla olabiliyor. 

Bu kolaylıkların da önlerini açtığını belirten 42 yaşındaki çiftçi, avokadonun üretimine bireysel olarak 'da başlıyor. 

Alanya avokadosu coğrafi işaretle tescillendi

Kolaylığı kadar zorluğu da olan avokado ile ilgili en önemli adım, sabırlı olunması. Zira, ekildiğinde hemen ürün veren bir bitki değil. 

Ekildikten üç yıl sonra ürün almaya başlandığını aktaran Hilmi Sevilgen, "Dördüncü, beşinci yılında gelişim çağını yaşamaya başlıyor. Altıncı yılında tam randımanlı, üreticinin eline para geçirecek bir seviyeye gelebiliyor" şeklinde açıklıyor yaşam döngüsünü. 

Avokadonun ticari faaliyetinin 'da hızlandığı bilgisini paylaşan Sevilgen ve diğer üreticiler, aynı yıl Avokado Üreticiler Birliği'ni kuruyor. 

Avokado tarfin


'de Birlik Başkanı seçilen genç çiftçi hâlâ bu görevde. Birlik olarak yaptıkları coğrafi işaret başvurusundan olumlu yanıt gelince, Alanya avokadosu, yılında coğrafi işaretine kavuşarak tescilleniyor. 

'da düzenlemek istedikleri Alanya Avokado Festivali ise pandemi nedeniyle 3 yıl erteleniyor. Şimdi üreticinin yeni heyecanı Ekim 'de düzenlenecek  Alanya Avokado Festivali. 

Avokado, Türkiye'de 12 ay hasat edilebiliyor

Hem iç pazarda hem dış pazarda avokado satışından memnun olduklarını söyleyen Sevilgen, Rusya, Ukrayna, Romanya, Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan, Azerbaycan, İran ve Orta Doğu ülkeleri gibi yerlere ihracat yaptıklarını hatırlatıyor. 

Sevilgen'in açıklamasına göre avokado, tek bir ağaçtan elde edilmiyor. Değişik cinsleri var ve her cinsin hasat dönemi farklı. 

Örneğin clifton cinsi avokadonun hasadı ağustos ve eylül. Zutano cinsi avokado için bu tarihler eylül-ekim. Ettinger ve bacon cinsi avokado ekim-kasım gibi hasat ediliyor. 

Fuerte cinsi, aynı zamanda Alanya avokadosu olarak coğrafi işaretin alındığı ürün. Bunun da hasadı ekimde başlıyor, marta kadar devam ediyor. 

Avokado hasat


Pinkerton cinsinin hasadı ise aralık, ocak, şubatta başlayıp martta sona eriyor. Sadece pinkerton cinsi seralarda yetişiyor. Diğerleri için ise açık alanda üretim mümkün. 

Dünyadaki avokadonun yüzde 70'ini karşılayan hass cinsi için tarihler ise mart ve haziran arası. 

Sevilgen, "Bizim geliştirdiğimiz Alanya avokadolarının hasadına beşinci ayda başlıyoruz. Yedinci aya kadar sürüyor. Şu an ülkemizde 12 ay avokado hasadı yapılabiliyor. Üçüncü ay ile yedinci ay arasında eksik üretim olduğu için ticari faaliyeti daha az" diyor. 

Üretim alanının kısıtlı olduğunu da hatırlatan Sevilgen, avokadonun sıfır derecenin altında donduğu, 35 derecenin üzerindeki sıcaklıkta yandığı bilgisini paylaşıyor. 

Ne kadar kazandırıyor?

Sevilgen'in de bahsettiği gibi avokado işçiliği kolay bir ürün. 

Ancak elbetteki bahçe, tarla ya da sera sizin değilse, öncelikle bu alanları almanız için bir sermayeniz olmanız gerekiyor. 

Onun dışında hafriyat, yer altından su için sondaj, damla sulama sistemi, havuz kurulması, gübre gibi kalemlerin maliyetinin özellikle son 1, yılda çok yükseldiğini vurguluyor Hilmi Sevilgen. 

Bunun yanı sıra avokadonun ticari kilogram ile değil adet ile yapılıyor. 

"Yani biz 1 kilogram satacağımız yerde beş taneyi adet adet satmaya başlayınca gelirimiz de arttı" diyen Sevilgen'in toplam 44 dönüm arazisi var. Bunun içerisinde muz da var, iki dönümlük sera içerisinde yetişen mango da… 

Yaklaşık 40 dönümde yetişen avokado ağaçları arasında üç yaşında olan da var, beş yaşında olan da var, 11 yaşında olan da.  Avokado ne kadar büyükse gelir de o kadar artıyor. 

avokado AA


40 dönümlük araziden aşağı yukarı 2 milyon liraya yakın ciro yaptıklarını söyleyen Sevilgen "Bizim yıllık bin lira civarında bir masrafımız oluyor. Ortalama 1,5 milyon lira bir kâr bize kalıyor diyebiliriz" ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: 

Ama tabii bu kazanç, ilk ekilen yıllarda olmuyor. Bugün bizim yaşındaki ağaçlarımız yeni meyve veriyor. yaşına geldiklerinde bugünün şartlarıyla ciromuz 3 milyon lirayı bulabilir. 

Avokadonun az olduğu ağustos ve eylül aylarında buradaki adet fiyatımız lira. Halden çıkışı lira. Zannedersem marketlerden liraya alınıyor. 

Ekim, kasım ve aralık, avokadonun en yoğun olduğu dönem. Bu aylarda fiyat 5 ile 7 lira arasında seyrediyor. Ocak, şubat, martta fiyatlar tekrar yükselişe geçer. 

Tatlısı da yapılıyor

Sevilgen'in açıklamasına göre Türkiye genelinde tahmini (resmi rakam değil) olarak yıllık milyon adet avokado üretiliyor. Bunun milyonu yani yaklaşık yüzde 20'si ihracata gidiyor. 

"Yurt içinde ihtiyacı karşılayamadığımız için yurt dışına ihracatımız azalıyor" diyen Sevilgen "Bizim ürünümüz daha fazla olursa ihracatımız da artacaktır" ifadelerini kullanıyor. 

Hilmi Sevilgen'in yakındığı konulardan biri de avokadonun bilinirliğinin hâlâ yeterli seviyede olmaması. 

İstanbul'da, İzmir'de, Eskişehir'de, Konya'da, Afyon'da, Gaziantep'te fuarlara gittiklerinde de bu durumu gözlemlediklerini söyleyen Sevilgen, şöyle devam ediyor: 

Şu anda Türkiye'nin yüzde 30'u yüzde 40'ı ancak tanıyor avokadoyu. Geriye kalanlar tam olarak bilmiyor. Biliyor olsalar da avokadonun nasıl tüketildiğini bilmiyorlar. 

Biz geçenlerde bir avokado kitabı çıkardık. Aşçılar birliğiyle birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var. "Avokadoyla nasıl yemekler yapılabilir?" üzerine çalışıyoruz. 

Biz burada ezmesini yapıyoruz, söğüşünü, salatasını, ballı muzlu cevizli bir  tatlısını, pastasını, dondurmasını yapıyoruz. 

Avokadoyu yeni tanıyanlar sadece ezmesini yapabiliyor. Salata ya da balık yanında tüketiyorlar. 


2. Mango 

Tayland'da mamuang, Fransa'da manguier olarak bilinen mangonun ana vatanı Hindistan'ın Burma bölgesi ve Güney Batı Asya. 

Hindistan'da 4 bin yıldan fazladır yetişen bu meyvenin16'ncı yüzyılda dünya ülkelerine, 18'inci yüzyılda Amerika kıtasında yayıldığı tahmin ediliyor. Yine sadece Hindistan'da bine yakın çeşidi olduğu biliniyor. 

mango AP

Mangonun kabuğu cinslerine göre sarı, koyu kırmızı, yeşil, turuncu renk alabiliyor/ Fotoğraf: AP


FAO'nun verilerine göre bugün en büyük ihracatçı ülkeler sırasıyla Meksika, Tayland, Brezilya, Peru ve Hindistan. Dünya pazarı ise 4 milyar doları geçiyor. 

Yetiştirirken ortalama minimum sıcaklığın kış boyunca 5 derece olması gereken mango, 45 derece sıcağa kadar dayanabiliyor. Ancak sıcaklık artarken nem düşükse büyümesi olumsuz etkileniyor. 

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün hazırladığı tarihli rapora göre mango, dikiminden yıl sonra verime başlıyor. Yetişkin bir ağaç ise yaklaşık kilogram meyve veriyor. 

Fiyatı 80 liraya kadar çıkıyor

Yaklaşık iki dönümde şimdilik deneme amaçlı olarak mango yetiştiren Hilmi Sevilgen, mangonun Türkiye'deki geçmişinin yıllık olduğunu söylüyor. 

Kavun ve portakal arası bir tada sahip bu ürünün Türkiye'de ağustos ve aralık ayları arasında hasadı yapılabiliyor. 

Mangonun "nazlı bir ürün" olduğunu, açık alanda yetişemeyeceğini söyleyen Sevilgen, "O nedenle, Antalya, Mersin ve Adana'nın Yumurtalık gibi belli bölgelerinde yetişiyor" diyor. 

mango AA

Vitamin seviyesi pek çok meyveden yüksek olduğu için mangoya "meyvelerin kralı" deniyor. A, C, B6 vitaminleri ile potasyum ve magnesyum içeren mangonun lifli yapısı sayesinde kolesterolü düşürdüğü biliniyor/ Fotoğraf: AA


Sevilgen'in açıklamasına göre mangonun bir dönümünden alınan kâr, avokadodan alınan kârdan ,5 kat daha fazla. 

Marketlerdeki fiyatlara baktığımızda da mangonun adet fiyatının 20 liradan başlayıp 80 liraya kadar çıktığı görülüyor. 

Sevilgen'e göre bu fiyat yüksekliğinin nedeni ürünün içerideki üretiminin yetersiz olması. Bir de piyasadaki mangoların çoğunun ithal olması. 

Hilmi Sevilgen, "Raf ömrünü uzatmak için erken hasat yapılması gerekiyor. Erken hasat yapınca da biz tadını alamıyoruz. İçerisindeki besin değerleri tamamlanmadığı için aslında olgunlaşmamış bir ürün yiyoruz" diyor. 

Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik, Ocak 'de DHA'ya verdiği röportajda yedi yıllık mango ağaçlarının dekarından yaklaşık bin lira kazanç elde edildiğinin tespit ettiklerini söylemişti. 

yılında Anadolu Ajansı'na konuşan Tropikal Meyve Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı Ali Yalçın ise Türkiye'de mango fidanının da yetiştirildiğini ancak üretimin henüz iç pazarda bile yeterli olmadığını, hedeflerinin ilk etapta Avrupa ve Rusya, sonra da dünya pazarına açılmak olduğunu söylemişti. 

3. Ejder meyvesi 

Pitaya olarak da bilinen ejder meyvesinin anavatanı ise Meksika, Orta ve Güney Amerika. 

Ticari olarak gelişimi ise Malezya, Tayvan, Vietnam ile başlayıp İsrail, Avustralya ve ABD'nin güneyine kadar yayıldı. 

Hızlı büyüyen bitkinin sürgünleri bir yıl içerisinde beş metreye kadar boylanabiliyor. Ancak direklerle desteklenecek bir asma sistemiyle muhafaza edilebiliyor. 

ejder meyvesi

Türkiye'de genellikle yüksek gelir grubunun tükettiği ejder meyvesi, Vietnam'ın sokak lezzetlerinden biri/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer-Independent Türkçe


Pitaya kaktüs formunda olmasına rağmen tipik bir çöl kaktüsünden beklenenden daha fazla suya ihtiyaç duyabiliyor. Bitkilere verilecek su miktarı, toprağın tipine göre değişiyor.

Pitayanın meyvesinin yansıra bir de hayli gösterişli bir çiçeği var. Kokulu çiçek bazı türlerde beyaz, bazılarında pembe renkte oluyor. Akşam sekiz civarında açıp sabah 10'a kadar açık kalıyor. 

Sarı ve pembe gibi çeşitleri olan ejder meyvesinin bir tanesinin ağırlığı lira gram arasında değişebiliyor. 

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın raporuna göre meyve, sindirim açısından oldukça yararlı. Düzenli tüketildiğinde astım ve öksürüğe iyi geliyor, kolesterol seviyesi ve kan basıncını düşürüyor. Araştırmalar, içi renkli olan pitayanın içerdiği C vitamini miktarını, gramda miligram olarak gösteriyor. 

Kurumsal hayatı bırakıp ejder meyvesi yetiştirmeye başladı

Türkiye'de ejder meyvesini üreten isimlerden biri de Oğuzhan Kılıç. 

Kılıç, çiftçi bir aileden geliyor olsa da pitaya üretimine kadarki iş tecrübesi kurumsal hayatla sınırlıydı. 

Selçuk Üniversitesi İktisat Bölümü'nden yılında mezun olan Kılıç, önce bir bankada, daha sonra bir holdingte çalışıp, üç yıl kadar da yurt dışında görev yaptı. 

Oğuzhan Kılıç ejder meyvesi

Ejder meyvesi üreticisi Oğuzhan Kılıç/ Fotoğraf: AA


'da Türkiye'ye kesin dönüş yapan Kılıç'a ilham veren ise eşiyle birlikte Kuala Lumpur'a yaptıkları bir seyahatti. 

O dönem ailesinin Mersin'de domates yetiştirdiği seranın boşa çıkmasıyla buraya yeniden domates ya da muz ekmek istemeyen Kılıç, Malezya'nın başkentinde gördüğü ejder meyvesinde şansını denemek istedi. 

Kılıç, Independent Türkçe'ye şöyle anlatıyor başlangıç sürecini: 

Ejder meyvesi Türkiye'de yeni yeni konuşulmaya başlanmıştı. Çünkü herkeste bir alternatif arayışı, katma değeri yüksek ürünlere yöneliş vardı. 

Biz de ‘seranın bir kısmında başlayalım' dedik. Filipinler'den, Çin'den, Tayland'dan birçok farklı çeşitlerde ürünler getirttirdim. farklı çeşidi Mersin'deki seramıza getirdik. Bunların ne meyvesini biliyorduk ne yetiştirmesini. Tabii ki anne-babadan, atadan bir çiftçilik var üzerimizde. Ancak hep kurumsal işler yaptığımız için çok uzaktım. 

Ejder meyvesi AA

İngilizce adı "Drago Fruit" olan ejder meyvesi/ Fotoğraf: AA


Biraz düşe kalka öğrendik. Örneğin çok sıcak olduğunda gölge tülü çektik. Ancak aşırı çekmişiz. Tülleri kaldırınca çok sıcak oldu. Bu sefer de ağaçları yaktık. 

"Ateşi su söndürür" dedik. Üst üste sulamalar yaptık. Bu sefer de taze ağaçların kökleri çürüdü. 

Gün geldi. Bir sene sonra meyveler çıkmaya başladı. Bu meyveleri gelene gidene, misafirlerimize ikram ediyorduk. İkinci sene ise meyve tonajlı gelmeye başladı. 


Avakadonun sekizinci senede, mangonun beşinci senede, ejder meyvesinin ise üçüncü senede tam verime geçtiğini söyleyen 44 yaşındaki üretici, "İkinci sene her ağaçtan meyve alabiliyorsunuz. Ağaç başı yaklaşık 2 kilogram anlamına geliyor. Üçüncü senede çok iyi bir sezon geçirirseniz kilograma kadar çıkıyor. Kötü sezonda 3 kilograma kadar düşüyor" diyor. 

Ejder meyvesine domates muamelesi yapmak 

Ejder meyvesi ağaçlarının tonajlı şekilde ürün vermeye başlamasının ardından Kılıç ailesi bir pazar arayışına girdi. 

Antalya'dan çok talep geldiği için bu bölgeden de bir sera aldılar. Sonrasında haldeki tropikal meyve alım satımı yapan firmalarla görüşmeler başladı. 

"Haldekiler önce domates gibi arkası gelecek bir meyve gibi anladılar. Domates nasıl satın alınırsa öyle satın almaya çalıştılar ama bu bize uymadı" diyen Kılıç, pitaya hasadının haziran ayının ortalarında başladığını, aralık ortasına kadar üç dört haftada bir periyotlu olarak meyve geldiğini ifade ediyor. 

"Bu ürünün domates gibi hazır bir pazarı yok"

Hâlen İstanbul'da yaşayan ve Mersin'e, Antalya'ya seyahat eden Oğuzhan Kılıç için en büyük pazar şüphesiz İstanbul'du. 

Bayrampaşa'daki hallerle de görüşen Kılıç için yavaş yavaş pazar oluşuyor olsa da meyvenin tanıtımı ve tüketimi eksikti. Bu nedenle ihracat seçeneği kritik önem taşıyordu.  

Fatma Ergin

Fatma Ergin, PTT'den emekli olduktan sonra kardeşi Oğuzhan Kılıç'ın önerisiyle ejder meyvesi yetiştiriciliğine başladı/ Fotoğraf: AA


"Kendi göbek bağımızı kendimiz kesmek zorunda kaldık çünkü bu ürünün domates gibi hazır bir pazarı yok" diyen Kılıç ve beraberindeki bazı üreticiler ihracatçılarla görüşerek bir miktar ejder meyvesini Rusya ve Avrupa'ya göndermeyi başardılar. 

Cumhurbaşkanlığı'nın ejder meyveli smoothiesi ilgiyi artırdı

funduszeue.info adlı web sitesinin sahibi Oğuzhan Kılıç, bugün Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, Manisa ve İzmir'e kadar sahil bandında (Küçük boyutta da olsa Marmara'da Bursa, Bilecik ve Sakarya'da) üretimin devam ettiğini söylüyor. 

Kılıç'ın aktardığına göre Vietnam'dan ithal edilen ejder meyvesi, ocakta başlayıp haziranda sona eriyor. Bu ithalatın bitiminin ardından Türkiye'deki hasat başlıyor. Genç üretici, ithalatın kendilerine de yaradığını, tüketicilerde göz aşinalığı oluştuğunu belirtiyor. 

Yapılan tartışmalar bir yana, ejder meyveli smoothienin 'de Cumhurbaşkanlığı menüsüne girmesi her üretici gibi Kılıç ailesi için de "iyi reklam" olmuştu. 

ejder meyvesi Pİnterest

Pitaya, çeşitlerine göre farklı renklerde olabiliyor/ Fotoğraf: Pinterest


"Hiç değilse ‘Ejder meyvesi de neymiş?' dendi. Bilinirlik oranımız yükseldi" diyen Kılıç için asıl dönüm noktası ise pandemiydi: 

Pandemiyle beraber marketlerde ilk olarak gıda reyonlarının boşaldığını gördük. Biz teknolojiyi yiyemeyiz bunu fark ettik. 

Benim gibi kurumsal hayattan gelen insanlar ve şirketlerden tarım alanına yatırım geldi. O dönemde çok büyük yatırımlar muza gitti çünkü muza devlet teşviki vardı. 

Ziraat Bankası'nın sera kurulumu için bir kredi desteği var. Bu desteğe ejder meyvesi de dahil oldu daha sonradan. 

Ortalama dönüme sahip yatırımcılar da mango, pitaya, avokado gibi yatırımlara yöneldiler. Tropikal meyve yatırımcısı için de bu alan, pandemiyle beraber ikinci kez tavan yaptı. 

Diyelim ki 10 dönüm sera yapacaksınız. 5 milyon liralık yatırım bütçeniz var. Ziraat Bankası bunun yüzde 75'ini kredilendirebiliyor. Yüzde 25'lik bir öz sermaye istiyor. Toprak hazırlıkları, harfiyat, sehpa alınması gibi maliyet kalemleri var. Bunların hepsini kredilendirebiliyor. 


dönüme destek veriyor

Pandemi ve teşviklerle artan yatırım talebi, "Hangi meyveyi dikeceğiz?", "Kime satacağız?", "Bu işlerden kim anlar?" sorularını da beraberinde getirdi. 

Bugüne kadar yaşadıklarını internet sitesinde ve sosyal medyada paylaşan Oğuzhan Kılıç'ın kapısının çalınması da çok zaman almadı haliyle. 

Dolayısıyla kendisi için danışmanlık serüveni de başlamış oldu. Hatta danışmanlık talepleri artınca Kılıç ailesi kendi fidanlarını da yetiştirmeye başladı. 

Kılıç geldikleri son noktayı, "Hem fidan temininde bulunduğum hem de danışmanlık yaptığım yer sayısı kendi yerim de dahil olmak üzere dönüme ulaştı. 'inci dönümü iki gün önce Anamur'da diktik. Süreci birebir kendim yaptım yönettim" diyerek açıklıyor. 

dragon-flowerjpeg

Ejder meyvesinin çiçeği, süslemelerde kullanılıyor/ Fotoğraf: funduszeue.info


Ejder meyvesi üretmenin maliyeti ne?

Oğuzhan Kılıç'ın aktardığına göre ailesini geçindirmek isteyen, ticari beklentide olan, kendisi gibi şirket değil de şahıs olarak bu işe devam edecek kişiler için minimumda 3 ila 5 dönümlük bir yatırım şart. 

Pitaya üretmek isteyen şayet bir KOBİ'yse dönümlük, biraz daha büyük bir şirketse dönümlük yatırım yapılıyor. 

Bu ürün yalnızca serada yetişebiliyor. Dolayısıyla demir, naylon, beton gibi tamamı dövize endeksli ithal ürünlerden oluşan bir yatırım maliyeti, döviz arttıkça pahalılaşıyor. 

Bugün bir dönüm ortalama seranın maliyetinin yaklaşık bin lira olduğunu söyleyen Kılıç, "Bunun içinde demiri, naylonu, sulama sistemi vs. var. Sulamayı, havalandırmayı manuel değil otomatik tercih ederseniz maliyet bin liraya kadar çıkabiliyor" bilgisini paylaşıyor. 

liralık ejder meyvesi üreticiden kaç liraya çıkıyor?

Türkiye genelinde ejder meyvesi seralarının 3 bin ila 3 bin dönüme ulaştığını söyleyen Kılıç, bunun dönümü için ya fidan temininde bulundu ya danışmanlık yaptı. 

Kendisine ve bir kısmında ortaklık kurduğu kişilere ait toplam alan 6,5 dönüm. 

Kılıç'ın aktardığına göre bu sezon kışın sert geçmesi nedeniyle bazı ağaçlar kaybedildi. Bu da bu yılın rekoltesini olumsuz etkiledi. 

IMGWAjpeg

Oğuzhan Kılıç, çalışmalarını Mersin, Antalya ve İstanbul üzerinden yürütüyor/ Fotoğraf: funduszeue.info


Normal şartlarda üçüncü senesindeki ortalama bir seradan 2 ton ila 4, ton meyve alınabildiğini söyleyen Kılıç, meyvenin kilogramının 45 ile 50 lira arasında değiştiğini söylüyor. 

İki ya da üç adedi bir kilogram eden meyve için bu fiyat, üreticiden çıkış fiyatı. 

Üreticiden 50 liraya çıkan ürüne aracılar, halciler, nakliyeciler de kendi kârlarını ekleyince, market fiyatı liraya kadar çıkıyor. 

"Bu bizi de çok düşündüren bir mesele. Biz bununla ilgili dertlenmiş durumdayız" diyor Kılıç. 

Ejder meyvesi üreticilerinin piyasadaki fiyatları düşürmek için bir kooperatifleşme girişimi de oldu. Ancak ne yazık ki başarıya ulaşamadı. 

Bir pitaya üreticisi ne kadar kazanır?

Kılıç'ın aktardığına göre kötü bir sezon geçiren bir yatırımcı bu sezon 2 ton meyve alsa, yıllık kazancı bin lirayı geçiyor. İyi bir sezonda ,5 tonluk ürün alındığında gelir bin liraya kadar çıkıyor. 

Kılıç, bu rakamların işçi ücretleri, elektrik, su faturaları ve gübre masrafları düşüldükten sonra elde kalan miktar olduğunu söylüyor. 

ejder meyvesi İHA


Üreticinin direkt yurtdışına satması için bir sistem üzerine çalışıyorlar

Ejder meyvesi dışında mango, avakado ve pasiflora da yetiştiren Oğuzhan Kılıç'ın önemli bir girişimi daha var. 

Danışmanlık yaptığı üreticilerin bazılarıyla bir şirket kuran Kılıç'ın direkt üreticiden yurtdışına ihracat hedefi var. 

Şimdilik yurtdışına ihracat için bir danışman firma ile çalışan ekip, kendi ihracatlarını yapabilecekleri bir yapı kurmaya çalışıyor. 

Üreticilerin yaklaşık yüzde 80'ine ulaştıkları bir Whatsapp grupları olduğunu, anketler, Zoom toplantıları ya da Antalya toplantıları gibi yollarla iletişimde kaldıklarını aktaran Kılıç, şöyle devam ediyor:

sezonunda yaklaşık ila ton civarında bir meyve geldi. Bunun da yaklaşık tona yakın kısmı tamamen ihracatçılara gitti. Ağırlık kısım Rusya. Arkasından İngiltere, Almanya, Fransa, Romanya, Ukrayna, Irak, Suriye, İran'a gitti.

Biz direkt ihracat yapmadık. İhracatçı firmalar ile anlaştık. Ama şu anda son noktaya ulaşmak üzereyiz.

Örneğin tanesi   gramın üzerinde olan, yurtdışına ihraç edeceğimiz meyvelerimiz geliyor.

Bir de ile gram ağırlığında, BİM, ŞOK gibi nispeten ucuz marketlere verebileceğimiz meyveler var. 

gramın altındaki meyveleri de ilk defa ticari olarak Aydın'da bir fabrikayla anlaştık. Meyveyi kurutturduk. Harika bir tadı oluyor. 


Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'yle de (BATEM) iki sene sürecek bir çalışma yürüttüklerini aktaran Kılıç, Türkiye'de sertifikalandıracakları bir ürün üretmeye çalıştıklarını aktardı.  

4. Guava

Anavatanı Peru ve Meksika olan guava, bugün Akdeniz ülkeleri dahil tropik ve subtropik iklim koşullarına sahip 60'ın üzerinde ülkede yetiştiriliyor. 

Dünyanın en büyük guava üreticileri Hindistan, Brezilya ve Meksika'nın yanı sıra Tayland, İspanya, Küba, Çin, Avustralya, Pakistan, Güney Fransa, İsrail, Nikaragua gibi ülkelerde de bu ürüne rastlamak mümkün. 

funduszeue.info

Fotoğraf: funduszeue.info


A, B ve C vitaminleri açısından zengin meyvenin reçeli, marmelatı, dilim konservesi de yapılabildiği için endüstriyel anlamda da katma değeri bulunuyor. 

Diğer tropik türlere göre hafif soğuk ve donlara dayanıklı olan guava, neme ve toprak tuzluluğuna da daha toleranslı. 

Yaprağını dökmeyen, çalı formunda bir ağaca sahip guava, içi beyaz ve pembe olan iki grubu bulunuyor. Bu gruplar kendi içinde de çeşitleniyor. 

Türkiye'nin ilk guava üreticisi

Ziraat Mühendisi Mustafa Levent, Türkiye'nin ilk guava üreticisi. 

"Silifke'nin ilk bahçesi 'te ben doğduğumda yapıldı. Babam yaptı. Babam da ziraat teknisyeniydi" diyen Levent, çocukluğundan beri hemen her ürünü yetiştirdiklerini söylüyor. 

Levent'in guavaya girişi ise bir fidancıdan aldığı guava fidanlarıyla başlıyor. 

Mehmet funduszeue.info

Eskiden limon yetiştiren Mustafa Levent, "Rusya almayınca elimizde kalıyordu" diyor/ Fotoğraf: AA


İçi beyaz türden guavaya ait olan bu fidanların tutmadığını gören Levent, bunun üzerine araştırmalarına başlıyor. 

Aroması çok ağır olan beyaz içli guavanın Uzakdoğulular tarafından tercih edildiğini söyleyen Levent, sonrasında Kıbrıs'tan tohum getirtiyor. 

Guava üretmeye yıl önce başlayan Levent'in elinde bugün ise 14 çeşit guava var. 

"Ne olduğunu bilmedikleri için fatura kesemediler"

67 yaşındaki üretici, bu işe başladığında gümrükte sıkıntılar yaşadığını söylüyor: 

Bilinmeyen bir meyve olduğu için bazı sıkıntıları oldu. İç piyasaya vermek istedik fatura kesemediler. 

Hatta bir keresinde büyük bir markete verdim paramızı ödemedi. İthal mal gözüküyormuş. 

Gümrük Dış Ticaret Müdürlüğü'ne bu meyveyi ürettiğimize dair evrakları sunduk. 

Şu anda Türkiye'deki hallerde bilgisayarlarda guava çıkıyor.


Çilek kadar hassas

Levent'in aktardığına göre guava ağacı çok hızlı yetişiyor. 

"İyi bakıldığında ikinci yıldan sonra meyve vermeye başlıyor" diyen Levent, meyvenin verimli yaşlarının gibi olduğunu söylüyor. 

Guava İHA


"Çilek gibi hassas bir meyve" diyor Mustafa Levent guava için ve ekliyor: Armut yer gibi kabuğuyla yiyorsunuz. İçinin çekirdekli olması bağırsak hareketlerine çok yardımcı oluyor. Tadı çilek-kavun arası. 

Çilekler gibi dalından plastik şalelere toplanan guavanın bir kovaya toplanıp kasalara boşaltılması meyveye zarar verebiliyor. 

Yıllık 10 ton meyve 

Tohumu ektikten 10 gün sonra çimlendiğini söyleyen Levent, "Ertesi sene eylül-ekim ayında bahçeye fidanı dikiyorum. Aşıya gerek yok. Bakımı kolay. Budaması, hastalığı, dikeni yok. Çok hızlı yetişiyor. Suyu çok seviyor. Zirai ilaç kullanmadığımız için doğal" diyerek anlatıyor süreci. 

guava ağacı

Guava ağacı/ Fotoğraf: funduszeue.info


Erkenci, orta erkenci, orta geççi ve geççi (daha geç meyve veren)  olarak adlandırdığı çeşitleri normal şartlar altında 25 Ağustos gibi toplamaya başlıyor. Normal şartlarda yıllık 10 ton civarında meyve toplayabiliyor. 

Ancak önceki sezon kışın sert geçmesi nedeniyle erkencilerde meyve olmamış. 

"Bu sene 10 Eylül gibi başlarım. ,5 ay hasat süresi var ama çiçek açmaya başlasa da önümüz kış, bu seneden beklentim düşük" diyor Mustafa Levent. 

Üreticide 10 lira, markette 40 lira 

Ünlü isimlerin Instagram hesaplarında paylaşmasının ardından müşterilerin "yağmur gibi yağdığını" söyleyen Levent, müşteri portföyünün iyi olduğunu, hemen hemen her gün sipariş aldığını aktarıyor: 

Geçen Bursa'dan arayıp reçel yapmak için kilogram istediler. İstanbul'da dondurmacılar funduszeue.infoçen yıl onlar talep edince de göndermiştim. Guavalı dondurma baya da tutulmuş sevilmiş. 


Independent Türkçe'ye konuşan Mustafa Levent, geçen sezon kilogramını beş liradan satmaya başlamış, 10 lirada bitirmiş. 

Guava AA


Bu sezon ise 10 liradan açılışı yapan Levent, yine aynı fiyattan sezonu kapatacağını söylüyor: 

Benden alanlar 40 liraya satıyor. Ne olacak liralık domatesi bile 40 liraya sattılar. 

Markette ne kadar olacağı onların insafına kalmış bir şey. Zaten o nedenle hep internetten beni bulup istiyorlar. 

Biraz daha insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum. 

Patates bile lira. Bu bir tropikal meyve. Ejder meyvesi lira. 


Geçen yıl Tarsus Belediyesi'ne fidan hediye ettim. Onlar da başladı. Bahçe kurmak isteyen bir arkadaş fidan aldı. Kıskançlık yok bizde. Çoğalsın ki bizim de önümüz açılsın. 

Henüz ihraç edecek kadar guava yok

sezonunda en az 70 bin lira ciro yapan Mustada Levent, henüz yurtdışına gönderilecek kadar guava olmadığını da hatırlatıyor. 

Kendilerine yetecek kadar da pitaya yetiştirdiğini belirten ziraat mühendisi,  "Başka bir şeye girmek istemedim. İstiyorum ki başka insanlar da yapsın Yoruldum, yaşlandım" diyerek tamamlıyor sözlerini. 

5. Passiflora

Çarkıfelek, aşk meyvesi, passion fruit, passiflora… 

Birden fazla isimle anılan bu meyvenin ana vatanı Güney Amerika. Passiflora yetiştiriciliğinde ilk sırada yer alan Brezilya'yı Peru, Venezuela, Güney Afrika, Sri Lanka ve Avustralya izliyor. 

çarkıfelek passiflora AA

Çarkıfelek meyvesi bir kaşık yardımıyla yeniyor/ Fotoğraf: AA


Yaklaşık türü olduğu bilinen passiflora ya da çarkıfelek meyvesi için en ideal gelişme sıcaklığı 21 ila 25 derece. 

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın raporuna göre dış kısmı mor, içi ise sıvıyla karışık çekirdekli bir yapıya sahip çarkıfeleğin yüzde 2,2'si protein, yüzde 21,'si ise karbonhidrat. 

Taze tüketilmesinin yanı sıra meyve suyu, tatlı, dondurma, çikolata, şeker ve meyve salatalarında kullanılıyor. İçerdiği "passiflorine" glikozidi, özellikle Avrupa'da sakinleştirici olarak kullanılıyor. 

Araştırmalara göre altı ayda meyve vermeye başlayan çarkıfelek ağacı, tam verime 18 ay sonra ulaşıyor. 

çarkıfelek passiflora AA


Kilogramı liraya satılıyor

Alanya Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Rüzgar'ın 22 Ağustos'ta Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamaya göre Antalya'nın Alanya ilçesinde üretim alanı 50 dekarı geçmiş durumda. 

Yılda iki kez hasat edilen ve dekar başına 4 ila 7 ton verim elde edilen meyvenin kilogramı marketlerde yaklaşık liraya alıcı buluyor. Üç adedini 80 liraya almak da bir seçenek. 

21 yaşında passiflora üreterek başladı

Çarkıfeleğin üretildiği yerlerden biri de Mersin'in Erdemli ilçesi. 

Bu ilçenin belki de en genç üreticisi ise Gazi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği'nde eğitim gören 21 yaşındaki Fatih Serin. 

Bir arkadaşıyla birlikte ailesinin kullanmadığı serayı tropikal bir ürünle değerlendirmek isteyen Serin, ilk ekimini 'in baharında yaptı.

çarkıfelek passiflora İHA

21 yaşında çarkıfelek üreticisi olan Fatih Serin/ Fotoğraf: İHA


İlk hasadında kilogram ürün alan Serin, İHA'ya yaptığı açıklamada bir fidanın 10 yıl ürün verdiğini, beşinci yıldan sonra 2 tondan fazla verim elde edilebileceğini söyledi. 

"Daha önce burada domates fasulye gibi ürünler ekiliyordu. Artık onlar pek bir getiri sağlamıyor. Bizde bir arayışa girdik" diyen Serin, "Avokadoyu birçok çiftçi ekti, üretimi arttığı için fiyatının düşeceğini düşündük. Şu an çarkıfeleğin piyasası çok bilinmediği için iyi" açıklamasını yapıyor. 

Muz ve avokadonun katı para kazandırabilen çarkıfelek ile ilgili Fatih Serin, "Eğer kendiniz satmak isterseniz hatta TL'ye kadar satabiliyorsunuz kilogramını. Tane ile de satılabiliyor. Piyasası bilinmediği için daha esnek bir fiyat hakim" diyor. 

6. Papaya

Yukarıda saydıklarımızın yanı sıra Türkiye'deki üretimi nispeten daha az olan diğer başka tropikal meyveler de var. 

Bunlardan biri anavatanı yine Meksika ve Orta Amerika olan papaya. 

16'ncı yüzyılda İspanyol sömürgecilerle Asya'ya taşındığı tahmin edilen ürün daha sonra Avrupa'ya kadar yayıldı. Bugün ise yetiştiriciliği, Brezilya, Nijerya, Hindistan, Meksika ve Endonezya gibi ülkelerde yoğunlaşmış durumda. 

Boyu 6 ila 9 metre arası değişen, tek gövdeli ağaç üzerinde yetişen papaya meyvesinin uzunluğu ise 30 santimetreye kadar çıkıyor. Ağırlığı da gram ile 3 kilogram arası. 

papaya ağacı

Papaya ağacı/ Fotoğraf: Wikipedia


Fiyatı 70 liradan başlıyor

Akdeniz Üniversitesi ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün (BATEM) tropikal meyvelerin Antalya'da üretilmesi için 'te başlattığı çalışmalar sonrası papaya da örtü altı üretime uyum sağlayan meyvelerden oldu. 

Verimi hayli yüksek olan ve ARGE çalışmaları tamamlanan papayanın fidan üretimi de yapılmaya başlandı. 

Antalyalı üretici Mustafa Uysal, papaya yetiştirmeye pandemi sürecinde eşiyle birlikte küçük bir alanda başladı. 

Ancak talebin fazla olması nedeniyle üretim, metrekarelik seraya taşındı. Hâlihazırda ağaçla papaya üretimine devam ediyor. 

"'de ağaçtan 4,5 ton ürün elde ettik" diyen Uysal, Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda "Bunları ülkemizde yaşayan Uzak Doğulu vatandaşlar satın aldı. Kilogramını 30 liradan satmıştık ancak girdi maliyetleri arttığı için fiyatı önümüzdeki günlerde daha yüksek olacak" dedi. 

İnternet satışlarına bakıldığında papayanın adet fiyatı 70 ile 90 lira arasında değişiyor. 

papay üreticisi AA


"Yurtdışından papayaya ciddi talep var"

Uysal'ın açıklamasına göre dördüncü aydan sonra meyve vermeye başlayan papayanın kavun-kabak karışımı bir tadı var. 

Ürünün hassas olduğunu belirten Uysal, bir bitkinin ilk yıllarda kilogram, sonraki yıllarda yıllık 60 kilograma kadar meyve verdiğini söyledi.

Bitkinin suyunun ölçülü verilmesi gerektiğine işaret eden Uysal, "Dünyada Meksika, Hawai ve Tayland papayaları var. Kendi içinde de çok sayıda türü var. İç pazarın yanı sıra Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan'a gönderiyoruz. Yurt dışından papayaya ciddi talep var. Özellikle Gürcistan ve Bulgaristan'dan yoğun talep alıyoruz. Uzak ülkelere de ihraç edeceğiz" açıklamasını yaptı.

7. Liçi ve longan 

Liçi ve longanı aynı başlık altında toplamamızın nedeni "kardeş meyveler" olarak bilinmesi. 

Çin, her ikisinin de anavatanı. Hatta liçi tarımının Çin'de yıl önce de yapıldığına dair tahminler var. 

funduszeue.info

Çin'in Guangdong eyaletinin başkenti Conghua, liçinin başkenti olarak biliniyor/ Fotoğraf: Thanphitcha Thana


Olgunlaştığında dışı kırmızı renk alan liçinin içi ise beyaz ve üzüme benziyor. Çiçek açmasından yaklaşık gün sonra, temmuz-ekim ayları arasında olgunlaşan bu meyvenin Mersin'de oldukça sınırlı bir üretimi var. 

B ve C vitaminleri bakımında oldukça zengin olan liçi, metabolizmayı hızlandırıyor. Kilogramı ise üreticiden 70 TL'ye alıcı buluyor. 

Ejder gözü longan

Bazen bir üzüme bazen de kuruyemişe benzetilen longan ise ekim ayına doğru ilk meyvelerini veriyor. Çiçeklenmeden hasada kadar geçen süre ila gün.

Florida Üniversitesi'nin verilerine göre bulunduğu toprağa göre 31 metreye kadar çıkabilen longan ağacı, Florida'nın güneyin 9 ila 12 metreye uzanıyor. 

longan


Liçiye göre soğuklara daha dayanıklı olan longan, kurak toprak koşullarına da toleranslı. Meyve kabuğu derimsi yapıdayken, meyvenin etli kısmı beyazımsı ve şeffaf yapıda. 

Düzensiz meyve verme eğilimindeki longan, bazı yıllar ya az meyve verirken, bazı yıllar hiç meyve vermiyor. Verim çağındaki ağaçlarda, ağaç başına verim, 23 ile kilogram arasında değişim gösterebiliyor.

Koyu renkte bir çekirdeği olması nedeniyle "ejder gözü" adıyla da anılan longan, vücudun kolajen üretimine de destek oluyor. 

Meyvenin kilogram fiyatı liraya yakın. 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası