Tek başına bir anlamı olmayan, cümle içinde başka sözcüklerle birlikte bir anlam kazanan kelimelere edat denir. Edat türünde kelimeler, kavramlar arasında çeşitli anlam ilgileri kurmaya yarar ve anlamları da bu ilgiler ışığında ortaya çıkar.
Örneğin kadar tek başına anlamı olan bir kelime değildir. Bu kelime,
Ovada yüz kadar izci çadırı vardı.
cümlesinde bir anlam değeri kazanmıştır. Burada “kadar kelimesi, “yüz sözcüğüyle etkileşime girerek cümleye “civarında, yaklaşık anlamını kazandırmıştır. Demek ki kadar kelimesi, bir edattır. Türkçede en yaygın kullanılan edatlar şunlardır:
GİBİ
Türk edebiyatında benzetmenin ayrı bir yeri vardır. Gerek şiirlerde gerekse roman, hikâye vb. yazı türlerinde benzetmeye başvurulur. Bu başvuru sırasında da en sık yararlanılan kelime gibi edatıdır. Bu bağlamda gibi sözcüğü için “benzetme edatı ifadesini kullanmak mümkündür. Gibi sözcüğü benzetmenin yanında başka anlam ilgileri de kurar.
dizelerinde “gibi” sözcüğü de tek başına bir anlam taşımaz. Ancak yukarıdaki dizelerde “ana sütü sözüyle bir söz öbeği oluşturacak biçimde kullanılmıştır. Buradan da türkülerin “ana sütüne benzetildiğini anlıyoruz.
Kız Kulesi, Boğazın maviliklerinde bir biblo gibi duruyordu.
cümlesinde de “gibi” edatı benzetme ilgisi kurmuştur. “Kız Kulesi, bibloya benzetilmiştir.
Babam, haberi aldığı gibi yola çıktı.
cümlesinde “gibi” edatı haber almak sözüyle etkileşime girerek “o anda, tam o sırada anlamını kazanmıştır.
Yarın saat gibi tiyatronun önünde buluşuruz.
cümlesinde “civarında anlam ilgisini kurmuştur.
Sen anlatınca filmi seyretmiş gibi oldum.
cümlesinde gibi edatı yakınlık ilgisi kurmuştur. Yani gerçekleşmemiş bir yargıyı gerçekleşmiş gibi göstermiştir.
SANKİ
Bu da bir benzetme edatıdır. Ancak şunu belirtmeliyiz ki gibi edatında açık bir benzetme söz konusudur, sanki edatıyla yapılan benzetmeler biraz örtülü ve kapalıdır. Bunun yanında alaysamalı anlatımlarda da “sanki edatı kullanılabilir.
Çocuk, sanki babası, görsen şaşırırsın.
cümlesinde “sanki edatı benzetme ilgisi kurmuştur.
Bülbüller öter sanki güllerin arasında.
cümlesinde “sanki edatı yine benzetme ilgisi kurmuştur ancak bu, kapalı bir benzetmedir. Sözü söyleyen kişi, bir benzetme yapmıştır ancak bundan emin değildir. Bu yönüyle sanki edatının kullanıldığı cümlelerde gizli birtahmin de olabilir.
KADAR
Cümle içinde benzetme, karşılaştırma vb. anlam ilgileri kuran bir edattır.
Yaşadığı yer, han kadar genişti.
cümlesinde kadar sözcüğü han kelimesiyle birlikte “han kadar söz öbeğini oluşturmuş ve benzetme ilgisi kurmuştur. Söz konusu kişinin yaşadığı yer hana benzetilmiştir.
Antalya da güzel bir kent ancak İstanbul kadar etkileyici değil.
cümlesinde kadar edatı karşılaştırma ilgisi kurmuştur. Antalya ile Istanbul etkileyicilik yönünden karşılaştırılmıştır.
Sabaha kadar gözüme uyku girmedi.
cümlesinde süre, zaman anlam ilgisi kurmuştur.
“Kadar” edatı,
Sağolun, kahvenizi içmiş kadar olduk.
cümlesinde yakınlık (eylemin gerçekleşmesine yaklaşma) anlam değerini,
Ben de onun kadar güçlüyüm.
cümlesinde ölçü, miktar anlam değerini,
Ağacın dalında on kadar serçe vardı.
cümlesinde “yaklaşık, civarında anlam değerini kazanmıştır.
İLE
Cümlede genellikle beraberlik, vasıta, durum ilgisi kuran bir edattır. Başındaki ünlüsü genellikle düşer ve kendinden önceki sözcüğe -la, -le biçiminde eklenir. Ünlüyle biten sözcüklere ise “-yla, -yle şeklinde gelir.
Bu konuyu başkan ile konuşması gerekiyormuş.
cümlesinde “ile edatı beraberlik ilgisi kurmuştur. “Kiminle konuşması gerekiyormuş? sorusunu yönelttiğimizde “başkan ile cevabını alırız.
Tabloda kağnıyla giden bir köylü vardı.
cümlesinde ile edatı vasıta, araç ilgisi kurmuştur. “Ne ile giden? sorusunu sorduğumuzda kağnıyla cevabını alıyoruz. Ayrıca ile edatının başındaki ünlü düşmüştür. Kağnı kelimesinin sonunda ünlü olduğu için edat “-yla biçiminde eklenmiştir.
Taşlık alanı tarla yapabilmek için yıllar yılı sabırla çalıştı.
cümlesinde ile edatı başındaki ünlüyü yitirerek sabır sözcüğüne -la şeklinde eklenmiştir. Cümlede Nasıl çalıştı? sorusuna cevap verdiğinden durum ilgisi kurmuştur.
Yağmurun başlamasıyla insanlar evlerine çekildi.
cümlesinde “ile edatı, “başlamasr” sözcüğüne -yla biçiminde eklenmiştir. Edat, cümlede neden sonuç ilgisi kurmuştur. Yağmurun başlaması neden, insanların evlerine çekilmesi ise sonuçtur.
İÇİN
Cümlede genellikle amaç-sonuç, neden-sonuç ilgisi kuran bir edattır. Bunun yanında cümleye görecelik anlamı da katar.
Konsere gitmek için az önce evden çıktı.
cümlesinde “için edatı, amaç ilgisi kurmuştur. Söz konusu kişinin, evden konsere gitmek amacıyla çıktığı anlaşılmaktadır. Zaten bu edat amaç ilgisi kuruyorsa cümleye amacıyla anlamı katar. Yani “için sözcüğünün yerine amacıyla sözcüğü geliyor ve anlam bozulmuyorsa orada amaç ilgisi var demektir. Yukarıdaki örnekte bunu yaptığımızda cümlenin anlamının bozulmadığını görürüz.
Yüksek sesle konuştuğu için yanındakiler ona kızdı.
cümlesinde için edatı neden-sonuç ilgisi kurmuştur. Niye kızdı? sorusunu yönelttiğimizde Yüksek sesle konuştuğu için cevanı alırız. Demek ki yüksek sesle konuşma neden, yanındakilerin ona kızması ise sonuçtur.
“için edatı,
Benim için bu tablonun bir değeri yok.
cümlesinde “görecelik, bana göre,
O adam için neler söylenmedi ki
cümlesinde “hakkında”,
Neler yapmadık şu vatan için
dizesinde uğruna,
Böyle etkinlikler tam senin için
cümlesinde uygunluk anlamında kullanılmıştır. Kelimenin bu anlamları kazanması, cümlede etkileşime girdiği sözcüklerle ilgilidir.
GÖRE
Cümleye daha çok, karşılaştırma, görecelik anlamı katan bir edattır. Göre edatı, yönelme eki (-e hâl eki) almış sözcüklerle birlikte kullanılır.
Mardinin öteki kentlere göre farklı, efsunlu bir havası var.
cümlesinde göre edatı karşılaştırma ilgisi kurmuştur. Mardin ile diğer kentler karşılaştırılmıştır.
Anneme göre bilgisayar lüzumsuz bir alet.
cümlesinde “göre” edatı, görecelik ilgisi kurmuştur. Yani öznel bir görüşün aktarılmasına aracılık etmiştir.
YALNIZ
Cümleye sadece, olsa olsa, en fazla anlamını kattığı durumlarda edat görevini yüklenen bir sözcüktür.
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek
Bizim diyarımız da binbir baharı saklar.
dizelerindeki yalnız sözcüğü “sadece anlamı taşımaktadır. Dizede “Sadece senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek anlamı vardır. Demek ki yalnız sözcüğü edat görevinde kullanılmıştır.
Bu yiyecekler bize yalnız bir hafta yeter.
cümlesinde yalnız sözcüğü olsa olsa, en fazla anlamı taşıdığı için edat görevindedir.
Beni yalnız annem anlar.
Sana yalnız üç yüz lira borç verebilirim.
cümlelerindeki “yalnız sözcükleri de edat görevindedir.
ANCAK
“Yalnız sözcüğü gibi, cümleye “sadece, olsa olsa, en fazla anlamını kattığı durumlarda edat görevini yüklenen bir sözcüktür.
Bu parayla ancak iki bilet alabiliriz.
cümlesinde ancak sözcüğü sadece, en fazla anlamında kullanıldığı için edat görevindedir. “Ancak sözcüğü yerine “sadece sözcüğünü getirebiliriz.
Aradığın kitabı ancak Sahaflarda bulabilirsin.
Kadın, ancak müdür beyle görüşeceğini söyledi.
cümlelerindeki “ancak sözcükleri de “sadece, olsa olsa anlamını taşıdığı için edat görevinde kullanılmıştır.
ÜZERE
Cümlede amaç ya da koşul ilgisi kurmaya yarayan bir edattır.
Masal anlatmak üzere çocuklarının odasına geçti.
cümlesinde “üzere ilgeci amaç ilgisi kurmuştur. Cümlede masal anlatmak amacıyla anlamı vardır.
Kitabı yarın geri getirmek üzere alabilirsin.
cümlesinde üzere edatı, “koşul ilgisi kurmuştur. Cümlede “geri getirmek koşuluyla anlamı vardır.
Acele edin, vapur kalkmak üzere.
cümlesinde “üzere edatı neredeyse anlamını katmıştır.
Bildiğiniz üzere bu yol trafiğe kapatıldı.
cümlesinde “üzere kelimesi, gibi edatının yerine kullanılmıştır. Cümlede “bildiğiniz gibi anlamı vardır.
KARŞI
Cümleye yer-yön, zaman ilgisi katan bir edattır. “Karşı edatı, yönelme eki (-e hâl eki) almış sözcüklerle birlikte kullanılır.
Tekne, rüzgâra karşı ilerlemekte zorlanıyordu.
cümlesinde “Karşı edatı, yön ilgisi kurmuştur.
Mahalle sakinleri, sabaha karşı büyük bir gürültüyle sokağa fırlamış.
cümlesinde karşı edatı zaman ilgisi kurmuştur.
DOĞRU
Bu da karşı edatı gibi, cümleye yer-yön, zaman anlamı katar. Doğru edatı da yönelme eki (-e hâl eki) almış sözcüklerle birlikte kullanılır.
Gençler, iskeleye doğru koşarak gitti.
cümlesinde “doğru edatı, yer-yön ilgisi kurmuştur.
Öğleye doğru, iyiden iyiye acıktığını hissetti.
cümlesinde “doğru edatı, zaman ilgisi kurmuştur. Öğleye doğru edat öbeği, Ne zaman? sorusunun cevabıdır.
DEĞİL
Olumsuzluk bildiren bir edattır. Cümleye olumsuzluk anlamı katılacak durumlarda kullanılır.
Bu direniş çetin değil, haşin yürek burkucuydu.
cümlesindeki değil edatları olumsuzluk belirtmek için kullanılmıştır.
Türkçede bunların dışında da edatlar vardır. Bu edatları birer örnekle gösterelim.
Ve Bağlacı
De Bağlacı
Ki Bağlacı
İle Bağlacı
Fakat, Lakin Bağlacı
Ancak Bağlacı
Nitekim Bağlacı
Çünkü, Zira Bağlacı
Oysa, Oysaki Halbuki Bağlaçları
Veya, Ya da Bağlaçları
Ne Ne Bağlacı
Ya Ya Bağlacı
Hem Hem Bağlacı
EDAT (İLGEÇ)
Kendi başına bir anlamı olmayan, diğer söz ve söz gruplarıyla kullanıldığında anlam kazanan sözcüklerdir. Edatlar; farklı tür ve görevdeki kelime, kelime grupları arasında anlam ilgisi kurar. Bu anlam ilgisi kendisinden önceki ve sonraki kelime, kelime grupları arasındadır.
Türkçede kullanılan başlıca edatlar: "ile, için, kadar, gibi, ancak, göre, rağmen, sadece, başka, yalnız, üzere, dek, karşı, sonra, sanki, sıra, ötürü, öte, doğru, denli, dolayı, diye, değin, dair, değil, evvel, beri, gayri, bir, tek, karşın"
Türkçede en çok kullanılan edatlar şunlardır:
"İLE" EDATI
"Birliktelik, araç-gereç, zaman, neden-sonuç ve durum" anlamlarıyla sözleri veya öbekleri bağlar. "-i" sesinin düşmesiyle "-le, -la" şeklinde sözcükle bitişik de yazılabilir.
Örnek
Esra ile Ankara'ya gidecek. (birliktelik)
Kardeşine hasret ile sarıldı. (durum)
Kâğıdı makas ile kesti. (araç-gereç)
Amcamlar uçakla gelecekler. (araç, vasıta)
Yolun kapanmasıyla kazalar meydana geldi. (neden-sonuç)
Baharla beraber hepimiz kırlara açılacağız. (zaman)
Uyarı: "ile" edatı ve "ile" bağlacını karıştırmamak gerekir. "İle" bağlaç olarak kullanıldığı zaman yerine "ve" bağlacı gelebilir; edat olduğunda gelmez.
Örnek
Silah ile ava çıktılar. (edat)
Yukarıdaki cümlede geçen "ile" sözcüğünün yerine "ve" bağlacı gelemez. Geldiği zaman cümle anlamsız olur. Şöyle ki: "Silah ve ava çıktılar." şekline dönüşür.
Hasan ile Hüseyin bize geldiler. (bağlaç)
Cümledeki "ile" sözcüğünün yerine "ve" bağlacı gelebilir. Cümle: "Hasan ve Hüseyin bize geldiler." şekline dönüşür ki bu da dil bilgisi açısından doğru bir cümledir.
"İÇİN" EDATI
"Amaç, neden-sonuç, görecelik, hakkında, aitlik, özgülük, uğruna, yolunda" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri birbirine bağlar.
Örnek
Seni görmek için gelecek. (amaç)
Seni evde bulamadığı için okula gelmiş. (neden-sonuç)
Bu iş için Mustafa'ya kaç lira verdin? (karşılık)
Nihal benim için apayrı bir öğrenciydi. (göre/ görecelik)
Ahmet için iyi konuşmuyorlar. (hakkında)
Bütün bu hazırlıklar misafirler için yapıldı. (aitlik)
Vatan için her şeyini feda edebilecek biriydi. (uğruna, yolunda)
"KADAR" EDATI
"Karşılaştırma, eşitlik, benzerlik, ölçü, yaklaşıklık, zaman" gibi anlamlarla sözleri ve söz öbeklerini bağlar. Yönelme hâl ekiyle (-e, -a) kullanılır. Yani "-e kadar" şeklinde cümlede yer alır.
Örnek
Bin kadar kişi mitinge gidiyordu. (aşağı yukarı)
Cennet kadar güzel bir şehirdir. (ölçüsünde)
Akşama kadar annesini beklemiş. (zaman)
Elma kadar büyüklükte dolu yağıyordu. (eşitlik)
Sınavlara Mustafa kadar çalışmamış. (karşılaştırma)
Tilki kadar kurnaz bir öğrenciydi. (ölçü, derece)
Dolu taneleri elma kadar vardı. (benzerlik)
Bidonu ağzına kadar doldurmuştu. (ölçü)
Uyarılar
1. "Kadar" edatı birlikte kullanıldığı sözcükle ad, sıfat veya zarf oluşturabilir.
Örnek
Şu kadarını ilk kez görüyorum. (isim)
Fındık kadar boyu vardı. (sıfat)
Bilmiş kadar sevindik. (zarf)
2. "Kadar" sözcüğü isim tamlamalarında "tamlanan" görevinde kullanılabilir.
Örnek
Çaresizliğin bu kadarını yaşamadık.
3. Dilimizde "kadar" edatının yerine "dek, değin, denli" edatları da kullanılır.
Örnek
Sabaha değin oturmuşlar.
Eve dek senin izini sürmüş.
O denli sinirliydi ki sinirlendiği zaman duvarlar titrerdi.
"GİBİ" EDATI
"Benzetme, eşitlik, çabukluk, olasılık, karşılaştırma" anlamlarıyla sözleri ve söz öbeklerini birbirine bağlayan bir edattır.
Örnek
Kuş gibi hafif bir yüreğe sahipti. (benzetme)
Furkan gibi güzel top oynardı. (eşitlik)
Dersten çıktığı gibi kendini dışarı attı. (çabukluk, tezlik)
Su gibi aziz bir nimettir. (benzerlik)
Mustafa gibi Kuran-ı Kerim okuyan birini bulamazsın. (karşılaştırma)
Çocuğu gördüğü gibi bağırdı. (hemen, zaman geçirmeden)
Öğretmenimiz bugün derse gelmeyecek gibi. (tahmin, ihtimal)
Ona her zaman adam gibi muamele ederdik. (yakışır, şeklinde)
Bir an onu sever gibi oldum. (yaklaşma)
Maç dokuz gibi başlar. (civarında)
"ANCAK" EDATI
"Miktar, yalnız, sadece, olsa olsa, sınırlandırma, ihtimal" anlamlarıyla sözleri veya söz öbeklerini birbirine bağlar.
Örnek
Bu soğukta ancak yarım saat durabilirim. (en fazla)
Mustafa'yı ancak sen anlarsın. (yalnız, sadece)
Bu gidişle ancak sabah gideriz. (ihtimal)
Bu ev ancak yüz lira eder. (olsa olsa)
Uyarı: "Ancak" sözcüğü, cümle içinde farklı görevlerde kullanılabilir.
Örnek
Bizimkiler ancak akşam buraya gelirler. (edat)
Yukarıdaki cümlede geçen "ancak" sözcüğü cümleye "zaman" anlamı katmıştır. Cümlede bağlama görevinde olmadığı için edattır.
Çok uğraştı ancak bir türlü yapamadı. (bağlaç)
Yukarıdaki cümlede geçen "ancak"sözcüğü iki cümleyi bağlama görevinde kullanıldığı için bağlaç görevindedir. Yine "ancak" sözünün yerine "ama" sözcüğü gelebildiği için bağlaçtır.
"GÖRE" EDATI
"Karşılaştırma, uygunluk, yönünden, bakımından, görüş" anlamlarıyla sözleri ve söz öbeklerini birbirine bağlar. Yönelme hâl ekiyle kullanılır. Cümlede "-e göre" şeklinde bulunur.
Örnek
Yeni arabamız eskisine göre daha atiktir. (karşılaştırma)
Zevkime göre bir elbise bulamadım. (uygunluk)
Ayağını yorganına göre uzat. (ölçüsünde)
Söylentilere göre yakın zamanda burada deprem olabilir. (bakılırsa)
"SADECE" EDATI
"Sadece, tek, yalnız" anlamlarıyla sözleri ve söz öbeklerini birbirine bağlar.
Örnek
Soruyu sadece Mustafa doğru yapmıştı. (yalnız, tek)
Beni sadece o anladı o da yanlış anladı. (yalnız, tek)
"BAŞKA" EDATI
"Haricinde, dışında" anlamlarıyla sözleri ve söz öbeklerini bağlar. Uzaklaşma hâl ekiyle birlikte kullanılır. Yani "-den başka" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Senden başka oraya giden olmamış. (haricinde, dışında)
Söylediklerini yapmaktan başka çaremiz kalmadı. (haricinde, dışında)
Not: "Başka" sözcüğü cümlelerde farklı görevlerde kullanılabilir.
Örnek
Başka derslerden ödev almak istiyordu. (sıfat)
Sizi bilmiyorum ama bize başka konuştu. (zarf)
Başkası bizim işlerimize karışmamalıdır. (isim)
"YALNIZ" EDATI
"Sadece, tek" anlamlarıyla sözleri ve söz öbeklerini birbirine bağlar.
Örnek
Bütün hayatını yalnız ona adadı. (sadece)
Akşamki sohbette yalnız sen yoktun. (tek, sadece)
Not: "Yalnız" sözcüğü cümlede farklı görevlerde bulunabilir. "Yalnız" sözcüğü yerine "ama, fakat" bağlaçları gelirse bağlaç; "sadece, tek" sözcükleri gelirse edattır.
Örnek
Toplantıda yalnız sen yoktun. (edat)
Size gelirim yalnız bize orada yanlış yapmayacaksın. (bağlaç)
Yalnız adam her zamanki gibi bir yere bakıyordu. (sıfat)
O hayatın en zor günlerini yalnız yaşadı. (zarf-belirteç)
Yalnıza dağlar dayanmaz be adam! (isim)
"ÜZERE" EDATI
"Zamanda yakınlık, tarz, şekil, amaç, gibilik ve şart" anlamlarıyla sözcükleri birbirine bağlar.
Örnek
Mustafa eve gelmek üzere oraları düzeltin. (zaman, az kaldı)
Arkadaşlarımız oraya ulaşmak üzere. (zaman)
Konuştuğumuz üzere oraya gideceğim. (tarz, şekil)
Seni görmek üzere okula geldim. (amaç)
Geri vermek üzere kütüphanemizden bu kitabı alabilirsin. (şart)
"DEK" EDATI
"Yer veya yön" bildiren bir edattır. Yönelme hâl ekiyle kullanılır. Cümlelerde "-e dek" şeklinde yer alır.
Örnek
Otomobilimiz bozulunca okula dek yürümek zorunda kaldık. (yer-yön)
Ölüme dek seni unutmayacağım Leyla. (kadar)
"KARŞI" EDATI
"Zaman, için, yönelme, hakkında" anlamlarıyla sözleri bağlar. Yönelme hâl ekiyle birlikte kullanılır. "-e karşı" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Bizimkiler sabaha karşı şehre varmışlar. (zaman)
Size karşı bunların ön yargıları var. (hakkında)
Sanata karşı ilgisi vardı. (yönelik, hakkında)
Not: "Karşı" sözcüğü cümlelerde farklı şekillerde yer alabilir.
Örnek
Karşı dere hep böyle akar. (sıfat)
Adamın karşısına bu şekilde çıktı. (isim)
"SONRA" EDATI
Uzaklaşma hâl ekiyle beraber kullanılır. Yani "-den sonra" şeklinde cümlelerde yer alır. "zaman" anlamı ön planda olan bir edattır.
Örnek
Öğleden sonra oraya gideceğiz.
İlkbahardan sonra bazı illerde yaşanılmaz.
"SANKİ" EDATI
"Benzerlik, ihtimal ve inanmama" bildirir. Benzetme edatı olarak bilinir.
Örnek
Sanki kedi bizim civcivi yemiş. (ihtimal, tahmin)
Sanki bir ejderhanın başıydı o cisim. (benzerlik)
Sanki sözümüz orada geçecek. (inanmama)
"ÖTÜRÜ" EDATI
Uzaklaşma hâl ekiyle birlikte kullanılır. "-den ötürü" şeklinde cümlelerde yer alır. Sözler arasına "neden-sonuç ilişkisi" kurar.
Örnek
Başarısızlığından ötürü morali bozuktu. (neden-sonuç ilgisi)
Okulunu sevmediğinden ötürü okuluna bazen gitmek istemiyor. (neden-sonuç)
"DOĞRU" EDATI
Yönelme hâl eki olan "-e, -a" ekleriyle birlikte kullanılır. "-e doğru" şeklinde cümlelerde yer alır. "Yer-yön, zaman" anlamlarıyla sözleri veya söz öbeklerini birbirine bağlar.
Örnek
Yatsıya doğru oraya vardık. (zaman)
İstanbul'a doğru yola çıktılar. (yön, cihet)
Herkes parka doğru yürüyordu. (yön)
Not: "Doğru" sözcüğü cümlede isim, sıfat ve zarf olarak kullanılabilir.
Örnek
Doğru sözlü bir insandı Muhammed. (sıfat)
Bütün ödevlerini deftere doğru yazmıştı. (zarf)
Bize doğruyu anlatmayı şiar edinmişti. (isim)
"DENLİ" EDATI
Sözcükleri, sözleri "derece, miktar, ölçü" anlamlarıyla birbirine bağlar.
Örnek
Sınavlarda hiçbir zaman düşük not almazdı bu denli. (miktar, kadar)
Benden o denli nefret ettiğini tahmin etmiyordum. (derece)
"DOLAYI" EDATI
Uzaklaşma hâl ekiyle birlikte kullanılır. "-den dolayı" şeklinde cümlelerde yer alır. Sözler arasında "neden-sonuç ilgisi" kurar.
Örnek
Dik kafalı olmasından dolayı sık sık azarlanır. (neden-sonuç)
Okuldan erken ayrılmasından dolayı azar işitti. (neden-sonuç)
"DİYE" EDATI
Sözleri ve söz öbeklerini "neden-sonuç ve koşul-şart" anlamlarıyla birbirine bağlar.
Örnek
Onları göreyim diye dışarı çıktı. (amacıyla)
Mustafa üzülecek diye öğretmen notunu söylemiyor. (neden-sonuç)
"DEĞİN" EDATI
"Yer-yön ve zaman" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri bağlar. Yönelme hâl ekiyle birlikte kullanılır. Yani cümlelerde "-e değin" şeklinde yer alır.
Örnek
Öğlene değin o şehre ulaştık. (zaman)
Okula değin cadde ağaçlarla kaplıydı. (yer)
"RAĞMEN" EDATI
"Tersine olarak, aksi, karşın" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri bağlar. Yönelme hâl ekiyle kullanılır. Yani "-e rağmen" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Parasızlığına rağmen şikâyet etmiyordu. (tersine olarak)
Çok çalışmasına rağmen istediği yeri kazanamadı. (karşın)
"EVVEL" EDATI
Zaman bildiren bir edattır. Uzaklaşma hâl ekiyle birlikte kullanılır. "-den evvel" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Sizden evvel onlar buraya geldiler. (zaman)
Her şeyden evvel o işi bitirmeliyiz. (zaman)
Okula gitmeden evvel ödevlerini yap. (zaman)
"KARŞIN" EDATI
"Karşıtlık, tersine olarak" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri bağlar. Yönelme hâl ekiyle birlikte kullanılır. Yani "-e karşın" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Bütün çabalarımıza karşın kötü alışkanlıkları terk etmedi. (karşıtlık)
Her şeyi bilmesine karşın susmuş, konuşmuyor. (karşıtlık)
Doğruyu bilmesine karşın yanlışta ısrar ediyor. (karşıtlık)
"BERİ" EDATI
Uzaklaşma hâl ekiyle (-den) birlikte kullanılır. Yani "-den beri" şeklinde cümlelerde yer alır. Eylemlerin başlangıcını ve zamanını belirtir.
Örnek
Akşamdan beri yağmur yağıyor. (zaman)
Sabahtan beri bu okulda gürültü eksik olmadı. (zaman)
Asırlardan beri atalarımız Anadolu'yu vatan eylemiş. (süreç, zaman)
Not: "Beri" kelimesi cümlelerde isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılabilir.
Örnek
Beri yol daha düzgün görünüyor. (sıfat)
Biraz beri git de rahat edelim. (zarf)
Yolun berisinde bir ark vardı. (isim)
"GAYRI" EDATI
"Başka, başkalık" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri bağlar. Uzaklaşma hâl ekiyle beraber kullanılır. Yani "-den gayrı" şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnek
Senden gayrı kimse sevmedim. (başka)
Bu evden gayrı ev istemem. (başka)
"BİR" EDATI
"Yalnız, sadece" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri bağlar.
Örnek
Hastanedeyken beni bir sen aramadın. (sadece)
Okulun, bir sabahları erken başlamasını sevmedim. (yalnız)
Uyarı: "Bir" sözcüğü cümlelerde farklı görevlerde de kullanılır.
Örnek
Bir günde bütün işlerini bitirdi. (sıfat)
Öğrencinin biri sürekli kitap okurmuş. (isim)
"TEK" EDATI
"Sadece, yalnız" anlamlarıyla sözleri ve öbekleri birbirine bağlar. Edat olabilmesi için sözcükler arasına "sadece" anlamını katması gerekir.
Örnek
Tek sen mi derse geç kalmışsın? (sadece, yalnız)
Soruyu herkesin içinde tek o bildi. (sadece, yalnız)
Edatlar ile ilgili Önemli Uyarılar
Edatlar iyelik eki aldıkları zaman isim olur.
Örnek
Evin karşısında bir iş yeri açılmış.
Herkes işin doğrusunu merak ediyor.
Edatlar, cümlelerde bazen yalnız bazen de başka sözcüklerle öbekleşerek yüklem, tümleç ve nesne olabilir.
Örnek
Futbolcular, aslanlar gibi oynadılar. (zarf tümleci)
O sabah hepimiz çocuklar gibiydik. (yüklem)
Bu kadarını bizim Mustafa yapabilir. (belirtili nesne)
Edatlar, cümledeki diğer sözcüklerle beraber sıfat ya da zarf öbeği oluşturabilir. Tek başlarına kullanılamaz.
Örnek
Buz gibi su içerdi her sabah. (sıfat öbeği)
Mustafa herkes kadar çalışmıyordu derslerine. (zarf öbeği)
BAĞLAÇ
Örnek
Mustafa ve Büşra geçen yazın evlenmişler.
(özneleri bağlamış)
Bizi seviyor ve bize değer verdiğini hissettirmeye çalışıyordu.
(cümleleri bağlamış)
Bir gül ve bir çiçek alıp eve doğru gitti.
(sıfat tamlamalarını bağlamış)
Çalışkan ve dürüst insanları herkes sever.
(sıfatları bağlamış)
Beni, seni ve Mustafa'yı yemeğe davet etmiş.
(belirtili nesneleri bağlamış)
Bakkaldan gazete ve ekmek aldı.
(belirtisiz nesneleri bağlamış)
Not: "ve" bağlacından önce ve sonra kesinlikle herhangi bir noktalama işareti konulmaz. Bazı şiirlerde bu kullanıma rastlanılsa da bu bir yazım yanlışıdır.
2. Eşdeğerlik Bağlaçları
"VEYA, YA DA, YAHUT, VEYAHUT" BAĞLAÇLARI
Aynı değer ifade eden kelime, kelime grupları ve cümleler arasında birinin tercih edilmesi durumunda kullanılır. Yani iki seçenekli ifadelerde kullanılır.
Örnek
Çabucak eve gelsin veya hemen okula gitsin.
(cümleleri bağlamış)
Çocuğuma bu yazın bisiklet veya motosiklet almayı düşünüyorum. (nesneleri bağlamış)
Bu akşam veya yarın akşam oraya gidelim.
(sıfat tamlamalarını bağlamış)
İstanbul'a ya da Ankara'ya bilet alabilirim.
(dolaylı tümleçleri bağlamış)
Annen yahut baban derhal beni bulsun. (özneleri bağlamış)
3. Karşılaştırma Bağlaçları
"YA YA" BAĞLACI
En az iki seçenek söz konusu olduğunda kullanılır. Genellikle birbirine tezat teşkil eden durumlarda "ya ya" bağlacına başvurulur. Bağlantı kurduğu öğeler arasında "seçme, üstün tutma" anlamları katar.
Örnek
Ya okula ya işe gitmeli kişi. (tümleçleri)
Yarınki maçta ya Mustafa'yı ya Furkan'ı destekle. (nesneleri)
Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (cümleleri)
Sen sabah ya okulun bahçesini ya salonun koridorunu temizleyeceksin. (isim tamlamasını)
Oraya ya Ali ya Ayşe hemen gitsin. (özneleri)
"NE NE" BAĞLACI
Cümleye olumsuzluk anlamı katan bağlaç; aynı zamanda eş görevli sözcükleri, sözcük gruplarını, isim ve sıfat tamlamalarını, cümleleri ve cümlenin öğelerini birbirine bağlar.
Örnek
Ne şiş yansın ne kebap. (özneleri)
Ne fiziği ne müziği başarmışsın. (nesneleri)
Ne sinemaya ne tiyatroya gitmiş. (tümleçleri)
Ne okula gitmiş ne sinemaya gitmiş. (cümleleri)
O, olayda ne ağladı ne güldü. (yüklemleri)
Ne bizi anlayan ne soran var. (olumsuzluk)
Not: "Ne ne" bağlacı, sıfat ve zarfların önüne geldiğinde zarf görevinde kullanıldığı zaman bağlaç olmaktan çıkar.
Örnek
Ne güzel ne güzel bir beldedir o belde. (zarf-belirteç)
"HEM HEM" BAĞLACI
Görevdeş öğeleri, "birlikte olma, eşitlik" anlamlarıyla bağlar. Bazen zıt unsurları da bağlayabilir.
Örnek
Hem ders çalışıyor hem müzik dinliyor. (nesneleri)
Hem nalına hem mıhına vuruyor. (tümleçleri)
Hem zengin olmak istiyor hem akşama kadar yatıyor. (zıt unsurları)
Hem okula gidiyor hem ailesinin geçimini sağlıyor. (cümleleri)
Hem eski hem yeni okulunu ziyaret edecek. (sıfatları)
"DE DE" BAĞLACI
Cümlenin öğelerini ve cümleleri birbirine bağlar.
Örnek
Olaydan sonra evini de arabasını da satmış. (nesneleri)
Ali de Ahmet de bu olayı duymamışlardı. (özneleri)
Okula da işe de gitmemişti o hafta. (tümleçleri)
Gelmedi de gitmedi de dün akşam Semih. (cümleleri)
"GEREK GEREK" BAĞLACI
Cümlenin öğelerini ve cümleleri birbirine bağlar.
Örnek
Gerek Ali gerek Mustafa olanlardan çok etkilenmişlerdi. (özneleri)
Gerek Osmanlıları gerek Selçukluları anlamak için çok okumak gerekir. (nesneleri)
Gerek bize gerek size bir ön yargıları olmalı. (tümleçleri)
"OLSUN OLSUN" BAĞLACI
Aynı görevdeki sözcükleri "eşitlik, birleştirme, seçme" anlam ilgisiyle birbirine bağlar.
Örnek
Edebiyat olsun Türkçe olsun her zaman çalışırdı. (nesneleri)
Öğretmeni olsun arkadaşı olsun ona yanlış yapmışlar. (özneleri)
Evdeki kişilere olsun dışarıdaki kişilere olsun mesafeli dururdu. (tümleçleri)
KÂH KÂH BAĞLACI
Cümlenin öğelerini, tamlamaları ya da cümleleri birbirine bağlar.
Örnek
Kâh ağladık kâh güldük bu garip dünyada. (cümleleri)
Kâh okuluna kâh evine uğramaz olurdu. (tümleçleri)
Kâh arkadaşlarını kâh kardeşlerini üzerdi. (nesneleri)
Kâh Muhammed Furkan kâh Barış güreşi kazanırdı. (özneleri)
Kâh sınıfın kapısını kâh bahçenin kapısını kırardı. (isim tamlamalarını)
Kâh güzel bir çehreye kâh güzel bir güle vurulurdu. (sıfat tamlamalarını)
HA HA" BAĞLACI
Öğeleri ya da cümleleri birbirine bağlar.
Örnek
Ha Karacaoğlan ha Dadaloğlu'nun yazılarını okudun, fark etmez. (özneleri)
Ha geldin ha gelmedin, biz gideceğiz. (cümleleri)
Ha kuşa ha kurda yem oldun, neticede gidiyorsun. (tümleçleri)
Ha bizi vurmuşlar ha sizi vurmuşlar, ne fark eder? (nesneleri)
4. Karşıtlık Bağlaçları
"AMA" BAĞLACI
Cümleler arasında karşıtlık ilgisi kurar. Cümlelere koşul ve pekiştirme anlamı da katar.
Örnek
Derse girmiş, ama dersi dinleyememiş. (karşıtlık)
Maça hırslı çıkmışlar ama maçı kaybetmişler. (karşıtlık)
Okula gidebilirsin ama zamanında ev döneceksin. (şart-koşul)
Delikanlı ama delikanlı bir gençti Furkan. (pekiştirme)
Not: "ama" bağlacı cümlede farklı görevler üstlenir. Genellikle cümleleri bağlar.
Örnek
Okula gelmiş ama derse girmeden eve dönmüş. (cümleleri)
Annesini çok seviyor ama bir türlü ona gidemiyor. (cümleleri)
"FAKAT" BAĞLACI
Cümlelere karşıtlık anlamı kazandıran bağlaçtır. Genellikle cümleleri bağlama görevi üstlenir. Bazen cümlelere koşul anlamı da katar.
Örnek
Onu her yerde aradı fakat bulamadı. (karşıtlık)
Her nimetten tadın fakat onları asla israf etmeyin. (şart-koşul)
"LÂKİN" BAĞLACI
Cümlelere karşıtlık anlamı kazandıran bağlaçtır. Genellikle cümleleri bağlama görevi üstlenir. Bazen cümlelere koşul anlamı da katar.
Örnek
Ders zili çalmış lâkin öğrencilerin çoğu dışarıda. (karşıtlık)
Sizi seviyorum lâkin karşılığını göremiyorum. (karşıtlık)
Maç bitti lâkin hakem hâlâ maçı oynatıyor. (karşıtlık)
"YALNIZ" BAĞLACI
Cümlelere karşıtlık ve koşul anlamları kazandıran bir bağlaçtır. Genellikle cümleleri bağlama görevi üstlenir.
Örnek
Dünyamı ona açtım yalnız oralı olmadı. (karşıtlık)
Seni sinemaya götürürüm yalnız ödevlerini zamanında bitirirsen. (şart-koşul)
Uyarı: "Yalnız" sözcüğü cümlede niteleme sıfatı, edat, zarf, bağlaç, isim görevlerinde kullanılabilir. Bir isimden önce gelip onu nitelerse niteleme sıfatı, fiillin durumunu belirtirse durum zarfı, "fakat, ama" anlamlarında kullanılırsa bağlaç, "sadece, bir, tek" anlamlarında kullanılırsa edattır.
Örnek
Bu konuyu saatlerce anlattım yalnız o anladı. (sadece anlamında/edat)
Bu konuyu saatlerce anlattım yalnız kimse anlamadı. (fakat, ama/bağlaç)
Yalnız bir gün yaşanmamış bir gündür. (niteleme sıfatı)
Yalnız çocuklar sosyal açıdan zayıf çocuklardır. (niteleme sıfatı)
O, dünyaya yalnız geldi, yalnız gitti. (durum zarfı)
Bir yalnızı hayal edin, hayatın o zaman kıymetini anlarsınız. (isim)
Kafam çok dinlendi çünkü evde yalnızdım. (isim)
"ANCAK" BAĞLACI
Aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi, cümleyi birbirine bağlar. Bazen cümlelere koşul anlamı da katar.
Örnek
Akşama kadar onu aradık ancak bir türlü bulamadık. (karşıtlık)
Seni yanıma alırım ancak önce çalışıp biraz para biriktirmelisin. (koşul-şart)
Uyarı: "Ancak" kelimesi fiili durum açısından tamamlarsa zarf; "sadece, yalnız" anlamlarında kullanılırsa edat; "ama, fakat" anlamlarında kullanılırsa bağlaç olur. Bu anlamları cümlelerdeki kullanımı belirler.
Örnek
Bunu ancak bizim Osman başarır.
("Sadece, yalnız" anlamında olduğu için edattır.)
Bunu yazarım ancak sen de yardım edeceksin.
(Şart anlamı kattığı için bağlaçtır.)
Toplantıya erken çıkmasına karşın ancak yetişir.
(Fiilin durumunu belirttiğinden zarftır.)
"NE VAR Kİ" BAĞLACI
Aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi, cümleyi birbirine bağlar. Bazen cümlelere koşul anlamı da katar.
Örnek
Çok çabaladı ne var ki istediği yeri tutturamadı. (karşıtlık)
Çalışkan bir öğrenci ne var ki davranışları bozuktur. (karşıtlık)
Dışarıya çıkabiliriz ne var ki iyi giyinmelisin. (koşul-şart)
"NE YAZIK Kİ" BAĞLACI
Aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi, cümleyi birbirine bağlar. Kötü ve acı sonla biten cümlelerde daha çok kullanılır.
Örnek
Babası çok iyiydi ne yazık ki sağlığında kıymetini bilemediler. (karşıtlık)
Okulun ortamı müsait ne yazık ki öğrenciler çalışmıyor. (karşıtlık)
5. Gerekçe Bağlaçları
"ÇÜNKÜ" BAĞLACI
Cümlede neden-sonuç ilgisi kurar. Bazen bu bağlacın yerine "zira" bağlacı da kullanılır. Cümlelere "şundan, şu sebeple" anlamlarını katar.
Örnek
Derslerinden hep başarısız olurdu çünkü çalışmazdı. (neden-sonuç)
Uçağı kaçırmıştı çünkü yolda kaza yapmıştı. (neden-sonuç)
Eve dönmek zorundaydı çünkü annesi onu çağırmıştı. (neden-sonuç)
"MADEM, MADEMKİ" BAĞLAÇLARI
Bu bağlaçlar başına geldikleri cümleyi bir sonraki cümleye bağlar.
Örnek
Mademki oraya gittiniz onu ziyaret etseydiniz. (gerekçe)
Madem okula gitmeyecektin neden erken kalktın? (gerekçe)
Madem unutacaktın neden beni çok sevdin? (gerekçe)
"ZİRA" BAĞLACI
"çünkü" anlamında olup bazen "çünkü" bağlacının yerine kullanılır. Cümlede neden-sonuç ilgisi kurar. Cümlelere "şundan, şu sebeple" anlamlarını katar.
Örnek
Çalışmamız başarılı olacak zira herkes çalışmayı sahipleniyor. (neden-sonuç)
Geldiğinize çok sevindi zira sizi dört gözle bekliyordu. (neden-sonuç)
Hafta sonu evine gitti zira annesini çok özlemişti. (neden-sonuç)
"YOKSA" BAĞLACI
Gerekçe bildiren bir bağlaçtır. Cümleye "tahmin, şart" anlamı katar.
Edat ve bağlaçlar Türkçe dil bilgisinin en önemli kurallarındandır. Sıklıkla karıştırılan bu konular AYT ve TYT sınavlarında da öğrencilerin karşısına çıkmaktadır. Bu nedenle edat ve bağlaç konusunu doğru şekilde bilmek hem öğrencilik açsısından hem de Türkçe'yi doğru kullanma bakımından oldukça elzemdir. Peki, Edat bağlaç ve ünlem nasıl kullanılmalıdır. Türkçe edat bağlaç ünlem örnek soru çözümleri nelerdir? İşte, AYT, TYT 'de çıkacak olan edat bağlaç ünlem hakkında tüm detaylar…
Edat Konu Anlatımı
Edatlar tek başına anlamı olmayan ve kendisinden önce gelen kelimeler ile ilgi kurarak cümle bütünü içerisinde bir anlam kazanan kelimelerdir. Türkçe'de edat olan kelimeler; gibi, kadar, dolayı, ile, ötürü, dolayı, sanki, üzere, a karşı vb.
Edatların Özellikleri
Bağlaç Konu Anlatımı
Bağlaçlar sözcük ve sözcük gruplarını anlamca birbirine bağlayan sözcüklerdir. Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına bir anlam ifade etmezler.
Bağlaçların Özellikleri
Ünlem Konu Anlatım
Ünlem, içerisinde seslenme, hitap ve uyarı bildiren cümle ve kelimelerden sonra kullanılır. Üzüntü, sevinç, acı, korku, hayret, heyecan, nefret, coşku vb. duyguların olduğu kelime ve cümlelerde de ünlem kullanılır.
Ünlemin Özellikleri
Edat, bağlaç ve ünlem konu anlatımları özellikle 6.sınıfta detaylı bir şekilde öğretilmektedir. 6. sınıf edat bağlaç ve ünlem onu başlıkları müfredatta şu şekildedir:
Tek başlarına kullanılan edatlar: üzere, diye, denli, için, gibi, kadar, sadece, değil, mi
"e" hal ekiyle kullanılan edatlar: e doğru, e karşı, e kadar, e rağmen, e dek, e değin, e dair, e karşın, e göre
"den" hal ekiyle kullanılan edatlar: den beri, den dolayı, den önce, den sonra, den itibaren, den başka, den evvel, den ötürü, den yana
"da/de" bağlacı
"ki" bağlacı
gibi edatı:
Birlikte kullanıldığı kelime ile birlikte sıfat, zarf ve isim olabilir.
İsim veya zarf gibi kullanıldığında cümle öğeleri oluşturur. Bu durumda ek alabilir.
Bu edatın yerini bazı ekler alabilir:
sanki edatı:
Örnekler:
Not: sanki edatıyla gibi edatı bir arada kullanılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkar:
Sanki beni dövecek gibiydi. (yanlış)
Beni dövecek gibiydi. ya da Sanki beni dövecekti.
kadar, -E kadar edatı:
Karşılaştırma, benzerlik, eşitlik, yaklaşıklık, ölçü anlamları katar.
Birlikte kullanıldığı kelimeyle isim, sıfat ya da zarf oluşturur.
Ad tamlamasında ad (tamlanan) olarak da kullanılabilir.
kadar kelimesi zarf tümleci de yapar, edat tümleci de:
için edatı:
Örnekler:
-E yönelme hâl eki ve üzere, -A/-E göre, diye edatları bazı durumlarda bu edatın yerini tutabilir:
üzere, üzre edatı:
Örnekler:
Bu edatın üzerine ek gelebilir:
-E göre edatı:
Örnekler:
-cE eki bu edatın yerini tutabilir.
karşı edatı:
-E yönelme hâl ekiyle kullanılarak için, hakkında, yönelme, ilgili olma anlamları katar.
Zaman bildiren kelimelere eklenip doğru, sularında anlamları katar ve zarf öbeği oluşturur.
Not: karşı kelimesi isim ve sıfat olarak kullanılabilir; birleşik fiil yapabilir.
diye edatı:
Amaç ve neden ilgileri kurar.
doğru edatı:
Yönelme eki ile birlikte kullanılarak yön bildirir.
Zamanda yakınlık bildirerek zarf öbeği de oluşturur.
Ad, sıfat ve zarf da olabilir. Bu durumlarda edat değildir.
dolayı, ötürü edatı:
Ayrılma hâl ekiyle birlikte neden ilgisi kurar.
-den ekiyle de aynı anlam sağlanır.
karşın, rağmen edatı:
Yönelme ekiyle birlikte karşıtlık ilgisi kurar.
beri edatı:
-dEn ayrılma hâl ekiyle birlikte eylemin başlangıç yerini ve zamanını belirler.
beri kelimesi ad, sıfat, zarf da olabilir. Bu durumda edat değildir.
yalnız edatı:
İsim, sıfat, zarf ve bağlaç olarak kullanılabilen bu kelime sadece, bir tek anlamına gelmek şartıyla edat olarak da kullanılabilir. Bu yönüyle diğer kelime türlerinden ayırt edilebilir.
ancak edatı:
yalnız, sadece, özgülük, sınırlandırma, olsa olsa anlamları katar.
değil edatı:
İsim cümlelerinin yüklemini olumsuzlaştırır.
Olumsuz eylem cümlelerini olumlu; olumluları da olumsuz yapar:
mi edatı:
Örnekler:
EDAT İLE BAĞLACIN KARIŞTIRILMAMASI
1. Edatlar cümlenin bir öğesi olurken, bağlaçlar bir öğe özelliği göstermez. (Öğe içinde yer alabilirler).
2. İle, yalnız, ancak gibi kelimeler hem edat hem bağlaç görevinde kullanılabilir.
Cümle içindeki anlamı bu nedenle önemlidir. Ayrıca şu pratik yolla bu kelimelerin edat mı, bağlaç mı olduğunu anlayabiliriz:
İle yerine ve getirilebiliyorsa; ile bağlaçtır.
(Birincisinde ve gelebildiği için bağlaç; ikincisinde ve kullanılamadığı için edattır.)
Yalnız, ancak kelimeleri yerine ama bağlacı getirilebiliyorsa, bu kelimeler bağlaçtır. Sadece kelimesi getirilebilirse bu kelimeler edat olur.
3. Edatlar cümleden atılamaz. Cümle anlamsızlaşır. Bağlaçlar cümleden çıkartılınca cümlenin anlamı daralsa da cümle anlamsızlaşmaz.
(Cümle anlamsızlaştı. Bu nedenle gibi edattır.)
(Cümle anlamını pek kaybetmedi. Bu nedenle ama bağlaçtır.)
DİKKAT! Bu özellik her zaman için geçerli olmayabilir
SÖZCÜK TÜRLERİ:
Fiilimsiler
a) İsim-fiiller (Ad-Eylem)
b) Sıfat-Fiiller (Ortaç)
c) Zarf-Fiiller (Bağ-Fiil, Ulaç)
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası