kazası olan nafile oruç tutabilir mi / Bozulan Vacip ve Nafile Oruçların Kazası Gerekir Mi? - Diyanet TV

Kazası Olan Nafile Oruç Tutabilir Mi

kazası olan nafile oruç tutabilir mi

Recep ayında nasıl (kaza veya nafile niyetiyle) oruç tutmak gerekir?

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Kaza orucu olan kişi, önce kaza orucunu tutar, daha sonra da nafile oruç tutmak isterse onları tutabilir. Önce kaza oruçlarını tutması daha doğru olur.

Böyle bir orucu tutacak kimsenin durumu ve niyeti de önemlidir. Örneğin orucunu bilerek tutmayan ve kazaya bırakan kimse ile hastalık, âdet hali veya yolculuk gibi bir nededen dolayı orucunu kazaya bırakan bir kimsenin durumu bir değildir. Bu açıdan değerlendirirsek, kişi durmuna ve niyetine göre karar verebilir.

Bu bir niyet ve yorum meselesidir.

Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.
Biri düşünmüş ki:

- Bu çölün ortasında yaşlı bir adam yolda giderken bineğine binmek istese, üzerine çıkıp da hayvana binebileceği yüksek bir yer yoktur. Öyle ise şu taşı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de yolda gitmekte olan yaşlı ve çocuklar, hayvanlarına binmek istediklerinde taşın üstüne çıkıp bineklerinin üzerine kolayca atlasınlar, sevabı da bana olsun. Adamın bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razı olmuş, istediği sevabı ihsan eylemiş.

Böyle güzel niyetle getirilen taşı oradan öfke ile yuvarlayıp uzaklaştıran adam ise şöyle düşünmüş:

- Bu taşı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, gözleri görmeyenler, karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşmesin, sevabı da bana olsun

İşte bu adam da taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı Allah rızasını kazanmış, ümit ettiği sevaba nail olmuş Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul

Biz de sâfi bir niyetle nafile oruçları kaza oruçlarımız niyetiyle tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatalarımızı affedebilir Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini ona da şâmil kılamaz.

Cevap 2:

Recep ayının gün içindeki en sevaplı ibadeti, oruçtur. Bu oruç nafile oruçtur. Yani tutulursa sevabı vardır, tutulmazsa bir sakıncası ve günahı yoktur.

İşin aslına bakılırsa, hadislerde Peygamberimiz (asm)'in Ramazan ayı dışındaki oruçları anlatılırken, onun Hicri ayların 13, 14 ve 15'inde oruç tuttuğu belirtilir. Bu günlere de "beyaz günler" anlamında "eyyam-ı bıyd" denir. Yani ayın en parlak olduğu dolunay günleridir. Hatta öyle ki, Peygamberimizin (asm) bu oruçları hiç ihmal etmediği, her ay tuttuğu anlatılır. Çünkü bugünlerde insan bedeninde birtakım psikolojik değişimler olduğu için, bugünlerin oruçla geçirilmesi tavsiye edilmiştir. Peygamberimizin her hafta nafile olarak tuttuğu bir diğer oruç da pazartesi ve perşembe günleri oruçlarıdır.

Bu günlerde oruç tutmasının hikmetini de Peygamberimiz (asm) şu sözleriyle ifade eder:

"Ameller (yapılan ibadetler) Allah Tealaya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben amelimin oruçlu olduğum hâlde arz edilmesini severim." (Tirmizî, Savm 44)

Recep ayı öteden beri halk arasında üç ayların ilk ayı olarak bilinir ve oruç ayları olarak tanınır, diğer aylara nazaran bu aylarda daha çok oruç tutulur. Zaten üçüncü ay olan Ramazan'da oruç tutmak farzdır. Bir yerde Recep ve Şaban ayında tutulan oruçlar Ramazan'a bir hazırlık ve alışma dönemidir.

Bazı kitaplarda Recep ayı orucu ile ilgili değişik hadisler rivayet edilir. Fakat hadis alimleri bu hadislerin rivayet zinciri ve gelişi hakkında sağlıklı bilgi olmadığını söyleyerek dikkatli olunmasını tavsiye ederler.

Ancak sahih hadis kaynaklarında Recep ayı orucu hakkında şu iki hadis kaydedilir. Abdullah bin Abbas, Peygamberimizin Recep ayı orucunu anlatırken şu rivayeti zikreder:

"Resulullah (a.s.m.) Recep ayında, bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz, '(Gâliba) hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak).' derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi ki biz; '(Galiba) hiç tutmayacak.' derdik.'' (Buhari, Savm; Müslim, Siyâm; Ebû Dâvud, Savm 55)

Bu hadiste hem bir teşvik var; Recep ayında oruç tutmanın önemi dile getiriliyor. Öbür yandan da bu ayda Ramazan ayı gibi kesintisiz, hiç ara vermeden oruç tutulmaması tavsiye ediliyor. Peygamberimiz (asm) her iki şekli de uygulamıştır ki, Müslümanlar iki tercih arasında serbest bırakılmış. İsteyen ara ara tutar, isteyen daha sık oruç tutar.

Aşağıda yer alan hadis ise Recep ayı orucunun nasıl tutulmasını net bir biçimde açıklıyor.

Kur'ân'da geçen harem / hürmetli / saygın aylardan birisi de Recep ayıdır, bu aylara haram ayları denir. Peygamberimiz (asm) bu aylarda oruç tutmayı şu sözleriyle anlatıyor:

"Haram aylarından bazısını tut, bazısını bırak, haram aylarda tut ve bırak, haram aylarda tut ve bırak."

Hadisi nakleden Hz. Bâhilî diyor ki:

"Resulullah (a.s.m.) 'tut' dedikçe, üç parmağını yumdu, 'bırak' deyince de üç parmağını bıraktı." (Ebû Davud, Savm,54)

Böylece Peygamberimiz (asm)'in "Üç gün tut, üç gün ara ver" dediği anlaşılıyor. Recep ayında devamlı olarak aralıksız oruç tutanlar, bu oruçların sevabını alırlarsa da pek tavsiye edilmiyor. Sebebi ise Recep ayının Ramazan ayına benzetilmemesidir.

Ancak kefaret orucu tutmak isteyenler için, Recep ayının ilk gününden itibaren Şaban ayı ile birlikte iki ay aralıksız tutulur, buna Ramazan orucu da katılarak üç aylık bir oruç ibadeti yapılmış olur.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Recep ayında tutulan oruçların önemiyle ilgili hadis sahih midir

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmamış olan kimse, bunları kaza etmeye elverişli bir vakit bulamadan önce ölse, üzerine kaza gerekmediği gibi, fidye vermesi de lazım gelmez. Ancak oruçları için fidye verilmesini vasiyet etmiş olursa, malının üçte birinden bu vasiyetin yerine gelirilmesi gerekir.

Fidye, fakir bir kimseyi sabah ve akşam doyuracak olan bir günlük yiyecektir. Bu, bir fitre sadakasına eşittir.

Yolculuk veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutamamış olan kimse, bunun tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş olduğu halde, bunları kaza etmeden ölürse, malı olduğu takdirde, kazaya kalan her gün için malının üçte birinden ödenmek üzere bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir. Bu fidye fakirlere verilir. Bir özrü olmaksızın kasden Ramazan orucunu tutmayan kimse üzerine de, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmelidir ki, bu vacibdir. Kaza edecek zaman bulamasa da hüküm aynıdır. Çünkü yapılması mümkün olan bir ibadeti terk etmiştir. Vasiyet etmediği takdirde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerine vacib olmaz, isterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler. Varisler ve varis olmayanlar, ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler. Böyle beden ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekalet edilemez. Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler.

(İmam Şafiîye göre, ölü vasiyet etsin veya etmesin, onun geriye bıraktığı malın tümünden kazaya kalmış oruçlarının fidyesi verilir. Böyle bir ölü adına da velisi oruç tutabilir.)

Tutulamayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan orucu ile Ramazan ayından kazaya kalan oruçlara ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve adam öldürme keffaretleri için gereken oruçları tutmaktan aciz kalan kimsenin, daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bu oruçlar için vasiyet etmesi caizdir.

Bozulan herhangi bir nafile orucun kazası gerekir, ister bu orucu bozma, oruçlunun kendi isteği ile olsun, ister olmasın aynıdır. Bunun için nafile oruç tutmaya başlayan bir kadın, adet görecek olsa, sahih olan görüşe göre, bu orucu kaza etmesi gerekir. Çünkü başlanmış bir ibadeti yarıda bırakmamak ve yüklenilen bir din görevini yok etmemek vacibdir, gereklidir.

(Şafiîlere göre böyle bir oruçlu serbesttir, dilerse bu orucu kaza eder, dilerse etmez. Çünkü üzerine vacib olmayan bir ibadete başlamıştır. Yerine getirmediği fazladan bir ibadet için kendisine kaza gerekmez.)

Bir kimse, fecrin doğuşundan sonra kaza orucuna niyet etse, bu oruç kaza yerine geçmez, nafile bir oruç olur. Çünkü geceden niyet edilmesi gerekirdi. Bu orucu bozacak olsa, ayrıca kazası gerekir.

Ramazanın başından sonuna kadar baygın bir halde olan kimse, sonradan kendine gelince, üzerine kaza gerekmez. Bunda ittifak vardır. Çünkü bayılma hali bir hastalıktır. Fakat böyle bir halin bu kadar uzaması da çok az olur. Nadir olan şeylerdeki güçlük de izne sebeb olamaz.

Delirmiş olan bir adam, Ramazan içinde kendine gelip iyileşse, geçmiş günleri kaza eder. Fakat bir kimsenin delirmesi Ramazanın başından sonuna kadar veya son günün zevalinden sonraya kadar devam etse, sonradan iyileşmekle kendisine kaza gerekmez. Çünkü bunda güçlük vardır: Sahih olan da, budur. Yine böyle delirmiş olan kimse, Ramazan gecelerinden birinde iyileşip de, sonra fecirden itibaren yine delirse, üzerine kaza gerekmez.

Delirmiş olan kimsenin iyileşmesi, kendisindeki delirmenin tamamen ortadan kalkması ile olur.

(Malikîlere göre, delirme de bayılma gibidir. Onun için kazası gerekir.)

Orucu kazaya kalan kimse, bunu kaza etmeden ilerki Ramazana yetişince, gelen Ramazan orucunu, kaza orucundan önce tutar. Çünkü kaza için zaman geniştir ve elverişlidir.

(Şafîîlere göre, bir ramazana ait kaza orucunu, diğer Ramazan gelmeden önce tutmak gerekir. Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelince, hem kaza ve hem de her gün için bir fidye vermek gerekir. Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazayı vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir. Hanefi mezhebinde, kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir. Buna dair ayet-i kerime kazayı herhangi bir vakitle sınırlandırmış değildir.

Bir gayrimüslim Ramazan ayı içinde müslüman olduğu halde, geri kalan günleri oruç tutmayacak olsa, bakılır: Eğer küfür diyarında İslam`a girmişse ve Ramazan ayı çıkıncaya kadar orucun farz olduğunu öğrenmemişse, özürlü sayılır. İslama girdikten sonra geçirdiği günler için kaza etmesi gerekmez. Fakat İslam yurdunda ihtida (islam dinini kabul) etmişse, her halde kaza etmesi lazımdır. Çünkü İslam ilinde bu gibi cehalet özür sayılmaz.

Çocuklar için oruç tutmak, namaz gibidir. Bunun için on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emredilir. Tutmasa hafifçe dövülebilir. Bununla beraber tutmazsa, kaza etmesi gerekmez. Bir de çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek olan çocuğa: "Oruç tut" diye emredilmez.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası