HASTALARIN KATKI PAYI
SGK’lı hastalar aldıkları hizmetler için şu farkları ödüyor:
* Kamu hastanelerine 5 TL,
* Özel hastanelere 12 TL,
* 10 gün içerisindeki müracaatta 5 TL,
* İlaç bedelinin yüzde ’si,
* Her bir reçete için 3 TL, üç kutuya ilave her bir kutu ilaç için 1 TL,
* Vücut dışı protez ve ortezlere yüzde 10–20,
* Özel ve vakıf hastanelerine yüzde ’e fark,
İLAVE ÜCRET ALINMAYAN SAĞLIK HİZMETLERİ:
* Acil servislerde verilen acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
* Yoğun bakım hizmetleri,
* Yanık tedavisi hizmetleri,
* Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
* Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,
* Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,
* Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
* Hemodiyaliz tedavileri,
* Kardiyovasküler cerrahi işlemleri (üniversite hastaneleri hariç).
Böylece parası olmadığı için ameliyat olamayan binlerce kalp hastasına umut ışığı doğdu.
Kaynak: ERDOĞAN SÜZER - BUGÜN
Abone Ol:
Türkiye, kalp kapakçığı tedavisinde çığır açan “mandallama” yöntemini Almanya ve Fransa’dan sonra sosyal güvenlik kapsamında ödeme listesine alan dünyada üçüncü ülke oldu.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bin liralık tedavi harcamalarını karşılamaya başlaması, parası olmadığı için tedavisini yaptıramayan binlerce kalp hastasına hayat ışığı oldu.
PARASI OLAN YAŞIYOR
Dünyada milyonlarca insan kalp büyümesi hastalığıyla karşı karşıya kalıyor.Aşırı büyüyen kalp işlevini yapamadığı gibi vücudun iflasına yol açıyor.
Genç hastalar düşük ihtimal de olsa kalp nakli sayesinde yaşamlarını sürdürürken 60 yaş ve daha üzerindeki hastalara nakil dahi yapılamıyor, bu hastalar ölümü çaresizce bekliyordu.
Mandallama yöntemi, bu kritik kalp hastaları için adeta kurtuluş oldu. Başta yaşlılar olmak üzere kalbi büyüyen tümhastalar, sağlıklarına kavuşma imkanı yakaladı.
Ancak çok pahalı olması ve SGK’- nın ödeme kapsamı dışında kalması nedeniyle devlet hastaneleri bu ameliyatları gerçekleştiremedi. Parası olan hastalar özel hastanelerde ya da yurtdışında ameliyat olup sağlıklarına kavuştu.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
SGK’nın masrafını karşıladığı ilk ameliyat İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alternatif tedavi yöntemi olmadığı için çaresiz kalan 65 yaşın üzerindeki 4 hasta yapılan operasyonla yeniden sağlığına kavuştu.
Başhekim Bakır, “Her cihaz sadece bir hastada kullanılabiliyor. Bu da maliyeti artırıyor. Yöntemi SGK’nın ödeme kapsamına aldırabilmek için büyük uğraş verdik. Sonunda başardık. Ameliyatı yapan ilk hastane olduk” diye konuştu.
Beş yıl içinde ölüyorlar
Kalp ameliyatlarını gerçekleştiren ekibin başında yer alan Başhekim Doç. Dr. İhsan Bakır, kapalı ve “kansız” yeni kalp ameliyatı yöntemiyle, açık ameliyat sırasında ortaya çıkan birçok hayati tehlikenin de ortadan kalktığını söyledi. Doç. Bakır, Türkiye’de kalbi çok büyümüş, ancak ileri yaşı nedeniyle kalp nakli yapılamayan geniş bir hasta grubu olduğuna işaret ederken, “5 sene içinde bu hastaların neredeyse yarısını kaybediyoruz. Çok daha basit olan yeni yöntemle risk büyük ölçüde ortadan kalktı” dedi.
6 AYDA BİR KALP KONTROLÜ ŞART
Doç. Dr. İhsan Bakır, insanların en kritik organları arasında yer alan kalbi yeterince önemsemediğini aksine, 40 yaşından sonra herkesin her 6 ayda bir rutin kalp kontrolü yaptırması gerektiğini söyledi. Kalbi “vücudunmotoru” olarak tanımlayan Doç. Bakır, “Bu motor öylesine önemli ki tüm vücudu ayakta tutuyor. Hayati organların tümü bumotora bağlı. Motorda arıza çıktığında hayati organlar görevini yapamıyor. Bu kadar önemli bir organın düzenli olarak kontrol altında tutulması, takip edilmesi şarttır” dedi.
sgk
maliyeti
bin
maliyetli
yeni
nesil
kalp
ameliyatını
ödeme
kapsamına
aldı.
Kapalı kalp cerrahisi, klasik cerrahi ile yapılabilen bir ameliyatı, küçük kesiler ile (minimal invaziv cerrahi) aynı kalitede ve zamanda yapılması öngörülen bir cerrahi türüdür. Bu tip ameliyatlar, cerrahi travmayı, hareketsiz kalma süresini, hastanede kalış süresini azaltır, daha estetik ve konforlu ameliyatlardır. Kalp kapak ameliyatları ve Koroner Bypass ameliyatları, en sık yapılan minimal invaziv işlemlerdendir. Doktorunuz sizin kapalı kalp cerrahisi için uygun bir hasta olup olmadığınızı değerlendirmek için, ameliyat öncesinde ayrıntılı tanı testleri ile, sizi gözden geçirecektir. Her hasta bu teknik için uygun değildir, hasta için en uygun tekniği, kapalı kalp cerrahisi tecrübesi yüksek olan doktorunuz size önerecektir.
Kapalı kalp kapak ameliyatları, parsiyal (kısmi) sternotomi ile (üst mini-sternotomi ile -J veya ters T mini-sternotomi ile-), sağ torakotomi ile, veya daha lateral, hasta tarafından hiç görünmeyen sağ koltuk altı tekniği ile veya bazı operasyonlarda video asist endoskopik, robotik cerrahi teknik ile yapılabilmektedir. Kapalı koroner bypass ameliyatları genellikle sol meme altından yapılan küçük bir kesi ile (sol mini-torakotomi ile) gerçekleştirilmektedir.
Bugün, kliniğimizde neredeyse tüm kalp kapak ameliyatları göğsün sağ tarafından, hasta tarafından hiç görünmeyen, sağ orta koltuk altı çizgisi hizasından, lateral meme kavsinin hafifçe dış tarafından yapılan funduszeue.info küçük bir kesi yoluyla, direkt minimal invasiv cerrahi teknik kullanılarak yapılabilmektedir. Birçok durumda, endoskopik görüntüleme teknikleri ve aletler kullanılarak kesi boyutu daha da küçültülebilir.
Kalp kapak cerrahisi, hastalıklı kalp kapakçıklarını onarmak veya değiştirmek için uygulanan bir operasyondur. Son yıllarda, hastalıklı kalp kapakçıklarının cerrahi tedavisinde büyük gelişmeler olmuştur. Tanısal testler, kapak hastalığının yeri, türü ve derecesini belirlemeye yardımcı olur. Özellikle çok yaygın yapılabilen Transtorasik Ekokardiografi (EKO) tetkiki, mitral, aort, triküspid ve pulmoner kalp kapakları, sol ve sağ kalbin kasılma gücü, çapları (hipertrofik veya dilate), Akciğer tansiyonu (pulmoner tansiyon, TPAB) hakkında ayrıntılı bilgi verebilir, ekokardiografi tecrübesi yüksek bir kardiolog tarafından yapılması çok önemlidir.
Ekojenitesi çok iyi olmayan hastalarda ayırıcı tanı için Transösofajiyal ekokardiyografi (TEE) incelemesi gerekebilir, operasyon öncesi ve operasyon sırasında yapılabilir, ameliyat öncesi ve sonrası kapak fonksiyonlarının en doğru şekilde belirlenmesinde çok yardımcı olur.
Doğru, gerekli ve yeterli ilaçlar kullanarak, düzenli doktor kontrolleri ile daha fazla hasara karşı kalp kapağını korumak için gerektiğinde, doğru zamanda, doğru tanıyla ve en uygun yöntemle kalp kapakçığı ameliyatı olarak kalp kapağı hastalıkları en iyi şekilde tedavi edilebilir.
Geleneksel kalp kapakçığı ameliyatı sırasında cerrah, sternuma (göğüs kemiğine) kemiğin orta kısmından bir kesi yaparak, kalbe doğrudan erişim sağlar. Cerrah daha sonra, hasta kalp kapağı tamiri ya da replasmanı veya koroner bypass cerrahisi veya kombine cerrahi prosedürlerine geçer. Bu yaklaşım günümüzde de kullanımda kalır iken, çağımızdaki teknik ve tecrübe gelişimi ile birlikte izole kapak hastalığı veya sadece koroner arter hastalığı olan hastaların çoğu, kapalı (minimal invaziv) teknikler ile tedavi edilebilir.
Kapalı kalp cerrahisi, klasik cerrahi ile yapılabilen bir ameliyatı, küçük kesiler ile (minimal invaziv cerrahi) aynı kalitede ve zamanda yapılması öngörülen bir cerrahi türüdür. Bu tip ameliyatlar, cerrahi travmayı, hareketsiz kalma süresini, hastanede kalış süresini azaltır, daha estetik ve konforlu ameliyatlardır. Kalp kapak ameliyatları ve Koroner Bypass ameliyatları, en sık yapılan minimal invaziv girişimlerdendir. Bu teknik, izole mitral kapak tamiri veya değişimi ya da mitral kapak cerrahisi ile birlikte aort kapak veya triküspit kapak cerrahisi gerektiren hastalar için de kullanılabilir.
Kapalı koroner bypass cerrahisi, klasik cerrahi ile yapılabilen bir koroner bypass ameliyatını, küçük bir kesi ile (minimal invaziv cerrahi) aynı kalitede ve zamanda yapılmasını öngören bir cerrahi türüdür. Koroner Bypass ameliyatları, en sık yapılan minimal invaziv girişimlerdendir. Sol meme altından, meme kavsinin altından, meme dokusuna ve meme ucuna zarar vermeden yapılan küçük bir kesi yardımıyla, 3. interkostal aralıktan toraksa girilerek yapılır.
Kasık bölgesinden Femoral Arter ve Ven kanülasyonu yapılarak, hasta kalp akciğer makinasına bağlanır, kross-klamp konularak kalp durdurularak veya kross-klamp konulmadan CPB ile atan kalpte yapılabilir, bu teknikle kalbin üç ana damarına da bypass yapılabilir, ancak ulaşılamadığı için kalp kapaklarına müdahale edilemez. Bu teknikle kalp -akciğer makinasına (kardiopulmoner bypass -CPB-) bağlanmadan, atan kalpte bypass yapılması önerilmez.
Kalp-akciğer makinasına bağlanmadan, kalbi durdurmadan atan kalpte bypass yapılması gerekiyorsa, bu teknik kullanılmaz. Hasta için atan kalpte koroner bypass ameliyatı gerekiyorsa, ileri derecede akciğer veya böbrek hastalığı varsa, geçirilen miyokard enfarktüsü (kalp krizi) nedeniyle ileri derecede hasarlanmış kalp kası varsa, klasik cerrahi yöntem, midsternotomi tercih edilebilir.
Bu ileri teknik, kapalı (minimal invaziv küçük kesi ile-) koroner bypass cerrahisi, uygun hastalarda cerrahi travmayı, hareketsiz kalma süresini, hastanede kalış süresini azaltır, daha estetik ve konforlu ameliyatlardır.
Mitral kapak onarımı, mitral kapak yetersizliği olan hastaların çoğu için en iyi seçenektir.
Mitral kapak tamirine özel ilgi duymaktayız. Bunun bir sonucu olarak, kliniğimizde, hemen hemen tüm mitral yetersizlik vakalarında, öncelikle kapağı değiştirmek yerine mitral kapak tamiri yapılmaya çalışılır, ancak mitral kapak yaprakçıklarında ileri derecede retraksiyon, fibrosis ve kalınlaşma, kordalarda aşırı kısalma varsa, koaptasyon yeterli derecede sağlanamıyorsa, mitral kapak değişimi mecburen tercih edilebilir. Sadece mitral kapak sorunları olanlar için, operasyonların çoğunluğu hızlı bir iyileşme sağlamak amacıyla minimal invaziv yapılmaktadır.
Mitral kapak tamiri, uygun hastalar için en iyi seçenektir. Mitral kapak tamiri genellikle kalp fonksiyonlarının daha iyi korunması, inme ve enfeksiyon gibi komplikasyon risklerinin daha düşük olması ve kan sulandırıcı ilaçların (antikoagülan ilaçların) uzun süreli kullanım ihtiyacını ortadan kaldırması nedenleriyle; daha iyi erken ve geç dönem sağ kalım oranı (daha uzun ömür!) sağlayabilir.
Triküspid kapak onarımı, triküspid kapak yetersizliği olan hastaların çoğu için en iyi seçenektir. Kliniğimizde, hemen hemen tüm triküspid yetersizlik vakalarında, öncelikle kapağı değiştirmek yerine triküspid kapak tamiri yapılmaya çalışılır, iyi sonuçlar alınmaktadır, ancak triküspid kapak yaprakçıklarında ileri derecede retraksiyon, fibrosis ve kalınlaşma varsa, koaptasyon yeterli derecede sağlanamıyorsa triküspid kapak değişimi düşünülmelidir. Ameliyat öncesi ekokardiografi incelemeleri çok önemlidir, dikkatlice yapılmalıdır, ileri pulmoner hipertansiyon yoksa, sağ ventrikül fonksiyonları çok bozulmamış ise, TAPSE değeri çok düşük değil ise triküspid kapak değişimi ameliyatı yapılabilir.
Doğuştan Ebstein anomalisi varsa, veya daha önceki operasyonunda uygulanan triküspid tamiri başarılı olmadıysa, hatta daha önceki ameliyatında değiştirilen bioprotez triküspid kapak restenozu (yeniden daralması) varsa triküspid kapak değişimi ameliyatı, kapalı (minimal invaziv) cerrahi teknik ile yapılabilmektedir.
Aort kapak onarımı, aort kapak yetersizliği veya hafif aort kapak stenozu olan hastalarda denenebilir.
Kliniğimizde, hafif veya orta derecede aort yetersizliği ve/veya stenozu olan, sadece aort kapak leafletlerinin ucunda koaptasyona engel olan plakların varlığında, plakların dikkatlice disseksiyonu yapılarak, leaflet bütünlüğüne zarar vermeden, yeterli koaptasyon sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilerek, aort valvuloplasti denenmektedir, başarılı değilse aort kapak değiştirilir. İsole aort kapak yetersizliği olan hastalarda aort kapak tamiri denenebilir, dar aortik anülüsü olan hastalarda Osaki operasyonu (hastanın kendi perikardından, ameliyat sırasında yapılan ölçümlere uygun ayrı ayrı aortik yaprakçıklar oluşturularak, hasta yaprakçıklar kesildikten sonra, eskilerin yerine yeni perikardiyal yaprakçıkların uygun teknik ile dikilmesiyle yapılan ameliyat) denenebilir.
Ancak aort kapak yaprakçıklarında ileri derecede retraksiyon, fibrosis, kalınlaşma ve kalsifikasyon varsa, aort kapak değişimi düşünülmelidir. Ameliyat öncesi ekokardiografi incelemeleri çok önemlidir, dikkatlice yapılmalıdır, aort kökü , sinüs valsalva ve çıkan aorta çap ölçümleri dikkatlice yapılmalıdır.
Aort kapak hastalıklarının neden olduğu Çıkan Aorta Dilatasyonu, aort kapak hastalıklarında genellikle eşlik eder, Çıkan Aorta Dilatasyonu, aort kapak hastalığına bağlı ise, bilinen doku hastalığı yok ise, ileri derecede dilatasyon yok ise (50 mm nin altında ise) Aort Kapak ameliyatı sırasında Çıkan Aortaya Aortoplasti de yapılabilir, Çıkan Aorta çapı daraltılabilir. Aort Kapak Tamiri veya Değişimi ve aynı zamanda Çıkan Aortaya Aortoplasti ameliyatı kapalı (minimal invaziv) cerrahi teknik ile sağ koltuk altından küçük bir kesi ile yapılabilmektedir.
Ancak Aort Kapak hastalığı olmadan isole Çıkan Aorta Dilatasyonu varsa, bilinen doku hastalığı varsa, ileri derecede dilatasyon varsa (50 mm nin üstünde ise) Çıkan Aortaya Aortoplasti tercih edilmez, Çıkan Aortanın yapay bir tüp greft ile değişimi ameliyatı planlanır, bu tür ameliyatlar hatta Benthall ameliyatı, kapalı (minimal invaziv) cerrahi teknik ile, parsiyal (kısmi) sternotomi ile (üst mini- J sternotomi ile) küçük bir kesi ile yapılabilmektedir.
Kapak tamiri iyi bir seçenek değilse, doktorunuz kapağı değiştirmeyi tercih edebilir. Doğal kapak çıkarılır ve yeni bir kapak, doğal kapağın halkasına dikilir. Mitral, Aort veya Triküspid kapak değişimi; tek, çift veya kapak hastalığının tutulumuna göre üç kapak değişimi yapılabilir. Yeni kapak, mekanik ya da biyolojik olabilir.
Mekanik kapak tamamen vücut tarafından iyi tolere edilir, MR uyumlu ( MR tetkiki yapılabilir) mekanik parçalardan imal edilmiştir. Çift kapakçıklı kapaklar en sık kullanılır. Bu kapaklar, polyester kumaş ile kaplanmış bir halka içindeki iki karbon kapakçıktan oluşur. Mekanik kapakların avantajları ve sakıncaları vardır. Avantajları: Mekanik kapaklar çok dayanıklıdır, ömür boyu kullanım için tasarlanmışlardır.
Dezavantajları: Yapay malzeme nedeniyle, mekanik kapak replasmanı yapılan hastalar, bir kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaç ile ömür boyu tedavi gerektirir. Kanın pıhtılaşma aktivasyonunu geciktiren kan sulandırıcı (örneğin Warfmadin veya Coumadin gibi) ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, mekanik kapak üzerinde oluşabilen, bir kalp krizi ya da felce neden olabilen pıhtılaşmayı önlemeye yardım ederler. Bu ilaçların düzenli olarak, önerilen dozda kullanılması, belirli sürelerde INR takibi ile doz ayarlaması yapılması hayati önem taşır.
Doku kapakları, insan ya da hayvan dokusundan imal edilmektedir. Bazı kapaklar, kapaçıklara destek vermek ve anulusa yerleştirmeye yardımcı olmak için bazı yapay parçalara sahip olabilir.
Doku kapaklarının üç tipi vardır: Domuz doku, sığır doku ve insan (allogreft ya da homogreftler):
Biyolojik kapakların avantajları ve dezavantajları vardır. Avantajları: Atrial fibrilasyon gibi diğer koşullara sahip olmadıkça çoğu hastanın, ömür boyu kan sulandırıcı ilaç kullanması gerekmez.
Dezavantajları: Biyolojik kapaklar, geleneksel olarak, özellikle genç insanlarda, mekanik kapaklar kadar dayanıklı kabul edilmezler. İlk üretilen biyolojik kapaklar genellikle yaklaşık 10 yıl sonra yeniden değiştirilmeyi gerektiriyordu. Ancak, perikardiyal biyoprotez aort kapak üzerindeki son çalışmalar, bu kapakların fonksiyonlarında azalma olmaksızın en az yıl kullanılabileceğini göstermektedir. Bu dayanıklılık süresi, biyoprotez kapakların kullanımını artırmıştır.
Bir biyoprotez veya mekanik kapak seçim kararı, hastanın tercihine bağlıdır. Genç hastalar,yaşamları boyunca yeniden bir ameliyat olasılığına karşı, yaşamları boyunca bir kan sulandırıcı ilaç (Warfmadin-Coumadin) kullanma rahatsızlığı arasında bir tercih yapmak zorundadır, ikinci operasyon olasılığının riski tıbbi olarak diğerine göre çok yüksektir, ikinci operasyon gerekliliği, olasılığı, genç doğurganlık çağındaki kadınlar tarafından, çocuk sahibi olabilmek için üstlenilebilir. Genç hastalarda, doğurganlık çağında olmayan kadınlarda uzun ömürlü, mekanik kalp kapaklarını tıbbi olarak öneriyoruz. Hastalar 60 yaşından büyükse, sığır perikard biyoprotez kapaklarını, muhtemelen yaşam süresi boyunca kullanabileceklerdir.
Biz, kapalı kalp cerrahisi (minimal invaziv kalp cerrahisi) için her hastayı özel olarak değerlendirerek,
her durumda en iyi ve en güvenli yaklaşımı seçmek için, hasta ile birlikte ortak bir karar alırız.
Kalp kapak hastaları için özellikle sağ koltuk altı küçük kesisini (insizyonunu ), koroner bypass ameliyatları için sol meme altından yapılan küçük kesi (sol submamarian mini-torakotomi ) tekniklerini (minimal invaziv cerrahi yaklaşımlarını) tercih ediyoruz.
Sağ koltuk altından (sağ lateral mini-torakotomi ile) 6 veya 8 santimetrelik kesi ile yapılan kalp kapak operasyonların veya Sol meme altından yapılan Koroner Bypass ameliyatlarının, önden yapılan ameliyatlar ile arasındaki tek fark giriş yeridir. Kalp içinde yapılan işlem standart kalp kapağı veya koroner bypass ameliyatıdır. İki teknik operasyon süreleri karşılaştırıldığında, kardiopulmoner bypass, kross-klemp ve total operasyon süreleri uzamaz, hatta daha azalabilir. Bu yöntemle kapalı kalp ameliyatları, göğüs ön kemiği, hatta hiçbir kemik kesilip açılmadan yapılmış olur.
Göğüs ön kemiğinin boydan boya açılmaması veya hiç açılmaması hasta için büyük rahatlık sağlar. Açılan alanın çok az olması nedeniyle kanama da az olacaktır, kan transfüzyon ihtiyacı azalabilir. Ayrıca ameliyat sonrası ağrı da azalmış olur. Özellikle hasta erken dönemde ayağa kalkabilir, yatağında istediği pozisyonda yatabilir, sırtüstü yatmak zorunda kalmaz, sağa sola dönebilir, el ve kollarını rahatça kullanarak yatağından yardım almadan tek başına kalkabilir, kendisi yatabilir, günlük ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilir. Kapalı kalp kapağı veya koroner bypass operasyonlarının bu özelliklerinin, önden yapılan ameliyatlar ile karşılaştırıldığında, çok büyük bir konfor ve özgüven sağladığı aşikardır.
Özellikle obes ve uyku apnesi olan; sırtüstü yatamayan, uyuyamayan hastalar için uzun süre sırtüstü yatmak zorunda kalmamak çok büyük bir konfor sağlar. Özellikle yaşlı, kemik erimesi olan, obes ve kontrolsüz diyabeti olan hastalarda, korkulan göğüs kemiğinin açılma ve infeksiyon (mediastinit) riski, kemik kesilmediği için, bu teknikte yoktur. Hasta, ameliyattan hemen sonra günlük hayatına daha kolay ve hızlı dönebilir, uçağa binebilir. Ameliyattan kısa bir süre sonra otomobilinde sürücü koltuğuna oturabilir. Emniyet kemerini takabilir, göğsüne darbe gelmesinden kaçınmak zorunda değildir.
Koltuk altından yapılan bu ameliyatlarda ameliyat yerini hastanın kendisi bile göremeyebilir. Bir ay zarfında girişim yeri belli belirsiz hale gelir. Estetik düzeyi yüksek olduğu için, özellikle gençler ve genç kadınlar için tercih nedenidir. Göğüs kemiğinin baştan sona kesildiği açık kalp ameliyatlarında kemiğin kaynamasına kadar cinsel ilişki yasaklanır. Hasta göğsüne darbe gelmesinden kendini korumak zorundadır, kollarına yüklenemez. Koltuk altından yapılan girişimlerde hasta, kısa sürede normal performansına döner. Göğsünü gizlemek zorunda kalmaz , yazın denize, havuza girebilir, çevresindeki kişiler ameliyat olduğunu kolay kolay anlayamaz.
Açılan yerin küçük olması ve hiçbir kemik kesisi olmaması nedeniyle enfeksiyon riski daha düşüktür.
Bu operasyon tekniği, obez ve yaşlı hastalarda operasyon sonrası gelişebilecek, göğüs ön kemiğinin iyi kaynamaması, solunumla öksürmekle oynaması (sternum dehisensi ) riskini sıfıra indirir. İleride gerekli olabilecek ikinci operasyonlar için, reoperasyon riskini de azaltır.
Artık kalp ameliyatından değil, geç kalmaktan korkmak en doğrusudur, unutmamak gerekir ki tedavisiz geçen her gün kalbi yetersizliğe sokabilir. Kontrol muayene ve tetkiklerimizi zamanında yaptırmak, ameliyat önerildiğinde ise kaçmamak, cesaretle operasyona karar vermek, kalbimizi kurtarabilir. Bu ameliyatları, kapalı kalp cerrahisi (minimal invazif kalp cerrahisi) adı altında bu konuda yıllarca çalışmış, operasyon sonuçları iyi olan, deneyimli, gelişimlere ve yenilikler açık, ileri teknolojiyi ve teknikleri takip edebilen ve kullanabilen cerrahlara olmakta fayda vardır.
180717 180718 180719 180720 180721
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası