hayırlı eş allah ın kuluna ikramıdır / Hayırlı eş ; Allah'ın kuluna bir ikrâmıdır. — tugcereis:

Hayırlı Eş Allah In Kuluna Ikramıdır

hayırlı eş allah ın kuluna ikramıdır

Hayırlı bir eş Allah‘ın kuluna bir ikramıdır

Kimse ayrılmak için evlenmez elbette. Mutlu bir yuva kurmak, eşiyle "bir yastıkta kocamak", çoluk çocuğa karışmak hayalleriyle başlar evlilikler. İlk zamanlar gözleri başka birşey görmez zor ya da kolay evlenmişlerdir artık. Birarada bir çatının altında sımsıcak bir yuvaları vardır.

Zamanla aradaki sevgi bağı gevşemeye, tatlı sözler ve davranışlar yerini anlamsız bir soğukluğu bırakır. İlk başlarda pek anlamazlar ilişkinin yavanlaştığını. Koca eve yorgun gelmekte, eşi de ev işlerinin verdiği yorgunlukla bitap düşmektedir. Daha doğrusu iki taraf da bir şeylerin yolunda gitmediğini hisseder ama anlamlandıramazlar. Hele bir de iki taraf da çalışıyorsa anlamaları biraz daha geç olmaktadır. Zaten ikisi de birbirlerini neredeyse hafta tatillerinde görmekte ve televizyon izleme, internet, cep telefonu vb. aktiviteler nedeniyle de o günde bile pek iletişim kurmamaktadırlar.

Evliliğin temel nedenlerinden birisi olan sevgi saygıya dönüşmediğinden zamanla eşler birbirlerinden fersah fersah uzaklaştıklarının farkına bile varmazlar. Oysa eşleri Allahu Teala birbirlerine emanet etmiştir. Eşlerin aralarındaki ilişkisini muhabbet ve rahmete vesile eylemiştir. Rûm suresi ayette "Ve O‘nun ayetlerinden olarak sizin için zevceler yaratmıştır ki, onunla sukûn bulasınız. Ve sizin aranızda sevgi ve rahmet kıldı". Ayette anlaşıldığı gibi eşler birbirlerine huzur verici olmalıdırlar, aralarında sevgi ve merhamet bulunmalıdır.

Sevgi ve merhamet ile birbirlerine muamele eden ve saygıda kusur etmeyen eşler hayalini kurdukları "bir yastıkta kocama"yı başarırlar. Aksi durumda ise sadece duygular değişip, sinirler gerilmekle kalmamakta evlilik de yavaş yavaş anlamını yitirmeye başlamaktadır. Halbuki eşlerden bir tanesi derin bir nefes alıp ‘ben ne yapıyorum eşim bana bir nimet olarak verildi. Oysa ben onun kalbini kırıyorum‘ diye düşünüp sadece ilgi ve sevgisini biraz arttırsa çok şeyler düzelecek, belki de yıkılmakta olan bir yuvayı tekrar ayağa kaldıracaktır. Fakat her nedense anlamsız bir çekişme, nefislerin ağır basmasıyla eşten üstün görünme ve onu bastırma vs. dürtüleri bazen fındık kabuğunu bile doldurmayacak meseleleri büyütmekte tabir yerinde ise pireyi deve yapmaktadır.

Çalışan eşin "iş aradaşları"na gösterdiği ilgi ve inceliği eşine göstermemesi önemli bir sorundur. Neden iş arkadaşı ya da çevresi eşinden daha önemli olsun ki? İlginin azalması iki taraf için de oldukça üzücü ve sıkıntı verici bir durumdur. Bazen de aile büyüklerinin müdahalesi eşleri yorar evliliği içinden çıkılmaz kaosa sürükler.

Özellikle erkekler ilgisizliği hep bahane ederek gözünün dışarıda olmasına kılıf olarak sunarlar. Oysa ilgisizlik karşılıklı olur genelde ve bir başladımıydı da sonu ayrılığa kadar gidebilir. Hayırlı bir eş olmaya çalışmak en azından karşımızdaki kişinin eşimiz olduğunu sürekli aklımızda tutmamız bile pek çok tartışmayı başlamadan bitirebilir.

Son zamanlarda sosyal medya denilen ve kişilerin kendilerini olduklarından farklı gösterdikleri ortamlar da eşler için gizli bir tehlikedir. Kendini mutsuz hisseden eş karşısında kendisini anlayan ve sürekli hoş cümleler kuran birisine rahatlıkla kanmakta ve ne yazık ki pek çok yuva bu yüzden olmadık sıkıntılar yaşamaktadır.

Unutmayalım hayırlı bir eş Allah‘ın kuluna bir ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır.

Minik bir tebessüm

Tektaş pırlanta

Evlilik törenlerinde takılan yüzük aradan yıllar geçince aşındığından kadın kocasından yeni bir yüzük almasını istemiş,

- Ama bu sefer pırlanta olsun..! demiş şımarıkça.

Birlikte gittikleri kuyumcuda tezgahtar delikanlının önerdiği yüzükleri beğenmeyen kadın:

- Yaşlandım artık yavrum, demiş. Görebileceğim irilikte olsun taşları.

Dükkanın kenarında çaresizlikten büzülmüş vaziyette duran kocaya acıyan tezgahtar şöyle demiş;

- Karışmak bana düşmez ama önce bir gözlük alsanız ve konuyu biraz daha ucuza çözseniz daha mantıklı olmaz mı?!

Kıssadan hisse: Eşler birbirlerinin halinden anlamalıdırlar. Diğerini sıkıntıya sokacak bir durum neticede ikisinin de aynı zorluğu yaşamasına sebep olacağından her zaman orta yol en akıllıca çözümdür.

İlgilisine notlar:

? Karısının dırdırına, vırvırına, mızmızlığına, triplerine, taleplerine dayanamayan adamın bir başka kadının peşinden gitmesine ‘BEY‘in göçü denir.

? Bir kadın çocuklarının herşeyini bilir; aşıları, dişci randevusu vb. Erkekse evde kısa boylu birilerinin dolandığını hayal meyal hatırlar.

Ailesine razı olan rahat eder, vefa gösterenleri yüce Allah mükafatlandırır.

Yuvadaki mutluluğun şifresi; rıza, vefa, sevgi ve sabırdır, diyor bir âlim.

Önce şunu bilelim: Evlenen iki kişi birbirinin nasibidir. Bu nasip, Allah’ın ilminde kesinleşmiş bir takdirdir. Bu nasibe razı olmak imanın gereğidir.

Ona helâlinden ulaşmak farz olduğu gibi, ulaşınca hakkını korumak da farzdır.

Hayırlı eş Allah’ın kuluna özel bir ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır.

Ailemizin saadeti onu acısıyla birlikte kabul etmeye bağlıdır. Bu işin temeli de rızadır.

Ailede mutlu olmak için karı kocanın birbirlerinin her şeyinden hoşlanması gerekmez. Koca hanımının bir huyundan veya durumundan hoşlanmadığı zaman onu hemen gözden ve gönülden çıkarmamalıdır. Kadının kocasına karşı durumu da aynıdır. Kim bilir nefsimizin hoşlanmadığı o durum içinde nice saklı hayırlar vardır. Bu, ileride gözükecektir. Sabredilirse anlaşılır.

Ailedeki mutlulukta rıza ve vefa çok önemlidir. Ailesine razı olan rahat eder, vefa gösterenleri yüce Allah mükâfatlandırır.

Bir olaya sadece nefisle değil, aynı zamanda vicdan, akıl, insaf ve sevgiyle de bakmalıdır.

Sevdiğimizi kusuru ile kabul etmek mutluluk için ilk adımdır. Ayrıca onun yükünü çekmek, sıkıntısına sabretmek, hatasını affetmek, onun için hayır dua etmek iyi geçim için vazgeçilmez şeylerdir. Aslında sevginin zevki de bu çile içinde gizlidir.

Bir ailenin çok basit tartışmalardan dolayı birbirine kızıp küserek hemen boşanmayı düşünmeleri doğru değildir. Bu konuda yüce Allah bütün aile reislerini şöyle uyarmaktadır:

“Kadınlarınızla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (hemen boşamaya gitmeyin, sabredin ve şunu bilin) sizin hoşlanmadığınız bir şeyde Allah pek çok hayır yaratır. ” Nisâ 4/

Aynı şeyler kadından da istenir.

Kusursuz dost arayan kimse yalnız kalır. Kusursuz insan nerede? Bir kimsenin iyi hali kötü halinden daha fazla ise o kimse iyi insan kabul edilir ve kusurları affedilir. Yeter ki bu kusurlar Allah’a şirk koşmak ve namusunu kirletmek gibi kusur ve günahlardan olmasın.

Bu konuda Rahmet Peygamberimiz (s.a.v) aile reislerine şu inceliği hatırlatmıştır:

“Kadın aslı itibariyle farklı yapıda yaratılmıştır, onu sürekli aynı halde tutamazsın. Onunla bulunduğu o halde geçinmeye bak. Yoksa onu istediğim gibi dosdoğru yapayım dersen kırarsın. Onun kırılması boşamaktır. Buhârî, Nikâh, 79; Müslim, Radâ’, 59; Tirmizî, Talâk, 12;ibn Hibbân, Sahîh, nr. ; Ahmed, Müsned, 2/Haksız ve gereksiz yere boşamak ise yüce Allah’ın hiç sevmeyip gazap ettiği bir iştir. 

Diğer hadiste şöyle buyrulur:

“Mümin erkek bir kusurundan dolayı hemen hanımına kızmasın. Onun bir huyundan hoşlanmazsa hoşlanacağı ve razı olacağı başka bir huyu vardır, ona baksın.” Müslim, Radâ’, 61; Begavî, Mesâbîhus-Sünne, nr. ; Münzirî, et-Tergîb, nr.

En geçimsiz insanda bile hoşa gidecek bir taraf bulunur. Kadın veya erkek birbirinin önce iyi taraflarını düşünmelidir. İyi yönüne şükretmeli, kötü yönünü ise sabredip idare yoluna gitmelidir. Eğer bir kadın namus kusuru işlemiyorsa, onun diğer davranış bozukluklarına sabredilmelidir.

Sabır ve idare ahlâkına sahip olan kimse, hem emanetine aldığı ailesine iyi davranıp sevap alır hem de çilenin içindeki huzuru yakalamış olur.

0 BENİM IÇIN BİR SERVETTİ

Bir Hak dostunun hanımı oldukça sert, geçimsiz ve sevimsizdi. Kocasına her gün dili ve haliyle sanki cehennem azabı çektiriyordu. Bu zat ise onun her haline sabrediyor, nefsini sabra alıştırıyor, bu ateşin içinde her gün pişiyordu.

Güzel ahlâkı elde etmek için bunu bir fırsat görüyordu. Bunun için onu boşamayı hiç düşünmüyordu.

Bu zatı tanıyan dostları onun durumuna çok üzülüyordu. Kadına hiçbir nasihat fayda vermiyordu. Öyle oldu ki bu zata acıyan bazıları kadının ölümü için dua etmeye başladılar.

Bir gün kadının eceli geldi, öldü. Kocasının dostları o günü bayram ilân ettiler.

Kadını bir an evvel toprağa verdikten sonra sevinerek kocasının yanına geldiler; ona,“Efendim, biz size taziyeye değil, tebrik etmeye geldik; gözünüz aydın olsun, kurtuldunuz!” dediler.

Allah dostu sakin ve düşünceliydi. Yüzünde bir sevinç izi yoktu. Aksine değerli bir şeyini kaybetmiş gibi üzüntülüydü. Bunun sebebini şöyle açıkladı:“Ben bugün gerçekten çok üzgünüm. Bu kadın benim için bir servetti. Ben onun kötü huylarına sabrederek yüce Rabbim’in razı olacağı güzel ahlâkları elde ediyordum; böylece pek çok sevap ve mânevî derece kazanıyordum. Ne yazık ki şimdi bu servetim toprağa gömüldü, böyle bir kâr kapısı kapandı!”

Demek ki mutlu olmanın yolu çoktur. İnsan biraz işlerin sonunu düşünse, biraz geniş olsa, biraz da aklını ve gönlünü kullansa çok şeyin üstesinden gelir.

En geçimsiz insanda bile hoşa gidecek bir özellik bulunur.

Sırf güzellik ve zenginlik saadet için yetmez.

Her Şey Para ve Güzellik Değildir

Bu dünyada tek mutluluk sebebi para veya güzellik değildir. Hanımı güzel, kocası zengin olan bütün ailelerin mutlu oldukları düşünülmesin. Sırf güzellik ve zenginlik saadet için yetmez. Hatta bunlar çoğu zaman aile için saadet yerine felâket sebebi olmaktadır.

Bunun için Allah Resûlü (s.a.v) yuva kuracak gençlere, mutluluk için dindar, akıllı ve dengeli kadını tercih etmelerini tavsiye etmiş; bazen güzelliğin, zenginliğin ve nesebin âfet sebebi olacağını hatırlatmıştır. bk. Bezzâr, Müsned, nr. ; Taberànî, et-Kebîr, 18/ 39; Heysemî, Mecmauz-Zevâid, 4/

Hanbelî mezhebinin imamı Ahmed b. Hanbel (rah), iki tane kızı olan bir aileye kız istemeye gitmişti. Kızların biri çok güzeldi, diğerinin ise bir gözü kördü.

Ahmed b. Hanbel,“Hangisi daha akıllıdır?” diye sordu; bir gözü olmayanın daha akıllı olduğunu söylediler. Büyük âlim,“Beni onunla evlendiriniz, ben onu tercih ediyorum” dedi. Ebû Tâlib el-MekkÎ, Kalplerin Azığı: Kutü’I-Kulûb, 4/ 38

Tarihte güzelliğin veya paranın şımarttığı insan pek çoktur. Ruh doktorları hastalarının çoğunluğunu zenginlerin ve güzel kadınların oluşturduğunu söylüyorlar.

Nesebi, itibari, mesleği ve güzelliği ile kocasının başını sıkıntıya sokan kadınlar da az değildir.

Allah korusun, nefis haramlarda huzur aramaya başlayınca, ailede ne vefa kalır ne de safa.

Özü gibi yüzü de güzel, gönlü gibi dili de tatlı, mâneviyatı gibi maddiyatı da zengin olan fakat asla kul olduğunu unutmayan edep timsali nice erkek ve kadınlar da vardır. Onlar herkes için sevgi ve edepte rehber insanlardır.

Müslümanların yüz akıdır.

Tekrar hatırlatıyoruz:

Mutluluk cefada gizli, vefada saklı bir mânevi safadır.

Mutluluk edepli olmaktır.

Bunun ölçüsü, edep peygamberi Hz. Muhammed’e (s.a.v) uymaktır.

Mutluluk, Cenâb-ı Hakk’ı ve halkı razı ederek sevinmektir.

Mutluluk, sevdiklerimizi sevindirerek huzur bulmaktır.

Mutluluk, nefsimizle birlikte ruhumuzu da sevindirmektir.

Mutluluk, cennete giden yolu seçmektir.

[Koca hanımının bir huyundan veya durumundan hoşlanmadığı zaman onu hemen gözden ve gönülden çıkarmamalıdır. Ailesine razı olan rahat eder, vefa gösterenleri yüce Allah mükâfatlandırır.]



nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası