spordan sonra mide bulantısı neden olur / Kas Ağrıları Spor Sonrası Neden Kaynaklanır? - Skechers Blog

Spordan Sonra Mide Bulantısı Neden Olur

spordan sonra mide bulantısı neden olur

Kas Ağrıları Spor Sonrası Neden Kaynaklanır?

Fit

Spor yapmak her ne kadar keyifli bir aktivite olsa da, egzersiz sonrası yaşanan ağrılar yaşamı zorlaştırabiliyor. Ancak sağlıklı bir yaşam için yoğun ağrılarla boğuşmak gerektiğini düşünüyorsan bu doğru değil. Eğer ilk egzersiz sonrası yaşadığın ağrılar nedeniyle pes etmeye meyilliysen bir kez daha düşünmelisin. Sen de doğru ısınma, soğuma, doğru egzersiz, beslenme ve ağrı azaltmaya yönelik uygulamalarla spor sonrası kas ağrılarının üstesinden gelebilirsin. Peki kas ağrıları spor sonrası neden kaynaklanır biliyor musun? Doğru müdahale ve çözüm için önce nedeni tüm detaylarıyla öğrenmelisin. 

Kas ağrıları spor sonrası oluşuyor ve nedeni uzun süre hareket etmemiş kasların hareketler nedeniyle harekete geçerek hafifçe zarar görmesi olarak tanımlanıyor. Diğer bir deyişle, uzun süre hareket etmeyen kaslar, yoğun egzersiz sonrası mikroskobik boyutlarda yırtılıyor. Kulağa korkutucu gibi gelse de aslında bu olağan bir durum. Zira kaslar yenilenmek için yıkıma uğruyor ve doğru egzersiz, ısınma, beslenme ve yardımcı uygulamalarla kaslar hızla onarılarak daha güçlü hale geliyor. 

Üstelik kas ağrılarını tetikleyen ve artıran bazı sorunlar da var. Örneğin vücutta yeterli su olmadığında, elektrolit dengesizliği yaşandığında, kaslarda oksijen tükenip laktik asit biriktiğinde kas ağrıları daha şiddetli oluyor. Ancak bilim dünyasındaki yeni görüşler arasında; kaslarda birikenin laktik asit değil, doku hasarına bağlı iltihap olduğu ileri sürülüyor. Bu görüşe göre doku hasarına bağlı gelişen enflamasyon kas dokusunda yoğunlaşıyor ve spor sonrası kas ağrıları meydana geliyor. 

Spor Sonrası Kas Ağrıları Nasıl Hafifler?

Spordan sonrası oluşan kas ağrıları genellikle 24 saat içinde ortaya çıkıyor. Yanma, ağrı ve sızı şeklinde görülen bu sorun, kasların hareket durumuna, vücudun su dengesine bağlı olarak farklı düzeylerde karşımıza çıkıyor. Hatta ileri düzeydeki ağrılarla beraber uyuşma, baş dönmesi, mide bulantısı gibi diğer semptomlar da görülebiliyor. Peki, spor sonrası kas ağrıları nasıl hafifler? 

Spor Sonrası Kas Ağrıları Nasıl Hafifler?

Öncelikle kas ağrısının dinlenme ile geçeceği görüşü doğru olsa da tamamen hareketsiz bir gün geçirmek ağrının iyileşmesini geciktiriyor. Çok yoğun bir egzersiz programına girmeden, hafif esneme çalışmaları, açma germe hareketleri spor sonrası kas ağrısını hafifletiyor. Spor sonrası oluşan ağrıların hafiflemesi için hayat rutinine devam ederken ara ara esneme hareketleri yapmayı deneyebilirsin. Elbette dinlenmeyi de ihmal etmemeli ve ağrı hissettiğin ilk 48 saat boyunca kaslara yenilenmesi için fırsat vermelisin. 

Eğer kaslarda belirgin bir sertleşme fark ediyorsan, hafif bir masaj ile kaslardaki birikintinin dağılmasına yardımcı olabilirsin. Bu sırada masajı, kalp yönüne doğru yaptığını gözetmelisin. Dilersen masaj aletlerinden de yararlanabilirsin. Ayrıca dairesel hareketler uyguladığından, dolaşıma katkı sağlayacak yönde hareketleri takip ettiğinden emin olmalısın. Buna ek olarak, masaj sırasında kasları rahatlatıcı esansiyel yağlar kullanabilirsin. 

Spordan sonra kas ağrısı hissediyorsan, bol bol su içmeyi ihmal etmemelisin. Vücutta oksijene ihtiyaç olduğunu aklında tutarak yeterli miktarda su içmeli, serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olan detoks içeceklerine, antioksidan meyve ve sebzelere beslenme rutininde daha çok yer vermelisin. Örneğin kırmızı sebzeleri, yeşillikleri tüketmeye devam edebilirsin. Ancak çok şekerli ve tuzlu yiyeceklerden uzak durmayı tercih etmelisin. 

Buna ek olarak kasların yenilenme sürecini hızlandırmak adına yeterli miktarda kaliteli protein almaya özen göstermelisin. Mesela et veya bakliyat + tahıl tüketimine dikkat ederek kasların daha hızlı yapılanmasına yardımcı olabilirsin. 

Spor Sonrası Ağrılar Neden Olur?

Kaslarda spordan sonra oluşan ağrıyı henüz oluşmadan engellemek mümkün mü? Maalesef bu soruya kesin ve garantili bir reçete vermek mümkün değil. Ancak spor sonrası ağrılar neden olur anladığında, önlemek için neler yapabileceğini de tahmin edebilirsin. 

Spor Sonrası Ağrılar Neden Olur?

Kas ağrısı hareketsiz kasların bir anda yoğun egzersize maruz kalması ve deforme olmasından kaynaklanıyor, bu sırada biriken atıklar ağrı yapıyor. Öyleyse, kasların daha az deforme olmasını sağlayacak, dolaşımı hızlandıracak ve atık birikimini azaltaracak yöntemlere başvurabilirsin. 

  • Birden çok yoğun bir egzersiz programına girmek yerine egzersiz rutinini yavaş yavaş daha ağır hale getirebilirsin. Örneğin daha hafif ağırlıklarla antrenmana başlayabilir, hareket öncesi ısınma ve sonrasında soğuma hareketleri yapabilirsin. Benzer şekilde, egzersiz temposunu düzenleyebilirsin. Mesela erkek koşu ayakkabısı modellerini giydikten sonra önce düşük tempoda koşu ile başlayarak kaslar ısındıktan sonra tempoyu yükseltebilirsin. 
  • Günlük yaşamda daha çok hareket ederek, birden çok sporu aynı anda deneyimleyerek bedeninin daha aktif olmasını sağlayabilirsin. Böylece vücut harekete alışıyor ve kas ağrısı daha az görülüyor. 
  • Beslenmene özen göstermeli ve vücudundaki enflamasyon oranını mümkün olduğunda düşük tutmalısın. Bunun için antioksidan yönünden zengin besinlere yönelebilir, paketli gıda, tuzlu ve şekerli yemek alışkanlığını azaltabilirsin. 
  • Uyku düzenine dikkat edebilirsin. 
  • Vücudunda ödem biriktiğini fark ettiğinde daha çok su içerek, hareket ederek egzersize hazırlanabilirsin. 
  • Spor sonrasında sıcak veya soğuk uygulamalarla kaslarını rahatlatabilirsin. 
  • Düzenli masaj yaparak veya yaptırarak dolaşımının hızlanmasına, kaslarının rahatlamasına destek verebilirsin.

Spor Sonrası Ağrısı İyi Midir?

Kas ağrıları spor sonrası hayatı zorlaştırsa da aslında düşündüğün kadar kötü değil. Onlar kaslarının bu hareketler sonucu çalışmaya başladığını ve onarıldığında daha güçlü bir hal alacağını müjdeliyor. Kas ağrıları, doğru uygulamalar, hareket ve beslenme sonucu sadece birkaç gün içinde yeni bir egzersiz için hazır olacağın anlamına geliyor. Bu anlamda spor sonrası ağrısı iyi olarak da görülebiliyor. 

Spor Sonrası Ağrısı İyi Midir?

Ancak burada kaslardaki küçük deformasyonlar sonucu oluşan kas ağrılarından bahsediyoruz. Yaralanmalar, bilinçsiz egzersizler ve yanlış beslenme sonucu spor sonrası ağrıların uzun sürdüğünü fark edebilirsin. Ağrının geçmediğini veya zamanla daha da kötüleştiğini deneyimleyebilirsin. Bu durumda zaman kaybetmeden uzman desteği almalısın. Spor sonrası ağrı için önerilerimiz bilgilendirme amacı taşıyor ve tedavi vadetmiyor. Sorunun sıradan kas sızısından farklı olduğu durumlarda herhangi bir müdahalede bulunmadan bir doktora görünmelisin. 

Diğer taraftan, spor sonrası oluşan kas ağrılarının tek nedeni kaslardaki atık birikimi değil.  Yanlış kıyafet ve ayakkabı seçimleri, denge kaybı veya hareket kısıtlanması da spor sonrasında rahatsızlık verebiliyor. Ani ve yanlış hareketlerin ana nedenlerinden biri denge sağlanamaması oluyor. Egzersiz sırasında denge kaybı dolayısıyla yapılan beklenmedik hareketler ağrıyı da beraberinde getiriyor. Denge ve stabilite için doğru sporcu ayakkabısı modellerini giyerek spor yapmalısın. 

Buna ek olarak vücudunu sıkan kıyafetler giymemeli, rahat hareket sağlayan esnek kumaşları tercih etmelisin. Örneğin erkek eşofman altı alırken hareket özgürlüğü sağladığından emin olmalısın. Ancak eğer sert hareketler içeren sporlar tercih ediyorsan burada sıkı kıyafetler giyilerek kasların desteklenmesi gerekebiliyor. Mesela kadın koşu ayakkabısı giyerek yüksek tempolu bir koşu rutinine başlamadan önce kaslarını destekleyecek nitelikte olan özel kadın spor tayt modellerini tercih etmelisin. 

Spor sırasında rahat hareket etmen için ihtiyacın olan her şey Skechers koleksiyonunda! Skechers’ın birbirinden konforlu sportif giyim ve aksesuar koleksiyonunu hemen inceleyebilirsin. 

Spor yaparken bunlara dikkat edin!

Fitwell uzmanları uyarıyor! Şayet egzersiz sırasında vücudunuzdan aşağıdaki uyarılardan birini alıyorsanız dikkatli olun.

Yayınlanma:

Spor yaparken bunlara dikkat edin!

Fitwell uzmanları uyarıyor! Şayet egzersiz sırasında vücudunuzdan aşağıdaki uyarılardan birini alıyorsanız dikkatli olun

TİTREME

Egzersiz sırasında yaşanan vücut tepkilerinden biri olan titremeye sebep olabilecek birkaç ihtimal mevcut. Bunlardan öncelikli olanı yorgunluk. Mesajı ise sınırları zorlamaya başladığınız.
Bir diğer ihtimal de kan şekerinizin düşmüş olması. Birkaç saat sürmediği sürece endişelenmenize gerek yok.

Ne yapabilirsiniz?

Kan şekerinizin düşmemesi için egzersiz öncesi yemek yemiş olun. Tam bir öğün tüketimini egzersize başlamadan 4 saat, hafif atıştırmayı ise saat öncesinde yapmaya dikkat edin.

Aynı zamanda protein ve karbonhidrat içerikli gıdalar öncelikli tercihiniz olsun. Ancak titremenin kaynağı yorgunluksa o zaman nazikçe egzersizinizi abartmayı bırakın.

BAŞ DÖNMESİ

Titreme gibi baş dönmesinin de çeşitli sebepleri olabilir. Geriye doğru eğilmelerde vertigo belirerek, tüm odanın dönmekte olduğu bir aleme geçirebilir sizi.
Diğer bir baş dönme sebebi de dehidrasyonla (su kaybı) gelen hipovolemik adı verilen düşük kan hacmi.

Ne yapabilirsiniz?

Hemen egzersizi durdurun ve su için. Sıkıntınız iç kulakla ilgili bir rahatsızlık olan Vertigo ise bir fizik terapistle çalışmanız gerekebilir.

Eğer sağlığınız normalse ve egzersiz sırasında ortaya çıkan baş dönmesi birkaç dakikadan uzun sürüyorsa hemen doktorunuzu arayın, kalple ilgili bir sıkıntı yaşıyor olabilirsiniz.

MİDE BULANTISI

Egzersiz sırasında mide bulantısı yaşamak pek de normal kabul edilmez. Ancak çalışma öncesi yanlış bir yemek seçimi yapmış olmanız veya kendinizi fazlasıyla zorlamanız sizi kusma derecesine getirebilir.
Bazen alınan vitaminler de mide bulantısı yapabiliyor.

Özellikle demir içerikli, bitkisel katkılı multi vitaminler ve katkı maddeli olanlar mide bulantısını tetikleyecektir.
Bunları bir de doğum kontrol hapı ya da kafeinle karıştırmış olmanız işleri daha da zorlaştırabilir.

Ne Yapabilirsiniz?

Vitaminleri, tercihen kahvaltıda ya da öğle saatlerinde yemekle birlikte almaya çalışın. Tekrar eden mide bulantısı sıkıntınız varsa egzersizden 3 saat öncesine kadar katı gıdalar tüketmeyin.

Egzersizden dakika öncesine kadar kolay hazmedilen karbonhidrat ve protein içerikli sıvıları tercih edin.

MİDE EKŞİMESİ/YANMASI

Her birimizin zaman zaman mide yanması yaşaması normal kabul ediliyor. Bazılarımız da hazımla ilgili problem yaşamadığı halde sadece egzersiz sırasında mide yanmasını deneyimleyebilir.
Egzersizin başlamasına yakın tüketilen yeme-içme tercihleri ve bazı haplar buna sebebiyet verebilir.

Ne yapılabilir?

Egzersiz sırasında küçük yudumlar halinde su tüketin. Çalışmaya başlamak için yemeğin yoğunluğuna bağlı olarak birkaç saat geçmiş olmasına dikkat edin.
Eğer nefesleriniz kısaysa ve göğüste ağrı yaşıyorsanız hemen bir doktora danışın.

DALAK ŞİŞMESİ

Özellikle koşu sırasında tipik olarak yaşanan bir başka garip his, dalak şişmesi de denilen geçici abdominal ağrıdır.
Yeni başlanan bir egzersiz programı veya rutin programda yapılacak yoğunlaştırma bu ağrıyı yaşama ihtimalini artırabilir.

Yapılan son araştırmalar kambur duruşla ya da eğilerek koşmanın boyundan karna kadar yayılan alandaki sinirlere etki ederek, ağrı yaratabildiğini ortaya koyuyor.

Ne yapılabilir?

Koşarken beden duruşunuza dikkat ederek, dik kalmaya çalışın. Ritmik bir nefes oluşturup, adımlarınızla senkronizasyon yaratmak da yardımcı olacaktır.
Dalak şişmesi, egzersizlerde gelişme gösterdikçe zamanla azalacaktır.

Egzersiz

BAŞ AĞRISI! SPOR SONRASI BAŞIN MI AĞRIYOR?

Düzenli egzersiz yapmak bağışıklık sistemini güçlendirir ve pek çok sağlık sorununa karşı daha dirençli olmanı sağlar. Ancak spor sonrası oluşan baş ağrısı motivasyonunu bozabilir ve tadını kaçırabilir. Egzersiz sonrası oluşan baş ağrılarının nedenleri ve alabileceğin önlemleri incelemeye ne dersin?

Spor Sonrası Yaşanan Baş Ağrılarının Nedeni

Spor sonrası yaşanan baş ağrısının birden fazla nedeni vardır. Beraberinde hissettiğin yan etkileri de göz önünde bulundurarak ağrının nedenini daha kolay keşfedebilirsin.

- Egzersiz sonrası görülen baş ağrısının en sık rastlanan türü zonklayıcı ağrıdır. Genellikle başın tek tarafında olmakla birlikte birden fazla noktada da görülebilir. Ağrıyan bölgeye dokunduğunuzda nabız gibi atan bir zonklama hissedersin. güne kadar sürebilen bu ağrı damarlarındaki basıncın artmasından kaynaklanabilir. Beraberinde mide bulantısı, boyun bölgesindeki kaslarda gerginlik ve görme bozuklukları ortaya çıkabilir.
- Antrenman esnasında fazla su kaybettiysen dehidrasyon oluşumu görülebilir. Vücudun susuz kalmasının ilk işareti ise genellikle baş ağrısı olur. Beraberinde ağızda kuruluk, baş dönmesi, düşük kan basıncı gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
- Özellikle yaz aylarında dışarıda antrenman yapanların güneş ve sıcak kaynaklı baş ağrıları oluşabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca öğle saatlerinde egzersiz yapmamanda fayda vardır.
- Yüksek efor harcadığın antrenmanlar sonrasında hipoglisemi olarak bilinen kan şekerinin düşmesi durumuyla karşılaşabilirsin. Hipogliseminin belirtileri ise baş ağrısının yanı sıra aşırı acıkma hissi, sinirlilik, terleme ve odaklanamamadır.
- Spor yaparken doğru formu bulamazsan omuzların ve boynun kasılarak baş ağrısına neden olabilir. Bu tip ağrın daha çok alnının ortasından kenarlara doğru yayıldığını hissedersin.

Spor Sonrası Baş Ağrısı Nasıl Önlenir?

- Spor sonrası baş ağrılarını önlemek için sıvı tüketimine dikkat etmek önemlidir. Spordan yarım saat önce ml kadar su içebilirsin. Eğer yoğun bir antrenman yapacaksan yarım saat aralıklarla birkaç yudum sıvı almanda fayda vardır.
- Egzersize başlamadan önce ısınmak, damarlardaki basıncın yavaş yavaş yükselmesini sağlar. Bu sayede vücuda alışacağı süreyi verirsin ve ağrı oluşma riski azalır.
- Antrenmandan 2 saat önce protein ve karbonhidrat açısından dengeli bir öğün yapabilirsin. Öğünde rafine şekerden uzak durarak egzersiz boyunca ihtiyaç duyacağın enerjiyi sağlayabilir ve kan şekerinin düşmesinin önüne geçebilirsin.
- Özellikle kendini zorlarken ağırlığı dengelemeye özen göstermende fayda vardır. Bu sayede ağırlığın belli kaslarına binmesini önleyerek spor sonrası baş ağrılarını engelleyebilirsin. Pozisyonlarını daha yakından izlemek için antrenmanını aynanın önüne yapabilir ya da kayda alabilirsin.

Spor Sonrası Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Spor sonrası baş ağrılarının kendi başına çözümleyebileceğin basit nedenleri olabileceği gibi altında ciddi bir sebep de yatabilir. Bu nedenle ağrının arttığını ve beraberinde farklı sorunlar da hissedersen bir uzmana başvurmanda fayda vardır.

- Hafif dehidrasyon durumunda bol miktarda su ve mineral içerikli sıvılar almanda fayda vardır.  Ancak unutmamalısın ki şeker içerikli besinler baş ağrını daha da artırabilir. Bu nedenle maden suyu gibi şekersiz içecekler tercih etmende fayda vardır.
- Sıcaktan kaynaklanan baş ağrılarını geçirmek için karanlık ve serin bir yerde uzanarak dinlenebilir ve ılık bir duş alabilirsin.
- Hipoglisemi kaynaklı baş ağrılarıyla karşılaştığında meyve suyu gibi kana hızlı karışan gram basit karbonhidrat tüketebilirsin. Birkaç dakika sonra kan şekerin yükselir. Daha sonra tam tahıllı ekmek gibi kompleks karbonhidratlar tüketerek kan şekerinin dengede kalmasını sağlayabilirsin.
- Soğuk ve rüzgarlı havalarda egzersiz yaptıysan ve sinüzit gibi solunum yollarıyla doğrudan bağlantılı baş ağrısı çekiyorsan nane yağı gibi bitkisel yağlardan faydalanabilirsin. Yağı eline dökerek derin bir şekilde nefes alabilir ve kokunun sinüslerine gitmesini sağlayabilirsin.
Unutma, sağlık olmadan spor olmaz!

Sağlıkla ve sporla kal!

Mustafa Onur SERBEST

Aydın Devlet Hastanesi Spor Hekimliği Kliniği, Aydın

Anahtar Sözcükler: Sporcu, gastrointestinal sistem, kanama, ishal

Öz

Sporcularda yüksek şiddette egzersiz, mide boşalmasını ve gastrointestinal emilimi engeller ve bu sistemde kanama ve benzeri pek çok semptoma yol açabilir. Mide kanaması, en sık atletlerde ve özellikle de koşucularda rapor edilmiştir. Dayanıklılık sporcularında gastroözefageal reflü daha yaygın olarak gözlenmektedir. Gastrointestinal semptomlara özellikle maratoncularda daha sık rastlanır: gastrointestinal sistem (GİS) kanama insidansı % arasında değişmektedir. Egzersizle ilişkili GİS kanamasında en sık rapor edilen endoskopik bulgu, hemorajik gastrittir. Egzersizle ilişkili GİS kanamasının en sık görüldüğü ikinci yer kolondur. Peptik ülser ve ishal de sporcularda sık görülen GİS sorunlarıdır. Beslenme uygulamaları tedavinin temelini oluşturmaktadır. Yarışma öncesinde yağlı yiyeceklerden kaçınma ve yüksek protein içerikli beslenme önerilmektedir. İshalde tedavide en öncelikli olan, sıvı kaybının yerine konmasıdır. Üst GİS semptomlarına karşı, antiasidler yarışmadan 30 dk önce verilebilmektedir. Konuya ilişkin güncel bilgi burada paylaşılmaktadır.

Giriş

Sporcularda gastrointestinal rahatsızlıklar sık gözlenir ve genellikle iyi huylu karakterdedir. Bununla birlikte sporcunun antrenman performansını ve yarışma hazırlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Egzersizle ilişkili sık görülen gastrointestinal semptomlar bulantı, midede yanma hissi, iştahta azalma, karında kramplar, ishal ve kabızlıktır. Bu semptomların nedeni, karın içi organlarda azalmış kan akımı, üst gastrointestinal sistemde (GİS) asidik değişiklikler, mide boşalma hızında ve intestinal motilite hızındaki değişikliklere bağlı olabilir. Değerlendirmede her zaman yeme bozuklukları, tümör, enflamatuvar barsak hastalıkları, mide ülseri, ürner sistem patolojileri gibi patolojik bozuklukların göz önüne alınması gerekmektedir (1).
Son yıllarda fiziksel aktivitenin, GİS üzerindeki potansiyel yararları üzerine odaklanılmıştır. Fiziksel aktivite ile kabızlık, safra kesesi taşı, divertiküler hastalık ve kolon kanseri gibi GİS hastalıkları riski arasında ters bir ilişki olduğu gösterilmiştir (2,6,16) Egzersizin mide boşalmasında hızlanma, kabızlıkta ve gastrointestinal kanserlerde azalma gibi yararlı etkileri vardır. Diğer yandan, maraton koşucularında gastrointestinal kanama ve iskemik barsak hastalığı gibi istenmeyen etkiler de bulunur. Son 20 yılda bu konuya ilişyin pek çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarda sporcu performansı süresince oral rehidratasyonun optimize edilmesi amaçlanmıştır. Pek çok olgu sunumu ve seri, egzersiz süresince ciddi alt gastrointestinal kanamaların varlığını kanıtlamaktadır.
Midede yanma, reflü, bulantı ve hatta kusma gibi üst GİS semptomları; karında kramplar, rektal kanama, kabızlık, ishal gibi alt GİS sistem semptomlarından daha yaygındır. Gastroözefageal reflüsü olan hastaların %20’sinde egzersiz reflüyü etkileyen bir faktördür. Gastrointestinal kanama insidansı, özellikle koşucular gibi dayanıklılık gerektiren spor yapan atletlerde yüksek olabilir. Ayrıca kanamanın sıklığı aspirin ve NSAİ ilaç kullananlarda artmaktadır. Yaygın krampların, kolondaki olası hava tuzakları veya diyafram spazmıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir (17).
İlaçlar, hastalıklar ya da egzersiz, GİS üzerinde stres ortaya çıkarabilir. Egzersiz stresi altında, GİS fizyolojisindeki değişikliklerin değerlendirilmesi, deneysel tekniklerin modifikasyonunu gerektirir. Çünkü intestinal motilite, hareketteki değişikliklere karşı çok duyarlıdır (18). Bu durum yayınlanmış literatüre sınırlılıklar getirmektedir.
GİS sorunlarıyla ilişkili faktörler ve mekanizmalar
Egzersiz ve fiziksel aktivitenin gastrointestinal sisteme etkisinde, gastrointestinal kan akımında azalma, motilitede artış, nöroimmüno-endokrin değişiklikler sorumlu tutulmuştur. Tanımlanan mekanizmaların çoğu akut egzersiz sonrasını kapsar. Fiziksel aktivitenin uzun dönem etkileri tam olarak bilinmemektedir (25).
Egzersiz sırasında ortaya çıkan en önemli değişiklik, kardiak outputun çalışan kaslara yönelmesidir ve bu durumda viseral kan akımı % oranında düşmektedir. Uzamış egzersiz durumunda; su, elektrolit ve besinlerin emilimi için artmış gereksinim söz konusudur. Hipertermi ve dehidratasyon bu bağıl hipovolemiyi şiddetlendirmektedir. Mide ve kolon egzersizin indüklediği iskemiye kısmen daha duyarlıdır (17).
Otonom sinir sistemi, akut ve kronik egzersizden etkilenir. Akut egzersiz durumunda, sempatik sinir sistemi aktive olur. Kronik egzersizde ise parasempatik sinir sistemi devreye girer. Bu etkiler intestinal geçiş zamanını, kan akımını ve barsak permeabilitesini etkiler. Gastrointestinal hormonlar da egzersizden etkilenir ve GİS fonksiyonlarında değişikliğe yol açarlar (26).
Egzersizinin GİS’e mekanik etkileri kesin değildir, fakat egzersiz sırasında karın içi basınçtaki değişiklikler ve GİS’in daha hareketli kısımlarında travma, gastrointestinal fonksiyonları fonksiyonları etkiler.
Sporcularda orta şiddetteki egzersiz genellikle iyi tolere edilir. Buna karşın, yüksek şiddette egzersiz mide boşalmasını ve dolayısıyla gastrointestinal emilimi engeller ve GİS kanaması gibi kayda değer pek çok semptoma yol açabilir (23).
Sporla ilişkili yaygın GİS sorunlarının etiyolojisi
Mide kanaması, en sık atletlerde ve özellikle de koşucularda rapor edilmiştir. Etiyoloji bilinmemektedir; ancak teoriler yaygın iskemiyi, diyaframa olan direkt travmaları ve yüksek adrenalin ve kortizol düzeylerini içermektedir.
Gastroözefageal reflü, şiddetli egzersizle artmaktadır ve dayanıklılık sporlarında daha yaygın gözlenmektedir. Yemek sonrası yapılan egzersizler ile reflünün şiddeti artmaktadır. Üst GİS semptomları, gastroözefageal reflüyle ilişkili olabilmektedir. Midede yanma, göğüs ağrısı ve bulantı gibi semptomlar gerçekleşmektedir. Mide boşalma hızı, gastroözefageal reflü semptomlarıyla yakından ilişkilidir. Semptomlar mide hormon seviyeleri, yemeğin boyutu, yemekteki lif oranı ve sporcunun anksiyete düzeyi ile ilişkili olabilir. Sporcunun besin alımı hikayesine ek olarak; kusma, dışkının rengi ve şekli, rektal kanama açısından da sorgulanması gerekmektedir (24).
Koşucu ishali
Koşucu ishali, koşma esnasında acil dışkılama gereksinimi şeklinde tanımlanır. Egzersizin şiddeti ile yakından ilişkilidir. Atletler, barsaklarını boşaltmak için aktivitelerini durdurmak zorunda kalırlar. Dışkıları daha sulu olmakla birlikte, genellikle dışkıda renk değişikliği gözlenmez. İnfektif ishal, sporcu seyahat ettiği zamanlarda ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda ishal, atlet spor yaparken de yapmazken de gözlenir ve olaya dışkıda renk değişikliği eşlik eder (27).
GİS semptomları
Koşucularda mekanik sıçrama, gastrointestinal semptomlara neden olabilir. Bunların sıklığı koşmada, yukarı aşağı hareketlerin daha kısıtlı yapıldığı bisiklet ve yüzme gibi dayanıklılık sporlarından iki kat fazladır. Vücudun mekanik titreşimi bisiklete kıyasla koşuda iki kat fazladır (21). Barsakların bu sıçramasının, gastrointestinal fonksiyonu nasıl etkilediği hala tam olarak bilinmemektedir.
Gastrointestinal semptomlar özellikle maratoncularda daha sık gözlenmektedir. Tüm maratoncuların yarıya yakınında, günde üç veya daha fazla barsak hareketi veya dışkılama gözlenmektedir. Diğer yandan acil dışkılama, abdominal kramp yaygın olarak görülen alt GİS semptomlarıdır. Maratoncuların küçük bir kısmında, koşma ile kanlı dışkılama rapor edilmiştir. Midede yanma hissi gibi, üst GİS semptomları da, koşma esnasında görülebilir. Abdominal ağrı, bulantı, kusma diğer üst GİS semptomlarıdır. Kadınlarda, antrenmansız atletlerde ve genç atletlerde GİS semptomları daha sık olarak gözlenmektedir. Söz konusu semptomlar, dehidratasyon ve hipertermiye neden olan maraton benzeri dayanıklılık sporlarında daha sık oluşur. Bu durum performansı olumsuz yönde etkiler. Semptomlar, uzun mesafe koşulara oranla uzun mesafe yürüyüşlerde daha az ciddidir, ancak yine de performansı olumsuz yönde etkilemektedir (26).
Sporcunun performansı sırasında ortaya çıkan semptomlar, “irritabl barsak sendromu”nun karakteristik bulgularıdır. Bu semptomlar non-spesifiktir. Semptomlar dehidratasyon, elektrolit bozuklukları ve hipertermi ile şiddetlenir. Sporcuda günlük aktivitelerde herhangi bir semptoma rastlanmaz. Bu durum yarışmacı atletlerde sık gözlenir. Bu sporcuların klinik değerlendirmeleri zordur. Ancak, semptomu provoke eden egzersiz sırasında ya da hemen sonrasında değerlendirme yapılması tanıya daha çok yardımcı olur. Hastalığı saptamak için performansın tekrarlanması gerekebilir. Abdominal ağrı tipik olarak geçicidir ve hafif klinik ile seyreder. Daha ciddi durumlarda ileri yaklaşımlar gerekmektedir (20).
Koşucu anemisi
Sporcularda GİS kanaması yaygın bir bulgu değildir. Fakat akut alt ve üst GİS kanaması, kronik kanama, demir eksikliği ve anemi gibi ciddi rahatsızlıklar da gözlenebilmektedir. “Koşucu anemisi” ilk olarak ’de tanımlanmıştır. Atletlerin ortalama hemoglobin değeri, genel toplumdan düşüktür. Koşucu anemisinin etiyolojisi sıklıkla mültifaktöryeldir. En çok, plazma volümünün genişlemesine sekonderdir. GİS kanamasının da ciddi anemiye neden olma potansiyeli vardır. Diğer anemi nedenleri; intravasküler hemoliz, hematüri, terle artmış demir kaybı, azalmış demir alımı ya da demir emiliminde düşüştür. “Sporcu hematürisi”, posterior mesane duvarının mesane tabanına karşı tekrarlayan travmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Bununla birlikte hematürinin renal nedenleri ve eşlik edebilecek üriner sistem patolojileri de göz önünde bulundurulmalıdır (6).
Klinik olarak, ciddi GİS kanama insidansını saptamak zordur. Egzersizle ilişkili alt veya üst GİS kanaması ile ilgili araştırmalar, izole olgu sunumu ya da az sayıda denek serileri üzerinedir. Bununla birlikte sporcularda anemi ve/veya demir eksikliği nadir değildir. Kadın atletlerde üç kat daha fazla gözlenmektedir. Maratoncularda GİS kanama insidansı % arasında değişmektedir. Bu kanamaların büyük kısmı ultramaraton yarışmacılarında gözlenmektedir. GİS kanaması, atletik performansı takiben saate kadar gözlenebilmektedir (27).
GİS kanama odakları ve etiyolojisi
Egzersizle ilişkili GİS kanamasında en sık rapor edilen endoskopik bulgu, hemorajik gastrittir. Bu durum tipik olarak geçicidir. İstirahat ile 72 saate kadar kendiliğinden geriler. Bir H2 reseptör antagonisti olan simetidin kullanılarak kanamanın önüne geçilebilir; ancak maratoncularda GİS kanamasını önlemede profilaktik simetidin kullanımının yararı kanıtlanmamıştır. Mide antrumunda histolojik değişiklikler, submukozal hemoraji ve ödemdir. En sık belirlenen etiyolojik faktör iskemidir (28,30).
Egzersizle ilişkili GİS kanamasının ikinci en sık görüldüğü yer kolondur. Aktif koşucularda iskemik kolitli pek çok olgu bildirilmiştir (14). Olgularda altta yatan neden olarak hipertermi ya da iskemik hasar sorumlu tutulmaktadır ve diagnostik laparotomi hatta subtotal kolektomiye kadar gidebilen olgular dahi bulunur (4). İskemik lezyonlar sağ kolonda, özellikle splenik fleksür ve sigmoid kolonda gözlenmektedir. Genellikle hemorajik kolit kendi kendini sınırlar. Endoskopik değerlendirme gerekirse, 48 saat içinde yapılmalıdır. Mide ve kolondaki tüm bu lezyonlar tipik olarak geçicidir ve istirahat ile hızla gerilemektedir.
NSAİ ilaçlar gastrite, gastrik ülsere, daha az olarak ince barsak ve kolon lezyonlarına ve GİS kanamasına neden olabilir. Koşmayla ilişkili artmış intestinal permeabilitede aspirinin rolü olduğu gösterilmiştir (11). GİS lezyonu bulunan atletlerde NSAİİ kullanımı mutlaka sorgulanmalıdır.
Travma, GİS kanaması için bir diğer etiyolojik faktördür. Atletler, abdominal travmaya daha yatkındır. Bisikletçiler de bu tür travma ile sık karşılaşırlar. Koşucular sıklıkla zayıftır ve göreceli olarak uzun bir kolonları bulunur. Bu durum kanama ve abdominal ağrıya neden olan çekal volvulus riskini arttırır (29). Tekrarlayan karın ağrılı sporcularda, ağrının uzun kolon nedeniyle ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu tür durumların tedavisinde sağ hemikolektomi gerekebilmektedir (13).
Egzersizle ilişkili mezanterik enfarkt gözlenebilir. Hemoroid, fissür gibi anorektal rahatsızlıklar lokal travmayla şiddetlenebilir. Koşucu ve bisikletçilerde bu durum kanamaya neden olabilir. Yine de bu durumun insidansı bilinmemektedir. Tekrarlayan GIS kanaması olan ve etiyolojisi saptanamayan atletlerde kolon kanseri gibi hastalıkların da akılda tutulması gerekmektedir (26).
GİS kanaması tanı ve tedavisi
Egzersizle ilişkili GİS kanamasında tedavi, kanamanın yeri ve şiddetine bağlıdır (22). Pek çok durumda kanama kendi kendini sınırlar ve geriler. Bu hasarlarla ilişkili karın ağrısı çoğu atlette sınırlı kalmaktadır. Yine de elit atletlerde daha ciddi ağrılara rastlanabilmektedir. Bu tür sporcuların bir kısmı H2 reseptör antagonisti veya bir proton pompa inhibitörü ile tedavi edilebilir. Hemorajik kolitin tedavisi ise kesin değildir.
Sporcularda genel fonksiyonel değerlendirme kilo kaybı, sıtma, ateş ve soğuk algınlığıyla ilişkili soruları içermelidir. Sporcu içecekleri, NSAİ ilaçlar, antibiyotikler, alkol, kafein, sigara kullanımı da mutlaka sorgulanmalıdır. Gastrointestinal kanama, şişkinlik, karında dolgunluğun yeri mutlaka değerlendirilmelidir. Hidrasyon durumu vital bulgulara, idrarın renk ve miktarına, cildin turgor ve tonusuna bakılarak saptanır. Ortostatik kan basıncı önce supin pozisyonda ve 5 dk sonra da ayakta ölçülerek değerlendirilmelidir. Sistolik kan basıncında 20 mm Hg düşüş veya kalp atım hızında 20 vuru/dk artış dehidratasyonun göstergesidir. Abdominal palpasyon ciddi ağrıyı, spazmı, duyarlı olan bölgeleri, kitleyi ortaya çıkarabilir. Abdominal oskültasyon hiperaktif ya da hipoaktif barsak seslerini ortaya çıkarabilir. Son olarak tiroid bezi ve diğer anahtar lenfatik bezlerin de palpe edilmesi yararlıdır (17).
İleri tetkik, GİS’in baryum kontrastlı radyografisi, endoskopi ve kolonoskopiyi içermektedir (20). Tam kan tahlilinde düşük ferritin ve demir seviyeleri kan kaybı olduğunu düşündürmektedir. Dışkıda gizli kan bakılması yararlı olabilir ancak bu testin duyarlılığı düşüktür. Dışkı kültürü salmonella, shigella, campylobacter gibi ajanların belirlenmesinde yararlı olabilmektedir. Ek olarak, laktoz intoleransı gibi emilim bozukluğu taramaları uzun dönem takipte yararlıdır (37).
Beslenme uygulamaları tedavinin temelini oluşturur. Yarışma öncesinde yağlı yiyeceklerden kaçınma ve yüksek protein içerikli beslenme önerilmektedir. Belirli bir hastalığa özgü durumlarda diyet önerileri; asidin azaltılmasını, demir ve kalsiyumun arttırılmasını hedeflemelidir. Sıvılar az ve sık olarak verilmeli ve bir miktar karbonhidrat içermelidir. İshal varsa lifli gıdalar azaltılmalıdır. Yarışmadan 30 dk önce üst GİS semptomlarına karşı antiasidler verilebilir. Ranitidin gibi H2 reseptör blokerleri günlük verilmelidir (34). Tedavi özeti Tablo 1’de sunulmaktadır.

Motiliteyi değiştiren ilaçlar, GİS’in boşalma hızıyla ilişkili semptomlar için yararlıdır (34). Üst GİS semptomları için prokinetik ajanlar, özefageal sfinkterin kasılmasını düzeltebilir. Antidiyareik ajanların dikkatli kullanımı, kısa dönemde yararlı olabilir, fakat uzun dönem kullanımı merkezi sinir sistemini baskılayabildiği için önerilmemektedir. Akut distress durumunda, barsak ve mide iskemisinin önlenmesinde hidrasyon hayati önem taşır.
İshalin pek çok nedeni bulunmaktadır. En çok enfeksiyöz nedenler söz konusudur: en sık campylobakter, salmonella, şigella, E. Coli gibi bakteriler saptanır (34). Giardia lamblia, entamoeba histolitica, siklospora ve kriptosporodium gibi parazit ya da protozoalar daha seyrek gözlenir. Kolera bakterisi seyahat sırasında ortaya çıkan ishalin nadir bir nedenidir. Bazen diyare enfeksiyöz kaynaklı değildir. Baharat kullanımı, yemeğin hazırlanışı, alkol kullanımı da altta yatan neden olabilir (Tablo 2).

Tedavide en öncelikli olan, sıvı kaybının yerine konmasıdır. Bu kayıp karbonatlı içecekler, elektrolit karışımları veya saf suyla karşılanabilir. Yemeğe devam edilmesi önemlidir; fakat pirinç, ekmek, muz gibi kolay hazmedilen karbonhidratların azaltılması gerekir. Ek semptomlar ortaya çıkarsa, ateş varsa, semptomatik tedavi ve antibiyotikler kullanılabilir (3).
Mide bulantısı, midede yanma hissi, ishal, GİS kanaması gibi semptomlar egzersiz süresince yaygın olarak görülmekte olup özellikle uzun mesafe koşucuları, triatlon gibi dayanıklılık gerektiren sporlarda yaygındır. Genelde bu semptomlar geçicidir, sporcunun egzersiz süre ve şiddetini azaltması kritik organ hasarına karşı koruyucu etkide bulunabilir. Bazen belirtiler egzersiz performansını ciddi derecede sınırlayabilir. Hatta fiziksel aktiviteye katılımı bile kısıtlayabilmektedir (8). Uzun süreli egzersiz sırasında görülme oranları % arasında değişmektedir.
Egzersizin yoğunluğu, gastrointestinal semptomları provoke eden önemli bir faktör olarak öne çıkamaktadır. Egzersizin semptomlara neden olma mekanizması iyi bilinmemektedir. Azalmış gastrointestinal kan akımı, artmış gastrointestinal sistem motilitesi, nöroendokrin değişiklikler, mekanik yer değiştirmedeki artış sorumlu tutulmaktadır. Tüm bu mekanizmalar egzersizin yoğunluğu ile ilişkilidir (26).
Çoğu semptom sporcunun sağlığını etkilemezken, GİS kanaması ciddi bir problem olabilmektedir. En sık kanama tipi gizli ve geçicidir. Akut şiddetli alt ve üst GİS kanamalarına ilişkin olgu sunumları bildirilmekle birlikte, genelde antrenman ve yarışma süresince olan tekrarlayan GİS kanamaları demir eksikliği ve anemiye neden olmaktadır (12). Ayrıca endotoksemi, malabsorbsiyon, GİS enflamasyonu ve aşırı duyarlılık reaksiyonları oluştuğu ileri sürülmektedir. Tüm bu etkiler yeterli sıvı alımı gibi diyet önlemleri ile engellenebilmektedir. Aspirin ve NSAİ ilaçların fazla miktarda kullanımının da önlenmesi gerekmektedir.
Ek olarak egzersizin karaciğer fonksyonu ve peptik ülser hastalığına olumsuz etkisi gözlenebilmektedir. Bununla birlikte, iyi antrene dayanıklılık sporcularında karaciğer boyutunun artması, hasardan çok artmış enerji gereksinimine fizyolojik uyum olarak yorumlanabilmektedir. Alkalen fosfataz, AST ve bilüribinin anormal yüksek serum düzeylerine nadir olarak rastlanılması, uzamış dayanıklılık egzersizlerinin ciddi karaciğer hasarına yol açmadığını göstermektedir. Sadece sıcak şoku gibi çok nadir durumlarda karaciğer hasarı ortaya çıkabilmektedir. Yaşlılarda uzun süreli fiziksel aktivite karaciğer fonksyonlarını iyileştirebilmektedir (19,24).
Epidemiyolojik çalışmalar, fiziksel olarak zorlu mesleklerin peptik ülser riskini arttırdığını göstermektedir. Yakın zamandaki çalışmalarda ise, fiziksel aktivite ile peptik ülser arasında bir ilişki saptanmadığı, hatta tam aksine fiziksel aktivitenin ülser bölgesindeki mikrosirkülasyonu normale çevirerek, gastrik ve düodenal ülserin iyileşmesine katkıda bulunduğu gösterilmiştir (7).
Gastroözefageal reflü
Egzersiz, gastroözefageal reflü ile ilişkili mide yanmasının nedeni olarak rapor edilmiştir (12). Mide yanması atletler arasında yaygındır. Egzersizle, özellikle koşuyla çok daha sık gözlenen gastroözefageal reflü, özefagus pH monitorizasyonu ile kanıtlanmıştır. Hem reflü epizodlarının sayısı, hem de aside maruz kalma koşu sırasında artar. Egzersizle ilişkili gastroözefageal reflü, yemek sonrasında daha fazla olmaktadır. Bu değişikliklerin klinik yansıması kesin değildir. Semptomlar genellikle ciddi değildir. Reflünün medikal tedavisinde kullanılan antiasitler, H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri aside maruziyeti etkili olarak azaltmaktadır. Egzersiz ilişkili reflü nadiren kusmaya ve sporcu performansında azalmaya neden olmaktadır (12).
Egzersizde sıvı ve katı gıda alımı
Sıvıların mide boşalma hızı üzerinde daha çok çalışılmıştır. Submaksimal veya orta şidette egzersizle sıvı veya glükoz çözeltilerinin mide boşalma hızı hafif değişmekte, hatta artmaktadır (9). Egzersiz süresince laboratuar koşullarında suyun mide boşalma hızı l/h’nin üzerinde saptanmıştır. Yaklaşık %6 glükoz içeren sıvılar kullanıldığında enerji gereksinimi karşılanabilmektedir. Koşucularda mide ile ilgili semptomlar, bisikletçi ve diğer atletlerden daha fazla gözlenmektedir. Katıların mide boşalma hızı, çok daha karmaşıktır. Bu konudaki çalışmalar sınırlı sayıdadır. Bununla birlikte egzersiz, katıların mide boşalma hızı üzerinde benzer etkiler oluşturur. Düşük orta şiddetli bisiklet ve yürüyüş egzersizlerinin katı gıdaların mide boşalma hızını hafif derecede arttırdığı gösterilmiştir (14). Sedanterlerle kıyaslandığında, koşucularda bazal mide boşalma hızı önemli derecede yüksektir.
Mide boşalma bozukluklarında tedavi koruyucudur. Sporcular, antrenman süresince barsaklarını tolere edilebilir sıvı ve yiyeceklere alıştırmalıdır. Mide boşalma hızına olumsuz etki edebilecek sıvı ve katı gıdalardan sakınılmalıdır. Sporcular erken sıvı tüketmeli, dehidratasyon ve hipertermiden sakınmalıdırlar. Sporcu, vücut ağırlığının %4’ünden fazla dehidrate kalırsa, mide boşalma hızı düşer. Bir çalışmada, egzersizden 20 dk sonra mide boşalma oranının dehidrate atletlerde %70, hidrasyonu normal atletlerde ise %81 olduğu saptanmıştır (9). Dehidratasyonla performans düzeyi düşer ve öncesinde egzersiz şiddeti azaltılmalıdır. Mide boşalmasını hızlandıran tedaviler sınırlı değerdedir.
Egzersizin kolondaki etkileri
Egzersizin kolondaki etkilerine ilişkin semptomlar en sık koşucularda gözlenmiş ve bildirilmiştir (24). Koşucularda, ishal %43, koşuyla tetiklenen defekasyon %62, yarışma sırasında ishal %47, ciddi kramplarla olan ishal, rektal kanama %16, fekal inkontinans %12 oranında rapor edilmiştir. Semptomlar yaygın olmasına rağmen, egzersiz sırasındaki kolon fizyolojisi belirsizdir ve analizi zordur. Probların yerleştirilmesi ve egzersiz sırasında yerinde kalması teknik olarak zordur. Dokuz haftalık antrenman peryiodunda radyoizotop marker ile ölçüldüğünde fekal geçiş süresinde değişiklik saptanmamıştır. Bununla birlikte, antrenman orta şiddette tutulduğunda, sporcular asemptomatik kalmıştır. Değişik şiddetlerde atletik aktivite uygulanan diğer bir çalışmada, sporcularda barsak işlevlerinde ciddi değişiklik saptanmamıştır (13,31). Bisiklet ergometresi, koşu bandı ve yürüyüş ile fekal geçiş zamanında düşüş saptanmıştır. Bu değişikliklerin mekanizması henüz tam olarak bilinmemektedir.
Kolon ile ilgili semptomlar çeşitli yollarla tedavi edilebilir. Yarışma öncesi ishal genellikle kendi kendine sınırlanan bir durumdur, düşük artıklı diyetlere yanıt verebilir. Bazen profilaktik antidiyare ilaçları kullanılabilir. Ultra dayanıklılık atletlerinde, egzersiz şiddet ve süresini azaltarak, barsakları korumak mümkündür. Yarışmayla ilişkili ishal, genellikle eforun azaltılmasına yanıt verir. Bununla birlikte, yarışmayla ilişkili ciddi sulu ishal üzerinde çok fazla çalışılma yoktur ve semptomlu koşucularda araştırmalar yapılmalıdır. Fonksiyonel kabızlığı olan hastalarda, egzersizin yararlı olduğu söylenmektedir. Akut egzersizle gastrointestinal semptomlar, kolon içi basıncın düşmesiyle birlikte azalmaktadır. Bir başka çalışmada ise böylesi bir etki gözlenmemiştir (10). NSAİ ilaç tedavileri, kolon mukozasında hasara yol açabilmektedir.
Egzersizle GİS’de iskemi
Egzersiz süresince kan akımı GİS’den cilt ve egzersiz yapan kaslara doğru kayar. Dalak kan akımında %70 VO2max’daki egzersiz ile % azalma saptanmıştır (14). Maksimum şiddetteki egzersizde, dalak kan akımı yaklaşık %80 oranında azalmaktadır.
Egzersiz süresince ve sonrasında GİS kanamasının nedeni olarak, iskemik hasar gösterilmektedir. GİS kan akımındaki azalma, geçici olmasına rağmen, lokal mukozal hasarın göstergesi olarak fekal alfa1 antitripsin ve lizozim derişimi, egzersiz sonrasında artış göstermiştir (12). Atletlerde, egzersiz sonrasında mideden kolona kadar geçici lezyonlar gözlenmiştir ve bunlar histolojik olarak iskemik hasarı desteklemektedir.
Kritik iskemik seviyelere; hipertermi, hipohidrasyon, hipoglisemi, hipoksi gibi durumların aşırı egzersize eşlik etmesi ile ulaşılmaktadır. Ek olarak, kan vizkosite değişiklikleri, eritrositlerin deformite ve agregasyona yatkınlığı, azalmış kan akımına neden olabilmektedir. Nekroz ve mukozal kanama gözlenen değişikliklerdir. Kritik iskemik düzeylerde malabsorbsiyon, hipersekresyon ve artmış intestinal permeabilite gözlenir. Absorbsiyon ve asid sekresyonu, egzersiz ile azalır ya da değişmez. Yüksek şiddette egzersizde, barsak geçirgenliği artmakta ve endotoksinlerin portal dolaşıma hafif sızıntısı gözlenmektedir (35).
Egzersizin GİS’de koruyucu etkisi
Fiziksel aktivitenin başlıca potansiyel yararları kanser riski, kolelitiazis, GİS hemorajisi, enflamatuar barsak hastalıkları, divertiküler hastalık ve kabızlık üzerinedir. Çalışmaların çoğunda fiziksel aktivite ile rektal kanser arasında da bir ilişki saptanmamıştır (32,35). Diğer yandan, fiziksel aktivite kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Farklı tip ve miktarda fiziksel aktivitelere rağmen, fiziksel olarak aktif olanlarda kolon kanseri insidansında her iki cinste %50 oranında düşüş saptanmıştır. Daha şiddetli aktivitelerde kolon kanseri riskine karşı koruma, daha düşük şiddetteki aktivitelere oranla daha iyi olarak saptanmıştır (6).
Kolelitiazis ve fiziksel aktivite ilişkisi hakkında ciddi çalışmalar yayınlanmıştır. Fiziksel aktivitenin kolelitiazise karşı koruyucu etkisini gösteren çok açık doz yanıt ilişkisi saptanmıştır (9). Fiziksel aktivitenin etki mekanizması tam anlaşılmış olmamakla birlikte, düşük safra kolesterol sekresyonu, safra kesesi ve kolon motilitesinin arttırılması ile etkisini gösterdiği düşünülmektedir (8).
Fiziksel aktivite ve ciddi GİS hemorajisi ilişkisi incelenmiştir. Haftada üç kez fiziksel aktivite yapanlarda risk oranı, sedanter olanlara kıyasla olarak saptanmıştır. Fiziksel aktivite ile intestinal kan akımında bağıl artış ve GİS hemoraji riskinde azalma saptanmıştır (24).
Sınırlı sayıda çalışma, fiziksel aktivitenin Crohn ve ülseratif kolite karşı koruyucu etkisini göstermektedir. Lokal nöroimmünoendokrin etkilerde değişiklikler ve fiziksel aktivitenin stresi azaltıcı etkisi, enflamatuar barsak hastalığı riskini azaltmada sorumlu tutulmaktadır (9,33).
Fiziksel aktivite divertiküler hastalık riskinin azalmasında olumlu rol oynamaktadır. Özellikle jogging ve koşmanın kombinasyonu ile olan risk azalması, istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Mekanizma olarak hormonal, vasküler ve mekanik yolla kolon motor aktivitesinde artışın geçiş zamanında azalmaya neden oluşu düşünülmektedir (2).
Fiziksel aktivite ve kabızlık arasında ters bir ilişki bulunmaktadır. Koşucuların dışkılama düzeni sedanter yaşayanlarla kıyaslandığında, daha iyi olarak saptanmaktadır (21). Bir çalışmada dört hafta hafif fiziksel aktivite (günde bir saat haftada beş gün yürüyüş) yaptırılan kabızlığı olan hastalarda, yürüme mesafesi her gün arttırılarak km den km’ye kadar çıkılmış, fakat kabızlık şikayetinde değişiklik gözlenmemiştir (11). Fiziksel aktivite ile beslenme programı kombinasyonu sonucu azalmış rölatif laksatif kullanımı ve dışkılama düzeninde iyileşme saptanmıştır (10).
Orta şiddette fiziksel aktivitenin enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır. Makrofaj, naturel killer, nötrofil ve düzenleyici sitokinler uyarılarak bu etki gerçekleşmektedir (35). Egzersiz ve fiziksel aktivitenin safra kesesi motilitesine etkisi üzerinde kısıtlı sayıda çalışma vardır. Akut aerobik egzersiz safra kesesi ejeksiyon fraksiyonunu hafif olarak arttırmaktadır. On iki hafta süreyle haftada beş gün 45 dk yürüyüş yaptırılan obez kadın hastaların safra kesesi ejeksiyon fraksiyonunun önemli derecede arttığı saptanmıştır (35). Egzersiz sonrası oroçekal geçiş zamanı değişmemiştir. Bir başka çalışmada ise oroçekal transit zamanında hızlanma saptanmıştır (9).
Fiziksel aktivitenin safra tuzu metabolizmasına etkisine ilişkin çalışmalar hayvan deneyleriyle sınırlıdır. Bu çalışmalarda orta şiddette fiziksel aktivite ile safra asid sekresyonunda artış gösterilmiştir. Fiziksel aktivite ve egzersizin sekonder biliyer asid formasyonu ve sekresyonuna etkisi ile ilgili çalışmalar nadirdir. Obez hastalarda fiziksel aktivite+ subkalorik diyet tedavisi sonrası, sekonder/primer biliyer asid oranında düşüş gözlenmektedir (5,15). Erkek koşucularda, sedanterlere göre toplam fekal biliyer asid derişimi anlamlı derecede düşük saptanmıştır (35,36).
Fiziksel aktivitenin miktarı ile gastrointestinal hastalık ve semptom insidansı arasındaki ilişki Şekil 1’de verilmektedir (6,13). Gastrointestinal hastalıklar ve egzersiz arasındaki ilişkiyle ilgili gelecekteki araştırmalar, fiziksel aktivitenin GİS’e potansiyel yarar ve zararlarının mekanizmasını çözmede faydalı olacaktır.

Kaynaklar

  1. Abarbanel J, Benet AE, Lask D, Kimche D. Sports hematuria. J Urol. ;
  2. Aldoori WH, Giovannucci EL, Rimm EB, Ascherio A, Stampfer MJ, Colditz GA, et al. Prospective study of physical activity and the risk of symptomatic diverticular disease in men. Gut. ;
  3. Avery ME, Snyder JD. Oral therapy for acute diarrhea. The underused simple solution. N Engl J Med. ;
  4. Beaumont AC, Teare JP. Subtotal colectomy following marathon running in a female patient. J R Soc Med. ;
  5. Bouchard G, Carrillo MC, Tuchweber B, Perea A, Ledoux M, Poulain D, et al. Moderate long-term physical activity improves the age-related decline in bile formation and bile salt secretion in rats. Proc Soc Exp Biol Med. ;
  6. Colditz GA, Cannuscio CC, Frazier AL. Physical activity and reduced risk of colon cancer: implications for prevention. Cancer Causes Control. ;
  7. Efremushkin GG, Titova ZA, Molchanov AV, Nedoseko OV, Burgsdorf OE. The effect of combined treatment using bicycle exercise with a free choice of the load parameters on the hemodynamics in peptic ulcer patients (in Russian). Ter Arkh. ;70(2)
  8. Harris A, Lindeman AK, Martin BJ. Rapid orocecal transit in chronically active persons with high energy intake. J Appl Physiol (). ;
  9. Karam SE, Nies DM. Student/staff collaboration: a pilot bowel management program. J Gerontol Nurs. ;
  10. Klauser AG, Peyerl C, Schindlbeck NE, Müller-Lissner SA. Nutrition and physical activity in chronic constipation. Eur J Gastroenterol Hepatol. ;
  11. Kraus BB, Sinclair JW, Castell DO. Gastroesophageal reflux in runners. Characteristics and treatment. Ann Intern Med. ;
  12. Lampe JW, Slavin JL, Apple FS. Iron status of active women and the effect of running a marathon on bowel function and gastrointestinal blood loss. Int J Sports Med. ;
  13. Lee IM, Paffenbarger RS Jr. Physical activity and its relation to cancer risk: a prospective study of college alumni. Med Sci Sports Exerc. ;
  14. Leitzmann MF, Giovannucci EL, Rimm EB, Stampfer MJ, Spiegelman D, Wing AL, et al. The relation of physical activity to risk for symptomatic gallstone disease in men. Ann Intern Med. ;
  15. Leitzmann MF, Rimm EB, Willett WC, Spiegelman D, Grodstein F, Stampfer MJ, et al. Recreational physical activity and the risk of cholecystectomy in women. N Engl J Med. ;
  16. Lucas W, Schroy PC 3rd. Reversible ischemic colitis in a high endurance athlete. Am J Gastroenterol. ;
  17. Marzio L, Formica P, Fabiani F, LaPenna D, Vecchiett L, Cuccurullo F. Influence of physical activity on gastric emptying of liquids in normal subjects. Am J Gastroenterol. ;
  18. Mauriz JL, Tabernero B, Garcia-López J, Jorquera F, Villa JG, González-Gallego J. Physical exercise and improvement of liver oxidative metabolism in the elderly. Eur J Appl Physiol. ;
  19. McMahon JM, Underwood ES, Kirby WE. Colonic spasm and pseudo-obstruction in an elongated colon secondary to physical exertion: diagnosis by barium enema. Am J Gastroenterol. ;
  20. Meshkinpour H, Selod S, Movahedi H, Nami N, James N, Wilson A. Effects of regular exercise in management of chronic idiopathic constipation. Dig Dis Sci. ;
  21. Moore JG, Datz FL, Christian PE. Exercise increases solid meal gastric emptying rates in men. Dig Dis Sci. ;
  22. Moses FM. gastrointestinal bleeding and the athlete. Am J Gastroenterol. ;
  23. Pahor M, Guralnik JM, Salive ME, Chrischilles EA, Brown SL, Wallace RB. Physical activity and risk of severe gastrointestinal hemorrhage in older persons. JAMA. ;
  24. Pals KL, Chang RT, Ryan AJ, Gisolfi CV. Effect of running intensity on intestinal permeability. J Appl Physiol (). ;
  25. Peters HP, Akkermans LM, Bol E, Mosterd WL. Gastrointestinal symptoms during exercise. The effect of fluid supplementation (Review). Sports Med. ;
  26. Peters HP, Bos M, Seebregts L, Akkermans LM, van Berge Henegouwen GP, Bol E, et al. Gastrointestinal symptoms in long distance runners, cyclists and triathletes: prevalence, medication, and etiology. Am J Gastroenterol. ;
  27. Rehrer NJ, Beckers EG, Brouns F, ten Hoor F, Saris WH. Effects of dehydration on gastric emptying and gastrointestinal distress while running. Med Sci Sports Exerc. ;
  28. Rehrer NJ, Meijer GA. Biomechanical vibration of the abdominal region during running and bicycling. J Sports Med Phys Fitness. ;
  29. Ryan AJ, Chang RT, Gisolfi CV. Gastrointestinal permeability following aspirin intake and prolonged running. Med Sci Sports Exerc. ;
  30. Sesboüé B, Arhan P, Devroede G, Lecointe-Besançon I, Congard P, Bouchoucha M, et al. Colonic transit in soccer players. J Clin Gastroenterol. ;
  31. Shephard RJ, Shek PN. Associations between physical activity and susceptibility to cancer: possible mechanisms (Review). Sports Med. ;
  32. Sonnenberg A. Occupational distribution of inflammatory bowel disease among German employees. Gut. ;
  33. Sutherland WH, Nye ER, Macfarlane DJ, Robertson MC, Williamson SA. Fecal bile acid concentration in distance runners. Int J Sports Med. ;
  34. Trevor AJ, Katzung BG, Masters S. Katzung & Trevor’s Pharmacology Examination and Board Review. McGraw-Hill Co. Inc., USA,
  35. Utter AC, Whitcomb DC, Nieman DC, Butterworth DE, Vermillion SS. Effects of exercise training on gallbladder function in an obese female population. Med Sci Sports Exerc. ;
  36. Van Erpecum KJ, Van Berge-Henegouwen GP. Gallstones: an intestinal disease? Gut. ;
  37. Wilkins T, Khan N, Nabh A, Schade RR. Diagnosis and management of upper gastrointestinal bleeding. Am Fam Physician. ;

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası