saç beyazlama sebebi / Beyaz saçların sebebi oymuş! Bu 3 besin vücudunuzda eksik olabilir - Sağlık Haberleri

Saç Beyazlama Sebebi

saç beyazlama sebebi

Şu an bu yazıyı okuyorsanız, muhtemelen ilk beyaz saç tellerinizi fark ettiniz. Bunu duymaktan pek hoşlanmasak da, saçların beyazlamaya başlaması, tıpkı kırışıklıklar gibi yaşlanma sürecinin doğal ve gözle görülür bir işaretidir. Bunu yaşam döngüsünün bir parçası-güzel bir parçası olarak kabullenir, ağaran saçlarımıza istenmeyen misafirler gibi davranmamayı öğrenirsek; onları kamufle etmeye ya da yok etmeye çalışmak yerine, özgürce salınmalarına izin veririz. Unutmayalım ki, aynı zamanda bu bir özgüven işaretidir. Saçların doğal renginden gümüş grisi renge dönüşmesiyle başlayan beyazlama sürecini, görsel olarak avantaja çevirebiliriz. Beyaz saçlarımızı en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimize dair ipuçlarına geçmeden önce, saç renginin zaman içerisinde neden değiştiğine, beyazlamayı tetikleyen faktörlere, sürecin geciktirilebilip geciktirilemeyeceğine ve beyazlama sonrası saç bakımının nasıl olması gerektiğine bir göz atalım.

Beyaz neden oluşur?

Doğada var olan her şey rengini pigmentten alır. Saç ister sarı, ister siyah, ister kızıl ya da kırmızı olsun, orijinal rengini pigmentlere borçludur. Saça kendi doğal rengini veren pigment azalmaya başladığında, saç beyazlama sürecine girer. Pigment üretimi yapan hücrelerin kapasitesi düştükçe saçlar önce grileşir, pigment üretimi durduğunda ise tamamen beyaz renge bürünür. Dolayısıyla beyaz saç ile doğal saç rengini birbirinden farklı kılan tek şey pigmentin varlığı ya da yokluğudur.

Koyu renkli saçlara sahipseniz beyazlarınızı daha çabuk fark edersiniz. Bunun nedeni gri ya da gümüş renginin koyu renklerle daha fazla kontrast oluşturmasıdır. Gri renge dönüşmüş ya da beyazlamış saç telleri sarı ya da kızıl saçlar arasında çok fazla dikkat çekmeyebilir.

Saçlar neden beyazlar?

Saçların tam olarak neden beyazladığını anlayabilmek için, öncelikle pigment üreten hücrelerden bahsetmek gerekir. Pigmentler saçların renklendirilmesinde rol oynarken, melanosit hücreleri ise beyazlama sürecini yöneten ana kahramanlar olarak sahne alırlar. Melanosit hücreleri, melanin pigmentinin oluşmasını destekleyen etkiye sahiptir. Dolayısıyla, melanositleri, melanin olarak adlandırılan; pigment üreten hücreler olarak tanımlayabiliriz. Yaşlanmayla birlikte, melanositler zayıflar ve melanin üretmeyi bırakır. İstikrarlı melanin desteği olmadan saç kendi doğal rengini kaybederek griye, gümüş rengine veya beyaza dönüşür. Bu süreç önce birkaç saç teliyle başlar, saçların tamamının rengini kaybetmesiyle tamamlanır.

Beyaz saçın yapısı farklı mıdır?

Yaygın inanışın aksine, beyaz saç, pigmentli saç tellerinden daha kalın veya dolgun değildir. Aslında beyaz saç tipik olarak daha ince telli yapıdadır. Ancak yaşlandıkça saç derisi daha az yağ üretimi yapar. Saçların kurumasına neden olan bu durum, pigment kaybı olan saçların daha kaba görünmesine yol açar. Doğru bir nem terapisiyle, beyaz saçlar da en az pigmentli saçlar kadar yumuşak olabilir.

Beyazlayan saçlarda pigment üretimi yeniden harekete geçirilebilir mi?

Ne yazık ki melanositler yıpranıp melanin üretimini durdurduktan sonra saçların beyazlamasının önüne geçilemez. Bazı kaynaklardaki iddiaların aksine, saçlar grileşmeye başladıktan sonra tekrardan pigmente olmasının bir yolu yoktur. Tek bir istisna vardır o da, sağlık sorunları nedeniyle saçların beyazlamış olmasıdır. Ancak bu da, nadir görülen bir durumdur.

Saçlar ne zaman beyazlaşmaya başlar?

Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre, saçlar 34 – 44 yaş aralığında beyazlamaya başlıyor. Fakat bazı insanlarda 34 yaşından önce de beyazlama görülebileceği söylenmektedir. Bu, sağlıksız olduğunuz ya da bir şeylerin ters gittiği anlamına gelmez.

Herkesin saçı beyazlar mı?

Herkesin saçı bir süre sonra beyazlamaya başlar. Daha önce de söylediğim gibi, bu yaşlanma sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak, bazı insanların altmışlı yaşlarında bile doğal saç renklerini koruduklarını görürken, bazı insanların da henüz lise yıllarındayken ilk beyaz saç telleriyle tanıştıklarına şahit oluruz. Peki ya bunun nedeni nedir? Yapılan araştırmaların sonucuna göre uzmanlar, saçların beyazlama zamanını ve hızını belirleyen şeyin genetik yatkınlık olduğunu söylüyorlar. Bu durumda, aile bireylerinden erken yaşta saçları beyazlamaya başlayan birileri varsa, sizde de olma olasılığı yüksektir. Genetik faktörlerin yanı sıra, etnik köken de saçların beyazlamasında rol oynayan bir etken olarak kabul edilir. Örneğin Kafkas kökenli insanların saçları diğer farklı etnik kökene sahip olan insanlarınkilere göre daha erken yaşta beyazlama eğilimindedir.

Saçların beyazlaması önlenebilir mi?

Ne yazık ki bunu önlemenin, beyazlamanın önüne geçmenin bir yolu yoktur. Ancak saçların beyazlama hızını yavaşlatmaya destek olduğu düşünülen bazı önlemler vardır. Bunu sağlamanıza yardımcı olabilecek tavsiyelere kulak vererek işe başlayabilirsiniz.

  1. Dengeli Beslenin

Araştırmalar, vitamin ve mineraller bakımından eksik bir beslenme düzeninin, saçlarda pigment kaybına yol açabileceğini gösteriyor. Yumurta, balık, süt gibi protein yönünden zengin gıdalardan oluşan dengeli ve sağlıklı bir beslenme programının uygulanması, saçların erken beyazlamasını geciktirmede destekleyici bir önlem olarak tavsiye ediliyor

2. Vitamin Takviyesi Alın

Sağlıklı bir beslenme biçimi önemlidir ancak tek başına yeterli olmayabilir. B12, D, E vitamini ve biyotin eksikliği saçların erken beyazlamasına sebep olabiliyor. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programının yanı sıra dışarıdan vitamin takviyesi alarak süreci destekleyebilirsiniz. Ayrıca bakır takviyesinin de saç pigmentleri üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenmektedir.

3. Sigarayı Bırakın

Sigara sadece cildinizi değil saçlarınızı da yaşlandırır. Bilim adamları sigaranın saç hücreleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve erken beyazlamaya yol açabileceğini öne sürüyor.

4. Stresten Uzak Durun

Stresin, insanların ruh ve beden sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açtığı artık herkesçe biliniyor. Stresin saç köklerini serbest radikallere karşı daha duyarlı hale getirebileceği ve bunun da saçlarda erken beyazlamaya neden olabileceği düşünülmektedir. Doğru beslenme, egzersiz, düzenli uyku, meditasyon gibi yaşam tarzı değişikliklerini hayatınıza katarak stres seviyenizi azaltabilir ve böylece saçların beyazlama sürecini yavaşlatmaya katkı sağlayabilirsiniz.

Beyaz saçlarınızı boyamalı mısınız?

Bu sorunun cevabı sizin kendinizi nasıl daha iyi hissettiğinize bağlı olarak değişiklik gösterir. Beyaz saç tellerini kamufle etmek amacıyla saçların sürekli olarak kimyasal içerikli renklendirme ürünleriyle boyanması, saçın doğal yapısına hasar vererek zaman içerisinde daha cansız, yıpranmış ve mat bir hale gelmesine sebep olur. Beyazlayan saçlara karşı önyargıları bir tarafa bırakıp onları kucaklamayı tercih ederseniz, uygun saç bakımı ve saç kesimiyle harika bir görünüm elde edebilirsiniz. Beyazlayan saçlar, güzel ve bakımlı görünüme engel teşkil etmez.

Saçlarınız boyalıysa ve artık gümüş rengi grilerinizi kullanmaya başlamak istiyorsanız, bu geçişi kademeli olarak yapmanız gerekir. Doğal saç rengi ile boyalı saç rengi arasındaki geçişler saç bakımınızı yapan kuaför tarafından doğru şekilde uygulanmalıdır. İstediğiniz sonuca tam olarak ulaşmak için beyaz saç tellerinizin uzamaya başlamasını beklemelisiniz.

Beyaz saçlar için farklı bir bakım uygulamalı mıyım?

Cevabım evet! Beyaz saç telleri pigmentli saç tellerinden daha farklı bir bakım rutini gerektirir. Beyazları yeni fark ettiyseniz bir süre daha bunun için endişelenmenize gerek yok. Saçlar yaklaşık %30 oranında beyazlayana kadar her zaman kullandığınız saç bakım ürünlerinizi uygulayabilirsiniz. Ancak bu oranı geçtikten sonra beyaz saçlarınızı daha sağlıklı ve parlak tutmak için şu ipuçlarını izleyebilirsiniz.

Sık Sık Nemlendirin

Daha önce de belirttiğim gibi beyazlamaya başlayan saç kökleri kuruma eğilimindedir. Bu da saçların cansız ve yıpranmış görünmelerine neden olur. Aloe vera, yulaf özü ve acai gibi doğal bitki özlerinden yapılan saç bakım maskelerini kullanarak doğal ve parlak bir görünüm elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra saçlara uygulandıktan sonra yıkanmaya gerek olmayan saç bakım ürünleriyle gün boyu saçlarınızın nemli kalmasını sağlayabilirsiniz.

Saçlarınızı ısıdan ve güneşten koruyun

Beyaz saç, pigment içermediği için güneş ışınlarından daha fazla etkilenir ve hasar görür. Aynı şekilde yüksek ısı veren saç şekillendiricileri de saçlar için oldukça zararlıdır ve uygulanmaya başlamadan önce saça ısıya karşı koruyucu bir ürün uygulanmasını öneririm

Saç Beyazlaması Nedenleri ve Çözümleri

Saç beyazlamasının temel nedenlerinden biri yaşlanmadır. Yaş artışı ile birlikte görülen saçlardaki beyazlama son derece doğal kabul edilir. Saç köklerindeki melanosit denilen hücrelerde bulunan ve saça rengini veren melanin adındaki pigment, zamanla azalır.  Melanin miktarındaki azalma ise saçlarda beyazlamaya neden olur. Bu durum otuz yaş üzeri kişiler için doğal bir süreçtir.

Ayrıca zaman zaman da erken yaşlarda da saç beyazlaması problemleriyle karşılaşılabilir. Bu durumun sebebi ise, melanin isimli pigmentin görevini yapmasını engelleyen faktörlerdir. Buna bağlı olarak, saçların erken beyazlamasına sebep olan etkenler oldukça fazladır. Bunlar genel olarak; genetik faktörler, stres, yetersiz beslenme, hormonal bozukluklar ve bazı hastalık türleri olarak sıralanabilir.

Aşırı stres, üzüntü ve psikolojik problemlerden kaynaklı olarak saçlar bir anda beyazlayabileceği gibi, vitaminler yönünden yetersiz beslenmek de saçların beyazlamasını hızlandıran faktörlerdendir. Üstelik yoğun stres, saçların beyazlamasına sebep olduğu gibi saç dökülmesi problemlerine de yol açar. Bu konuyla ilgili olarak “Stres Saç Döker mi” başlıklı yazımızı okuyabilir ve fikir edinebilirsiniz.

Saç Beyazlamasının Sebepleri Nelerdir?

Saçların, yaş alımına bağlı olarak beyazlaması oldukça doğal bir süreçtir. Ancak erken yaşlarda beyazlayan saçların pek çok farklı sebebi olabilir. Bu sebeplerin başında genetik faktörler, ani üzüntü ve şok durumları, trioid ve hipofiz bezi ile ilgili hormonal rahatsızlıklar, anemi gibi faktörler yer alır.

Trioid bezleri, vücutta çeşitli hormonlar üreten yapılardır. Bu nedenle trioid bezleri normalden az ya da fazla çalıştığı takdirde birçok farklı problemle birlikte, saç beyazlama sorunu da ortaya çıkabilir. Genetik faktörler doğrultusunda, ailenizde erken yaşta saç beyazlama problemleri varsa, sizin de saçlarınızın erken yaşta beyazlama olasılığı yüksektir. Bununla birlikte vitamin açısından yetersiz beslenme, sigara ve alkol gibi alışkanlıklar da saçların erken yaşta beyazlamasına da neden olur. Bu yüzden saçlar için gerekli olan vitamin ve minerallerin vücuda alınması oldukça önemlidir. Özellikle B12, demir, ferritin, iyot ve C vitamini yönünden zengin beslenmek, saç beyazlamasını geciktiren etkenler arasında yer alır.

Saç Beyazlamasını Önlemek Mümkün mü?  

Özellikle kalıtımsal olarak saç beyazlamasına yatkın olan kişiler, bu durumu önlemenin mümkün olup olmadığını merak eder. Saçların beyazlaması yaşlanmayla birlikte doğal bir süreç olarak kabul edildiği için yaşlılıkla meydana gelen saç beyazlamasını engellemek mümkün değildir. Ancak erken yaşta saç beyazlamasının önüne geçmek için çeşitli faktörler yer alır.

Sağlıklı beslenmek, tüm vücudu etkilediği gibi saçları da olumlu yönde etkiler. Omega 3, B12, C vitamini ve demir yönünden zengin gıdalarla beslenerek, saçlarınızın daha sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz. Saçlarınızın erken yaşta beyazlamasını önlemek için stres faktörünün ortadan kaldırılması da oldukça önemlidir. Çeşitli psikolojik problemlerin ve ani üzüntü durumlarının saç beyazlamasını hızlandırdığı bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, saçları yüksek ısıya maruz bırakmamak, kimyasal ürünlerden olabildiğince kaçınmak ve saçla ilgili boya, röfle gibi sık sık işlem yaptırmamak da beyazlamayı bir ölçüde geciktirebilir. Üstelik saç beyazlaması ve saç dökülmesi gibi problemler için bilgisayar destekli saç analizi yaptırabilir, saç ile ilgili sorunlarınızın nedenlerini daha doğru şekilde öğrenebilirsiniz.

Saç beyazlamasının nedenleri

 Saç beyazlaması insan bedenindeki doğal süreçlerden biri olup, ilk başta birkaç saç telinin beyazlamasından başlayan bu süreç, nerdeyse tüm saçların beyazlamasıyla tamamlanır. İlk beyaz saç telini gördüğümüz o gün belki 40’lı yaşlarda, belki de 30’lu yaşlarda ve hatta 20’li yaşlarda bile olabiliriz. Doğal bir süreç olmasına rağmen, saç beyazlaması, yaşlanmanın en önemli belirtilerinden biri olduğu için, bizi sadece estetik yönden değil, psikolojik yönden de önemli biçimde olumsuz etkileyebilir. Özellikle daha 20’li yaşlardaki gençlerde görülen beyazlamanın olumsuz etkisi, ciddi bir psikolojik baskı boyutuna ulaşır ve doğal olarak insanda beyaz saçın nedenleri, nasıl önleneceği ile ilgili güçlü bir merak uyandırır. 

 Saç beyazlamasının mekanizması

 Saç, saç kökündeki saç matrisi tarafından üretilir. Muhakkak ki, birçoğumuz saçımızın siyah veya sahip olduğu renkten yavaş yavaş beyaza dönüştüğünü düşünürüz. Oysa ki, saçımızın orijinal rengi zaten beyazdır. Siyah görüntü ise melanositlerin ürettiği melanin pigmentlerinin saça karışması sonucu oluşur. Yani, beyaz saçlar aslında, melanin pigmentlerini almadan büyüyen saçlardır.  

 Melaninin ömelanin ve feomelanin olarak iki çeşidi vardır ve saçın hangi renk tonunda olması tamamıyla bu iki çeşit melaninin saçtaki oranına bağlıdır. Ömelaninin oranı yüksek oldukça saç siyah veya kahverengi olur, feomelaninin oranı yüksek oldukça sarı veya kırmızı renklerde olur. Çoğunluğun saçında bu iki pigment de belli oranlarda karışık bir şekilde mevcuttur. Yaşın ilerlemesi ve başka birçok nedenlerden ötürü, melanositlerin çalışması zayıflayınca, melanin pigmenti üretimi de azalmaya başlar ve hatta tamamıyla durur. Böyle olunca saç kökünde üretilen saçlar melanin pigmenti ile karışamadan kendi rengiyle uzayıp çıkar. Bizim gördüğümüz beyaz saçlar işte bu saçlardır.

 Konu saçın beyazlaması olunca, aslında değinmeden geçemeyeceğimiz bir önemli faktör daha vardır.

 Saç18 çeşit amino asitten oluşur ve onlardan biri olan trozin, melanin pigmentlerinin hammaddesidir. Ama trozinlerin melanin pigmentlerine dönüşebilmesi için kesinlikle "tirozinaz" enzimine ihtiyacı vardır. Yani "tirozinaz" enzimi olmadan melanin pigmentinin üretilmesi mümkün değildir. Tüm organizmalarda olduğu gibi, yaşın ilerlemesi veya başka her türlü olumsuz şartlardan dolayı tirozinaz enziminin üretimi de, etkisi de azalır ve sonucunda melanin pigmenti yeterli miktarda üretilemediği veya hiç üretilemediği için saçlar da beyaz saç olarak büyüyecektir.

Saç beyazlamasının nedenleri

  1. Yaşlanma

  İnsan yaşlandıkça beyaz saçları da çoğalır. Bu basit olarak tirozinaz enziminin üretiminin azalması ve melanositlerin çalışmasının zayıflamasından kaynaklanır. Tirozinaz enziminin üretimi azalıp, melanositlerin çalışması da zayıflayınca, melanin pigmentinin üretimi de azalır ve beyaz saçların miktarı artar.
Genel olarak her bir saç teli, saç döngüsüne bağlı olarak yıl içinde ömrünü tamamlayıp dökülür ve melanositler de saç teli ile beraber kaybedilir.
Gençken, melanositler her saç döngüsünde yenilenirken, yaş aldıkça melanositleri yenilenmeyen saçlar da çoğalır ve doğal olarak beyaz saçların sayısı da artar. Kişiden kişiye değişiklik gösterse de, beyaz saçların genelde 35 yaş civarında ortaya çıkmaya başladığı söylenir.

2. Kalıtım

 Ebeveynlerden herhangi birinin gençken fazla beyaz saçı olduysa, çocuklarda da kalıtımsal saç beyazlaması söz konusu olabilir. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki, kalıtımsal olan beyaz saç geni değil, beyaz saç çıkma olasılığını artıran gendir. Başka bir deyişle, araştırmalar kalıtımsal olanın melanin pigmenti üretme bozukluğu olan genler olduğu kanıtlamıştır.
Ama pes etmek zorunda değiliz. Erkenden önlem alırsak, beyaz saçların çıkmasını önemli ölçüde geciktirebiliriz.

 3. Yetersiz besleneme

 Saç, 18 çeşit amino asitten oluşur. Onların içindeki bir çeşit amino asit olan trozin ise melanin pigmentinin hammaddesidir. Ancak, trozinin melanin pigmentlerine dönüşebilmesi için, trozinaz enziminin katalize etmesi gerekli olup, trozinaz enzimi olmadan melanin pigmentlerinin üretilmesi mümkün değildir. Trozinaz enzimi de yapısında bakır bulundurduğundan, vücutta bakır eksik olduğunda, trozinaz enziminin oluşmasında sorun meydana gelir ve sonuç olarak saç beyazlamasına neden olur.

 Bunun dışında, melanosit hücrelerinin kendi işlevini yürütmesi için de her türlü besin maddelerine ihtiyacı vardır. Ayrıca, bu besin maddelerinin birçoğu vücutta üretilemediğinden, gıdalar yoluyla takviye etmemiz gerekir. Beslenmeye gerektiği özeni gösterirsek, önemli bir ölçüde saç beyazlamasının önüne geçebiliriz.  

 Aşağıda bu konularla ilgili daha ayrıntılı bilgi veremeye çalışacağız.

 Protein

 Saçın ana bileşeni saçın %90 veya daha fazlasını oluşturan "keratan" adındaki bir çeşit proteindir. Keratin de, 18 çeşit amino asitten oluşur ve aralarında "L-lizin" ve "tirozin"adındaki amino asitler özellikle önemlidir.L-lizin, saç büyümesini destekler, tirozin ise melanin pigmentinin hammaddelerinden biridir.

 Protein içeren besinleri alsak bile, vücuda olduğu gibi protein olarak emilmeden, önce bağırsaklarda amino asitlere ayrılır ve vücuda dağılıp, sonra yeniden protein olarak yapılandırılır. Ayrıca, proteinlerin vücuttaki kullanımında vücut yaşamı ve her türlü hastalıkların iyileşmesi için gereken organ işlevlerine öncelik verilir. Cilt ve saç gibi organların beslenmesi vücut için hayati önem taşımadığı için, proteinlerin temin edilmesi açısından daha son sıralarda yer verilir. Bu nedenle, düşük protein alımı ilk olarak cilt ve saçtaki protein eksikliğini meydana getirir ve sonuç olarak saç beyazlaması, saç dökülmelerine yol açabilir. Yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, peynir, kuru fasulye, nohut, fındık, badem, cevizler bol protein içeren gıdalardır.

 Mineraller

 Saç beyazlaması ile en yakından alakalı olan mineraller bakır, çinko, kalsiyum ve iyotlardır.

 Öncelikle, melanin pigmentlerinin oluşumunu katalize eden trozinaz enzimi yapısında bakır içerdiğinden vücuttaki bakır eksikliği direk melanin pigmentlerinin oluşumunu engelleyip, saç beyazlamasına neden olur. Bakır içeren birçok gıda olduğundan, normal yaşam şartlarında eksiklik riski çok azdır. Ama yine de özen göstermek bizim için daha da yararlı olacaktır. Deniz ürünleri, susam, ay çekirdeği, karpuz çekirdeği gibi tohumlar, kaju, fındık gibi çerezler, kuruyemiş ve her çeşit bakliyatlar en yüksek oranda bakır içeren gıdalardır.

 Çinko, keratinin yapım aşamasında mutlaka gerekli olan bir çeşit element olup, keratin de saç yapısının 90% nı oluşturan çok önemli bir çeşit proteindir. Ayrıca, keratin metyonin ve sistein amino asitlerinin birleşmesiyle oluşur ve bu birleşme süreci çinkonun da metabolizmaya katılmasıyla gerçekleştiği için, çinko olmadan vücutta keratinin sentezlenmesi, açıkçası saçın oluşması da mümkün değildir. Sadece bununla sınırlı kalmadan çinko aynı zamanda melanin üretimini de destekler. Bu kadar önemli işlevleri yürütmesine rağmen, çinko, vücutta üretilmeyen ve sadece gıdalar yoluyla alınabilen "temel mineraller" den biri olduğu için, beslenmeye dikkat etmediğimiz takdirde çinko eksikliği meydana gelir. Bu da saç beyazlaması, saç dökülmelerine neden olabilir.

Çinko, İstiridye, karides, balık gibi deniz ürünlerinde bol miktarda bulunmaktan başka, kırmızı et, süt ve süt ürünleri, nohut, kuru fasulye, bezelye, ıspanak, tam tahıllı gevrekler, kakao, kaju, yer fıstığı gibi gıdalar da çinko içermektedir.

 Kalsiyum, vücudumuzda en çok bulunan minerallerden biri olup, kemik ve diş sağlığına olan önemi herkes tarafından bilinse de, vücudumuz için başka birçok rolleri üsteleniyor. Melanositleri aktive ederek, daha çok melanin üretilmesini sağlaması da içinden bir tanesidir. O yüzden saç beyazlamasını önlemek açısından oldukça önemli bir mineraldir. Kalsiyum genellikle en çok süt ve süt ürünlerinde bulunur. Onun dışında, her çeşit tohumlar, sardalye, somon, fasulye, mercimek, badem, ay çekirdeği, kuru incir, ıspanak, brokoli, bamya gibi geniş çaptaki birçok yiyecekler de önemli ölçüde kalsiyum içermektedir.

 İyot, deniz yosununda bol miktarda bulunan temel minerallerden biridir ve kalsiyum gibi melanositleri aktive ederek melaninin üretilmesini destekler. Bu nedenle saçın beyazlamasını önlemek için iyodu yeterli miktarda almaya özen göstermemiz gerekir. Deniz yosununun dışında ton balığı, mezgit gibi tuzlu su balıkları, süt ve süt ürünleri, ıspanak, fasulye, pazı, kabak, sarımsak, meyvelerden ise çilek önemli iyot kaynaklarıdır. Yemek ve masalarda kullandığımız tuz için iyotlu tuzu kullanmak günlük iyot ihtiyacımızı fazlasıyla karşılayacaktır.

 Vitaminler

 Birçok çeşidi olan vitaminler içinden saç beyazlaması ile en yakından alakalı olanlar B1, B5, B9, B12 ve C vitaminleridir.

 Tiamin olarak da adlandırılan B1 vitamininin saç beyazlamasını önlemede etkili olduğu söylenir. Saçın en önemli içeriği amino asittir ve amino asitler gıdalarda olduğu gibi mevcut değil, vücuda alınan proteinlerin parçalanmasıyla oluşur. Ayrıca, proteinlerin amino aside parçalanması sürecinde, karbonhidratlar enerji kaynağı olarak çalışır ve vitamin B1 de karbonhidratın metabolizması için gereklidir. Eğer B1 vitamini eksik olursa melanin pigmentinin üretimi gerçekleşemez ve saçın beyazlamasına neden olur. Tam tahıllar, yenilebilir, tohumlar, baklagiller, pirinç, yumurta, süt, kahvaltılık gevrekler, badem, kuru üzüm, patates, kuşkonmaz, karnabahar, ıspanak, mısır, portakallar B1 vitamini açısından zengindir.

 B5 vitamini, pantotenik asit olarak da adlandırılır ve saç dahil vücudu oluşturan tüm proteinleri, karbonhidratları, yağları, koenzim-A'yı (CoA) sentezlemek için gereklidir. Adını Yunanca "her yerden" anlamına gelen “pantothen” kelimesinden almaktadır. Çünkü az miktarlarda da olsa B5 vitamini bitki ve hayvan kaynaklı hemen hemen tüm gıdalarda bulunur. Bu sebeple B5 vitamin eksikliği oldukça nadir görülür. Karaciğer, yumurta sarısı, avokado, kurutulmuş mantarlarda yüksek miktarda B5 vitamini bulunur.

 Hamilelik döneminde daha sıklıkla önerilen vitamin B9 ya da diğer adıyla folik asit, kan üretme etkisine sahip olup, saç beyazlamasını önlemek için olmazsa olmaz vitaminlerden biridir. Çünkü saçın rengini belirleyen melanin pigmentlerinin üretimi, kanın onun malzemesi olan tirozin amino asitlerini melaninin üretildiği yer olan melanosit hücrelerine taşımasıyla gerçekleşir. Folik asit eksikliği, vücuttaki kan hacminin azalmasını meydana getirir ve bunun sonucunda melanositlere yeterli miktarda tirozin taşınamayarak, melanin pigmentinin üretimi de azalır. Böylece doğal olarak saç beyazlamasına neden olur. Hamilelik döneminde beyaz saçın çoğalmasının nedeni de, bebeği besleyen anne vücudunda görülen kan eksikliği olduğu düşünülür.

 Folik asidinin kan üretmekten başka, hormon dengesini düzenleme etkisi de olup, stresleri azaltarak saç beyazlamasını önlemek için katkı sağlayacaktır.  

 Baklagiller, ıspanak, kuşkonmaz, brokoli, lahana, roka gibi yeşil yapraklı sebzeler, karaciğer, yumurta sarısı, portakal, greyfurt, limon ve muzlar en önemli folik asit kaynağıdır.

 B12 Vitamini, melanositlerin çalışmasını aktive ederek melanin pigmenti üretiminin artmasını sağlar. Saçın rengini melanin pigmentinin miktarı belirlediğinden dolayı, B12 vitamininin saç beyazlamasına karşı çok etkili bir vitamin olduğu söylenebilir. B12 Vitamini sadece hayvansal kaynaklı ürünlerde bulunur. Midye, istiridye, karides, uskumru, alabalık, ton balığı gibi deniz ürünleri ve karaciğer, süt, yoğurt, peynirler en önemli B12 vitamin kaynağıdır.

 Birçok nedene bağlı melanin eksikliğinin saç beyazlamasındaki en önemli etken olduğu tartışılmaz bir gerçek olsa da, vücuttaki hidrojen peroksit birikiminin saç beyazlamasındaki diğer önemli bir etken olduğu bilinmektedir. En önemli özelliklerinden biri antioksidan etkisi olan C vitamini, vücudu birikmiş hidrojen peroksitten arındırarak saç beyazlamasını önleyebilir. Ayrıca sahip olduğu indirgeme gücüyle vücudu sadece hidrojen peroksitten arındırmak değil, saç dahil tüm vücuda zararlı olan süperoksit ve hidroksi radikalleri gibi aktif oksijenleri yok etmede de etkilidir.  
  Bunlardan başka, C vitamini saç beyazlaması için en önemli etkenlerden biri olan çinkonun emilimini arttırır. Önceki satırlarda anlatıldığı gibi çinko keratinin üretiminde olmazsa olmaz minerallerden biridir. Ama vücuda emilimi çok zayıf olduğundan ancak C vitamini ile birlikte alınarak vücuda gerekli miktardaki çinko emilimi sağlanır. Maydanoz, yeşilbiber çeşitleri, brokoli, kivi, çilek, limon, portakal gibi sebze ve meyveler C vitamini açısından en zengin olan besinlerdir.

4. Uykusuzluk

  İnsan uyurken beyindeki epifiz bezi tarafından sadece geceleri karanlıkken salgılanan melatonin adındaki hormonun salgılandığı, melatonin hormonun da vücudun uyku döngüsü ve biyolojik saatini düzenleyen bir hormon olduğu bilinmektedir. Bunlarla sınırlı kalmadan, melatonin yine hücre yenilenme sürecinde önemli rol oynaması, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmesi, vücudu strese karşı koruması ve güçlü antioksidan etkisine sahip olması gibi birçok fonksiyonlarıyla vücuttaki birikmiş toksinleri atarak, hasar görmüş hücreleri onarır ve yeni hücrenin doğmasını destekler. Devam eden uykusuzluk sonucunda melatonin salgılanması azalarak, uyku düzenindeki dengesizlik, toksinlerin birikip, hücrelerin ölmesinin hızlanması ve hücre yenilenmesinin yavaşlaması gibi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunlar vücudun genel durumunu olumsuz etkilemekle beraber, kafa derisi ortamını değiştirerek saç matrisi, melanosit hücrelerinin fonksiyonunun bozulmasına, onun sonucu olarak da, saç büyümesinin yavaşlaması, saç beyazlaması, saç dökülmelerine neden olacaktır.

 Başka bir açıdan bakarsak, insan uyanıkken sempatik sinir sistemi üstünlüğü sağlar ve bu durumun uzun süre devam etmesi halinde vücudun hormonal dengesi bozularak, melanin pigmenti üretimi de azalır, ruhsal olarak da insanı daha da stresli, sinirli bir hale getirir. Bildiğimiz gibi stres saç beyazlamasına neden olan en önemli sebeplerden biridir.

 En son şunu da unutmamız gerekir ki, saç matrisi, melanositler dahil tüm hücreler belli bir döngüyle eskisi ölürken, yerine yenisi doğar. Ayrıca bu sürecin daha çok vücut dinlenme durumundayken gerçekleştiği, özellikle bir gün içinde hücrelerin en yoğun olarak yeniden doğduğu saatlerin - arası olduğu bilinmektedir. O yüzden yeterli uyku, yalnızca saç sağlığı için değil, vücudumuzun genel durumu için de çok önemlidir. 

 5. Stres

 Stresin saç beyazlaması ile olan ilişkisi iki yönden açıklanabilir.
Birincisi, stres öncelikle kan damarlarının kasılmasına neden olur ve bu kasılmadan dolayı kan dolaşımında yavaşlama meydana gelir. Yavaşlayan kan dolaşımı saç matrisine saçın büyümesi veya melaninin üretilmesi için gerekli olan besin maddelerinin taşınması zorlaştırdığından saçın beyazlamasına neden olur. Düzenli bir şekilde kafa masajı yapmak bu olumsuz durumu gidermekte etkilidir.
İkincisi, stres sempatik sinirlerin baskın hale gelmesine neden olur ve sebum salgılanmasını arttırır. Fazla sebum çeşitli nedenlerle oksitlenerek lipit perokside dönüşür. Oluşan lipit peroksidin miktarı artınca melanositlerin çalışmasını baskılayıp melanin üretiminin azalmasına neden olur ve sonucunda saç beyazlamasını meydana getirir. Ayrıca fazla lipit peroksidi gözenekleri tıkayıp bakterilerin çoğalmasına sebep olur ve çoğalan bakteriler kafa derisini, tahriş ederek kepek, kaşıntı, saç dökülmesi gibi sorunlara yol açabilir.

6. UV ışınları

   Çok fazla güneşe maruz kalınca saç renginin açılması günlük yaşamda en çok karşılaştığımız durumlardan biridir. Bunun nedeni de aslında güneşteki UV ışınlarının saçtaki melanin pigmentlerini bozmasından dolayı saçtaki siyah rengin azalmasındandır.

 Daha da önemlisi, kafa derisinin ultraviyole ışınlarına maruz kalması aktif oksijen üretilmesine neden olur. Üretilen aktif oksijenin miktarı çoğalınca melanosit, saç matrisi gibi hücreleri de oksitleyip onların bozulması ve fonksiyonlarını kaybetmesine sebep olur. Melanosit, saç matrisi hücrelerinin zarar görmesi demek doğal olarak saçın beyazlaması, saçın büyümemesi gibi her türlü sorunların meydana gelmesi demektir.

 Yukarıda kısaca açıklanan yaşlanma, kalıtımsal faktör, yetersiz beslenme, uykusuzluk, stres ve UV ışınları saç beyazlamasının en önemli nedenleridir. Bunların dışında sigara ve alkol içme alışkanlığı, ani travma, her çeşit hastalıklar, ilaçların yan etkisi, hava kirliliği gibi birçok diğer nedenleri de bulunmaktadır. Gerçi yaşlanma, kalıtımsal faktör, çevresel muhit gibi kaçınılmaz nedenlerin önüne geçmemiz imkansız olsa da, beslenme, uyuma alışkanlıklarımıza özen göstermemiz, kişisel gelişimimize önem vererek strese karşı kendimizi koruma gücümüzü arttırmamız ve imkan olduğu kadar UV ışınlarından korunmaya gayret etmemiz gibi kendi çabalarımıza bağlı olan yöntemlerle saçımızın sağlığı ve daha geç yaşlara kadar doğal rengi ve görünümünü korumasını sağlayabiliriz.

 Dr. Ablet Uygar

Bloga dön

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası