misak i iktisat nedir / Misak-I İktisadi Nedir? Misak-I İktisat Kararları Nelerdir? - En Son Haberler - Milliyet

Misak I Iktisat Nedir

misak i iktisat nedir

MİSAK-I İKTİSADİ – İZMİR İKTİSAT KONGRESİ

O. Ertuğrul ÖNEN

Kurtuluş Savaşımızın önderi ve öncüleri sadece bir askeri ve siyasi kurtuluş mücadelesi vermemiş, aynı zamanda ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için de büyük mücadeleler vererek önemli kazanımlar sağlamışlardır.

Kurtuluş Savaşı sonuçlanmış ancak barış henüz sağlanamamış, Anadolu’nun çorak toprakları üzerinde ölüm kalım savaşı veren bir ulus artık günlük hayata dönmek, yaşama tutunma çabası içerisindedir.

Balkan Harbi, ardından I. Dünya Savaşı ve nihayet Kurtuluş Savaşı, İmparatorluğun ekonomik olarak kaderine terk ettiği bu yurt üstüne bir de savaşlarla da yakılmış, yıkılmış, genç yetişkin nüfusunu kaybetmiştir. Ticaretin, sanayinin ve sanatın çeşitli dallarını ellerinde bulunduran azınlıklar göçmüş gitmiştir. Tek çare ulusun kendi imkânlarına tutunmasıdır.

yılında yorgun, eğitimsiz %75’i köylerde yaşayan bir nüfusun kişi başına milli geliri sadece 45$ dır. Ülkenin ihracatı 51, ithalatı ise 87 milyon $ düzeyindedir.

Sanayisi olmayan, nal çivisinden, dikiş ipliğine aklınıza gelebilen her türlü ihtiyacın ithalatla karşılandığı, tarıma dayalı bir ekonomik yapı vardır.

O yıllarda buğday üretimimiz 1 milyon tonun, pamuk üretimimiz tonun altındadır. ton şeker pancarı, ton patates ürünü alabiliyoruz.

yılına gelindiğinde bile koca ülkede sadece doktorumuz vardır.

Ortaokullarımızda , liselerinde , yüksek öğrenimde sadece öğrencisi olan bir eğitim sistemine sahibiz.

Cumhuriyetin kurucuları, başta büyük Atatürk olmak üzere, bu tablonun acımasızlığı sonucudur ki, daha üniformalarını çıkartmadan İzmir İktisat Kongresini toplayarak bir envanter çalışması ve aynı zamanda hedef saptaması ile bir ölçüde bir ilk sayılabilecek planlı bir çalışma başlatarak milletin makus talihini değiştirmek üzere kolları sıvamışlardır.

Atatürk zaten “siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler kalıcı olamaz, az zamanda yok olur gider.” deyişi ile bir milletin hayatında ekonominin ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu çok veciz bir şekilde ifade ile duruşunu net olarak ortaya koymuştur.

İzmir İktisat Kongresi 17 Şubat – 4 Mart tarihleri arasında toplanmıştır. Lozan Konferansının kesintiye uğradığı döneme denk getirilmiştir. Dolayısıyla henüz barış sağlanmadığı gibi, Cumhuriyet de kurulmamıştır.

Ancak ekonomik atılımlar konusunda Atatürk’ün kaybedecek zamanı yoktur. Kongreye ülkenin değişik yerlerinden, toplumu oluşturan gruplardan delege katılmıştır.
Tarım, ticaret, sanayi sektörleri temsilcileri, işçiler ve devlet temsilcilerinden oluşan bu kongre halkın gerçekleştirdiği ve mesajları olan, ancak resmi bir hüviyeti bulunmayan siyasi bir faaliyettir.

Türkiye’nin gelecekteki devlet düzenine, ekonomik düzeyine yönelik esasların milletçe benimsendiği şekliyle ifadesidir.

Mesajlar hem yurt içinde halen “milli irade, milli devlet” gibi kavramlara soğuk bakan çevrelere ve aynı zamanda Lozan Konferansındaki tutumları ile halen Osmanlı Devletine yönelik alışkanlıklarını ve emellerini terk etmek istemeyen ve bunda direnen emperyalistlerin temsilcilerinedir.

Atatürk her zaman olduğu gibi, ülkenin ekonomik durumun tesbitini, halkın ekonomik özlem ve ihtiyaçlarının halkın temsilcileri ile birlikte değerlendirilmesini ve ülkenin ekonomik yörüngesinin buna göre belirlenmesi yöntemini tercih etmiştir.

Nitekim dönemin iktisat vekili Mahmut Esat Bozkurt da açılış konuşmasında; “Bu kongreyi millet ve memleketimizin kabiliyet, ihtiyac-ı iktisadiyesini elbirliği ile tetkik ederek ona göre bir ittila usulü vaz ve tetkik eylemek, aynı zamanda memleketimizin muhtelif ve şimdiye kadar yek değerine yabancı kalmış iktisat amillerini birbiri ile tanıştırmak için açıyoruz.” sözleri ile bu hususu açık bir şekilde ortaya koymuştur

Kongre, milli bir iktisat politikası belirlemek ana amacına uygun olarak, her hangi bir ekonomik doktrine saplanmadan, ülkenin ekonomik durumuna göre kendi kaynak ve çabalarımızla kalkınma hedefine yönelik kararlar almıştır.

İktisat vekili Mahmut Esat Bozkurt; “Ben ulusal egemenliği ulusal iktisat egemenliği olarak anlarım.” deyişiyle ulusun yeni yöneticilerinin iktisadi egemenliğe en az ülkenin siyasi egemenliği kadar önem verdiklerini, hatta iktisaden egemen olmayan bir ulusun siyaseten de egemen sayılamayacağı görüşünde olduklarını göstermektedir.

Bu görüşler doğrultusunda ortaya çıkan kararlar özetle şöyledir;
— Ham maddesi yurt içinden sağlanan sanayilere öncelik verilmelidir.
— Yatırımcıları kredi ile desteklemek için bankalar kurulmalıdır.
— Sanayinin teşviki için bir yasa çıkarılmalıdır.
— Özel girişimciler desteklenmelidir.
— Küçük imalattan büyük işletmelere geçilmelidir.
— Özel girişimcilerce gerçekleştirilemeyen yatırımlar devletçe ele alınmalıdır.
— Teknik eğitim geliştirilmelidir.
— Yabancılar elindeki önemli kuruluşlar millileştirilmelidir.
— Günlük tüketim maddelerinin üretimine öncelik verilmelidir.
— Gümrük tarifeleri milli sanayin kalkınma ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.
— Yabancı tekelleşmelere ve imtiyazlara son verilmelidir.
— Demiryollarının yapımı bir programla yürütülmelidir.
— Yerli malları karada ve denizde ucuz tarife ile taşınmalıdır.
— İşçilerin durumu düzeltilmelidir.
— Aşar vergisi kaldırılmalıdır.

Milletle birlikte alınan bu kararlar yeni Cumhuriyet yönetiminin rehberi olmuş ve planlı sayılabilecek bir ekonomik kalkınma modelinin temelini oluşturmuştur.

Milli ekonominin oluşumunda özel girişimciler özendirilecekse de, günün koşullarına göre gerçekçi davranılarak devletinde ekonomik faaliyetlerin en önemli aktörü olduğunun altı çizilerek karma ekonomik bir yapı öngörülmüştür.

İzmir İktisat Kongresinin kararları bir bir uygulamaya konularak ülkenin ekonomik bağımsızlığının ve halkın refahının temel taşları yerlerine konulmaya başlanmıştır.

Hemen Cumhuriyet’in ilk yıllarında, yılında Türkiye İş Bankası, ’de Türkiye Sanayi ve Maden Bankası kurulmuş, yılında bütçe gelirlerinin %40’ını oluşturan ve Türk çiftçilerinin belini büken aşar vergisi kaldırılmış, ’de Gümrük Tarife Kanunu çıkarılmış, ’da Kabotaj Kanunu kabul edilmiş ve yılına kadar yurdun doğu ile batısını, kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan km demiryolu milli imkânlarla yapıldığı gibi yabancıların elinde bulunan demiryolu işletmeleri de millileştirilmiştir.

Böylece ekonominin milli niteliğini kazanmasına yönelik ilk adımlar atılmıştır.

Haftaya bu serüvenin devamını izleyeceksiniz.

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

Misak-ı Milli Kurtuluş Savaşımızın bir bakıma anayasası idi. Mustafa Kemal Atatürk, daha 1. Dünya Savaşı’nın bitiminde kafasına gerçek bir harita koymuş, adım adım hedefine ulaşmıştı.
Ancak ülke kurmak sadece sınırları net çizmek ve bir yönetim oluşturmaktan ibaret değildi.
Bağımsızlığın bir koşulu ulusal bilinç ise başka bir koşulu da ekonomi idi.
Ekonomide karar mekanizmaları ülkenin başkentinde değilse, orada tam bağımsızlık yok demektir.
Bu gerçeği bilen Atatürk, daha Kurtuluş Savaşı’nın toplumsal yorgunluğu bitmeden, büyük bir kuruluş heyecanı yaratırken İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Cumhuriyetin ilanının da öncesinde, 17 Şubat ’te toplanan bu kongrede alınan kararlar “Misak-ı İktisadi” yani iktisadi yemin olarak anılıyor.
Çiftçi, esnaf, tüccar, sanayici, işçi her kesimden temsilcinin katıldığı kongrede, ekonominin özel girişimciye açık, kalkınma öncelikli, refahın her kesime yayılmasını sağlama hedefli olması temel ilke olarak benimsendi.
’da tüm dünyayı saran “büyük buhran” İzmir İktisat Kongresi’nin hedeflerinde yenilemelere neden ol-du. Devlet ağırlıklı kalkınma öne çıktı. Sümerbank’tan Eti’ye kurulan yeni fabrikalar sadece ekonomi amaçlı değildi. Aynı zamanda toplumsal gelişimin hızını arttırmayı da hedefliyordu. Bu fabrikaların hemen tümünde kültür ve toplumsal buluşma hedefli alanlar da vardı.
Bu satırların yazarı büyük perdede ilk filmi Nazilli Sümerbank fabrikasının sinemasında izledi.

***

Aradan geçen 90 yılı aşkın zaman diliminin ardından geçmişten bugüne bakınca, ekonominin temellerinin değişmediğini görüyoruz. Temelleri sağlam her ülke bunda ekonominin büyük payı olduğunu biliyor ve ona göre yüzyıl politikaları üretiyor.
Bunun için de yeniden keşiflere gerek yok. İşin özü, üretim ekonomisi.
Bu özü kaybeden ülkelerin ekonomisi de erozyona uğruyor.
Bugün AKP iktidarının yaptıklarıyla İzmir İktisat Kongresi’nde vücut bulan Misak-ı İktisadi karşılaştırılınca şu ortaya çıkıyor.
AKP, Türkiye’nin sadece toplumsal, kültürel değil, ekonomi birimini de tüketen partidir.
ruhu üretme ve yapma hedefliydi; AKP ise tüketme ve satma hedeflidir.
Tüm özelleştirmelerin yüzde 70’i AKP iktidarı döneminde yapıldı. Bunlara karşılık, herhangi bir sektörde öncülük etmemizi sağlayacak yatırım yapılmadı.

***

Başta ABD olmak üzere, zengin kuzey ülkelerinin tümü onca liberal politika havası atmalarına karşın, devletin yönlendiren, kontrol eden, yerine göre yatırım yapan rolünü göz ardı etmiyorlar.
Su, yüzyılda da derecede kaynıyordu, şimdi de
Ekonominin temel gerçekleri de bu kadar kesindir.
Üretim ekonomisi suyun derecede kaynaması kadar tartışmasız bir gerçektir.
AKP iktidarında “iktisat” sözcüğü de erozyona uğradı, elde sadece son hecesi kaldı.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaparsam ben yaparım!24 Haziran

Can Atalay nerede? Haziran

başladı!21 Haziran



20 Kasım ’de başlayan Lozan Barış Görüşmeleri Konferansı; Batı Trakya, Boğazlar, Musul, Osmanlı Borçları ve Kapitülasyonlar konularında İngiltere ve Fransa’nın katı tutumları nedeniyle 4 Şubat ’te kesilmişti. İsmet Paşa Başkanlığındaki Türk heyeti görüşmelerde bulunmak için yurda dönmüştü. İşte o günlerde Anadolu’nun her il ve ilçesinden seçilen temsilcilerin günler sürecek İzmir yolculuğu başlamıştı. Amaçları 15 Şubat ’te başlayacak Türkiye İktisat Kongresi’ne katılmaktı. İktisat Vekili M. Esat Bozkurt’un kırk beş gün önce gönderdiği duyurular uyarınca, her il ve ilçeden 3 çiftçi, 1 tüccar, 1 sanatkâr, 1 bankacı ve 1 amele (işçi) olmak üzere, temsilciler seçip İzmir’e göndermeleri istenmişti. Böyle bir kongre toplanması düşüncesi ve girişiminin nasıl doğduğunu M. Esat Bey, T.B.M.M.’de bir sözlü soruya verdiği cevapta şöyle açıklıyor: “Ve 12 Kasım ’ de Başkumandan Paşa hazretlerine İzmir’den Telgraf çektim. Dedim ki, memleketin iktisadiyatı uzun senelerden beri unutulmuştur. İktisat amilleri (birimleri) dinlenmemiştir. Bu meslek adamlarını dinlemek ve onların dileklerine göre bir iktisat programı meydana getirmek, doğrudan doğruya memleketin vicdanını ve kalbini dinleyerek bir program vücuda getirmek lazımdır. Ve bu çok hayırlı olur. Bu hayırlı işin fahri başkanlığını kabul eder misiniz? diye sordum. Başkumandan Paşa hazretlerinden cevap aldım. Büyük memnuniyetle kabul buyurdular”. Kongre’nin “Açılış Konuşması”nı Onursal Başkan sıfatıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yapacağı il ve ilçelere duyurulmuştu. Kongre, Kazım Karabekir Paşa Başkanlığında 15 Şubat yerine 17 Şubat’ta açıldı. Olumsuz iklim ve ulaştırma koşulları nedeniyle kadar temsilci gecikirken doğu illerinden katılım sınırlı kaldı. Kongre, İkinci Kordon’da Osmanlı Bankası depoları olan Hamparsomyan mağazalarının bulunduğu uygun ve geniş bir mekânda düzenlendi. Kongre 17 Şubat Cumartesi günü saat ’da protokol konuşmaları ile başladı. Salonda seçilip gelen temsilci, bakan, milletvekili, askeri ve sivil üst düzey görevliler vardı. Davetliler arasında sadece 2 büyükelçi, Sovyet Rusya Büyükelçisi Arolof ile Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof vardı. Saat civarında G. Mustafa Kemal Paşa iktisadi düşünce tarihimizde çağını yargılayan, yarı sömürge toplum düzeninden kurtulmanın yolunu gösteren ve evrensel önemini hala koruyan eşsiz konuşmasını yaptı. Bazı unutulmaz sözleri şöyledir:

&#;    “Bir milletin doğrudan doğruya yaşantısı ile ilgili olan, o milletin ekonomik durumudur”

&#;    “Tarihimizi dolduran zaferler ve başarısızlıkların tümü, ekonomik durumumuzla yakinen ilgilidir”

&#;    “Çağımız tamamen bir ekonomi devrinden başka bir şey değildir”

&#;    “&#;.kılıçla fetih yapanlar, sabanla fetihler yapanlara yenilmeğe ve sonunda yerlerini terk etmeğe mahkûmdurlar”

&#;    “Kılıç kullanan kol yorulur; fakat saban kullanan kol, her gün daha çok kuvvetlenir ve her gün daha çok toprağa sahip olur”

&#;    “Egemenlik demek, şeref demek, namus demek, onur demektir”

&#;    “Tam bağımsızlık için şu prensip vardır: Millî Egemenlik, Ekonomik Egemenlik ile pekiştirilmelidir”

&#;    “Yüce Kurulunuzla bugün başlamış olan Türkiye İktisat Kongresi çok önemlidir. Çok tarihîdir. Nasıl ki Erzurum Kongresi, felâket noktasına gelmiş olan bu milleti kurtarma konusunda, Misak-ı Millî’nin ve Anayasanın ilk temel taşlarını sağlamada neden olmuş, etken olmuş, öncü olmuş ve bundan dolayı tarihimizde, millî tarihimizde en önemli ve en yüksek hatırayı yaratmış ise; kongreniz de, milletin ve memleketin yaşantısını sağlayarak, gerçek kurtuluşuna yardımcı olacak kanunun temel taşlarını ve esaslarını ortaya koymak suretiyle tarihte çok büyük bir ad ve çok kıymetli bir yer almış olacaktır”

Kongre, Kazım Karabekir Paşa’nın başkanlığında çalışmalarına devam etti. Kongrenin zamanı ve büyük temsil gücü, İzmir’de toplanması, başta Yunan ve İngiliz basını olmak üzere Avrupa basınında şaşkınlık ve panik yaratmıştı. İktisat Bakanlığı hazırladığı bir küçük kitapçığı, Kongre başlamadan önce katılan temsilcilere dağıtmıştı. Bakanlık, Kongre’nin gündemini belirlemekte serbest olduğunu vurguladıktan sonra, bu kitapçıkta sıralanan konuların tartışılmasını önermişti. Bakanlığın dokuz temel konuda temsilcilerden görüş ve öneri istediği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle her alanda ülkenin karşı karşıya bulunduğu darboğazların nasıl aşılacağı konularının tartışılması öngörülmüştü. Bakanlık, ikinci kongrenin yer ve zamanının Genel Kurul tarafından karara bağlanmasını istemişti. Kongre temsilcileri; dört meslek grubu olan çiftçiler, tüccarlar, sanayiciler ve işçiler olmak üzere dört ayrı meslek komisyonu şeklinde ayrı ayrı toplanarak çalıştı. Her komisyon Genel Kurula sunulmak üzere meslek kesiminin istek ve önerilerini kapsayan (İktisat Esasları) karar tasarıları hazırladı. Genel Kurul sırayla her meslek komisyonundan gelen istek ve önerileri, 24 Şubat – 4 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen sekiz oturumda görüşüp karara bağladı. Görüşmeler sırasında değiştirme ve ekleme şeklinde düzeltmeler yapılmıştı. Genel Kurul çalışmaları çok çekişmeli geçmişti. Zira her meslek grubu kendi kesiminin istek ve önerilerinin değişmeden kabul edilmesinde ısrarcı olmuştu. 17 Şubat ’te başlayan Türkiye İktisat Kongresi 4 Mart’ta tamamlanmıştı. Temsilciler evlerine dönerken; Başkanlık Divanı üyeleri altı gün daha çalışarak kongre kararlarını tutanaklara bağlayan düzenlemeler yaptılar. Kongrede kabul edilen meslek gruplarından gelen görüş ve önerilerin tutanakları ile Genel Kurulun oybirliği ile kabul ettiği 12 maddeden oluşan “Misak-ı İktisadi” bastırılarak TBMM Başkanlığına, Başbakanlığa ve İktisat Bakanlığına gönderildi. Bu 12 karar günümüz Türkçesiyle şöyledir:

Madde 1- Türkiye ulusal sınırları içinde lekesiz bir bağımsızlık ile dünyanın barış ve ilerleme unsurlarından biridir.

Madde 2- Türkiye halkı, bağımsızlığını kanı ve canı karşılığında elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez ve ulusal egemenliğine dayanan Meclis ve Hükümetine daima yardımcıdır.

Madde 3- Türkiye halkı, tahribat yapmaz, imar eder. Bütün çalışmaları iktisaden memleketi yükseltmek gayesine yöneliktir.

Madde 4- Türkiye halkı, tükettiği malı mümkün olduğunca kendisi üretir. Çok çalışır; zamanda, servette ve ithalatta israftan kaçar. Ulusal üretimi sağlamak için gerektiğinde geceli gündüzlü çalışmak kararlılığını gösterir.

Madde 5- Türkiye halkı, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerinde oturduğunun bilinci içindedir. Ormanlarını çocukları gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenlerini kendi ulusal üretimi için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımağa çalışır.

Madde 6- Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; tutuculuktan uzak bir dindarlık her şeyde esasımızdır. Her zaman faydalı yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı, manevi değerlerine, insanlarına ve mallarına karşı yapılan düşmanca fesat ve propagandalardan nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir ödev bilir.

Madde 7- Türkler, bilgi ve eğitim aşığıdır. Türk her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir, fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Eğitime verdiği önem dolayısıyla Kandil gününü aynı zamanda bir kitap bayramı olarak kutlar.

Madde 8- Birçok savaşlar ve zorunluluklardan dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sağlığımızın, yaşamamızın korunması en birinci emelimizdir. Türk, mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir; bol ve temiz hava, bol güneş ve temizliği sever. Atalarının mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi sporların yapılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve ilgiyi göstermekle beraber cinslerini iyileştirir ve miktarlarını çoğaltır.

Madde 9- Türk, dinine, toprağına, yaşamına, devletine düşman olmayan milletlere daima dosttur; yabancı sermayesine karşı değildir. Ancak kendi yurdunda kendi diline ve kanununa uymayan kuruluşlarla münasebette bulunmaz. Türk bilim ve sanat yeniliklerini nereden olursa olsun doğrudan doğruya alır ve her türlü ilişkide fazla aracı istemez.

Madde Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde tekel istemez.

Madde Türkler hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibariyle el ele vererek birlikler kurar, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.

Madde Türk kadını, öğretmeni, çocukları, İktisadi Misaka göre yetiştirilir.

Ayrıca on binlerce bastırılan “Misak-ı İktisadi” temsilciler aracılığıyla ülkenin her köşesine gönderildi. Camilerde hutbelerde okutulması, çarşı-pazarlarda görünecek uygun yerlere astırılması ve basılacak her türlü kitapların ilk sayfalarına konması hususunda Başkanlık Divanı ilgililere duyuru yapma kararı almıştı. Başkanlık Divanı, İkinci Kongre’nin zamanı ve yeri hakkında karar alamamış ve yetkiyi Hükümete bırakmayı uygun görmüştü.

Erdinç TOKGÖZ

KAYNAKÇA

ACAROĞLU, Türker, Açıklamalı Atatürk Kaynakçası-II, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara

AYDEMİR, Şevket Süreyya, Tek Adam Mustafa Kemal, C.3, , Remzi Kitapevi, İstanbul

http:/funduszeue.info

İNAN, Afet, İzmir İktisat Kongresi, TTK Yayınları, Ankara

MUMCU, Ahmet, Tarih Açısından Türk Devriminin Temelleri ve Gelişimi, Ankara

24/06/ tarihinde funduszeue.info adresinden erişilmiştir

Görüntülenme Sayısı

Misak-I İktisadi Nedir? Misak-I İktisat Kararları Nelerdir?

Haberin Devamı

Misak-I İktisadi Nedir?

 Mustafa Kemal Atatürk'ün önderlik ettiği, 17 Şubat tarihi itibariyle ekonomik açıdan gerçekleştirilen ilk ciddi kongre Misak-ı İktisadi Kongresi’dir. Özellikle ilk defa kararlı ve planlı, ciddi bir kongre olarak öne çıkar. İzmir İktisat Kongresi olarak da bilinen bu Yapı, Türkiye Cumhuriyeti'nin planlı bir şekilde ekonomik çalışmalarını ele alır.

Misak-I İktisat Kararları Nelerdir?

 Ekonomik açıdan ciddi ve planlı biçimde ele alınan, Ulusal bir kongre olarak sayılan misak-ı iktisadi, pek çok farklı karar almıştır.

 - Ülkede yerli malının kullanılmasına ve yaygınlaşmasına olanak vermiştir.

 - Teknik eğitimin gelişmesi için kararlar alınmıştır.

 - Yurt içinde yer alan hammaddeler ile sanayi oluşturmak öne çıkmaktadır.

Haberin Devamı

 - Küçük olan imalatların üzerinden büyük şirketlere geçiş yapmak.

 - Sanayi teşvikiyle birlikte milli bankalar kurmak.

 - Yabancıların kurmuş olduğu tekerlerden kurtulmak.

 Genel anlamıyla yerli ve milli bir yapı oluşturmak amaçlı, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilmiş bir ulusal kongredir. Aynı zamanda İzmir İktisat Kongresi olarak tarihe geçmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası